Kayıtlar

problem etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Duygusuz İnsan...

Resim
Varlığını nefes olarak bildiklerin kırık bir ezgiyi bıraktıklarında yüreğinde anlarsın insanın insanı israf ettiğini, kırıntılarına dahi acımadan basıp geçtiğini. Hiç kimse duygusuz olarak dünyaya gelmez, itinayla tüm iyi niyetlerin, güzelliklerin, umutların, sevmek ve sevilmek gibi tüm insani duyguların etrafındaki insanlar tarafından hallaç pamuğuna döndürülmesiyle duygusuzluğa doğru ilerlemeye başlar. Robot değiliz her an, her saniye aynı duygularla yaşayamayız, bugün kırmızıyı seven sonrasında sevmeyebilir bu normaldir. Bazen duygusuz olarak gördüğümüz insan aslında duygusal olabilir, güçlü görünme çabasından etrafındaki kişiler kalbinde nasır olduğunu düşünebilir. Toplumdaki duygusuz, acımasız insanlar belkide aşırı duygusal olup yaşadıkları duygusallığın, iyiliğin, kötü tecrübelerin sonrasında o hale gelmiştir. Yani duygusallığın zıt koşullanmasının, kişiler arası ilişkilerde yaşanan zincirleme tepkinin bir sonucudur böyle görünmesi belki. Kimse bana bir şey olmaz demesin

Hayatın içinde var, hayatın dışında yok!

Resim
İnsan gerçeklerle yüzleşse bile onu aşacak erdeme henüz sahip değil, çünkü zayıf canlılarız. Çözüm öneremiyorsanız problemin bir parçası olmayın, kendinize saygılı olun yeter. Dönemsel değişen olgular insanı bir yere vardırmıyor, ayrıca sizi anlayabilen bir kitlenin olması gerekiyor. Yarışa aynı pozisyonda başlamış olmanız aynı şartlarda yarışacağınız anlamına gelmez. Bu durumu tam anlamıyla kavramak sürekli algısı değişen bir bilince sahip olduğumuz içinde zordur. Teknik olarak sadece bulunduğumuz an içinde bunu tam olarak anlayabiliriz. Çünkü ben anladım sende anla ihtiyacı insan tarafımızın dışa vurumudur. Algı değiştikçe hayattan algıladığımız her şeyde farklılaşacağı için hayatı da tam anlayamayabiliriz. Yani tam anlamıyla anlamanın ölçüsü yok, hayatın içinde var hayatın dışında yok. İnsanlar farklı kişilik ve görüştedir. Birisi herkesi sevecek, onun kişilik özelliklerine değer verecek diye bir durum yok ki, olması da normal değil zaten. Hepimiz aynı özelliğe farklı değe

Ülkece hemfikir olduğumuz tek konu havalar!

Resim
Bir ülkenin refahı aklını kullanabilenlerin sayısıyla orantılıdır. Bir çocuğu eğitecek bilgisi olmayanların üç, beş çocuk yapması ve bu çocukların gelecekte refaha katkıları sorgulamaya açık bir kapıdır. Dünya insanları olarak şu an yaptığımız tek şey birbirimizi ortadan kaldırmak. Uygarlık kendi yarattığı problemleri çözme konusunda yetersiz kalıyor ne yazık ki. Yok hiçbirimizin birbirimizden farkı. Şu an yaptıklarımızı biz yapmıyor muyuz? Biz kendimizde olsaydık şikayet ettiklerimizi değil, olmasını istediklerimizi yapardık. Yani ayraçlar kalkmayacağına göre sonuç belli. Ya biz akıllı olacağız yada bizi akıllandıracak adamlar hep başımızda olmaya çalışacak. Dün dediğini bugün yutan, önce kabul ettiğini sonra inkar eden, ülkeyi tüm komşularla düşman eden, içeride terörü hiç olmadığı kadar tırmandıran, yolu, köprüyü senin benim cebimden, evlatlarımızın rızkından alarak yapıp bunun siyasetini taraflı olarak yapan bir zihniyetin savunucuları; sizin bir eliniz yağ da bir eliniz