Günümüz İnsanın Problemi


Kendi yarattığımız köle düzenin tam anlamıyla esiri olduk, ne verirlerse onu alıyoruz düşünen kimse kalmamış gibi.

Hep sorunları konuşuyoruz çözüm yok bu da her halde hastalık acıdan beslenme, hepimiz acı bağımlısıyız ama bunu kabullenemiyoruz. Hiçbir şeyden tam keyif alamamanın verdiği eksiklik hissi var hepimizde. Sorun çözme konusunda yetersizlik, saçma sapan kaybedecek çok şey olması, asıl kaybetmememiz gerekenleri kaybetmek için uğraşmak günümüz insanının ortak noktası olmuş durumda. Belki yıllarca birikmiş yorgunluklar, hazımsızlıklar var, belki yıllar önce yaşayanlar gibi daha basit bir hayat uygun hepimize. Nerede değilsek orada iyi olacakmışız hissi, çok bilmişlik ve bildiklerinle bir şey yapamamak durumları var üzerimizde.

Yokluk görmeyenler kolay kolay mutlu da olmazlar. Aç gözlülük, doyumsuzluk, kıskançlık, elindekilerin kıymetini bilememek, sanki herkes mutlu bir biz mutsuzuz. Oysa ki hiçbir şey göründüğü gibi değil. Kıymetini bilmemiz gerekenler para ile satın alınamayan seyler. Para ile satın alınan her şey bir gün çöp olmaya mahkum. Aslında günümüz insanın değil günümüz toplumlarının şu an yaşadığı durum bu.

En büyük sorunlarımızdan birisi değer anlayışımızın fiyata bağlı olması. Bir şey ne kadar pahalı ise o kadar kalitelidir diye düşünüyoruz. Bu da sistemin insana empoze ettiği bir durum böylelikle modern insan paraya tutsak oluyor.

Günümüz insanı içinde farkında olmadan sorunlarla yaşayan insandır. Elbette kalitenin pazar koşulları içinde fiyat farkı olacaktır. Kaliteyi fiyat üzerine endeksleyip her pahalı ürüne kaliteli gözü ile bakılması sorunumuz. En adi ve basit ürüne bile sadece pahalı bir fiyat konduğunda insanın buna aldanıyor olması sorunumuz. Ve bu yanlışı öyle bir savunurlar ki buna karşı olan herkesi fakir edebiyatı yapıyor diye aşağılarlar.

Kimse ne istediğini tam olarak bilmiyor, sırf istemek adına istiyor, istediği şey uğruna yaptığı tek şey ise olmuyor diye şikayet etmek oluyor. Bunlar da karakterin derin olmamasından kaynaklanıyor. Sonuç olarak elde ettiği şeyler olanı da, olmayanı da mutlu etmiyor. Bir nevi uyku hali içindeyiz bu durumda olan çoğunluk yaşamıyor da sadece bir şey olsun diye bekleyerek ömrünü harcıyor gibi görünüyor.

HÜLYA ÇAKICI

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Süleyman Demirel'den bir fıkra ile günümüz :)

Hayat Kişiye Özeldir

Ayağınızdaki 6 Güçlü Nokta