Kayıtlar

güneş etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Doğru İnsana Yanlış Yapılmamalı

Resim
Güneş olsan insanlara akşam olsada batsan diye bakarlar. Öyle bir hal almış ki dünya, iyilik yapsan ardında bir art niyet arar olmuşlar. İnsanların kendilerine tahammülü kalmamış ki, başkasına nasıl olsun. Bencillik gözüne takılmış ayna gibidir, o gözler nereye bakarsa baksın kendinden başkasını görmez. Hiç kimse çaresiz kalmasın, çünkü diğer hiç kimse bunu anlayamaz. Mutlu ol, çünkü kimse senin üzgün olmanı umursamıyor. Sürekli vurguncuları ve köşe dönmüş olanları dinlemeyi sevenler masum olanı dinlemeyi sevmezler. Elbette hak yerini bulur gün gelir kendi karanlıklarında kalırlar, insanları kendi gafletleri yakar. Böyle insanlar olduğu için sürekli geriye gidip birbirimizden uzaklaşıyoruz. Dost gönülde, düşman akıldadır. Gönülde olanı atmak zordur, acıtır. Çünkü insanın hazinesi gönlünde biriktirdikleridir, dost gönül hazinesinin en değerli mücevheridir ama bir kez gönülden atıldı mı artık değeri kalmaz, değeri kalmayanın da gönüle girmesi zordur. Akılda olanın atılması is

İnsanlar Düşünmeye İhtiyaç Duymalılar...

Resim
Bilgi konuşur, bilge dinler, uyanık uygular. Aslan tuzaklara, tilki kurtlara karşı koyamaz. Öyleyse bilge ve bilgi tuzaklara karşı, tilki kurtlara karşı aslan olmalıdır. Fransız Kimyacı Lavoisier 51 yaşında iken mahkeme giyotinle ölüme mahkum eder. Boynunun vurulmasını beklerken kitap okumaktadır. Cellat onu giyotine götürmek için yanına geldiğinde Lavoisier nerede kaldığını unutmamak için kitabın arasına bir kitap ayracı koyar. Lavoisier giyotine giderken matematikçi arkadaşı Langrange’i yanına çağırıp; 'Kafam sepete düştüğünde gözlerime bak. Eğer iki kere göz kırparsam insanın kafası kesildikten sonra bir süre daha beyin düşünmeye devam etmekte demektir' der. Kafası giyotinle kesilir, sepete düşer ve gülerek iki kere göz kırpar. Matematikçi Langrange; 'Lavoisier’in son saniyedeki ispat arayışı bilimselliğin yüzyıllar sürecek meşalesidir' der. (ALINTI) Bilimden gidilmeyen yolun sonu karanlıktır. İlkelliğin ise bizlere verebileceği hiçbir şey yoktur. İnsan den

Bilmem anlatabildim mi?

Resim
Eğer umut varsa içinde, Eğer ruhunda müzik taşıyorsan, Eğer inanıyorsan, Eğer ''bir gün'' diyebiliyorsan, Nerede olursan ol. Her yer huzur... Başkalarını etkilemek ihtiyacından VAZGEÇİN. Daima haklı olma ihtiyacından VAZGEÇİN. Sizi sınırlayan inançlardan VAZGEÇİN. Kontrol etme ihtiyacından VAZGEÇİN. Başkalarını suçlamaktan VAZGEÇİN. Değişime direnmekten VAZGEÇİN. Kendinizi suçlamaktan VAZGEÇİN. Mazeretlerinizden VAZGEÇİN. Şikayet etmekten VAZGEÇİN. Korkularınızdan VAZGEÇİN. Bağımlılıktan VAZGEÇİN. Etiketlerden VAZGEÇİN. SEVMEKTEN ASLA VAZGEÇMEYİN.! Birilerinin umudu, birilerinin huzuru, birilerinin mutluluğu olmak lazım. Yoksa yaşamak nedir ki? Alıştım yokluğuna. Tedirginim aslında ya unutursam. Başkasını seversem. Sadece sevmek değil gayem. Yürek olmak yüreğine. Aşk olmak aşkına. Ve kalp olmak sol yanına. Rüzgar dokunuyor saçlarına, ben dokunamıyorum. Her şey sen kokuyor, ben koklayamıyorum. Güneş yüzüne doğuyor, ben göremiyor

