İşten çıkarmalar da tazminat verilmeyecek!


Ne zaman halkın, işçinin, çalışanın yanında bir karar verdi ki meclis? Tüm dünya da devlet yöneticileri çalışanlarını korur biz de tam tersi olur. Yaşasın Türk insan hakları. Kiralık işçi dönemi yani kullan at dönemi başladı. Çalışanın hakkını yemek hangi inançla bağdaşır. Komşun açken tok yatan bizden değildir diyen inancın sahiplerinden nasıl bu kadar aç gözlü olduk. Zengin daha zengin fakir daha fakir hale geldi. Düşüncelerimiz kısırlaştı, hep banacı oldu.

İşverene, işçi kiralama yetkisi veren yasa yürürlüğe girdi. İşveren ve işçi arasında geçici iş ilişkisi kurulmasını öngören kanun ile ilgili DİSK Başkanı Kani Beko, kıdem tazminatını fiili olarak yok edecek olan bu yeni çalışma düzeninin ihbar tazminatını da ortadan kaldıracağını söyleyerek, “1-9 arası işçi çalıştıran iş yerlerinde 5 işçiye kadar, 10'un üzerinde işçi çalıştıran iş yerlerinde yüzde 25 oranında kiralık işçi çalıştırılabilecektir. Böylece kayıtlı istihdamın neredeyse yarısı bu kölelik büroları aracılığı ile güvencesiz çalıştırılacak” dedi. (ALINTI)

Türkiye'ye özgü uygulamalardan birisi daha neden şaşırıyoruz ki? Sürünmeye mahkum bir milletiz. Her şey olur biter ardından yine padişahım çok yaşa deriz. Artık kimse kalıcı eleman istemez. Altı ayda bir personel değiştirip maliyetleri iş-kura ödetme peşinde çok işletme var. Yani şirketler istemedikleri çalışanlarını SENİ KOVUYORUM diyerek kapı dışarı edebilecek. Bu çağda çalışan modern köleler. İşe başlama saatine on dakika geç kal suratlar asılır, uyarılar verilir, o gün dışlanırsınız ama çıkış saati de belli değildir. Yıllık izinler de hafta sonlarını iznin içine dahil ederler. Hasta olsan rapor alamazsın, almak istesen hastahaneler de sürünürsün ve sonuç tazminat yok. Her şeyde olduğu gibi bunu da Allah'a havale ederiz ama onun önünde de görülecek çok hesap var zamanı olur mu artık bilinmez.

Eşitlik diye emekçiye köleliği hak görenler ve üç kuruş menfaat için onları alkışlayan bir düzen. Kölelik kalkmadı modernize edildi. Sonra insanlardan size iyilik yapıyoruz diyerek kendilerine minnettar olmaları istendi. Zincirlerini kırmayan köle olarak kalmaya mahkumdur. Ama bu halinden memnun köleler yanında yaş da yanıyor ne yazık ki.

Bir ülke de Başbakan patronlarla konuşurken öğlen aralarını kaldırdık çalışanlarınıza öğlen yemeğinde birer tane sandviç verin, öğretimi artırın diyorsa o ülkede işçi hakkı diye bir kavram var mıdır? Zengini koruyup kollama sistemi tam hız devam ediyor. Patron yıllık cirosunu artırıp servetine servet katsın ama işçiye vereceği üç kuruş paraya göz koysun. Yazık bu millete kendi hakkını savunamayacak duruma düştü. Ne seçmesini, ne de seçilmesini biliyoruz. Hak verilmez alınır diye mücadele edip aldığımız haklar yok olup gitti. İşten ayrılma belgesine geçerli maddelerden birini yazdırın. Sizi istemiyorlarsa istediğinizi de yapmak zorundalar.

HÜLYA ÇAKICI 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Süleyman Demirel'den bir fıkra ile günümüz :)

Ayağınızdaki 6 Güçlü Nokta

Hayat Kişiye Özeldir