Kayıtlar

TOPRAK etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

İpe Örülmüş Akıllar

Resim
Çırak olmayı bilmeyeni usta yaparsak olacak olandan da kaçınılmaz olur. Sonradan gelen yetkinin vermiş olduğu üstünlükle kompleksiz kişiler bile devamlı egolarını tatmin etmeye çalışan kişilere dönüşebiliyorlar. Ama her silah bir süre sonra sahibine çevrilir. Cehaletin sebebi bilgiyi kabullenememe egosudur, cahilliği kabul etmeme ve öğrendikçe öğrenmemiz gereken daha bir çok şeyin olduğunu anlayamamadır. Bunların cahil ve basit dünyası dışında az da olsa ufkunun gelişmesi gerekir ki, bilginin düşmanı olanlar her seyi bildiğini zannetmesin. Önce cahilliğin arkasındaki nedenlere bakılmalı, haritasına bakılsa belki sebebin ne olduğu daha iyi görülebilir hayatımızın içinde sık sık karşılaştığımız ve yaşadığımız gerçekler bunlar. Görünen o ki, bir gün herkes aklını bir yerlere koymuş, sonra o akılları satılığa çıkarmışlar ve sonra herkes kendi aklını tekrar satın almış gibi. Yani cahilin cesarati kendisini kral sanmasından, bilgili insanlar mütevazidir yada öyle olmak zorundadırlar. C

Fevkalade cahillik...

Resim
Başarının kriterleri bellidir; içinde emek vardır, alınteri vardır, fedakarlık vardır, öz güven vardır, var olmak vardır, dürüstlük vardır, hedef vardır, amaç vardır, dik duruş vardır, mücadele vardır ve en önemlisi karakter vardır. Bir gün Allah bir kişiye ne istersen vereceğim ama istediğin şeyden sana bir tane, komşuna iki tane vereceğim ona göre iste demiş. Adam düşünmüş ev istesem komşumun iki evi olacak, araba istesem benim bir arabam olacak, komşumun iki arabası olacak ve Allahım sen benim bir gözümü kör et, böylece komşumun da iki gözü kör olur. İşte bazı kişilerin hasetlik, çekememezlik ve cahillik seviyesi bu düzeyde... Çıkarcı gücün egemen olduğu toplumlar da adalet saklambaç oynar. Hitler Alman halkının tüm desteğini almıştı, düşmanları ise Alman Yahudileri idi. Çünkü Alman Yahudileri çok zengindiler, Alman halkı da çok fakir. Bizim düşmanımız ise Cumhuriyet, çünkü özgürlük vadediyor. Özgürlük olmazsa insanlar köle olacak ve üç maymunu oynayacaklar. Her iki durumda

Helal olsun sana genç. Gün birlik günüdür!

Resim
Bu millet kendisine bir adım gelene koşar. Gün Chp'li, AKP'li, Mhp'li olma günü değil, Vatana, Millete sahip çıkma günüdür. Klip çok güzel olmuş, bunun altında bir art niyet olmadığını, birlik ve beraberlik adına birleştirici olduğunu düşünüyorum. Siyasi görüş olarak ayrılsak bile vatan, millet, bayrak adına birlik içinde olan milletimiz de sen ben yok, TÜRKİYE var. Suriye'yi, ölen çocukları görüp bundan sonra da sorunları, ön yargıları kaldırarak ve anlayarak çözmeliyiz yoksa bizde parçalanır, bölünür ve ölürüz. Başka Türkiye yok. El ele verip birlik olma zamanı. Ortalığa karıştırıp, birlik ve bütünlüğümüzü bozmaya kalkan her kim olursa olsun hep birlikte karşı çıkma zamanı. Bu gemi batarsa hepimiz batarız. Birbirimizi eleştirsekte ülkemiz söz konusu olunca dünyayı tanımayan Yüce bir Milletiz biz. Bir karış toprağını bile vermeyiz. Her karış toprağında şehitlerimizin kanı var, hakkı var. Türk, Kürt, dindar, Alevi, Sünni, inançlı, inançsız, okumuş, okumamış, o par