Uzay Halkı

Resim
400 milyar yıldızı olan sıradan bir galaksinin, onun sıradan bir yıldızının, sıradan bir gezegeninde yaşıyoruz. Milyarlarca gezegenin içinde sadece dünyanın canlı bulundurması mantıklı mı. Dünya dışında canlıların veya uzaylıların olduğunu ispatlayabilecek 5 kanıt... 1- Mısır Piramitlerinin Dizayn ve inşaatında uzaylıların müdahalesi spekülasyonları ve Mısır Hiyeroglifleri... 2- Ed White ve James Mcdivitt Haziran 1965'te bir Uzay aracıyla Hawai üzerinden geçerken uzun kolları olan tuhaf görünümlü metalik bir nesne gördüklerini söylemişler. Çektikleri fotoğrafın camdaki pırıltıdan dolayı makinenin gördüğü şeyi olduğu gibi çekemediğini söylemişler. Söylediklerine göre bir video da çekmişler ama yayınlanmasına izin verilmemiş. 3- NASA'nın Ufo ve Uzaylıları insanlardan sakladıkları iddaları. 2015 Haziran ayı Uluslararası Uzay İstasyonu dış yüzeyindeki kameralarından canlı yayın yaparken izleyiciler arka plan da dünyanın atmosferinde ayrılan ve başka bir noktaya ilerlere

Beynin Sahibini Bulmadan Çözemeyiz...

Resim
Her gül yaşamla buluşunca kokusunda bütünleşir. Bazı Güller ise bereketsiz topraklar da kirli sularla gelişirse güneşten çok karanlık köşelere terk edilirse dikenlerinden ibaret olmaya mahkum olurlar. Sonrasında Güneşin altında hak edilmemiş yerdeymiş gibi düşünülür. Kimse kötülüğe hizmet için dünyaya gözlerini açmaz ruhunu kirleten etmenler olur. Bakışını nereye çevirirse görüşü o olur, nasıl düşünürse karşılığında onu görür. İçleri kin, öfke, nefret, dışları tebesüm, sevgi, dostluk kokan insanların arasında yaşıyorsak kimseden de beklentiniz olmaz. Ve hiç birimiz daha olgunlaşamadık. İlla ki şaşırıyoruz / şaşırtıyorlar. Beklentilerden kurtulup anda yaşamayı öğrendikten sonra hayat çok daha rahat. Yaşananları sadece deneyim olarak görmeye başlayınca olumlu olumsuz, iyi kötü demeden kabulleniyor insan ve mutsuz olmak için neden kalmıyor. Hiç bir mutluluk sürekli değil, sürekli olan değişim ve ona ayak uydurabilmek. En büyük mutluluk mutsuzluğun kaynağını yok etmek. Hiç bir başarı

HER ŞEY EMANET

Resim
İnsan bir kere tek başına kalmaya görsün nerede olsa tek başınadır. Meydan savaşımda bile. (Kemal Tahir) Aslında bizim olan hiçbirşey yoktur. Her şey emanet. Bir hayalin varsa ve aklındaysa peşini bırakmamalısın. İnsanlar kendi yapamadıkları şeyleri bizim de yapamayacağımızı söylerler. Oysa o vazgeçiren aklındakinin gölgesidir. İnsan kendisi için mutlu ise başkasının ne düşündüğü önemli değil. Tutkusu rüzgar da kalmış kişinin, beyni dalgalanır, hüznü coşar, sevinçleri dağınık kalır. Her yaşta bir şey öğrenir insan. Yeter ki istesin. Ve bu öğrenimin kestirmesi de yoktur. Yaşayacaksın ve göreceksin önünde ne kadar engel olduğunu. İnsanların bazıları karakterleri gereği yaşayarak, bazıları etrafı gözlemleyerek hayatın iyi veya kötü yanlarını öğreniyorlar. Önemli olan geç kalmamak. Çünkü her şey zamana bağlı. Gerek olgunluk, gerek sevgi, gerek aşk, gerek iman, gerek sabır vs. her şey. İnsan olmak hele de iyi insan olmak zordur. Toprak ezdikçe sertleşir, insan dertlerine şükrettikçe

