Doğruluk dahi doğru değildir!


Her doğru sandığımız şeyin yanlışlığı yeni bir sorgulamayla ortaya çıkarıyor çünkü mutlak doğru yoktur. Bunun için yanlışı sorgulamadan doğruya, doğruyu araştırmadan yanlışa kesin bilgi dememek gerekiyor. Doğruluk dahi doğru değildir. Gerçek ortaya çıktığında yalanın ne kadar etkili olduğu bir kez daha ortaya çıkıyor.

Genelde önümüze bir şablon koyarlar ve inanmamızı sağlarlar, çoğumuz sorgulamadan bu sistemin kölesi oluruz. Aslında doğru olduğuna inandığımız her konu için bile sorgulama mekanizmamızı açık tutmamız gerekiyor. Bugün doğru olanın yarın süresi dolabilir ve yeni bir doğru karar almamız gerekebilir. Her karar bir ömür doğruluk yansıtmaz, yerine ve zamanına göre değişkenlik gösterebilir. Önemli olan sorgulama mekanizmamızı bir kaç kişinin söylemine göre devre dışı bırakmamamızdır, akıl bunun için vardır. Yanılma payımız her zaman olacaktır o yüzden tecrübe etmediğimiz hiçbir konuda peşin hüküm vermemek gerek, görünen bile yanıltabilir, sorgu iyidir altı boş olmaz en azından.

Koşullar değişir, insanlar değişir ama insanın fikri neyse zikri de o kalır. Türkiye'de sözü geçer elit sınıf eksikliği var. Cehalet okumayanları, merak etmeyenleri, araştırmayanları, kendisini geliştirmeyenleri, sabit fikirlileri bulur ve bunun acısı da bir çok kişiden çıkar. Emek vermeden kazanmanın mümkün olduğu her sistem zaten ahlaki çöküşe mahkumdur. Düşünmesi gerektiği için düşündüklerini düşündüklerimiz hiç düşünmeden hareket ediyor ama mantıksızlığın dibine vurduğumuz bu zamanda bu da mümkün.

Cehalet kusurları örtmek için mükemmele sataşır. Çıkarlar söz konusu olunca sahiplenme, bölme, yıkma ve bozma eylemleri kaçınılmaz olur. Öne sürülen görüş ve düşüncenin gerçekliğine göre bilgi, bilgiden sonra da mantık devreye girer. Bazen değil bir çok kez hayır diyebilmeli insan. Uzaktan seyredersen gün gelir seyredecek bir şey bulamazsın, içindeki ateşi körüklemek yelpazeyle olmaz. İnsanların çoğu duymak istediklerinin peşinden giderler sadece cesur olanlar gerçeği ararlar, onlar hep yalnız kahramanlardır, övgüye ihtiyaç duymazlar ve tarihi yazdıranlardır.

HÜLYA ÇAKICI

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Süleyman Demirel'den bir fıkra ile günümüz :)

Ayağınızdaki 6 Güçlü Nokta

Hayat Kişiye Özeldir