Sanat Bir Tercihtir...


Sanat bir tercihtir, yaşamın akışını belgeleme yoludur. Devri geçtiğinde ihtiyaç duyulmaz çünkü yeni oluşumlar yeni sanat belgelerini yaratır, gerisi bir grubun diğer gruptan farklı olduğunu vurgulama ve kendi klanlarını yaratma çabasıdır.

Kültür, sanat, müzik gibi üst yapı kurumları hayatı yaşanılır hale getirir. Bunlardan uzak durmak ruhu köreltir, toplumsal ilişkilere zarar verir. Edebiyat kelime anlamı ile edep kökeninden gelir, kişi edebiyat çalışırken aynı zamanda ruhunu da terbiye eder.

Yüksek sanat, yüksek insan topluluğu ister. Avamın sanat üretimi de ona göre olur. Hayat şarkıdır, sende şarkını söylersin ama karşındakiler nota yoksunu iseler insanı içten içe öldürürler. Çünkü inceliktir fikir, yaşam ve hayat.

Naif ve zarif olmak olacağım deyince olan bir şey değildir. İçten gelir, genlerde vardır. Kültür ister, eğitim ister, davranıştan çok var oluşta incelik ister o da dışa yansır. Bunu bilerek yapmazsınız, güneşin ışınları gibi ısıtır değdiği yeri, hayat verir, ruh katar, yokluğu dayanılmazdır.

Sanatın mekan ve zamanla köşelenen bir alanı vardır. Bir yönüyle tarihsel, diğer yönüyle evrenseldir. Bir kimlik, bir kültür ve sosyolojik bir sınıf talep eder sanat. Küreselleşmiş, endüstriyelleşmiş hipnoz aracına dönmüş devasa şirketlerin elinde yönetilen temel kültürel tüketim maddeleri yüksek sanatı, klasikleri, ölümsüz eserleri dar bir alana hapseder. Bu sıradan, bunalıma sürükleyen modern hayatta insan ruhunu yükseltecek klasiklere dönüp bakmayı nerede ve ne zaman hatırlayacak ki, artık kültürün yok olduğu bir kasabalı yığınına dönüyor dünya. Bu şartlarda yüksek sanat bir ütopyadır.

HÜLYA ÇAKICI

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Süleyman Demirel'den bir fıkra ile günümüz :)

Ayağınızdaki 6 Güçlü Nokta

Hayat Kişiye Özeldir