Kayıtlar

vatan etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Gücün Haklı Olduğu Yerde Adalet Olmaz

Resim
Einstein, 'Üçüncü dünya savaşı nasıl olacak bilmem ama dördüncüsü taş ve sopalarla olacak.' demiş. ABD, İsrail önderliğindeki emperyalist ülkeler sayesinde planlı bir şekilde üçüncü dünya savaşına ve Einstein'ın teorisine göre de medeniyetten uzaklaşmaya emin adımlarla gidiyoruz. Bir söylemi sürekli tekrarlarsanız halk o söylemin nereden geldiğini unutur ve kendi fikri gibi benimser. Söylediğiniz yalan ne kadar büyük olursa o kadar etkili olur. İnsanlar büyük yalanlara küçük yalanlara göre daha çabuk inanır. Hatalı olduğunuzu yada yanlış yaptığınızı kabul etmeyip, kendinizi savunmak yerine karşınızdakileri sürekli savunmada bırakın() Önemli olan aydınlar değil kitlelerdir. Çünkü onları kandırmak kolaydır. Tevazu bilmediğini bilmek, cehalet bilmediğini bilmemektir. Bir kaç söz ve bir kaç kitap okumakla kendisini bilgili zannedenler çok günümüzde. Olan biten değil, sadece algılayabildiğin kadarsın. Fikrimce alim olmanıza gerek yok ama cahil olarak da kalmak zorunda

Mert insan net, kıvırcık insan kıvırtandır!

Resim
Kimine göre şah paradır, kimine göre şöhret, kimine göre de konum. Bence üçü de piyondur. Fikir beyan etmekle, mücadele etmek birbirinden farklı şeylerdir. Mert insanlar her zaman nettir. Kıvırcık insanlar bulundukları topluma göre hareket ederek sırıtmamaya çalışırlar. Korkaklar ise doğruyu söyleyemez şakşakçılığı seçerler, bunlar bir araya gelince ahlak bekçisi olup, bütün iğrençliklerini gizlerler. Bir gün Hz. Ali'nin taraftarlarının yoğun olduğu Küfe'den bir Arap devesiyle Şam'a gelmiş. Şam sokaklarında dolaşırken biri ona yanaşmış: - Ver o dişi deveyi bana! demiş. Tartışma büyümüş. Küfe'den gelen adam, "Bu deve benimdir, üstelik dişi değil, erkektir" diye itiraz etmişse de anlaşamamışlar. Konu Muaviye'ye yansımış. Halk meydanda toplanmış. Muaviye, Küfe'den gelenle Şam'da deveye sahip çıkan yerliyi dinledikten sonra kararını açıklamış: - Bu dişi deve Şamlınındır! Sonra toplananlara dönmüş ve sormuş: - Ey cemaat, bu dişi deve kim

İnanma, ikna ol!

Resim
Toplam İslam nüfusuna mensup olanların bir çoğu bilinçli olarak inandıkları için değil, kültürlerinin bir devamı olduğu için içindeler. Bu nüfusların aynı coğrafyalar da yaşayıp, aynı adetlere sahip oluşları bu kültür aktarımının devamıdır. Yani bu nüfusun köylü ve cahil kesim olmasının nedeni İslam dinine mensup olmaları değil, eğitimlerinden dolayıdır. Ölümler, açlık, kıtlık, yoksulluk neden hep Müslüman ülkeler de? İnsanların sayısıyla dinin büyüklüğü değil, yığınların büyüklüğü ölçülür. Zihniyet gelişip büyümedikten sonra, geri kaldıktan sonra ne olacak ki? Din ancak insanları mezara götürebilir. Cehaletin doğurganlık üzerindeki en belirgin özelliği, yaşam standartları yükseldikçe doğurganlık azalır. Bunun ilk göstergesi de kadının bilinçlenmesidir. Mültecilere bakın, ülkelerinde savaş var, bir çoğu çadırda yaşıyorlar ama şehirlerine, ülkelerine bombalar yağarken durmadan çiftleşiyorlar. Doğacak bebeğinin geleceğini düşünmeyen bu zihniyet ülkesini, insanları, dünyayı ne kadar

Üstümüzde yüzyılın sosyal deneyi dönüyor!

