Eleştirel düşünme!


Eğitimin amacı öğretmek olacaksa eğer bu insanlara sorgulamayı ve araştırmayı öğretmek olmalı.

Bilgiyi ahlaki çerçeve içerisinde kullanabilme yetisine sahip bireylerin yetişmesi için zorunlu olarak verilmesi gereken bir ders gerekiyor geleceğimize.

Kimin alim, kimin zalim olacağına karar verenlerin aslında alimden zalim, zalimden de alim yapmaya çalışmalarından kaynaklı yaşanan her şey. Hiçbir makam ve mevki insandan daha değerli olmadığı gibi makam mevkilerde insanlar içindir.

Bilgi, beceri ve yeteneklere göre sınıflandırmalar da birbirinden farklı karakterlere, zeka seviyesine, refah düzeyine ve farklı bölgesel kültürlere sahip çocukların aynı bilgileri almasının faydalı olup olmayacağı, işe yarayıp yaramayacağı tartışılır.

Özgür düşünceli ve kendi kararlarını kendisi verebilecek bireylerin yetişmesi siyasi partilerin, cemaat ve grupların, yanıltıcı reklamlarla ürün ve hizmet satan sermayenin işine gelir. İletişim araçlarında amaç, iletişimin kendisi araç olur.

Sığ düşüncelerden, aynılıktan, ezberlenmiş bilginin boğuculuğundan kurtulamıyoruz. Toplumumuz düşünmüyor, düşünülmüş şeyleri hafızada tutup yine o düşünülmüş şeyleri okullarda, üniversitelerde okumak zorunda kalıyoruz. Sonra üniversiteye gidiyoruz, öğrenmek üretmek kendimizi ifade edebilme farkındalığına erişebilmek için, karşılaştığımız şeylerin çoğu aynı sosyal beklentiler dışında. Çünkü gördüğümüz eğitimi devam ettiriyoruz, tam anlamıyla kendi düşüncelerimizi söyleyemiyor, her şeyi tanımlarda arıyoruz, her şeyin tanımı bilmek formülünü bilmek sistemde yeterlidir dayatmasıyla karşılaşıyoruz.

Okullarda eleştiri kültürü dersi olmalı. Toplumumuz eleştirmeyi de, yüceltmeyi de bilmiyor. Eleştirdiklerini yerin dibine geçirip eziyor, övdüklerini de en yüksek yere koyuyor.

HÜLYA ÇAKICI

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Süleyman Demirel'den bir fıkra ile günümüz :)

Ayağınızdaki 6 Güçlü Nokta

Hayat Kişiye Özeldir