TEK TÜRKİYE

Resim
İnsanları anlamak çok kolay aslında. Tevazu, anlayış, yargılamadan değerlendirme, kişiselleştirmeme. Demokrasiyi halkımız belki entelektüel kelimelerle tarif edemeyebilir. Ama yaptığı şeyin memnuniyeti ile vatanının nöbetini tutuyor. Çünkü Suriye'nin başına gelenlerin kendi başına gelmesini istemiyor veya Cumhuriyet öncesi günlerin gelmesini istemiyor. Bunu anlamak neden zor? Bu topraklara ait bir halk ve belki eğitimsel olarak sözlü değil ama ülkesini kendince tüm dünyaya karşı korumak için demokrasi nöbeti tutuyor ve buna inanıyor. Bu durum biz de dalga konusu olurken, dünyadaki yankısı (olaylar yatıştıktan sonra) Türk Milleti asırlar geçse de aynı Türk Milleti şeklinde bir yankıdır. Biraz dış Basın okunursa ki herkesin elinde telefon, telefonunda da İnternet ve programlarda da Translate yani Türkçe Çeviri mevcut. Dünyanın bu duruşu geri adım atarak seyrettiğini, Türk milletinin asırlardır olduğu gibi yeni yüzyılda da toprağına sahip çıktığını yazıp çizdiklerini görecekt

Biz Çılgın Türkleriz

Resim
Bir Türk'ün hayatını almak hiç bir şeydir ama vatanını, toprağını almak her şeydir. İcabında tereddütsüz canını feda edebilecek kadar vatanına bağlı olmak. Cumhurbaşkanımızın Turgut Özal olduğu dönemde Türkiye'ye Japon eğitim uzmanları gelmiş ve ülkemizin eğitim sistemini incelemişler. Şunu söylemişler; Siz de Milli Ruh yok demişler. Bunun üzerine; Turgut Özal'ın  nasıl yok? sorusuna şu yanıtı vermişlerdir; Biz ülkemiz de okula yeni başlayacak olan çocuklarımıza Milli Ruh şoklaması yaparız. Önce onları toplu halde hızlı trenlerimize bindirir, dev fabrikalarımızı, teknoloji merkezlerimizi yani ülkemizin gücünü gösteririz. Sonra da Hiroşima ve Nagasaki'ye götürür, orada atom bombası atılan ve yıllardır ot bile bitmeyen alanları gösterir ve deriz ki; Eğer siz çalışmaz, bilinçlenmez ve buradan önce gördüğünüz teknolojiye sahip çıkmak için çalışmazsanız sonunuz böyle olur. Bizim bürokratlarımızdan birisi atılarak; ama bizim Hiroşima'mız yok ki der. Japon uzmanda

Bir gün hedef SURİYE olursa bilin ki hedef TÜRKİYE'dir

Resim
Bir gün hedef SURİYE olursa bilin ki hedef TÜRKİYE'dir. (NECMETTİN ERBAKAN) İnsanlığın ölçüsünü petrol ve toprak kapmak isteyenlerin belirliyor olması enteresan. Macarlar göçmenler tel örgülere zarar veriyor diye hapis cezası verdi, Danimarka göçmen paralarına el koydu, Avrupa aman bize bulaşmasınlar diye para ile bize yollamaya çalıştı. Bunların tarzı böyle. Üstüne de mülteci filmi çekerler trajedisi bol vicdan rahatlatırlar. Bizi eleştiren bu ülkeler lütfedip dört milyon mülteciyi alsalar ne güzel olur. Ahkam kesmekle olmuyor. Kendi çıkarın için savaş çıkar, bu kadar insanı mağdur et, o da olmadı bir o kadarını canice katlettir, kaçırt. Zaten zor durumda olan, kendi işsiz ordusuna sahip çıkamayan bir ülkeye (Türkiye) bunları yama. Şimdi de yaşam şartlarını beğenme, buyursunlar kendileri alsın baksınlar biz de alkışlayalım. Türkiye kendine baktı Suriyelileri kaldı. İnsanlara yardımcı olmak insanlığımızın gereğidir. Ama bu işte bir terslik var. Arap sığınmacıları dünyanın e

