İki Kusur Buluşur Yalan Çoğaltılır...


Bir ilişki kar zarar muhasebesine dönmüşse o ilişki bitmiştir, hayat yanlış insanlarla vakit geçirilemeyecek kadar kısa ama prensip sahibi değilseniz hayatınıza insanlar kolay girer zor çıkarlar. Kendi ilkelerinizi suistimal edenleri hayatınızdan çıkarın böyle insanlar hayatınızdan uzak kalınca kimin ne olduğunu daha net görürsünüz.

Değerini yitirmeye başladığını fark etmeyen birisini sessizce hayatımızdan çıkarabiliriz, o aşamaya gelene kadar değerini kaybetmemesi adına bir çok uyarı, konuşma, tartışma olmuştur aramızda ama fark etmemiş, edememiştir. Tartışmaların temelinde yitirmemek için verilen bir mücadele vardır önemli olan karşı tarafın bunu algılayabilmesidir, anlamayacağına kanaat getirildiği zaman ne kadar değerli olsa da vazgeçilebilir. Taş yerinde ağırdır değer bilmeyenlerin yanından uzaklaşmak en iyisidir.

Biz insanlar sevdiğimiz her şeyi bağlarız. Köpeğimize tasma takar zincirle bağlarız, kuşumuzu çok sever kafese kapatırız, sevgilimizi çok sever göz hapsinde tutarız, bizler sevdiğimiz her şeye tasma takmaya bayılırız, hayvanat bahçeleri kurar hayvanları kafeslere kapatırız, sevgimiz tutsaklık içerir bizlerin özgürlük değil.

Bize göre bir şey özgürse yalnız ve çaresizdir, acilen sevilip tutsak edilmelidir. Her şeyin bir bedeli var deriz ya sevginin bedeli de tutsaklık sanırım. Bencil ve hırçın tutkularımızın, ihtiyaçlarımızın, kadrolu ve sözleşmeli birer işçisiyiz, bize yaşatılan hazlara aşığız sağlayana değil, kontrol edemediğimiz taleplere aşığız, derinlerde aciz bir köleyiz yüzeyde ise asalet timsali bir kral. Aslında biten bir şey yok çünkü başlayan bir şey yok. İki kusur buluşur yalan çoğaltır. Hatalı ve eksik kopyalar her gün biraz daha artar ve zamanın makyajı akar.

Merkezde bizden başka her şey var. Gürültü, kalabalık, telaş, içimizde bizi tasarlayan, bize ait olmayan, işgalci mimarlar, mühendisler var, yürüyen, konuşan, yaşayan kim bilemeyebiliriz korkaklar kendi kapısını çalamaz ve yaşamlar başkalarının kapılarında çürür.

Bağıran insandan zarar gelmez, sinsi insandan gelir, tatlı diliyle sizi bulutların üzerine çıkaran ama arkanızdan her türlü oyunu oynayıp sizi aldatan ve kullanan insanlardan korkun. Tatlı güzel sözlerle sizi uyuturken sizin kuyunuzu kazıp, aldatıp, size her türlü kötülüğü yapmış ve sizi kullanmış olacaktır çünkü. Bu durumdan uyandığınızda ise kızan, bağıran ama size karşı dürüst insanı mumla ararsınız.

Kendini yaşamazsan bedelini ödersin, çünkü çok iyi oyuncular var. Dost dediklerimiz bir süre sonra düşman olarak karşımıza çıkıyor. Bu yüzden insanın en yakın dostu kendisidir.

HÜLYA ÇAKICI

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Süleyman Demirel'den bir fıkra ile günümüz :)

Ayağınızdaki 6 Güçlü Nokta

Hayat Kişiye Özeldir