Evren kapısını açıyor. 9 Mayıs’ta dileklerimiz gerçekleşebilir.

Resim
9 Mayıs’ta yüzyılımızın en önemli olaylarından biri gerçekleşecek. MERKÜR GÜNEŞ'in kalbine geçecek ve belli bir saat diliminde orada kalacak. Bu olay çok önemli kapılar aralayacak. 9 Mayıs Pazartesi günü gökyüzünde nadiren gerçekleşecek olan bir olay meydana gelecek. Her türlü yazılı, sözlü, görsel iletişimi simgeleyen Merkür; Dünya ile Güneş”in arasından geçiş yapacak. Bir yüzyıl içinde bu olay sadece 13 defa meydana gelir (BİR YÜZYIL). Yani 9 MAYIS 2016 gökyüzü açısından tarihi günlerden birine tanıklık edecek demektir. Bu geçiş esnasında Merkür tam olarak Güneş’in kalbinde olacak buna CAZİMİ deniliyor. 9 MAYIS 2016 günü gerçekleşecek olan Merkür’ün Güneş’in kalbinde olma olayının etkisi tam bir sene boyunca hissedilecek. BU SAATLER DE BEYNİNİZE FORMAT ATIN VE GELECEKLE İLGİLİ İSTEKLERİNİZE YER AÇIN. EVRENİN EN UYGUN ZAMANI DİLEKLERİNİZİ SİZE GERİ GÖNDERMESİ İÇİN BU SAATLER :) Bir gezegenin Güneş’in kalbinde olması, Güneş ile bir gezegenin aynı burçta-aynı derecede-aynı

Her şey üstümüze üstümüze geliyor :)

Resim
Avustralyalı gök bilimciler, 2,5 milyon ışık yılı uzaktaki Andromeda'nın Dünya'ya çarpacağını söylediler. 2,5 milyon ışık yılı = 4 milyar yıl Bunca olay bu kadar kısa sürede nasıl gerçekleşmiş. İki araç çarpışmıyor, iki galaxy çarpışmış ve kara delik oluşmuş. Gözlemleme şansı olanlara helal olsun. Bizim ülkemiz de bunu gözlemleyecek zihniyetin ve bilginin oluşması galaxylerin çarpışmasından daha uzun zaman alır. 4 milyar yıl dediğin nedir? Göz açıp kapatıncaya kadar geçer değil mi :) Öyle bir şey olsaydı Veysel Eroğlu ve NASA'dan ileri ekibi bilgilendirirdi bizleri. Andromeda bize çarpacak zaten ama bu kaçınılmaz sonu biz göremeyiz. Işık hızıyla bile gelse 2.500.000 yıl sürecek. Sıkıntı yok gelsin. Onu da o zamanın nesili düşünsün. 4 milyar yıl sonrası dünya da bakalım insan olacak mı? Samanyolu'ndaki sistemimiz nokta bile değilken galaksiler çarpışmasında sistemimiz nasıl bir zarar görür. Evrenin genişlediği ve bütün galaksilerin hareket halinde ol

Sen benim hayatım değil! Sen benim sonsuzluğumsun!

