Kayıtlar

KÖLE etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Uşakların Varlığı Efendileri Var Eder

Resim
Medeniyet egonun gelişimi değil, düşünce ve eğitimin gelişmesi demektir. Liderlerin elindeki kilit, motivasyon aracıdır. Cahil toplumlarda liderler toplumların algılarını değiştirirler. Para ve güç kapitalizmin temel felsefesidir. Para için savaşılır, para için doğa katledilir, para için insanlar ezilir ve öldürülür, para için fuhuş yapılır, para için şerefsizlik, namussuzluk yapılır, para için insani değerler ayaklar altına alınır. Kapitalizm insanları demokrasi yalanıyla kandırır, siz kendinizi özgür zannedersiniz. Eskinin ilkel köleliğiyle bugünün köleliği arasındaki tek fark günümüz köleliğinin ücretli olmasıdır. Eskiden efendi kölesinin bütün ihtiyacını karşılar kölesi de gece gündüz efendisine çalışırmış, şimdilerde ise efendisi ancak karnını doyurabileceği kadar kölesine para veriyor. Politik, siyasi, ekonomik, ahlaksal çöküşler devrimlere gebedir. Aslan kendi avladığı avını sırtlanlar gelince bırakıp gider, genellikle avlanmayan sırtlanlar da başkalarının avının üzerine

Bilgi Hasadı...

Resim
Tüm kalıplardan ve kurallardan arınmak için bilgi arzusunu kendi tekeline alan sistemlerde çatlaklar yaratmak zaruri bir mesele haline gelir. Bilgiye sorgulayarak ihtimalleri çoğaltarak, bağımsız bir merak dürtüsü, kalıplardan, tabulardan, kurallardan arınmış tertemiz bir vizyon sahibi olarak ulaşılır. Herakleides döneminde anlam kazanan PHİLOSOPHİA deyiminin anlamı; durup dinlenmeden bilgiyi, doğruyu aramaktır. Düşünme, uygulama, deney vs. ile burada varılmak istenen doğru ve gerçektir. Temeli İonia'da atılan felsefenin hiç durmadan aradığı şey budur. Hedefe empirik bir yol (Sokrates) ile mi, yoksa kendi düşünce dünyamıza çevrilerek mi, ulaşırız? Kendi iç dünyamıza evrilmek ve empirik yol ile bütünleşme bu konuda yararlı olacaktır. Platon görüşüne göre, felsefe yapmak felseficilerin, yönetmek yöneticilerin, savaşmak askerlerin göreviydi, bu da belli bir kast yapısı oluşturuyordu. Bu anlayış bugünde farklı düzeylerde devam etmektedir. Fikrimce bilgiye ulaşabilmek iki kavram

Sistemlerin Temel Felsefesi...

Resim
Yaşama öyle bağlanacaksın ki, ölüm tehlikesi olsa bile korkmadan mücadele edecek, direnecek ve yaşamını kazanacaksın. Köle olarak yaşamı yok edilen insanlar yaşamlarını ancak her şeye rağmen yaşam için mücadele ettiklerinde, direndiklerinde kazanabilirler. Beynimizdeki, duygularımızdaki zincirlerden kurtulmak yaşamımızı yaşamanın tek çıkış yoludur. Bugün çoğumuz yaşama sıkı sıkı bağlanmak adına inanılmaz mücadeleler ve çabalar içinde debelenip duruyoruz. Karşılığında ise bir kısır döngü içinde bir ömrü tüketiyor ve bunu başkaları için yaptığımızı çok geç anlıyoruz. İnsanoğlu olan bizler öğrenilmiş acizlik denen ve bilinçaltımıza kadar işleyen yaşamın cehennemine boyun eğmek zorunda olduğumuz, çıkılamaz diye hissettiğimiz, düşündüğümüz bir sistemde yaşıyoruz. Zincirlerinin farkına varsa insan zincirlerden kurtulmanın yollarını bulacak, bunun için mücadele verecek, direnecek ve yaşamını kazanacaktır. Köle yapan insanlık dünya nüfusunun tamamını özelikle Afrika, Asya, Latin Amer

Sınırlar Sadece Yoksulları Sınırlar!

