Kayıtlar

ÖZGÜR etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Zamanla yaşayarak, Zamanla öğrendim!

Resim
Gerçek fedakarlık karşılık beklemeksizin ve bir amaca, bir hedefe yönelik yapılır. Ama ne yazık ki fedakarlık sanılan eylemlerin çoğunda bir beklenti, sonucunda da hayal kırıklıkları vardır. O yüzden bunlar fedakarlık değildir. Tarla sürümünde öküz fedakarlık için iş yapmaz, o işe sürülür, zorlanır, yapmak zorunda kalır. Dolayısıyla gerçek fedakarlar 'yapma kıymeti bilinmez' demez ve yaparlar. Karşılık beklentisi olanlar böyle düşünür ancak. Bir beklenti nedeniyle fedakarlık yaparsın, bu normaldir. Çünkü bir şeylerini daha iyi olacak başka bir şeyler için feda edersin. Bu bir tercihtir ve sonunda hayal kırıklığı da olabilir. Özellikle yakınlarımıza fazla fedakarlık ve iyilik yapar, uğraşır didiniriz ama onlar bunun farkına bile varmazlar. Çünkü yapmak zorunda olduğumuzu düşünürler oysa bazen bir teşekkür bile bütün yorgunluğu alıp götürür. İşte bu yüzden sorumluluğumuz neyse onu yapalım, fedakarlıkları da kendimize saklayıp, geleneği ibadet saymak işinden vazgeçelim. Bö

Eleştirel düşünme!

Resim
Eğitimin amacı öğretmek olacaksa eğer bu insanlara sorgulamayı ve araştırmayı öğretmek olmalı. Bilgiyi ahlaki çerçeve içerisinde kullanabilme yetisine sahip bireylerin yetişmesi için zorunlu olarak verilmesi gereken bir ders gerekiyor geleceğimize. Kimin alim, kimin zalim olacağına karar verenlerin aslında alimden zalim, zalimden de alim yapmaya çalışmalarından kaynaklı yaşanan her şey. Hiçbir makam ve mevki insandan daha değerli olmadığı gibi makam mevkilerde insanlar içindir. Bilgi, beceri ve yeteneklere göre sınıflandırmalar da birbirinden farklı karakterlere, zeka seviyesine, refah düzeyine ve farklı bölgesel kültürlere sahip çocukların aynı bilgileri almasının faydalı olup olmayacağı, işe yarayıp yaramayacağı tartışılır. Özgür düşünceli ve kendi kararlarını kendisi verebilecek bireylerin yetişmesi siyasi partilerin, cemaat ve grupların, yanıltıcı reklamlarla ürün ve hizmet satan sermayenin işine gelir. İletişim araçlarında amaç, iletişimin kendisi araç olur. Sığ düşü

Kaliteli birey, kaliteli toplum demektir!

Resim
Erdemli insan olmak kendi sorumluluğumuzdur. Başkalarından önce kendimize bakmak zorundayız. Kaliteli birey kaliteli toplum demektir. Devletler halkın içinden çıkar, vicdan insanın kendisini toplumdan ayrıştırarak olan bir şey değildir. Toplum vicdanının oluşumu devletleri de biçimlendirir ve aydınlık, ahlaklı bir toplum oluşturur. Gerçekler doğruları görmemizi sağlayan ışıklardır. Beğensekte, beğenmesekte gerçeklik mutlak oluşumdur ve insanı kabule zorlar. Devlet sorumluluklarını toplumun yararına tam olarak yerine getirerek gelişmenin yolunu açık bırakıp, kişilere özgür nitelikli ve eşit adaletle muamele gösterir. Huzur ve barış için ön koşulun işlevsel olması, devletin gelişmesinde ve büyümesinde toplumun katılımı ile mümkündür. Bireysel iradeler devletler için potansiyel büyümeyi beraberinde getirir. Devlet ve birey ilişkisinde bireyi korurken, gelişimini kısıtlamaz. Yüksek hedeflere ulaşan bireyler devletin her bölümünde fayda sağlayacağından, zincirleme bir ilerleme ve

