Atatürk Olmakta Zor!


Nasıl bir deha, nasıl bir zeka, nasıl bir karakter, nasıl bir insan devamlı şaşırtmaya, hayranlık duymaya mecbur bırakıyor. Mustafa Kemal Atatürk'ü anlamak idrak meselesidir, kıt akıllara sığmaz. Devrimlerinin mahiyetini anlamak için ne ömür yeter, ne de içinde bulunduğumuz yaşantının rahatlığı anlamamızı sağlar. Atatürk bir aydınlanışın vücuda getirilmiş halidir, yeniden dirilişin yaratıcısıdır ve ebedi bir ışığın asla yitmeyecek olan kaynağıdır.

Dünyada nereye giderseniz gidin Atatürk'ü modern Türkiye'nin kurucusu olarak tanırlar, yüz yılın lideri ve bizim karakterimizdir.

Yabancıların bilim adamları, liderleri, beyni çalışan insanları büyük liderlere değer verip saygıda bulunurlar. Bizde daha iki kitap okumamış kişiler dünya lideri sıfatlarıyla dünya literatürlerine girmiş bir insanı kendince eleştirme hakkı bulur. 57 yıllık yaşama 11 savaş, 24 madalya, 7 nişan, 13 kitap, 1 ülke sığdır ve kendi ülkende eleştiril Atatürk olmakta zor.

Osmanlı'da padişah, hanedan ve halk Sevr'e teslim olmuşken bu süreci takip eden, okuyan, araştıran ve kurtuluş reçetesi üzerinde çalışan idealist insanlarda vardı. Bunlardan biriside Mustafa Kemal Atatürk idi. Yenilgiye uğramış bir ulusun destanını yazma yolunu açtı. Büyüklüğü burada milletine inanan ve onların ilerlemesi için ömründen eksilen her dakikayı feda edebilen bir insan. Bu yüzden Atatürk gönüllerde yaşıyor. Ona ve diğer vatan evlatlarına minnettarız. Vefatının üzerinden yıllar geçmesine rağmen hala güncel bir biçimde ufuk açıyor.

Mustafa Kemal Atatürk'ün engellere rağmen kendine olan inancı ne kadar güçlüymüş ki, çürümüş bir imparatorluktan bir ulus yarattı. Bugün güçlü kişiliğini, yaptıklarını irdelemeye, üzerinde düşünmeye ve anlatmaya daha fazla ihtiyaç olduğu bir dönemdeyiz. Bilimin çeşitli dallarında büyük uğraşlar veren horlandıkları, eziyet çektikleri halde kendilerine olan inançlarını yitirmeyen Giardano Bruno, Roger Bacon, Hypatia, Lavoisier ve diğerleri kendilerine inanmasalardı ve vazgeçselerdi bugün insanlık nelerden mahrum olacak, eksik kalacaktı.

Atatürk kendine inandı güvendi, hayal etti, üretti. Tüm bunları kendine saygı ve topluma duyduğu saygı ile yaptı. Küçüklüğünden itibaren yılmadı sürekli savaştı ve sonunda başardı. Bütün liderlerin ortak özelliğidir inan ve güven. İnanç güven olumlu düşünme sabır en önemlisi vazgeçmemek ama asla vazgeçmemek.

HÜLYA ÇAKICI

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Süleyman Demirel'den bir fıkra ile günümüz :)

Ayağınızdaki 6 Güçlü Nokta

Hayat Kişiye Özeldir