Kayıtlar

okyanus etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Uzakta olan birini sevmek...

Resim
Güçlü insanların yaşayabileceği yaşam şekli. Güçsüz tipler zaten aşkın hakkını veremedi. Uzaklık iki kafa arasındaki mesafeden ibaret, oraya ulaşamadıktan sonra ha yakın olmuş, ha uzak aynı. Aşk illa gözle görmek değil, yüreğinle hissedebilmektir. Kontrolsüz yakınlıklarda tüketebilir aşkı, bazen insanlar birbirlerine çabuk ulaşırlarsa çabukta bitebilir her şey. Mesafeler ancak ruhen uzak insanlarda olur, ruhları beraber olan sevgilerde mesafe düşünülemez bile, düşünülüyorsa o sevgi değildir zaten. Kafka Milenayı hep uzaktan sevmiştir. Başınızı yastığa koyduğunuzda avuçlarınızda bir yürek atar. Düş mü, gerçek mi yoksa yastığın marifetimidir bilinmez. Duygular bağımsız bir şekilde alır başını gider. Çok uzakta olsa, sarılamasanda, mutlu olduğunda, hüzünlü olduğunda yanında olamasa da eğer güveniyorsan o kalbi acıtmayacağına dünyanın öbür ucunda olsa da devam eder. Mesele sevdaysa kanun da, kural da, şartlar da bir yere kadar olur. Seven yüreğinde sevileni besleyebilirse yürür g

Bilgi kanıta, inanç korkuya dayalıdır!

Resim
Bilimi ve bilgiyi çocuklara sadece teorik olarak anlatılırsa kısıtlı öğrenilmiş olur. Bir çok şey pratik yaparak veya deneylerle daha rahat anlayarak öğrenilebilir. Heveslendirerek okumaya teşvik edecek öğretmenlere ihtiyacımız var. Bilgi araştırma, inceleme, tartışma, deneyler ve gözlem sonucu oluşur. İnanç ise farklıdır, buyruk niteliğinde, ayrıca kutsaldır. Onun için tartışamazsın, farklı yorumlayamazsın. Yani etkisi ve gücü biraz da bilinmezliğinde saklıdır. Bilmek bizi bir yere taşır ama bildiklerimiz bir müddet sonra bize yük olur. Tek bir şey biliriz o da hiçbir şey bilmediğimizi noktasına ulaşınca yada bildiklerimizi sandıklarımızın aslında öyle olmadıklarının farkına varınca hayret sonucu aşk ile bilmemek okyanusunda haz içinde şenden şene var olmanın huzurunu yaşarız. İnançlarımızın yıkılacağından korkup zaman zaman bilgiden kaçtığımız da olur. Aslında bilgi ile inanç asla çarpışmaz. Birbirinin alternatifi de değildirler. Bir şeyi bilmek için önce inanmak gerekir. İna

Melekler Mutluluğu Nereye Sakladı?

Resim
Bir gün melekler mutluluğu saklamaya karar vermişler. Saklayalım zor bulsunlar. Zor buldukları için belki kıymetini bilirler! diyerek başlamışlar tartışmaya. Sorun büyükmüş. Mutluluğu saklamak kolay değilmiş çünkü. Kimisi Everest'in tepesine saklayalım demiş. Kimisi Atlas Okyanusu'nun dibine demiş. Taç Mahal'in kubbesi, Mekke sokakları, İtalyan sofrası, bir hastanenin yeni doğan odası, dondurma külahı, şarap şişesi, sigara paketi, lale bahçesi vs. Pek çok yer düşünmüşler ama hiç biri yeterince zor gelmemiş. Derken meleklerden birisi İÇLERİNE SAKLAYALIM kimsenin aklına gelmez içine bakmak.  İşte o gün bugündür mutluluk insanın kendi içinde saklıymış.  Bir yerlere ulaşmak için önce kendimize uğramalıyız. Çünkü gideceğimiz bütün yollar önce kendimizden geçiyor. Hayat bir perde herkes kendi senaryosunu yazar ve rolünü oynar.  Dengeyi ve uyumu koruduğumuz sürece güzel yaşamamamız için bir neden yok.  Hayatımızdan yüksek beklentilerimiz var. Bu beklentilerimiz k

Yalan silahım olmadı. Doğru söyleyince yalnız kaldım.!

Resim
Ne yazık ki insanlığın geldiği nokta bu kadar acı işte :( İnsan her zaman yaşamak için umut dünyasına başvurur. Yalanların tatlı, gerçeklerin ise acı olduğu varsayımı doğrudur. İnsanlar her zaman duymak istedikleri şeyi duyar ve görmek istedikleri şeyi görürler. Yüzeysel bir rahatlama. Yalanlara inanmayı seviyoruz, çünkü plasebo etkisi denen bir şey var. Tabii ki, bilginin inançtan farkı KESİN olması. O yüzden aynı etkiyi yaratmıyor. Bu durum evrimsel açıdan neden yalana ihtiyaç duyduğumuzu az çok açıklıyor. Ama her zaman daha fazlasını isteyen insan egosu haliyle bunun da cılkını çıkartmış. İnsanlar kendilerini rahatlatmak için bir tür meditasyon türü de olan yalana sarılmak davranışına başvurabiliyorlar. Bu kadar farklı kültürün olduğu bir tarihsel dönem ve mekanda beklenen sonuçtur. Şu koca bilgi okyanusunda. Tek yol gösterici bilimdir. Yalan her türlü kullanabilen ve her açıdan yorumlanabilen bir sosyal gerçektir. İnsanın sosyalleşmesi ve iletişime geçmesiyle daha da artmıştı

İSRAİL'E SU SATIŞI İÇİN KKTC Mİ KULLANILACAK ACABA?

Resim
KKTC'ye su temin projesi yarın Ankara'da masaya yatırılacak... TÜRKİYE'den KKTC'ye deniz altından borularla getirilen 'asrın projesi' olarak nitelendirilen 'KKTC'ye Su Temin Projesi' yarın Ankara'da masaya yatırılacak. Suyun yönetimi konusunda KKTC tarafından hazırlanan ileri istişare önerileri, Ankara'da yapılacak görüşmelerin ardından netleşecek. KKTC Başbakanı Ömer Kalyoncu geçtiğimiz hafta KKTC Hükümetinin su konusundaki görüş ve önerilerini içeren bir mektubu Türkiye'deki yetkililere ulaştırmak üzere Türkiye Cumhuriyeti Lefkoşa Büyükelçiliği'ne ilettiklerini kaydetmişti. KKTC Hükümeti temsilen, Maliye Bakanı Birikim Özgür, KKTC Ekonomi, Sanayi ve Ticaret Bakanı Sunat Atun, KKTC Tarım, Doğal Kaynaklar ve Gıda Bakanı Erkut Şahali ile KKTC Bayındırlık, Çevre ve Kültür Bakanı Kutlu Evren bu çerçevede temaslarda bulunacak. Tarafların uzlaşması halinde ortaya çıkacak olan hükümetler arası anlaşma, imza aşamasına gelecek. ÖZGÜR: &q