Tapu Güvencesi kalkıyor…

Resim
İnsanda mal kabilinden sayılacak yani bilançoda bir kalem oluyoruz. Artı değer, eksi değer konumuna geldik, insan değil kuluz, kulun tapusu olmaz kendisi maldır. Artık ev garantimiz de kalmadı, bu işin ucu en çok şakşakçı mülk ve arsa sahiplerine dokunacaktır. Koyunlar çobanların kaval sesine odaklanırken başka seslere sağır kalırlar çünkü. Bal tutan parmağını yalıyor. Denetimin, hesap sormanın olmadığı yerlerde savurganlık ve aşırılık olur. Belki suç hiçbir şeye ses çıkarmayıp sınırsız imkanı veren sorgulamayanlardadır kim bilir. Özgür olduğumuz duygusu oluşturarak koşulların sağlandığı ama nasıl davranacağımızın ve yaşayacağımızın sınırlarının çizildiği zamandayız. Aldığımız para kadar özgür hissediyoruz sonuç olarak özgürlük dağarcığı kısıtlı olanın ne hayali, ne reel bir katkısı olur. Garantili, rahat, risksiz işler peşinde olan bir milletiz. Ama devlet kendini bu kadar rahat, cazip, çekici yapmasaydı ve ayrıca özel sektörde en azından asgari düzeyde devlet koşullarında

Her devir kendini yaşar ve son bulur.

Resim
Her devir kendini yaşar ve son bulur. Bu Osmanlı içinde böyleydi yaşandı ve bitti. Şimdiki devirde kendini yaşıyor ve bir gün son bulacak, başka bir devire geçilecek, dünya döndükçe bu böyle devam edecek, öyle olmasaydı hala taş devrini yaşıyor olurduk, dünyadaki değişimleri yaşayarak, görerek devam edeceğiz hayata. Temel insani haklar mücadelesinde başarısız oluşumuz. Hatta özgür düşüncenin temellerden olduğunu bile kanıtlamak gerekiyor. O nedenle hala gelişmişliği bilmiyoruz. Ortalama zekamızın tüm gelişmiş uluslardan düşük oluşuna eğitim konusundaki yetersizliğimiz de eklenince anlamak zor değil ülkenin halini. Farklılıklar güzeldir ve ancak sevgi ve eğitimle öğretilebilir. Sayıca az olsa da iyi insanın etki alanı kötüden fazladır'a inanmak istiyorum. Her toplum özlem duyduğu, değer verdiği ve eksikliğini hissettiği bazı sembolleri isimlere de yansıtır. Örneğin; bizim toplumumuz da şu isimler göze çarpar; Adalet, barış, özgür, hayal, umut, derya, deniz, sevgi. Yakında ise; D

Hep Bir Umut Vardır!

Resim
Cahil bir toplum özgür bırakılıp kendine seçim hakkı verilse dahi hiçbir zaman özgür bir seçim yapamaz. (Friedrich Nietzsche) Ancak belli bir olgunluğa erişmiş insanlar kendilerini eleştirir ve başkalarınında eleştirmesine izin verirler. Hata yapmanın insani bir durum olduğunu hata yaparak ilerleyeceğimizi deneyimleyerek farkındalık yaratacağımızı bilmek, anlamak yüksek bir bilinç gerektirir. Düşünmeden kabul gören bir teslimiyet başka zihinlere kelepçelenmiş gönüllü bir tutsaklıktır. Aptal ve cahil olan insanlar sonuna kadar aptal ve cahil kalıyorlar nedense. Bunu eğitimle taçlandıranlar oluyor bazen içlerinde sadece. Toplumların başlarına ne geliyorsa bu doğal seçilimlerinden kaynaklı olarak geliyor. Dolayısıyla zekinin varlığını sürdürebilmesi için aptal olanlar yok oluyorlar. İstanbul’da İktisat Fakültesini kuran Alman Prof. Neumark sizde, demişti; “önemliler”, değerli değil; “değerliler”de önemli değil. (Bir kaç makalem de kullandım bu sözü. Sevdiğim ve doğruluğu gözl