Kayıtlar

çalışmak etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Hazıra dağ dayanmaz!

Resim
Tüketim hastalığı yalnız satın alınabilen ürünlerden ibaret değildir. Türkiye'nin dış borcu 420 milyar dolar, dünya ülkelerinin borç sıralamasında yerimizi almışız. Oysa ki bir zamanlar şöyle denmişti, biz dışarıya ait bütün borçları sıfırladık, bundan sonra her yeni doğan bebek borçlu değil alacaklı olarak dünyaya gelecek. Ama buradan baktığımız zaman durum hiçte öyle gözükmüyor. EUROSTAD verilerine göre Türkiye'nin toplam dış borcu 420 milyar $. Kamu borç stoku 109.2 milyar. Merkez bankası pozisyon açığı 1.8 milyar. Kamu, özel ve yabancı bankaların sendikasyon kredileri 186 milyar. Özel şirketlerin yatırım finansman kredileri 110.6 milyar. Şahıslara ait borçlar 4.9 milyar. Bu rakamlar önümüzdeki 10 yıl hiç borç almadığımız takdirde ödeyeceğimiz toplam borç ve faizler. Hazıra dağ dayanmaz derler. Borcu yaparken TC, kanun ve yasaları yaparken partili. Ülkemizdeki ekonomik sınıfları şöyle tanımlayabiliriz; Üst sınıf bütün parayı elinde tutar ve vergi ödemez. Orta

İnsan olmanın faturaları...

Resim
Beni öldürmeyen her şey, beni güçlendirir! (Friedrich Nietzsche) Dünyaya hangi gözlükle bakıyormuş bilmiyorum ama o gözlükten ben de isterim. Çünkü ben bambaşka şeyler görüyorum buradan. Beni öldürmeyen her şey beni hep yeniden öldürüyor... Nietzsche'nin yalnızca bu sözünden yola çıkıldığında birçok şey eksik kalıyor. Bazı şeyler göründüğünden çok daha basit olabilir. Tıp biliminde eskiden beri insanın kendisine zarar vermesi bir hastalıktır. Peki acı bizi güçlendiriyor diye ne yapalım? Acının üstüne mi atlayalım? Aklı başında olan hiç kimse böyle bir seçimde bulunmaz. Nedeni basittir. Onu güçlendiren acı sanata, bilime dair bile olsa bir gün bu güçlenmenin sonu gelecek ve ölüm kendisini bulacaktır ve her ölüm erken ölümdür. Çalışmak özgürlüktür diyor bir düşünür. Ancak siyasete dair olan hiçbir kuram yalnızca pozitif özgürlük=özgürlük tanımından hareket edemez. Ve tahmin edebileceğiniz gibi siyasete dair olan hiçbir şey diğer alanlardan tam manasıyla soyutlanamaz. O

GERÇEK BAYRAM SEVGİDİR

Resim
Mutluluklar küçük ayrıntılarda gizlidir. Biz çocukluğumuzda yaşadığımız bayramları anımsayıp özlemini duyabiliyoruz. Bizim çocuklarımız? Onların böyle anımsadıkları bir çocuklukları olmayacak. Bayramlarımıza, geleneklerimize sahip çıkabilsek keşke ama teknoloji ve geçim dünyasında çok zor. Hiç aklıma gelmezdi o zamanları arayacağım. Bağlılık vardı, masumiyet, sevgi ve saygı vardı, değerlerimizi yavaş yavaş kaybediyoruz. Bayramlaşmaları, el öpmeyi, bayram ziyaretlerini, sabahlarını, mendil içine sıkıştırılmış harçlıklarımızı ve daha neleri özlüyor insan. Her şeyden önce sofraya ailecek oturulur, kalkılırdı. Bu bile özlemek için bir neden. Şimdi hayat şartları annelerin çalışmasını gerektiriyor, çocuklarıyla fazla zaman geçiremiyorlar. Dolayısıyla yokluğunda çocukları sıkılmasın, üzülmesin biraz da vicdan yaparak ne isterlerse onu yapmaya çalışıyorlar. Çocuklar da nasıl olsa istediğimi yapıyor diye daha fazlasını talep ediyor ve istekler yerine geldikçe de mutsuz oluyorlar. Şimdi

İhbar ve kıdem tazminatı hakkediş

Resim
İşçinin çalıştığı süreye göre ihbar süresi veya ücreti vardır. 6 aydan az çalışan için 2 hafta. 6 ay 1,5 yıl arası çalışan için 4 hafta. 1,5 - 3 yıl arası arası çalışan için 6 hafta. 3 yıldan fazla çalışan için 8 hafta ihbar süresi veya ihbar ücreti ödenir. Ayrıca, işten çıkartılan işçinin ileri de "bana haber verilmeden çıkardılar, ihbar tazminatı da vermediler" dememesi için, bunun yazılı olması, gerekirse noter aracılığıyla ve çıkış nedeni de belirtilerek yapılması iyi olur. Sözlü yapılmışsa da, güvenilir şahitler gerekir ki işveren ileri de davalık olmasın. İşçiyi çıkartmadan önce ne kadar süre çalışmış hesaplanır ve 2/8 hafta (çalışma zamanına göre) önceden işçiye haber verilir. Eğer işçiye başka iş araması için süre verilirse işveren ihbar tazminatı ödemek zorunda kalmaz. Eğer ihbar tazminatı ödenecekse bir hesaplama örneği. Asgari ücretle çalışan işçi ise; 1.647 / 30 = 54,90 TL günlük tutar. 54,90 X 56 = 3.074,40 TL ihbar tazminatı matrahı 3.074,40 X %15 =

İŞTE YENİ MAAŞLAR

Resim
Ocak’ta yüzde 6 zam alan memurlar, Temmuz’da da yüzde 5 artış görecek. 6 aylık enflasyon yüzde 6’nın üzerinde çıkarsa fark da var. İşte maaş hesapları; Temmuz ayı birçok kesimle birlikte memurlar için de zam ayı oluyor. Yapılan toplu sözleşme gereğince memurlar ve memur emeklileri Ocak ile birlikte Temmuz'da da zam alıyor. Buna göre Ocak ayında yüzde 6 zam ve yüzde 0.90 enflasyon farkı alan memurlar ve memur emeklileri Temmuz'da da yüzde 5 artış alacak. Maaşlarına yansıyacak bu artış dışında enflasyon farkı ihtimali de var. Buna göre 4 Temmuz'da açıklanacak enflasyon rakamlarıyla birlikte son 6 aylık enflasyon yüzde 6 ve yukarısında çıkarsa memurlara ve memur emeklilerine aradaki fark da ödenecek. Memur-Sen'in verilerine göre; en düşük memur maaşı (bekar) Aralık 2015 itibariyle bin 906 lira idi. Ocak ayında yüzde 6 + yüzde 0.90 artışın yansıtılmasıyla en düşük memur maaşı 2 bin 38 lira 54 kuruşa çıktı. Temmuz'daki yüzde 5'lik toplu sözleşme zammıyla da bu

HÜLYACA YORUMLAR: Müşterisi olduğu sürece sömürü devam edecektir...

HÜLYACA YORUMLAR: Müşterisi olduğu sürece sömürü devam edecektir... : Allah akıllarını kullanmayanların üzerine pislik yağdırırım demiş ve bu pislikleri başımıza getirdi. Yani bütün çalışan kadınlar potans...