Kayıtlar

bencil etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

İki Kusur Buluşur Yalan Çoğaltılır...

Resim
Bir ilişki kar zarar muhasebesine dönmüşse o ilişki bitmiştir, hayat yanlış insanlarla vakit geçirilemeyecek kadar kısa ama prensip sahibi değilseniz hayatınıza insanlar kolay girer zor çıkarlar. Kendi ilkelerinizi suistimal edenleri hayatınızdan çıkarın böyle insanlar hayatınızdan uzak kalınca kimin ne olduğunu daha net görürsünüz. Değerini yitirmeye başladığını fark etmeyen birisini sessizce hayatımızdan çıkarabiliriz, o aşamaya gelene kadar değerini kaybetmemesi adına bir çok uyarı, konuşma, tartışma olmuştur aramızda ama fark etmemiş, edememiştir. Tartışmaların temelinde yitirmemek için verilen bir mücadele vardır önemli olan karşı tarafın bunu algılayabilmesidir, anlamayacağına kanaat getirildiği zaman ne kadar değerli olsa da vazgeçilebilir. Taş yerinde ağırdır değer bilmeyenlerin yanından uzaklaşmak en iyisidir. Biz insanlar sevdiğimiz her şeyi bağlarız. Köpeğimize tasma takar zincirle bağlarız, kuşumuzu çok sever kafese kapatırız, sevgilimizi çok sever göz hapsinde tuta

Mutluluk Oyunu Oynuyoruz!

Resim
Sana verilen bir yaşam var, iyi yaşarsın kötü yaşarsın bu senin tercihin olur. Belki sadece gerçek sensin ve senin algılarındır, belki bir döngüyedir hizmetimiz. Egomuzdan sıyrıldığımız zaman doğal döngü içinde görevimizi yerine getirmemiz dışında yaptıklarımızın izi kalır o kadar. Keşke kalp kırılan değil, bükülen bir ey olsaydı o zaman daha kolay olurdu eski haline gelmesi. Fikrimce iyileşmenin temeli bırakmak, eski, çürük, yıpranmış şeyleri attığımızda enerji de yenilenip tazelenecek gibi geliyor. Tabi neyi, ne zaman bırakmamız gerektiğini anladığımız zaman daha da rahat olur, dolayısıyla keşkelerle yaşadığımız hayat yerini neyselere bırakır. Güçlüklere boyun eğmemek zor olsa da her umutsuzlukta bir umut, her karanlıkta bir aydınlık, her bitişte bir başlangıç vardır. Son nefese kadar umut edebilmeli ve hayallerden vazgeçilmemeli ki hayatımızda çekilir olsun. Arada yalnız kalarak kendimizle yüzleşmek iyi gelecektir. Kalabalıklar kaçıştır ama yalnızlık başlı başına bir yüzle

Adil olan tek şey ölüm...

Resim
Ağzı olanın konuştuğu bu dünyada beyni olanında düşünmesi gerekmez mi? Kendine güvenip ağzı laf yapanlara, laf yaptığı içinde kendini adam sayanlara kısa bir hatırlatma; lafla adam olunmuyor. Karakterine göre değil de giyimine, arabasına, parasına göre rağbet görüyor yenilerde insanlar. Cahilliklerini de yalanlarla besliyorlar. Ama karakter ve şeref parayla satılmaz, satın alınmaz kişinin genlerinde olacak. Görünüş kalpten bakıldığında berraklaşır, dışarı bakanlar düş kurar, içe bakanlar uyanış yaşar. Ve bazı insanlar bulut gibilerdir, kaybolduklarında hava birden güzelleşiverir. Sonradan görme insanlar maymuna benzerler. Yükseldiklerini görürsünüz, yükseklere çıkmaktaki becerilerini takdir edersiniz ama doruğa ulaştıkları zaman ancak utanç verecek yerleri görülür. İnsanlara "aslan gibisin" denilirse kasılır, "hayvan gibisin" denilirse üzülürler, "kendin ol" denilirse işte buna asla yanaşmazlar. Egoları o kadar tavanlardaki fare gibi kuyrukları hep d

Empatiniz Yok!

