Kayıtlar

AĞAÇ etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

AFERİN

Resim
Padişahın biri vezirleriyle köyleri dolaşırken bir ihtiyarın fidan diktiğini görür, yanına giderek sorar: Behey amca iki büklüm olmuşsun, bu diktiğin fidanın meyvesinden yiyebilecek misin? İhtiyar parmağıyla bahçedeki diğer yetişkin ağaçları göstererek, "kudretli padişahım, şu gördüğünüz ağaçların meyvesini çok yedim ama onları ben dikmedim." Bu söz üzerine Padişah ihtiyara "Aferin" demek zorunda kalır. O dönem de padişah kime aferin derse bir kese altın vermek zorundaymış. Vezir padişahın işareti üzerine çıkarır ihtiyara bir kese altın uzatır. Altın kesesini alan ihtiyar sevinçli bir edayla, "Gördünüz mü Padişahım benim fidan şimdiden meyve verdi" der ve ikinci kez padişahtan "Aferin" ve bir kese altın daha alır. Bir şey yaratamayanların yaptıkları oradan buradan kopyadır. Yaratanları kıskanır, şiddete başvurur, yakar yıkar, imha ederler. Allahtan akıl hep üretir, hep yeni şeyler bulur ve yoluna devam eder. En azından bazılarımız da mevcut

Her sorun içinde bir armağan saklar...

Resim
Serçe günlerdir dalında hiç hareket etmeden, ötmeden öylece duruyormuş. Melekler Tanrıya sormuşlar; Tanrım bu serçe her sabah uzun uzun öterdi son günlerde sus pus oldu ötmüyor, uçmuyor, ne oldu? Tanrı meleklere sabırlı olun o bana gelecek demiş. Melekler birkaç zaman sonra tekrar sorunca, Tanrı serçeye derdin nedir, neden sustun, ne oldu? Serçe; "Yüce Tanrım ben bir garip seçeyim, şu dalın üstüne bir yuva yaptım barınıyordum bir fırtına çıkardın yuvamı yıktın" demiş. Tanrı; ben yuvana seni sokmak üzere gelen yılandan korumak için o rüzgarı çıkardım, sen yuvadan oldun ama, hayatta kaldın deyince serçenin gözlerinden iki damla yaş gelmiş. Yaşamımızdaki her sorun içinde bir armağan saklar, sadece kendisi yaşıyor zanneder insan bu yaşadıklarını, acılarını, kederlerini, zamanın ona yaşattıklarını görmez. Her zorluğun arkasında bir kolaylık vardır ve bu yaşananlar bize tecrübe olarak kalır hayatımız devam ederken. Hayatın tümünü anlamak için küçük bölümlerinde bıraktığın

BİLSELERDİ YAPMAZLARDI...

Resim
Çocuğuna kızan, bağıran, vuran anneleri görünce aklıma Efendimizin (sav) şu sözü geliyor; ‘Bilselerdi yapmazlardı…’ Bilselerdi; çocukların bedenen annelerini bırakıp gidemeseler de, ruhen çekip gidebileceklerini ve bir daha geri dönmeyeceklerini… Bilselerdi; kırılan eşyaların, dağılan evlerin, kirlenen giysilerin kolayca çaresi bulunabilecekken, kırılan yüreklerin, dağılan ilişkilerin, kirlenen niyetlerin kolay kolay eski haline dönemeyeceğini… Bilselerdi; bir çocuğu doğurmanın o çocuğun ‘sahibi’ olmak anlamına gelmediğini ve asıl sahibi olanın (cc) emanetine nasıl muamele ettiğimizden sorguya çekeceğini… Bilselerdi; aşağılanan, hırpalanan, ezilen, alay edilen çocukların şahsiyetlerinin, haysiyetlerinin, onurlarının da incineceğini… Bilselerdi; şiddet gören çocuğun şiddet göstermeyi öğrendiğini ve bu nefret tohumunun bir ülkeyi bitirebileceğini… Ah bir bilselerdi… Artık biliyorsun. O zaman emanetine sevgiyle sahip çık. (Hatice Kübra Konar) Bu yazı da yazanlara gerçekten uy

SUÇ SAHTE MÜSLÜMANLARDA

Resim
İnsanoğlunu en kolay yönetme biçimi dindir. Hangi din olursa olsun. Bunlar Müslüman değil vasi (akıl ve fizik sağlığı yerinde olmayan, kötü yaşam koşullarına sahip) bir toplumdur. İslamiyetten önceki kavimler aynen bunların anlayışında devam ediyor. Gerçek İslam, gerçek Müslüman, hakiki iman bunlar da yok. İŞİD/EL KAİDE/PKK gibi gerçekte dinsiz terör örgütlerinin insanlık dışı eylemleri ne İslamı, nede Müslümanlığı bağlar. Batının oluşturmak istediği ve nispeten oluşturduğu algıda bu yönde Terör=İslam. Bu saçma sapan algı operasyonlarına gerçek Müslümanlar zaten inanmıyor. Ypg/pkk/işid/daeş hepsi aynı. Maaşları ABD/İsrail/İngiltere tarafından ödeniyor. Kara Propaganda, İnsanların kötülüğünü isteyen, İslamiyet adına bunları yapan canilerin İslamiyetle alakası yok. İnsanlar dini Allah'ın emirlerine göre değil, kendi çıkarları neyi gerektiriyorsa ona göre yaşıyorlar. Aslında bütün bu insanlık dışı işleri biz böyle diyelim ve böyle düşünelim diye yapıyorlar. İslamiyet diye bir di

Hayatı Anlamlı Yaşamak İsteyenlere...