AKIL DEVREDEN ÇIKTI

Resim
Beynimiz her zaman bize oyun oynar. Gördüklerimizi yorumlamak için bildiği şeyler gibi algılar. El dediğimiz ülkeler maçta saygı duruşunda bulunuyor ve bütün taraftarlar ayağa kalkıyor. Bizler de şovla köprü açıyoruz. Nasıl vicdandır, nasıl bir umursamazlıktır hayatını kaybedenlere, geri de bıraktıkları yaşayan ölülere? Kimin umurumda ağlarsa anam ağlar gerisi yalan ağlar. Hayat ne güzel, hiçbir şey olmamış gibi devam ediyor. 21. yüzyıl insanının dışı ayna gibi parlarken içi bumerang gibi. Her hücresinde ayrı bir yangın, ayrı bir hinlik ve ayrı bir fitne yığını var. Üç teröristten biri Dağıstanlı, diğeri Özbek ve bir diğeri Kırgız. Kazaklara, Kırgızlara, Özbeklere milyon dolarlar ile yardımlar yaptık. Ellerindeki telefonu bizim sayemizde alıp, istedikleri gibi yaşasınlar sonra da o paralarla bizlere saldırsınlar. Çekik ve aç gözlü kardeşlerimiz işlerini biliyorlar. Rus hepsi de ama ben Türküm derler işlerine gelirse. Sovyetler Birliğinden dağılan tüm ülkeler Rustur. Gerisi yalan,

HER ŞEY EMANET

Resim
İnsan bir kere tek başına kalmaya görsün nerede olsa tek başınadır. Meydan savaşımda bile. (Kemal Tahir) Aslında bizim olan hiçbirşey yoktur. Her şey emanet. Bir hayalin varsa ve aklındaysa peşini bırakmamalısın. İnsanlar kendi yapamadıkları şeyleri bizim de yapamayacağımızı söylerler. Oysa o vazgeçiren aklındakinin gölgesidir. İnsan kendisi için mutlu ise başkasının ne düşündüğü önemli değil. Tutkusu rüzgar da kalmış kişinin, beyni dalgalanır, hüznü coşar, sevinçleri dağınık kalır. Her yaşta bir şey öğrenir insan. Yeter ki istesin. Ve bu öğrenimin kestirmesi de yoktur. Yaşayacaksın ve göreceksin önünde ne kadar engel olduğunu. İnsanların bazıları karakterleri gereği yaşayarak, bazıları etrafı gözlemleyerek hayatın iyi veya kötü yanlarını öğreniyorlar. Önemli olan geç kalmamak. Çünkü her şey zamana bağlı. Gerek olgunluk, gerek sevgi, gerek aşk, gerek iman, gerek sabır vs. her şey. İnsan olmak hele de iyi insan olmak zordur. Toprak ezdikçe sertleşir, insan dertlerine şükrettikçe

NAZIM HİKMET RAN

Resim
Anadolu'da bir köy mezarlığına gömün beni ve de uyarına gelirse, tepem de bir de çınar olursa taş maş da istemez hani... 27 Nisan 1953 /Barviha Sanatoryumu Ülkesini gerçekten sevdiğini Kurtuluş Destanı ile ispatlayan birisi olarak saygı duyarım. Allah Rahmet eylesin, mekanı cennet, ruhu şad olsun. Dörtnala gelip Uzak Asya'dan Akdeniz'e bir kısrak başı gibi uzanan bu memleket bizim... Bilekler kan içinde, dişler kenetli, ayaklar çıplak ve ipek bir halıya benziyen toprak, bu cehennem, bu cennet bizim... Kapansın el kapıları, bir daha açılmasın, yok edin insanın insana kulluğunu, bu davet bizim... Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine, bu hasret bizim... Vatan sever olmak için üzerinde bulunduğun topraklar da doğmak gerekmez. Yaşadığın toprakları savunmak, hasretini çekmek, insanının daha iyi şartlar da yaşamasını, daha güzel günler görmesini ısrarla istemektir. Bu topraklar da doğup, ekmeğini yiyen ne onursuzlar var. Dini inancı

Burası Türkiye Sarsılabilir Ama Yıkılmaz.