Resim
Kötü olduğunuzu kabul edin! Empatiniz yok. Kendinizle bile dost değilsiniz ki olsun! Önce kendinle dost ol diğerleri sadece arkadaşın olur. Kendi hatasını görmeyen bir insan sevilmez, saygı da görmez. İnsan önce kendisini eleştirsin sonra başkalarıyla ilgilensin yani önce haddini bilsin sonra ötesine karışsın. İnsanlar değişmiyor aslında sadece taktıkları maskeleri bile dayanamayıp düşüyor. Yazık! Dik durmak yerine yalakalık, oysa sadece on metre kefenle gömülüyoruz, neysen o olmalısın. Sanırım samimiyet ve içtenlik sınavında sınıfta kaldık biz insanlar. Empati kurmayı unuttuk hep ondan bu aldanışlar. Bencil mi olduk nedir? İnsanlar empati kurmanın insan hayatında ne kadar değerli bir durum olduğunu bilselerdi kimse kırılmaz, kimse yanlış yapmaz, kimse de acıtmazdı. Ama bunu kullanabilen insanlar çok az. Kural tek aslında, kendine yapılmasını istemediğin hiçbir şeyi, hiçbir canlıya yapma. Karşıt düşüncelere sahip bireyler saygılı olmak koşulu ile tartışabilir. Hatta bazen öneml

Fazla Değer Kral yapar!

Resim
Ülke de haberler de ne çıkıyorsa inanan bir kitle var. Uzaktan kumandalı asgari zeka seviyesinde insanların hükmettiği, inandığı bu medya silsilesinin ürünlerine nasıl inanıyorlar onu da hala anlayabilmiş değilim. İnsanlar hak ettikleri şekilde yönetilirler, bu durumun sorumlusu bizleriz. Zorluklarla örülmüş bir hayatın aşılması zordur ama birlik ve beraberlikle yapılan toplum hareketleri tüm engelleri kaldırır. Engeller toplumla oluşturulur, toplumla kalkar. Fırtına da gemi de kalmak hayatları kurtarabilirdi. Herkes kendi küçük sandalını yapıp Nuh tufanından kurtulacağını sanıyorsa yanılıyor. Bencilliğin kendine bile faydası yokken bizler birlikte büyük gemi de olmak yerine kendi gemimizi kurtarma derdindeyiz. Herkes istediği yöne gidebilir gibi gözükse de aslında yine aynı yöne gidecekler. Ülkemizdeki ideolojik çekişme de ise, herkes büyük gemi de kalıp, küçük sandal yerine birer kürek yapsa, hepsi aynı anda fırtınalara karşı beraber kürek sallasa, selamete çıkmak daha çabuk ve

Ego! Ben merkezli düşünme

Resim
Başkalarının kalplerini incitmekten kaçın. Çünkü başkasına verdiğin acının zehri er ya da geç sana geri döner. (Kızılderili Atasözü) Bir tarafın çıkarı - karşı tarafın kaybı = Menfaat. (Bence) Belki de illa bir tarafın kaybetmesine gerek yoktur. Bütün güçleri birleştirip bir çıkar sağlamak da menfaat değil midir? Sorunun kaynağı çıkar sağlamayı istemek değil. Diğerlerinden üstün olduğuna inanmak isteği. İlişkilerimizdeki temel sorunlardan biri karşımızdaki ister ailemizden biri, ister sevgilimiz, dostumuz, arkadaşımız olsun birbirimizin düşünce, duygu ve davranışlarımızı yanlış anlamamız, yani tam anlamıyla birbirimizi tanımıyor olmamızdır. Eksik ve kompleksli insanlar kendilerini övmeye ve övünmeye ihtiyaç duyarlar. Çalıştığım bir yerde sürekli kitap tavsiye eden birisi vardı. Gelene geçene ezberlemiş arka yüzü tavsiye ediyor veriyor ve geri istiyor. Ben çok akıllıyım havası. Elinde benim başka bir isim altında yazdığım gelişim üzerine bir kitap mevcut. Artık iyice t

Mutluluğun peşinden gitmek...

Resim
500 kişi bir seminerdeydi. Birden konuşmacı durdu ve bir grup çalışması yapmaya karar verdi. Herkese bir balon vererek başladı.  Herkes gazlı kalemle balonuna adını yazmalıydı. Sonra bütün balonlar toplandı ve bir odaya kapatıldı. Katılımcılar odaya alındı ve 5 dakika içinde üzerine isimlerini yazdıkları balonu bulmaları söylendi.  Herkes deli gibi kendi adını aramaya başladı, insanlar çarpıştılar, bir birlerini ittirdiler, tamamen bir kaos ortamı oluştu. 5 dakikanın sonunda kimse kendi balonunu bulamamıştı. Konuşmacı bu sefer herkesin bir balon almasını ve üzerinde adı yazan kişiye o balonu vermesini söyledi.  Bir kaç dakika içinde herkes kendi balonuna kavuşmuştu. Konuşmacı dedi ki: "Yaşamımızda bunu görüyoruz. Herkes deli gibi mutluluğu arıyor ve nerede olduğunu bilmiyor.  Bizim mutluluğumuz başkalarının mutluluğunda gizlidir. Onlara mutluluk verin; sizinki size gelir.  Ve insanların yaşam amacı da budur. Mutluluğun peşinden gitmek." Tiffany Moore Ba