Resim
Bir varmış, bir yokmuş. Bir zamanlar 4 oğlu olan bir adam varmış.  Bu adam zamanın da kendisi hakkın da insanların kulaktan dolma sözlerle veya çok kısa bir tanışıklıktan sonra ön yargılı davranmalarından çok sıkıntı çekmiş. Çocuklarının da aynı sıkıntıyı çekmemeleri ve çektirmemeleri için onları bir deneye tabii tutmuş ki, yaşayarak ve deneyimleyerek öğrensinler. Çok erken karar vermemeleri ve ön yargılı olmamaları için onları eğitmek gerekiyormuş.  Böylece her birinden, farklı zamanlar da, uzakta duran ağacın yanına gitmelerini ve ona bakmalarını istemiş. İlk oğlan kışın gitmiş, ikincisi ilkbahar, üçüncüsü yazın ve sonuncusu da sonbahar da.  Geri döndüklerinde hepsini bir araya çağırmış ve ne gördüklerini sormuş. İlk oğlan ağacın çok çirkin, yaşlı ve kupkuru olduğunu söylemiş. İkinci oğlan hayır! yeşillikle doluydu ve canlıydı demiş. Üçüncü oğlan çiçekleri vardı ve kokusuyla, görüntüsüyle o kadar muhteşemdi ki! daha önce hiç böyle bir şey görmedim demiş. Sonuncu o

O dağlar, Ormanlar, Ağaçlar Bizim. Türkiye Cumhuriyeti Milletinin. Ne bir Valinin, ne bir Şirketin, ne bir Hükumetin. Sadece Milletin...

Resim
Vay be. Her şey de milletimize soralım diyenler. Millet bir projeyi istemiyor diye halka savaş açıyor. Ülkenin sınırlarını, yollarını böyle korusaydınız gencecik fidanlarımız toprağa düşmeyecekti. Teröriste yapamadığınızı hakkını arayan halka yapıyorsunuz. Devletin düştüğü hale bak. YAZIK. Bir yandaş için tüm şehri hapsettiler. Parti dediğin böyle olmalı. Yandaşına sahip çıkmalı :( Halkla uğraşılmaz, halk milyonlardır. Deniz gibi bir kabardı mı........ Cide, Sur, Şırnak da yapmadıkları OHALİ ARTVİN'de yapıyorlar? Milletin a... koyacağız diyen iş adamı yalan söylememiş. Arkasına Devlet gücünü almış orada yaşayan halka zulüm ediyor. TARİHE ADLARINIZI ARTIK ALTIN HARFLERLE YAZDIRIRSINIZ.  Artvin'le fazla oynamayın. Onlar kekolara benzemezler. Artvin insanı düşünür ve köşe taşı döner dolaşır yerine oturur. Efendidir. Sonuna kadar sabreder. Sabırlıdır. Ama bir öfkelendi mi gazabından korkun. Çünkü birbirilerine çok bağlıdır. Laz, Gürcü, Türk vs. hep birlikte birlik, b

Cennetin Dünyaya Yansıması... Altınsız Olur ama ARTVİN'siz Olmaz

Resim
Bir kızılderili atasözü derki; "Son ırmak kuruduğunda, son ağaç yok olduğunda, son balık öldüğünde, beyaz adam paranın yenmeyen bir şey olduğunu anlayacak". Her fırsatta Artvini turizm şehri yapacaklarını söyleyen yetkililer bugünden itibaren kayak merkezinin faaliyetlerini durdurma kararı aldı. Ayrıca yandaş medyada bir resim var. Bir ağaç ve arasında Artvin halkı. Madene çıkılmasını önlemek adına. Medya haberi ARTVİN halkı kendisi ağaç kesti diye vermiş. Çocuk işi haber. Benim babam senin babanı döver :) Nedir bu? Neyin bedeli? Ucunda ne var? Son nokta yeminle. Bilmeyen anlayamaz o ağacın yeni kesilip kesilmedigini. Kar veya Heyalanla yıkılmış bir ağaç o. Anlamasa bile resme iyice baksa görecek ki; çürümeye yüz tutmuş. Ne güzel dövüyor babası :( Politik değil çevre düşmanlığına karşı birlik ve beraberliğin güzel bir örneği ARTVİN direnişi. YURTSEVERLİK, MİLLİYETÇİLİK. Ama BÖLÜCÜLÜK değil. HDP Milletvekilleri Artvin'e giremediler. Geldikleri gibi gittiler.