Kayıtlar

sabır etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Hiçbir Mutluluk Bedava Değildir

Resim
Yaşanan veya yaşadığımız her acı ileride yaşayacağımız mutluluğun reçetesidir. Mutlu olabilmek için ilk önce bu acıları bitirmemiz gerekir. Acıyla tanışan ve her şeye rağmen mutlu olmaya karar verip, mutluluğu seçen zaten onu hemen her yerde bulmaya başlar. Acıların bitmesini beklersek mutlu olmaya hiç vakit kalmayabilir, hiç sıra gelmeyebilir. Acıyı unutmayız, en fazla aza indirgeyerek onunla yaşamaya devam ederiz. Acıyı yaşayarak mutluluğun şifresini de çözebiliriz. Fikrimce acılar mutluluğun ücretidir ve değişkendir. Acıyla müzik dinleyen, acıyla yaşayan, acıyla mutluluğu unutan, efkar bağımlısı olanlara sözüm. Hiçbir mutluluk bedava değildir, acıda hayatın baharatı gibidir istemesek bile olmazsa olmazıdır. Acıya tutunmak bir nevi melankoli takıntısıdır. Her insan kendi istediği hayatın sabırlı mimarı olmalıdır. Bazılarına hayat her gün bayramken, bazıları hep gamlı ve kederlidir. Sabırda bir yere kadar o da bir gün çatlar. Mutluluk aramakla bulunmuyor, belki de yazılmış

Her an tektir ve özeldir...

Resim
Biraz sabır, haklılık, işi bilme başarıyı getirir. Yaşanan kötü günün sabahında yeniden yola çıkacak gücü bulan insan güçlüdür. Bazen bir orkestra şefi gibi olmak, sırtımız seyirciye dönük kim ne derse desin hayatı yaşamak, doğrularınla yürümek gerek. Kısacık hayatımızda kendimize birini örnek alarak gerçek beni yok saymamak gerek. Sadece kendimiziz bir başkası değil ama herkes başkasının hikayesinde kahraman ve kendi hikayesinde çaresiz. Artık kimse küçük şeylerden mutlu olmuyor. İyi bir şey görüp yaşadıklarında biraz daha istiyorlar. İstedikleri şeyleri aldıklarında da tümden bir mutsuzlukla baş başa kalıyorlar. Anı yaşamak için bir çaba göstermek gerekmediğinden belki de farkına varamıyoruz. "An" kavramı beynimizde farklı anlamlarla karşılanıyor, anı oluşturan parçalar hiç beklemediğimiz bir anda bir araya gelerek uyum içinde yükseliyor, bedenimiz ve ruhumuz yoğunlaşan duygularla doluyor. Böyle bir anda plan ve hesap yapmak yerine bir süreliğine kendimizi salabilme

Her son aslında yeni bir başlangıçtır

Resim
Yaş otuz beş yolun yarısı eder. Dante gibi ortasındayız ömrün. Cahit Sıtkı TARANCI Dante 35 yaşındayken kanto 1.1'de şöyle der: Nel mezzo del cammin di Vita Nostra. (Yaşam yolumuzun yarısında.) Dante bununla Zebur'a gönderme yapar. Zebur'da ortalama insan ömrü 70 yıl olarak geçer. Ümidimiz kalmayınca hepimiz arzularımızla yaşamaya başlarız. Arzuları yitirirsek de ümidimizle yaşarız. İki kavramın arasındaki fark şu. Arzu dilektir. Umut aktiftir mücadeledir. Arzuyu tetikleyen ümittir. Ümit biterse arzu da biter. Ümidin bitmesi de yaşamsal gayenin bitmesi demektir. Ümit biterse amaç biter dolayısıyla mücadeleye gerek kalmaz ve sadece dileklerimizle yaşarız. Pandoranın kutusunda geriye bir tek ümit kalır. Onun için insanlık var olduğu sürece ümitler ölmez, insan ümidi olduğu sürece yaşar ümit biterse her şey bitmiş demektir. Ama ümitler kocaman bir dün olmuş gibi günümüzde, yine de neler geçmedi ki bunlar geçmesin imtihan eden illaki mükafatını da verecektir. Sabr

Her sorun içinde bir armağan saklar...

Resim
Serçe günlerdir dalında hiç hareket etmeden, ötmeden öylece duruyormuş. Melekler Tanrıya sormuşlar; Tanrım bu serçe her sabah uzun uzun öterdi son günlerde sus pus oldu ötmüyor, uçmuyor, ne oldu? Tanrı meleklere sabırlı olun o bana gelecek demiş. Melekler birkaç zaman sonra tekrar sorunca, Tanrı serçeye derdin nedir, neden sustun, ne oldu? Serçe; "Yüce Tanrım ben bir garip seçeyim, şu dalın üstüne bir yuva yaptım barınıyordum bir fırtına çıkardın yuvamı yıktın" demiş. Tanrı; ben yuvana seni sokmak üzere gelen yılandan korumak için o rüzgarı çıkardım, sen yuvadan oldun ama, hayatta kaldın deyince serçenin gözlerinden iki damla yaş gelmiş. Yaşamımızdaki her sorun içinde bir armağan saklar, sadece kendisi yaşıyor zanneder insan bu yaşadıklarını, acılarını, kederlerini, zamanın ona yaşattıklarını görmez. Her zorluğun arkasında bir kolaylık vardır ve bu yaşananlar bize tecrübe olarak kalır hayatımız devam ederken. Hayatın tümünü anlamak için küçük bölümlerinde bıraktığın

BEN VE İKİ KIZIMA SÖYLEDİĞİM ANNECELERİM :)

Resim
Benim dünya üzerinde inandığım tek sevgi, bir annenin çocuğuna duyduğu sevgidir. (Karl Lagerfeld) Anne elinden tüm dünyaya tutunur insan. Sonsuz sevgileri ve hep yönümüzü bulmamızı sağlayan annelerimiz elbet bir gün kıymetimizi bilecekler. Ama ölünce, ama gidince, ama bitince. Canlar sağ olsun yeter. Anne bir başkadır. Her an yanında, her an sana yardıma koşan en başta. Anne devlet gibidir çocuğu için. Çocuk annenin savcısıdır ve onu hep savunur. Anneler yüreğine evlat yazar.  Anne demek karşılıksız vermektir/sevmektedir. Derdini anlatamadığında ANNE OLUNCA ANLARSIN diyerek empati kurmayı öğrenmemizi sağlayan annelerimiz bizim en değerli varlıklarımız. Zaman eskitir her şeyi. Her gün çalan kapıyı açarsın ama açtığını gören olmaz, pişirdiğin yenir de eline sağlık diyen olmaz. İnsan kıymetini bilenin yanında güzeldir. En çok seven, fedakarlık yapan, verici olan annenin kıymetini kaybedince anlıyoruz. Kaybedince değerlendiriyoruz. Sağlıkta horlanır, kıymeti bilinmez kaybedinc