Kayıtlar

akdeniz etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Bizler Sadece Figüranız

Resim
Kişi ne kadar zeki ve mantıklı bir insan olsa da farkında olmadan toplum, çevre, etkenler, tepkiler karşısında zamanla algısı körelebiliyor. Hür düşünmeyi engellemek toplumları, kişisel zaaflar insanları mantıksız davranmaya itiyor. Doğa kanunları her zaman işler, insanın en güçlü yanı yaratıcılığı ve zekasıdır onu elinden alırsan en aciz insan yada en tehlikeli toplum ortaya çıkar. Savaşların çıkma nedeni bir aşk hikayesi olmamıştır. Truva savaşı İzmir'li Homeros'un İlyada'sında anlattığı gibi Paris ve Helen'in aşkı yüzünden mi çıktı? Truva savaşı gerçek birinci dünya savaşıdır ve Homeros'un Akalilar diye isimlendirdiği Miken toplumunun yeni pazar arayışı ile Akdeniz'in diğer kıyılarına yayılma hareketini yapmasını sağlar. Topraklarımıza ilk kez Yunanca konuşan Helen toplumunun gelmesini ve Anadolu'nun Helenleşmesini doğurur. O zaman insanlarının bildiği Akdeniz kıyılarında yaşayan tüm dünya halklarının katılmış olduğu gerçek birinci dünya savaşıdır

Neden Suriyedeyiz?

Resim
SURİYE Çanakkale'de savaşmış olabilirler ama bize karşı. Onlar nüfus savaşlarında savaşmışlar. Çanakkale şehitliğindekiler Suriye'deki Türkmenler, bizdeki mültecilerin dedeleri değil. O zaman bizimle savaştılar desek, peki bugün neden kendi vatanlarını savunmayıp kaçıyorlar. Çanakkale'de bizimle savaşan Türkmenlerin torunları, Suriye’de savaşıyor kaçmıyor. Buradaki asalaklar savaşacak kadar asil değiller çünkü. Bizi bir kere arkamızdan vurdular, ardından defalarca. Bir Atasözümüz der ki; "Beni bir kere kazıklayana yuh olsun, aynı kişi beni ikinci kere kazıklarsa bana yuh olsun." Bizler kurtuluş savaşını cephe ve gerisindeki kadın ve çocuklarımızla yedi düvele karşı her türlü yokluğa karşı kazandık. Sığındığımız ülkede çocuk yapmadık. Onlar plajlar da vatanla işleri yok. Zamanında Osmanlıya da ihanet ettiler ve etmeye devam edecekler. Vergiler ile Suriyelileri besliyoruz ve gidip topraklarında savaşıp şehit veriyoruz. Savaşın tam ortasındayız ama milletimizin

NAZIM HİKMET RAN

Resim
Anadolu'da bir köy mezarlığına gömün beni ve de uyarına gelirse, tepem de bir de çınar olursa taş maş da istemez hani... 27 Nisan 1953 /Barviha Sanatoryumu Ülkesini gerçekten sevdiğini Kurtuluş Destanı ile ispatlayan birisi olarak saygı duyarım. Allah Rahmet eylesin, mekanı cennet, ruhu şad olsun. Dörtnala gelip Uzak Asya'dan Akdeniz'e bir kısrak başı gibi uzanan bu memleket bizim... Bilekler kan içinde, dişler kenetli, ayaklar çıplak ve ipek bir halıya benziyen toprak, bu cehennem, bu cennet bizim... Kapansın el kapıları, bir daha açılmasın, yok edin insanın insana kulluğunu, bu davet bizim... Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine, bu hasret bizim... Vatan sever olmak için üzerinde bulunduğun topraklar da doğmak gerekmez. Yaşadığın toprakları savunmak, hasretini çekmek, insanının daha iyi şartlar da yaşamasını, daha güzel günler görmesini ısrarla istemektir. Bu topraklar da doğup, ekmeğini yiyen ne onursuzlar var. Dini inancı