Resim
Cehaletin insana ödettiği bedelin ağırlığını bu toplum taşıyamaz artık. Utanç verici bir dönemden geçiyoruz. Cehaleti meziyet sananların elinde kahrolan bir kitle ve mahvolan bir ülke olarak tarihe geçeceğiz. Kalifiye ne kaldı? Eskiden televizyonda birbirinin sözünü dahi kesmeden tartışan liderlerden, Türkçe konuşmayı ve yazmayı beceremeyen milletvekillerine, müthiş bir hızla cahilleşiyoruz. Üstümüzde yüzyılın sosyal deneyi dönüyor. Dünyadaki milletler özgür olmak için mücadele verirken bizim toplumumuz köle olmak için çabalıyor, gerçekten genetik bir bozukluk oluşmuş gibi. Tembel bir milletiz ve buna hepimiz dahiliz, çünkü sadece bunları sözcüklere döküyoruz. İş söze gelince herkesin söyleyeceği çok söz var ama iş uygulamaya gelince kimse yanaşmıyor. Önemli olan eleştirmek değil bir soruna nasıl bir çözüm bulunur aramak ve yapmamız gereken eylemler neler olmalıdır, nasıl yararlı hale gelebiliriz'in yollarını aramak. Özgürlük onu savunma cesaretini taşıyanların hakkıdır. Ga

Kindar neslin son sürümü!

Resim
Ön sıralar ayaktaysa arkadakiler sanırım yer çekimine meydan okuyorlar. Onbeş yıl önce bizim elimizde de bir adet Cumhuriyet vardı bakalım gözümüz açıldığında ne kalmış olacak. Avrupa bin yıl önce haçlı seferleriyle öğrendi dinle bir yere varılamayacağını. Sonra bunlar dünya lideri oldu, dindar ülkeler de bunların maşaları. Artık umutları da tüketiyoruz sevgiyi, kardeşliği tükettiğimiz gibi. Acaba diyorum bazen, ilk kelime 'Oku' değil de 'Okuma' olsaydı senaryo yine böyle mi olurdu? Biçtiğini beğenmeyen ektiğini gözden geçirmeli. Bir konu hakkında 'gerizekalı' yerine konulmak istemiyorsan o konu hakkında ne medya da gördüğüne inanacaksın, ne de siyasetçilerden duyduğuna. Ülkede hiç sorun yokmuş gibi davranmak hiçbir sorunu çözmez. Dini imanı para olanlar vatan, millet çıkarı nedir bilmezler. Bu güzel topraklar da böylesi kalbi, beyni kirli insanlar nasıl oluştu. Hiçbir görüşleri yok, herhangi bir konuda bilgileri yok, sevdikleri hiçbir şey yada canlı yo

Neden Suriyedeyiz?

Resim
SURİYE Çanakkale'de savaşmış olabilirler ama bize karşı. Onlar nüfus savaşlarında savaşmışlar. Çanakkale şehitliğindekiler Suriye'deki Türkmenler, bizdeki mültecilerin dedeleri değil. O zaman bizimle savaştılar desek, peki bugün neden kendi vatanlarını savunmayıp kaçıyorlar. Çanakkale'de bizimle savaşan Türkmenlerin torunları, Suriye’de savaşıyor kaçmıyor. Buradaki asalaklar savaşacak kadar asil değiller çünkü. Bizi bir kere arkamızdan vurdular, ardından defalarca. Bir Atasözümüz der ki; "Beni bir kere kazıklayana yuh olsun, aynı kişi beni ikinci kere kazıklarsa bana yuh olsun." Bizler kurtuluş savaşını cephe ve gerisindeki kadın ve çocuklarımızla yedi düvele karşı her türlü yokluğa karşı kazandık. Sığındığımız ülkede çocuk yapmadık. Onlar plajlar da vatanla işleri yok. Zamanında Osmanlıya da ihanet ettiler ve etmeye devam edecekler. Vergiler ile Suriyelileri besliyoruz ve gidip topraklarında savaşıp şehit veriyoruz. Savaşın tam ortasındayız ama milletimizin

Fakir bir ülke de parayla hava atmak!