Resim
Seçimler olacağı için milliyetçi nutuklar atılmaya başlandı. Her seçim öncesi MHP seçmenine mesajlara devam her zaman ki gibi. Nutuk atmakla işler düzelseydi bugün dünyanın bir numaralı ülkesi olmuştuk :( Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan, tek millet, tek bayrak, tek vatan ve tek devlet vurgusu yaparak, “4 sütun üzerinde yükselen bir Türkiye. Eğer bunlardan biri sallanırsa inanın bana bizi bu topraklarda bir gün dahi yaşatmazlar. 79 milyonla biz tek milletiz. Bizi ayıramayacaklar. Bizi bölemeyecekler. Bizi ayırmak, bölmek isteyenler bunun bedelini Temmuz’dan bu yana ödedikleri gibi, kazdıkları çukurlarda kendileri gömülecekler” dedi. Dört bir yanımızdaki dostlarımızı Yeni Türkiye anlayışında bir yığın düşmanla donattınız. Sorunsuz komşuluktan sıfırlanan bir komşuluk anlayışına geçtik sayenizde. Milleti ırkına, dinine, mezhebine, sağına, soluna vs. böldünüz. Bu ülkenin çimentosu, harcı, temeli Atatürk sayesinde iyi atılmıştır. "Benin naçiz vücudum bir gün elbet

Hızır ve İlyas Peygamberlerin buluşma günü HIDIRELLEZ

Resim
Türk-İslam dünyasından Hızır ve İlyas peygamberlerin buluşma günü sayılan Hıdırellez, her yıl dileklerin dilendiği, ateşlerin yakıldığı bir bahar bayramı olarak kutlanıyor. En çok bilinen gelenek, gül ağacına asılan ve o yıl gerçekleşmesi beklenen dilekler… Ama Anadolu’nun dört bir yanında çok farklı ve eğlenceli bir çok Hıdırellez geleneği de yaygın. Hıdırellez'de dileklerin, niyetlerin dillendirildiğini hepimiz biliyoruz ama nasılını, adetini bilemiyoruz. İşte dilekleri gerçeğe çevirmenin, tüm yıla bolluk bereket getirmenin birkaç yolu. Gül ağacı; Hızır ve İlyas’ın gül ağacının yanında buluştukları rivayet edildiğinden, her yıl Hıdırellez’de gül ağaçlarına dilekler bağlanıyor. Kimisi dileğini kağıda yazıp ağaca bağlıyor, kimisi de gül ağacının dibine gömüyor. O yıl için dilenen dileklerin gerçekleşeceğine inanılıyor. Dileği yazmak yerine gerçekleşmesi istenen şeyin resmini yapmanın daha etkili olacağı da yaygın bir inanış! Kimi yerlerde kağıt toprağa gömülüp or

Köy Enstitüleri en büyük eğitim reformudur.!