Resim
Aldığım nefesin sebebi.  Sonsuzluk gibi seni sevmek. Sürüklenirsin mutluluğa, umuda, hayallere ve aşka. Sensin bu bedenim de kalbim. Sensin bu bedenim de ellerim. Sensin bu bedenim de gözlerim. Ben senim sevdiğim. Benliğime karışmış ruhun ve bedenin. Attığım her adımda seni isterim.   Baktığım her yerde seni görürüm. Dolmuş, taşmış kalbim seninle, senin sevginle. Ah bir bilsen nasıl seviyorum. Nazar değdirir gözlerin sevgime. Bir bilsen nasıl seviyorum. İmrenir herkes sevgime. Bir bilsen nasıl seviyorum. Ben anlatamıyorum sen yaşa istiyorum. Bazen fedakarlık ister aşk. Ben sen oldum. Bu denli sevmek delilik biliyorum. Eğer sığsaydı sevgim kalbime, bedenime, hayallerime. Taşırmazdım dünyaya. Gözlerime bakan herkes seni görsün istiyorum. Bir tek sen baktığın da beni gör, hisset. Bu yalanlarla dolu hayat içinde. Benim gerçeğim sensin. Biliyor musun, kendinle grur duymalısın. Bu kadar seviliyorsan sen mükemmel bir insansın. Sen benim nasibim, sen benim kaderim, sen benim değerlims

Kimse kimseyi kaybetmez. Giden başkasını bulur, kalan da kendisini...

Resim
Bazen bilirsiniz tarif edemezsiniz. Belki sizi kimse anlamaz ama yine de anlatmaya çalışırsınız bir umutla. Belki hayatınızda şimdiye kadar her şey ters de gitmiş olabilir. Ama yine de bir umut çocuk gibi  görmediğiniz ama bildiğiniz  tanışmadığınız bu mutluluğa koşarsınız. Bazen hayat keşke yanımda olsa dediklerimizi uzağımıza atarken. Yüzünü bile görmek istemediklerimizi gözümüze sokar. Bazen hayat sinirlerimizi alt üst eden şeyleri. Sabrımızı sınamak istercesine üzerimize gönderir. Neden kimse birlikte yaşamayı öğrenemez.  İnsanların birbirlerine ihtiyaçları varken yokmuş gibi davranır.  Yalnızlık marifet gibi.  Başkasının derdine ortak olmak, çok mu zor. Yanında ağlayana mendil uzatmak, düşeni kaldırmak insanca yaşamak çok mu zor. Ve şimdi uzağınızdadır belki  yanı  başında  olmasını istediğiniz. Ve kim bilir belki de uzağınızda olan senin için en değerli, en özel ve seni en çok anlayandır.  Üzülme sakın neden şimdi yanı başımda değil

AŞK tesadüfen ben mi bulacağım seni, yoksa kendin mi çıkacaksın karşıma :)

Resim
Aşk tesadüfleri sever. Acaba tesadüfen ben mi bulacağım  yoksa  kendisimi  çıkar bilemem.  O tesadüfü merakla bekleyeceğim ve inanıyorum ki aşk öyle bir zamanda, öyle bir yerde bulacak ki, ben bile hayır diyemeyeceğim.  Yüzümden gülümseme, gönlümden huzur eksik olmayacak. İnsan herkesi, her şeyi sevebilir. Güzel bir kalbi seversin, bir çiçeği seversin. Baharı, güneşi, yıldızları, çocukları seversin. Şarkıyı, yağmuru, karı seversin. Ama AŞK başkadır. Eğer yüreğinde boşluk hissediyorsan, boğazına bir yumru tıkanıyorsa, AŞK olduğuna inanıyorsan. Bulduysan o insanı ve aşkı. Kafandaki sorunun cevabı o kişi ise. Kaçırma onu, sonra çok geç olabilir. Ne kadar yaşayabileceğini biliyor musun? Sarıl ona son nefesin gibi. Yanına geldiğinde konuşamıyorsan,  Yanına geldiğinde çocuklaşıyorsan,  Saatlerce günlerce gözlerine bakmak istiyorsan,  Ondan hiç bir şey beklemiyorsan, Yanındayken yüreğindeki heyecan bütün bedenine yayılıyorsa. Sarıl ona son nefesin gibi. Dans e