Resim
Fakir bir ülke de parayla hava atmak ancak utanç vericidir. Bu kişilerin bir çok kişi sefalet içinde yaşarken söyledikleri ve yaptıkları içlerine siniyorsa ne diyebiliriz? Ama kişilere takılmamak gerek, olayların özüne inmeden hiçbir şey düzelmez. Maalesef fakir sömürülmek için, zengin sömürmek için doğmuş. Çocukların okullarını bahane edip kaçan kaçana. Sanırsınız ki bir tek onların çocukları var. Bu ülkenin kıt kaynakları ile rüyanızda görmediğiniz kadar zengin oldunuz. Sanatçı duruşu artık tamamen laçkalaşmış, elinizden bayrağı, dilinizden de Atatürk'ü bırakın sözde sanatçı ve milliyetçi geçinenler. Söze gelince Vatan sevdalısı olanlar, vatan zora girince ülkeyi en başta terk ederler. Gemi batarken önce fareler terk edermiş, son zamanlar da sanatçıların çoğu ülkeyi terk ediyor. Şaşalı günler geride kalınca hepsi kaçacak delik arıyor. Nereye giderseniz gidin siz Türksünüz ve vatanınız da burası. Türkiye'yi beğenmeyen insanlar burada meşhur olup, burada halkı uyutarak

Helal olsun sana genç. Gün birlik günüdür!

Resim
Bu millet kendisine bir adım gelene koşar. Gün Chp'li, AKP'li, Mhp'li olma günü değil, Vatana, Millete sahip çıkma günüdür. Klip çok güzel olmuş, bunun altında bir art niyet olmadığını, birlik ve beraberlik adına birleştirici olduğunu düşünüyorum. Siyasi görüş olarak ayrılsak bile vatan, millet, bayrak adına birlik içinde olan milletimiz de sen ben yok, TÜRKİYE var. Suriye'yi, ölen çocukları görüp bundan sonra da sorunları, ön yargıları kaldırarak ve anlayarak çözmeliyiz yoksa bizde parçalanır, bölünür ve ölürüz. Başka Türkiye yok. El ele verip birlik olma zamanı. Ortalığa karıştırıp, birlik ve bütünlüğümüzü bozmaya kalkan her kim olursa olsun hep birlikte karşı çıkma zamanı. Bu gemi batarsa hepimiz batarız. Birbirimizi eleştirsekte ülkemiz söz konusu olunca dünyayı tanımayan Yüce bir Milletiz biz. Bir karış toprağını bile vermeyiz. Her karış toprağında şehitlerimizin kanı var, hakkı var. Türk, Kürt, dindar, Alevi, Sünni, inançlı, inançsız, okumuş, okumamış, o par

TARLADAN SAHNEYE

Resim
Tarladan kazandığı para ve içindeki sanat aşkı ile Mersin'de bir tiyatro kuran hem de yazıp yöneten Ümmiye Koçak "Yün Bebek" Filmini çekerek New York'ta "En iyi Avrasyalı Kadın Sanatçı" ödülünü aldı. (ALINTI) Toplumun biçimlendirdiği ben ve genetik aktarımları alt etmek ve yeniden doğmak bu hayatın en büyük savaşıdır ve çok zordur. İnsan bazen geri de gidebilir, sağa sola da sapabilir. Yükselebilir de ancak kesin kerametin yüksekler de olduğunu kimse söyleyemez, bilemez. Kişi evrimsel sürecini devrimle alt edebilirse sürekli yükselir, yoksa geri veya sabit bir pozisiyonda kalır. Hayat kendisini alt edenindir! Hayat hep kendini alt edendir! Bu iki cümle birbirinden çok farklı ve ben birinciyi tercih ediyorum. Kişi savrulabilir bu kişinin yarım olduğundan mı, yoksa kişilik dinamiklerinin gücünden mi bu bayan çok güzel örneklemiş bunu. Bizim güzel kadınlarımıza yeter ki fırsat tanınsın, engellenmesinler yapamayacakları hiç bir şey yoktur. Anadolu kadını

TEK TÜRKİYE

Resim
İnsanları anlamak çok kolay aslında. Tevazu, anlayış, yargılamadan değerlendirme, kişiselleştirmeme. Demokrasiyi halkımız belki entelektüel kelimelerle tarif edemeyebilir. Ama yaptığı şeyin memnuniyeti ile vatanının nöbetini tutuyor. Çünkü Suriye'nin başına gelenlerin kendi başına gelmesini istemiyor veya Cumhuriyet öncesi günlerin gelmesini istemiyor. Bunu anlamak neden zor? Bu topraklara ait bir halk ve belki eğitimsel olarak sözlü değil ama ülkesini kendince tüm dünyaya karşı korumak için demokrasi nöbeti tutuyor ve buna inanıyor. Bu durum biz de dalga konusu olurken, dünyadaki yankısı (olaylar yatıştıktan sonra) Türk Milleti asırlar geçse de aynı Türk Milleti şeklinde bir yankıdır. Biraz dış Basın okunursa ki herkesin elinde telefon, telefonunda da İnternet ve programlarda da Translate yani Türkçe Çeviri mevcut. Dünyanın bu duruşu geri adım atarak seyrettiğini, Türk milletinin asırlardır olduğu gibi yeni yüzyılda da toprağına sahip çıktığını yazıp çizdiklerini görecekt

