İnsan nedir? İnsan ikiyüzlülüktür.


Dünya ekolüne kurallar koyarak zorlaştırırız hayatı ve nasıl bir ironi ise kuralların hayatımızı kolaylaştıracağına ya inanırız yada inandırılırız. Önce insanların düşünme, algılama, üretim yetilerini yok edip kendilerine köle yapıyor sonra biz bu sistemin dışına çıkarsak yalnızlık hissine kapılacak beceriksiz, mutsuz, çaresiz olacağız diyorlar. Ve sistem tıkır tıkır işliyor sayemizde.

Bazı şeyleri unutmamak geleceğin sigortasıdır aslında. Yaşananlardan ders almak yetmez bazen, başkalarına da benzer şeyler yaşatılıyorsa olabilecekleri önceden kestirme şansına kendi deneyimleriyle sahip olanların yada ders almışların unutmadıkları adına yılmadan mücadele etmeleri ve sonuç almaları gerekir. Sonuç alınmalıdır ki daha önceden alınmış dersler işini görsün, direnç ve mücadele gücünü kaybetmesin. Cumhuriyet yürekli insanların doğruları, gerçekleri inanarak savunmaları ve mücadeleleri ile bugünlere ulaştı. Ama günümüz kuşağı yaşananların farkında bile değiller. Ürettikleriniz öğrendiklerinizin toplamıdır, nasıl yaptığınız da başarıya götürür. 

Bir ülkenin nasıl yönetildiğini anlamak istiyorsanız oranın müziğine kulak verin. Nerede güzel eserlerden oluşmuş uyum varsa orada adalet ve erdem hüküm sürer. Bir ülkede yaIakaIığın sağIadığı çıkar, dürüstIüğün sağIadığı çıkardan daha verimIi oIursa o üIke biter. Dümende iyi olunabilir ama karada gemi yürümez. Sorumluluk bilinci olmayanın açtığı yarada bulașıcıdır. 

İnsan kendi mutlu olsun diye yaşaması gerektiğini öğrendi, mutlu etmeyi değil. O yüzden dünyanın kurtulmasını isteyen çok az. Değişmek farkında olmak, değişmek yenilenmek demektir. Farkındalık ise farklı olmak değil sadece görmektir. Fakirin gayri meşru çocuğu olursa piç, zenginin olursa yasak aşkın meyvesi, fakir kız peşinde koşarsa sapık, zengin koşarsa playboy, fakir toplanırsa çete, zengin toplanırsa toplantı, fakir çalarsa hırsızlık, zengin çalarsa yolsuzluk, zenginin çocuğu yaramazlık yapar hiper aktif, fakirin çocuğu yapar otursana kurt mu var. Kavramların bile cepteki paraya göre değiştiği bir dünyada adalet mi arıyoruz.

Kafasının içi boş olanı sadece kalbinin güzelliği paklamaz, kalp ve akıl ikisi de insanlarda eşit olmalı. Nerede aklı, nerede kalbi ile düşüneceğini ve hareket edeceğini bilmeli insan. İçi boş kafatası çok tehlikelidir. Aklını kullanan insanlar katılaşmış yüreklerle ölümüne mücadele eder, ama içi boş kafatası sorgusuz sualsiz iradesini teslim eder.

HÜLYA ÇAKICI

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Süleyman Demirel'den bir fıkra ile günümüz :)

Ayağınızdaki 6 Güçlü Nokta

Hayat Kişiye Özeldir