Resim
Köy Enstitüleri en büyük eğitim reformudur.! Türkiye'de hiçbir başarı cezasız kalmıyor. Köy Enstitüleri'nin kapatılması en yakın örneği. En büyük eğitim reformudur. Asıl kapatılma sebepleri. O zamanlar Devlette ve Ülke çapında önemli yerler edinen kişilerin, Enstitülerden, Enstitüdeki eğitimden ve oradan yetişenlerden KORKMASIDIR. Bu önemli eğitim hareketi, şehrin kompradorları ve doğunun toprak ağaları tarafından önce engellendi/sonra kapattırıldı. Köy enstitüleri kapanmasaydı, Türkiye orta doğunun en güçlü ülkesi olacaktı. Bundan korkan ABD ülkemizdeki işbirlikçilerine kapattırdı. Emperyalizme geçit vermeyen Çanakkale ve diz çöktürülen Kurtuluş Savaşı Zaferimiz korku nedenleridir. Dış egemen Emperyalist ülkeler ve içerdeki basiretsiz kişilerin ortak çabalarıyla kapatılmıştır. Seksen öncesinde bütün köyler de okul vardı. Turgut Özal tarafından kaldırıldı. Çünkü yurdumuzun saygın insanlarının aydınlığa açılan  kurumlarıydı. Şehre göçü önlemenin tek projesidir. Rantiyecile

İnandığım için Cumhuriyet. İnandığım için ATATÜRK.

Resim
Mustafa Kemal Atatürk'e laf söyleyebilmek için: 1- Bir savaşın kaderini değiştirmen lazım. Çanakkale Savaşı. 2- Davet edilmediğin bir kongreye, kendini davet ettirip oradan kararlar çıkarman lazım. Erzurum Kongresi. 3- Sultanlarının dirayetsizliği yüzünden parçalanmış bir İmparatorluktan ve fakir halktan bir Kurtuluş Savaşı başlatman ve bu savaşı kazanman lazım. 4- Aynı kaynaklarla yeni bir devlet kurman lazım. Türkiye Cumhuriyeti. 5- Bu yeni Devletle, bölgedeki diğer devletlerden daha ileri demokrasi ve medeniyet hedefiyle Devrimler yapman lazım. 6- Dönemin bütün devletlerince tanınman ve takdir edilmen lazım. 7- Bu Devletin bütün müdahalelere ve kötü yönetimlere rağmen doksan üçüncü yılını tamamlaması lazım. 8- Rakı masasına adabınla oturup kalkmayı bilmen lazım. Bunları yapanı onunla kıyaslayabilirsin ve de sevsen de, sevmesen de hakkını vermen lazım. İnadına Cumhuriyet değil. İnandığım için Cumhuriyet. İnadına ATATÜRK değil. İnandığım için Mustafa Kemal Atatürk! Bazı i

Sevgilisi olmayanlar sarılın kardeşlerinize. Olmayanların kardeşlik günü olsun bugün :)

Resim
HERKESLER GÜNÜN ANLAM VE ÖNEMİNİ ANLATACAK. SEVGİLİM OLMADIĞI VE OLACAK GİBİ DE GÖRÜNMEDİĞİ İÇİN,  BEN DE İŞİN BAŞKA BOYUTUNDAN GÖSTEREYİM 14 ŞUBAT SEVGİLİLER GÜNÜNÜ :) Sevgililer Günü Hakkında Muhtemelen Bilmediğiniz 11 İlginç Bilgi 1. Tarihindeki karanlık noktalar Tarihçiler, Sevgililer Günü’nün aslında Lupercalia isimli bir doğurganlık festivaline dayandığını düşünüyor. Lupercalia boyunca hayvanlar kurban ediliyor ve kurban edilen hayvanların derileriyle kadınlar vücutlarından kan gelinceye kadar kırbaçlanıyordu. Bu kan, kadının doğurganlığını sembozlie ediyordu. Nasıl, çok romantik değil mi? 2. 1300’lü Yıllarda resmileşti. O yıllarda Hıristiyanlaşan bu özel gün, kuşların çiftleşme dönemi olduğuna inanılan Şubat ayının ortasına denk getirildi. Kumruların aşkla ilişkilendirilmesi de bunda etkili oldu. Böylelikle gün, pagan adetlerinden uzaklaştı. 3. Aziz Valentine, tek bir kişinin ismi değildi. Aslında iki hatta üç kişinin ismi Aziz Valentine’di. İçlerinde 40 günlüğüne