Sürü...

Dünyayı sadece gördüğümüz gibi düşünüyoruz. Düşüncelerin esiri olarak hayata ve insanlara bakmaya başlayınca kendi doğrularımızın dayatması sonucu ötekiler kavramı oluşuyor. Zihniyeti fakir, dünya görüşü gelişmemiş bir toplumun yargılamak, kesin hüküm vermek daha kolayına gider. Umut etmeyi seven bir toplum görüşüne sahibiz, bu da beklenti getirdiği için ve karşılık bulamayınca hemen ötekileştirme moduna geçiyoruz. Bizim kültürümüz hep yarınlara yatırım yapmaya zorladı. Yarınlar için bu günleri harcıyoruz, yarınlar tutmazsa bu günlere uzaktan iç çekiyoruz.
Sürü denilince ilk aklımıza gelen koyun sürüsü. Ama bizim aklımıza gelen koyun sürüsünün doğal ortamından koparıldığını unutuyoruz. Koyun sürüsünün başında bir çoban vardır. Hem sürünün dışından birisi, hem de amacı sürüyü sağmak ve kesmek olan birisi. Mussolini, Hitler vs. bu türden çobandılar. Hatta günümüz politikacılarının da bunu açıkça söylediğini görüyoruz. Oysa doğal ortamının içindeki sürülerin özenilecek pek çok özellikleri de var. Korunma, avlanma avantajlarının yanı sıra liderlerinin olmayışı, olsa bile hiçbir imtiyazının olmaması gibi, yani sürülerin içinde güden diye bir kavram yok. Bu noktada kurt, aslan, fil sürüleri ile balık, kuş, sinek sürülerini ayırt etmek durumundayız. Çünkü en büyük fark sürünün niceliği. Bundan yarım asır önce informasyon ve bilgi avantajı çobanların tekelindeydi. Bugün sosyal medya denilen ortam sayesinde bu avantajı kamulaştırdık ama kullanmasını henüz tam bilemiyor olsak da öğreniyoruz. Bunu başardığımız ve bir balık sürüsü gibi hareket etme ehliyetini kazandığımızda çobana ihtiyacımız olmayacağını göreceğiz.
Özgürlük beynin saplantılardan, sabit fikirlerden, önyargılardan kurtularak düşünmesidir. O zaman insan özgür yaşar. Birisi sürüden farklı davranınca yanlızlaşıyor ama yine de kazanan farklı düşünen taraf oluyor, her şeyden önce kendisinin farkında olduğu için.
Hayat sıradan insanların varlıklarına sıcak dokunuşlarla daha anlamlı, insanlar mutlu olmalı, yüzleri gülmeli yöneticiler bunun için seçilirler. Zenginlik ne kadar kazandığın da değil, paylaşabildiğindedir. Bir insanı mutlu etmek çok kolayken biz hep en zorunu başarıyoruz.
HÜLYA ÇAKICI

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Süleyman Demirel'den bir fıkra ile günümüz :)

Ayağınızdaki 6 Güçlü Nokta

Hayat Kişiye Özeldir