Hipnoz Halindeyiz!


Özgürlük kavramı fikrimce bir insanın her istediğini yapması değil, belirli bir otorite tarafından yapmaya zorlandığı şeyleri yapmamasıdır.

Çeperdeki bütün sahte kimliklerden, maskelerden, kendinle özdeşleştirdiğin zihinsel illüzyonlardan vazgeçtiğinde merkezini de bulursun. Hayat zaten hep bir şeylerden vazgeçmelerin öyküsü, bebeklikten, çocukluktan, sevmekten, ayrılmaktan, ağlamaktan, gülmekten, inanmaktan, inanmamaktan, yeniden aşık olmaktan, yaşlanmaktan, vazgeçmekten. Vazgeçmeyi, vazgeçip de öylesine yaşamaktan ve bu gerçeğin gerçek olmasından kuşkulanıp yaşayarak denemekten.

İnsanların his duyları, gözlerin görmediği şeyleri hisleriyle görme imkanları var. Herkese kulağını aç, çok azına sesini ver. Dinlenecek çok insan, konuşmaya değer az insan var. Kendi içimizde bile öyle çok ikilemle karşılaşıyoruz ki, bir de karşınızdaki anlayamayacak kapasitedeyse iyice boğuluyoruz.

Sarsıcı olan insanların samimiyetsizliği ve olaylara olan duyarsızlığı, bu da yaşam enerjimizi azaltıyor. Hayvanların da fikirleri yok ama bu onları tehlikeli yapmaz aksine sevilmeyi iyi davranılmayı iki ayaklılardan daha çok hak ederler. Bu yüzden sadık bir köpeğin dostça, samimice kuyruk sallaması bazılarının nezaket kuralları altında yaptıkları gösteriş dolu samimiyetsizce davranışlarından ve içi boş sözlerinden daha çok değerli.

Fikrin ne kadar doğru ve güçlü olursa olsun, insanlar maddi değere ve popülist hareketlere göre değer verirler. Zengin bir iş adamı veya siyasetçinin yanlış fikirleri toplumda çok çabuk kabul görür. Senin fikrin ne kadar doğru olursa olsun maddi durumun zayıf ise fikrin ile birlikte horlanır, dışlanırsın ve insanlar senden vebalı gibi kaçarlar.

Ne toplumsal ne de hukuksal adalet hiçbir zaman tam olarak var olmadı, olmayacakta. Dünyanın tasarımından beri bu böyle. Ne yazılırsa yazılsın, ne kadar karşı mücadele verilirse verilsin mevcut sistem insanların değişmesine izin vermez. Bazılarımız yeterince kirlenmiş olan bu çarktan kurtulsak da çoğunluk halen düzenin değirmenine istemeyerek de olsa su taşımaya devam ediyor. Kendini bilerek kullandırmamak, birilerinin kişisel menfaatleri için fikirlerini basamak olarak kullandıktan sonra karşısındaki insanı kırmamak, satmamak gerekiyor.

Fikirsizlik insanı yaşamın mutlak anlamından ayırıyor.

HÜLYA ÇAKICI

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Süleyman Demirel'den bir fıkra ile günümüz :)

Ayağınızdaki 6 Güçlü Nokta

Hayat Kişiye Özeldir