Okumuş Cehalet, Okuyamamış Bilge


Bir Tavşan önüne bir daktilo almış, tak tuk tak tuk bir şeyler yazıyor.
Oradan geçen bir Tilki:
- Hey Tavşan, ne yazıyorsun?
- Doktora tezimi yazıyorum.
- Ha öyle mi, çok güzel, ne hakkında?
- Tavşanların Tilkileri nasıl yedikleri hakkında.
- Yok canım, olur mu öyle şey, hiç Tavşanlar Tilki yerler mi?
- Olur canım, gel istersen, sana ispat edeyim.
Beraberce Tavşanın yuvasına girerler. Biraz sonra Tavşan tek başına çıkar ve yine daktilosunun başına geçer, tak tuk bir şeyler yazmaya devam eder.
Daha sonra oradan geçen bir Kurt, Tavşanı görür.
- Hey Tavşan, ne yazıyorsun?
- Doktora tezimi.
- Ne hakkında?
- Tavşanların Kurtları yemesi hakkında.
- Yayınlamayı düşünmüyorsun herhalde, buna kim inanır?
- Gel istersen göstereyim.
Yine beraberce yuvaya girerler. Tavşan biraz sonra tek başına dışarı çıkar.
Tavşanın yuvasını merak mı ettiniz? Manzara şudur: Bir köşede Tilkinin kemikleri. Bir köşede Kurdun kemikleri.
Diğer köşede ise TAVŞANIN DOKTORA DANIŞMANI ASLAN, kürdanla dişlerini temizliyor!

ANA FİKİR VE SONUÇ:
Doktora tezi yapmak için, tezin ne olduğunun önemi yoktur. Konunun da önemi yoktur. Önemli olan, tez danışmanıdır.
Öyküyü yaşantımıza uyarlarsak herkesin yanında bir güç var demektir. Kimsenin kimseyi küçümsememesi gerek.

Üniversitedeki final, vize vs. gibi bazen önemli olan bir konuyu bilmen veya doğru olması değil hocanın yatkınlığı, isteği veya gözüne girmek için yaparsın, öyle istemiştir çünkü. Ben yapmadım, yapmam da. Hiç bir hocam da benden talepte bulunmadı / bulunamayacağını biliyordu çünkü. Duruştur insanları cesaretlendiren, bir çizginiz vardır ve yaş önemli değildir.

Bizler okuma ve araştırma yoksunu olduğumuzdan duyduğumuz her şeyi doğru olarak algılarız. Sonuç olarak da günümüzün bilgiçleri ortaya döker kendilerini. Bu cehaletle uzay çağını yakalamayı bırakın yol alınmaz. Allah ilk olarak oku der Kuran'ı Kerim de, dini inanç tarafından da ele alacak olursak. Şu anda ülkemizde bulunan ahlaksızlıkların nedeni hep cahillik.
Ölmüş alim yaşayan cahilden daha faydalıdır. Bence çoğu kişinin hep parasal düşünmesi ve hayatı sadece paradan ibaret görmesidir en büyük cehalet. Bin yıllık kütüphanesinin üzerine beton döken bir millet için normal bir durum. Ülkemizde insana değer verilmiyor ki, kitaba mı verecekler. Kaç tane üniversitede Kütüphane var? Olanların kaçın da 10 bin kitaplığı olan Kütüphane var? Ondan sonra bizim millet neden mal  / cahil. Şu anki üniversitelerin meslek lisesinden hiç farkı yok.

Öğretmenlik sadece teorik bilgiler değil ilk önce insanlık ve sevgi olmalı diğerleri peşinden gelir zaten. Bütün çocuklar özeldir. Zengin, fakir, kirli, temiz ayrımı yapmadan, ön yargılı olmadan hepsiyle aynı ilgilenmek gerekir onlar hepimizin çocukları. Sevgi, ilgi, anlayış, şefkat, güven, başarının anahtarıdır ve güzel kapıları bu anahtar açar. Bir tarafta öğretmen, bir tarafta öğrenci = Onları bilgili yetiştirmek için uğraşan öğretmenler.
Çocuklar ilkokulda aileden sonra bir öğretmenin ellerinde şekil alırlar. Olumlu yada olumsuz hayatlarını etkiler. Duyarlı, duygulu olmak bir meziyettir. Öyle insanlar vardır ki seneler geçip bir hatır sormak için aranıp bulunmuştur. Bu da ön yargısız öğretmen olmaktan geçer ama oda çok zor.

Alternatiflerin bulunmadığı bir bağlamda seçme eylemi gerçekleştirilemez. İtaat etmeme seçeneğinin olduğunu bildiği halde tercihini özgürce, iradesi baskılanmadan itaatten yana kullanan bireyin seçimi itaat etmeme alternatifinin bulunmadığı zorunlu bir sürüklenişte, ister istemez yapılan çaresizce itaatten daha anlamlı ve takdire layıktır.
Konjonktürel imkansızlıklar, zorlayıcı mahrumiyetler, yorucu, bezdirici, caydırıcı nitelikteki çetrefilli şartlara rağmen özellikle kırsal kesimin bu badirelerle boğuşurken bile kültür ve irfan hayatına kapılarını sonuna kadar kapatmamış olmaları umut vericidir.

Herkes eşyanın tabiatına bakarak, empati yaparak, zekasını ve duygularını kullanarak, geçmişinden ders alarak kendisinin düşünürü olabilir ve kendisini geliştirilir. İlla okullar bitirip, doktora yapmak gerekmiyor bilgi sahibi olmak için. Ben ne insanlar gördüm elinde kitap kafasında boş tuğla, ben ne insanlar gördüm elinde boş tuğla kafasında kitap.

HÜLYA ÇAKICI 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Süleyman Demirel'den bir fıkra ile günümüz :)

Hayat Kişiye Özeldir

Ayağınızdaki 6 Güçlü Nokta