Hayatınız seçtiğiniz KADINDIR ve ERKEKTİR...

Evvel zaman içinde Memleketin birinde 70 yaşlarında fakat çok dinç ve genç görünümlü bir adam yaşarmış?
Çevresinde bulunan herkes ona çok özenir ve sorarlarmış.
"Bu gençliğin sırrı nedir" diye.
İhtiyar delikanlı güler geçermiş her soruldukça bu soruya.
Ama sorular sık ve soranlar çoğalınca cevap vermek vacip olmuş sanki.
Sonra karar vermiş tüm meraklıları yemeğe davet etmeye evine.
"Bu davette size sırrımı açıklayacağım" demiş.
Herkes merakla davete gelmiş.Yemekler yenilmiş, içilmiş, sohbetler edilmiş vakit iyice gecikmiş.
Ama gençlik sırrı ile ilgili tek kelam edilmemiş.
Herkes konu ne zaman açılacak diye merak ederken adamcağız huri gibi sevimli hanımına seslenmiş.
"Hatun , şu kilerden bir karpuz getirir misin bize sana zahmet!.."
Hanım hemen doğrulmuş kilere giderek kaş ile göz arasında gidip bir karpuz getirmiş.
Adamcağız şöyle eliyle bir vurmuş tık tık diye sonra da :
"Bu olmamış hanım, güzel çıkmayacak, başka getirir misin bir zahmet" demiş.
Hanım onu götürmüş bir tane daha getirmiş. Adam onu da bir yoklamış yine beğenmemiş.
"Hanım sana yine zahmet olacak ama bu da olmamış başka bir tane getirir misin?" demiş.
Başka istemiş? Bu böylece dört sefer daha tekrarlanmış. Beşinci de beğenmiş.
Herkes karpuzunu afiyetle yerken bizim dedecik sormuş.
"Eeeee? Arkadaşlar işte benim gençliğimin sırrı burada anladınız mı??" Herkes birbirinin yüzüne bakmış.Kimse bişey anlamamış..
"Aman dede demişler nerede? Anlamadık biz bu sırrı!"
Dedecik gülmüş. "Efendiler" demiş
"O gördüğünüz karpuz kilerde bir tanecikti, tekti. Ben hanıma git de başka getir dedikçe o kilere gidip geliyor aynı karpuzu getiriyordu. 
Bir kere bile (aman be adam, delimisin nesin şu tek karpuzu ne taşıttırıyorsun bana defalarca.) demedi. 
Beni sizin önünüzde mahcup duruma düşürmedi. İşte bütün bu gençliğimi hanımıma borçluyum."
"Biz birbirimizi hiç başkalarının önünde zor duruma düşürmeyiz. Aile içindeki hiçbir şeyi dışarıya yansıtmayız. 
Hep birbirimize destek olur, dert ortağı olur, yardım ederiz. Birbirimizle ilgili olan problemleri yine birbirimize anlatırız. 
İyi kötü her olayı da birlikte paylaşırız." demiş.
Alıntı

Güzel bir öykü, sevgililer günü öncesi iyi gider değil mi ;) ?

Hayatınız seçtiğiniz kadındır.
Zevkli bir kadına rastlarsanız ZEVKİNİZ,
bilgili bir kadına rastlarsanız BİLGİNİZ,
zeki bir kadına rastlarsanız ZEKANIZ gelişir.
Hayat kat kattır.
Babil'in Asma Bahçeleri gibi teraslar halinde yükselir ve bir terastan bir terasa sizi kadınlar götürür.
Ve bugün durduğunuz teras , seyrettiğiniz manzara, gördüğünüz hayat yanınızdaki kadının terası, manzarası ve hayatıdır.
Hayatınız seçtiğiniz kadındır.
CAN YÜCEL
Bu da CAN YÜCEL'den en sevdiğim kıtalar. Ama bir eksikle KADINDIR ve ERKEKTİR olmalı bence.
 

Bir ilişki de eşinle birlikte gelişemiyorsan birlikte ölüyorsun demektir. O nedenledir ki temeli saygının tohumuyla atılan ilişkilerde sevgi ve aşk sonsuzdur.
Her şey karşılıklıdır. Eşlerden biri diğerine nasıl davranıyorsa, diğeri de zaman içerisin de ona öyle davranır. 
Kocasının bir dediğini iki etmeyen kadınlar da var, karısının bir dediğini iki etmeyen kocalar da. Ama karşılığını alamayan. 
Madalyonun tersinden bakınca kadını kölesi gibi kullanan anlayış. Masallarla bilinç altına işte böyle işleniyor. 
Bu hikayenin ertesi günü de olsa, örneğin hanımda karpuzu beş defa getirdiği için yorgun düşse ama o günde misafirleri olsa.
Hanımı mahcup düşmesin diye yemekleri yapsa, sofrayı kursa, alışverişi yapsa, masayı toplasa vs. ikisi de aynı anda yaşlansalar daha iyi olabilir.
Bence erkek eşini kullanarak yıpranıyor ve genç kalıyorsa vicdan azabı duymalı, gurur değil.
Gerçekten de insanı bitiren, çökerten yaşadığı hayattır.
 
Burada anlatılmak istenen aslında birbirinize saygılı olun. Eşiniz ne kadar hatalı olursa olsun onu insanların içerisinde küçük düşürmeyin.
Karpuz sadece bir örnek böyle yapmasına rağmen eşi ona başka karpuz yok dememiş.
Evinizde yaşananlar ne olursa olsun dışarı yansıtmayın. Aranız da halledin. Sevin, sevilin hayat arkadaşınıza değer verin.
 
Allah'ın en güzel hediyelerinden birisi de erkeğe sevdiği, saydığı kadın. Kadına da sevdiği, saydığı erkektir. 
Değerini bilenler ve anlayanlar ömürleri boyunca mesut ve bahtiyar olurlar.
 
HÜLYA ÇAKICI

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Süleyman Demirel'den bir fıkra ile günümüz :)

Hayat Kişiye Özeldir

Ayağınızdaki 6 Güçlü Nokta