Resim
Bu topraklarda huzur içinde yaşayabiliyorsak bırakıp kaçan yada köleliğe razı olan değil, savaşıp gazi olan, şehit olup arkasında yetimler, dullar bırakan dedelerimiz sayesindedir. Araplar korkaklıklarının bedelini ödüyorlar. Önce Allah kalplerine cesaret versin sonra vatanları da olur, aşları da, işleri de. Cehaletle savaşıyoruz, emperyalist ABD ile İsrail silah satıp ülke ekonomisi güçlendirecek diye yeterince savaş icat ettiler. Orta doğu ve neredeyse Müslüman ülkelerin tamamını bir şekilde birbirine düşürdüler. Medeniyetlerin geldiği seviyeye aldanmamak gerekir. Yaşama içgüdüsü öyle güçlüdür ki insanı vahşi hayvana dönüştürür. Kimisi yaşamak için ölür, kimisi de öldürür. Kırbaçlanan kölelerin kırbaca katlanmasının ve kırbaçlayan uşağın vahşiliğinin nedeni ölüm korkusu ve yaşama içgüdüsür. İnsanoğlunun dinlere, ırklara bölünerek kolayca kontrol edilebilmesinin nedeni de bu dürtüdür. Din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılması laikliğin özü budur. Bir din adamı, din alimi

İnsan nedir? İnsan ikiyüzlülüktür.

Resim
Dünya ekolüne kurallar koyarak zorlaştırırız hayatı ve nasıl bir ironi ise kuralların hayatımızı kolaylaştıracağına ya inanırız yada inandırılırız. Önce insanların düşünme, algılama, üretim yetilerini yok edip kendilerine köle yapıyor sonra biz bu sistemin dışına çıkarsak yalnızlık hissine kapılacak beceriksiz, mutsuz, çaresiz olacağız diyorlar. Ve sistem tıkır tıkır işliyor sayemizde. Bazı şeyleri unutmamak geleceğin sigortasıdır aslında. Yaşananlardan ders almak yetmez bazen, başkalarına da benzer şeyler yaşatılıyorsa olabilecekleri önceden kestirme şansına kendi deneyimleriyle sahip olanların yada ders almışların unutmadıkları adına yılmadan mücadele etmeleri ve sonuç almaları gerekir. Sonuç alınmalıdır ki daha önceden alınmış dersler işini görsün, direnç ve mücadele gücünü kaybetmesin. Cumhuriyet yürekli insanların doğruları, gerçekleri inanarak savunmaları ve mücadeleleri ile bugünlere ulaştı. Ama günümüz kuşağı yaşananların farkında bile değiller. Ürettikleriniz öğrend

Geçmiş bugünle, üzüntü neşeyle barışsın

Resim
Hz. Ömer iftar da bir yere davetlidir. Ev sahibi şerbete benzer bir içeceği Halifeye ikram eder. Hz. Ömer ilk yudum alır ve kaseyi bırakır. Ev sahibi, için Sayın Halife Hazretleri ballı sudur şifalıdır. Hz. Ömer, olmaz halkım çamurlu su içiyorken bunun hesabını kıyamette nasıl veririm. Ve içmez. Bu aralar en az rastladığımız şey merhamet, vicdan, dürüstlük. Merhamet ve vicdan gibi duyguları taşıyabiliyorsan ve insani değerlerini kaybetmediysen güzel ve iyi bir yüreğin var demektir. İnsanın hep ben değerliyim, ben güçlüyüm demesinin de bir anlamı yok. Eğer çevresindekiler ve sevdikleri bunu ona hissettirmiyor ve tam tersine değersizmiş gibi davranıyorlarsa kendi kendine telkini onu ya daha çok yalnızlaştırır, ya daha çok bencilleştirir. Sonuçta iyiyi iyi yapan, kötüler karşısında onun iyiliğini görebilenlerin varlığı ve onayıdır. Kimileri vardır iki betonu bir araya getiremez. Kimileri vardır iki kıtayı denizin altından birleştirir, üstünden birleştirir. Ne kadar değişirsen değiş,

YORULDUM PATRON!

Resim
Yoruldum, patron. Yollarda yağmurdaki bir serçe kadar yalnız olmaktan yoruldum. Yanımda hiç arkadaş olmamasından bıktım. Nereye gideceğimizi, nereden geldiğimizi söyleyecek biri. İnsanların birbirine kötü davranmasından bıktım. Her gün dünya da hissettiğim ve duyduğum acılardan bıktım. Çok fazla var, sanki her an için kafama cam parçaları batıyor. Anlıyor musun? (Yeşil Yol/John Coffey) John Coffey İki küçük kıza tecavüz ederek öldürmek suçundan yargılanıp idama mahkum edilmiştir. Ancak bu vücudu iri yarı ama beyni ve kalbi çocuk gibi olan adam idamlıklar koğuşuna getirildiği andan itibaren tüm insanlara hatta farelere bile gösterdiği derin sevgi ve merhametle gardiyanların ve mahkûmların sempatisini kazanır. Gardiyanlar Coffey'in bu suçu işlememiş olabileceğini düşünmeye başlarlar. Ayrıca Coffey bazı garip güçlere de sahiptir. Ölmüş bir fareyi diriltir, gardiyan Paul Edgecombe'un bir türlü geçmeyen hastalığını nefesiyle iyileştirir ve hapishane müdürünün ölümcül bir has