En çokta ezikler nankör oluyorlar!


Farkındalık zamanla insana okuduklarıyla kazandırılır ve süreklilik gösterdiği ölçüde zihne yerleşir. Farklı olmak güzeldir, düşünce farkları güzeldir. Farklı insanlar olmasaydı hayat nasıl olurdu? Farklı görüşlerden yararlanarak kendi düşüncelerimiz oluşur. Beyin kullanıldıkça gelişen bir organdır, her şey beyinde başlayıp beyinde biter. Beyninize hükmedin, hükmetmeyi öğrenin. Kafanın arada bir karışması iyidir insan bir kafasının olduğunu hatırlar.

Bir şeyi çok iyi bir şekilde bilmenin önemi yok, önemli olan bildiklerini insanlarla paylaşmaktır. Öğrendiğimiz bilgiye göre yaşamıyorsak uzaktan kumandalı bir oyuncaktan farkımız kalmaz. Sözlerin, davranışların vs. doğruluğu, gerçekçiliği başka bir şey, uygulama alanı bulmak çok daha başka bir şey. Bazen hayat sizi o kadar çaresiz bırakır ki kendinizden başka suçlu bulamazsınız. Yani hem hayattan, hem ölümden korkarak son sefere gelmiş olur ve bu son duraktır.

Geçiyor hayat sonra başka bir şiirin başka bir dizesine sıra geliyor. Artık kimse üzülmesin diye kendimi üzmüyorum, ben kaldırabiliyorsam herkes kaldırabilir. Ona değmedi, buna değmedi derken kocaman bir ömür geçiyor. Mutsuzluklarımızın çoğu nedeni kurtuluş bekleyişi içinde olan umutsuzluktan geliyor. Hayatındaki herkes sana muhalefetse boşver tadını çıkar demek ki iktidar sensin diyorum ve yürüyorum yolumda, kırklı yaşlarımda farkına vardım malesef bu durumun ama yine de geç değil, yol benim hayat benim kime ne? Silinmeye kıyılamıyacak kadar masum hiçbir kul yok. Yeri geldiğinde ailesini bile siliyor insan, elalemi hayli hayli siler. Hiçbir şey ve hiç kimse vazgeçilmez değil, her şey bir yere kadar sonrası bir silgiye bakar. Zaman değişti, artık dost bildiğin arkandan vuruyor, temkinli olmak ve hem önümüze hemde arkamıza bakarak yürümek gerekiyor. Arkana bakmadan zaten dik duramazsın. Bir şeyi sürekli anlatıyor veya düşünüyorsan hala ondan kurtulamamışsındır, kurtulamıyoruz unuttum diyoruz, affettim diyoruz ancak farkında olmadan yaşatıyoruz. Sırtımızdakilerden daha ağır yükleri birde içimizde taşıyoruz.

Hayat bu kadar kısayken ve her şey avucumuzun içinden kayıp giderken mutluluk hepimizin hakkı olmalı. Ama en çokta mutluluğu hak edenler mutsuzlar. Artık hak edenIere iyiyim bende. Siyahın yanında beyazın nasıI durduğunu bana gösterdikIeri için vaktimi boşa harcamak istemiyorum. Bağışlayıcı yönümü meşguIe verdim güIüp geçiyorum. Yeni günler yeni mucizelere kapılarını aralar. Üretmek için düşünmek gerektiği gibi, yaşamak içinde hissetmek gerekiyor.

Ne kadar yavaş ilerlersen ilerle önemli olan durmamak. Nedenler ve sonuçlar arasındaki dengesiz orantının sebebi yanlış nedenlerin doğru sonuçlar oluşturamamasıdır. Doğru nedenler doğru sonuçlar oluşturur. Neden dediğimiz yapının yani sıfatların doğrusu, yaşam dediğimiz dünyada deneme yanılma yöntemi ile öğrenilir. Şey diye tanımlanan enerji yapının alt yapısı olan kuantsal alan zıddı ile varolabilir ama yaşamda devamlılık için evrensel doğrular gereklidir. Bu da evrensel kuram belirleyicidir.

Yalanlara inananlar çokta sen doğruları anlatamıyorsan bu yalanlar hiç eğlenceli değiller. Nankörlük ölçütünü çözemedim bir türlü, haklı söz söyleyene de nankör diyorlar bazen. En çok ezikler nankör oluyorlar tecrübelerime göre ve en kötü insanlar en iyi yerlerde oturuyorlar.

HÜLYA ÇAKICI

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Süleyman Demirel'den bir fıkra ile günümüz :)

Hayat Kişiye Özeldir

Ayağınızdaki 6 Güçlü Nokta