Biz Çılgın Türkleriz

Resim
Bir Türk'ün hayatını almak hiç bir şeydir ama vatanını, toprağını almak her şeydir. İcabında tereddütsüz canını feda edebilecek kadar vatanına bağlı olmak. Cumhurbaşkanımızın Turgut Özal olduğu dönemde Türkiye'ye Japon eğitim uzmanları gelmiş ve ülkemizin eğitim sistemini incelemişler. Şunu söylemişler; Siz de Milli Ruh yok demişler. Bunun üzerine; Turgut Özal'ın  nasıl yok? sorusuna şu yanıtı vermişlerdir; Biz ülkemiz de okula yeni başlayacak olan çocuklarımıza Milli Ruh şoklaması yaparız. Önce onları toplu halde hızlı trenlerimize bindirir, dev fabrikalarımızı, teknoloji merkezlerimizi yani ülkemizin gücünü gösteririz. Sonra da Hiroşima ve Nagasaki'ye götürür, orada atom bombası atılan ve yıllardır ot bile bitmeyen alanları gösterir ve deriz ki; Eğer siz çalışmaz, bilinçlenmez ve buradan önce gördüğünüz teknolojiye sahip çıkmak için çalışmazsanız sonunuz böyle olur. Bizim bürokratlarımızdan birisi atılarak; ama bizim Hiroşima'mız yok ki der. Japon uzmanda

Körler ülkesinde görmek hastalıktır

Resim
Güvende olamadıkça yaşama sevincimizin yerini endişeler alıyor. Hayatımız da pozitif yaşam eksikliği var, herşey negatif enerjiyle yüklü. Atatürk çarşafı neden kaldırdı, işte bu nedenlerden dolayı. Artık herkes çarşaf, cübbe giymeye başladı. Okullar da, bankalar da, resmi yerlerde de kot pantolon giymeye nedir bu? Önce yaptığı işe saygısı olacak, çevresine saygısı olacak, ortamına göre giyinecek. Avrupa çarşafa yasak getirdi, İsviçrede de tutuklamalar başlamış çarşaf giyenlere karşı. Neden yazdım bunu? Güya müslüman olup Avrupa adı geçince sorgusuz, sualsiz antenlerini dikip her yaptıklarını doğru kabul edenlere ki, giymesin ve giydirmesinler diye. Çünkü sahte din alet, edevatları gerçek inanç dışında her işe yarıyor. Örneğin, hava sıcak mont dikkat çekiyor yerine çarşafı kullanıyorlar. Amacı dışında ve bir erkek tarafından. Kendi ülkemiz de emanet gibi yaşıyoruz. Bu günde ölmedik diye şükür ediyoruz. Her sabah işe, okula giderken ev halkı ile helalleşip çıkıyoruz çünkü dakika so

HEDEF HER YER

Resim
HEDEF HER YER İŞİD’in havalimanlarına ilişkin bilgi ve belge topladığı belirlendi. Türkiye’nin sınır kontrollerini sıkılaştırılması üzerine örgütün SAVAŞ İLANI kararı aldığı ve bu kapsamda saldırılacak askeri ve sivil birimler konusunda çalışmalar yaptığı iddianamede söylendi. Yani bu da demek oluyor ki, sınırlarımızı kullanarak Avrupa'ya girip çıkıyorlar ve onlardan destek alıyorlar. Biz de sınırları kapatınca saldırılara başladılar. İddianamelere bile giren, havaalanlarının hedef seçilmesi dolayısıyla, Atatürk hava limanında ilave tedbir alınmamış olması çok ağır bir ihmal ve GÜVENLİK AÇIĞI. Nedense İŞİD'den tek etkilenmeyen ülke İsrail. Yapan, yaptıran, destekleyen, dalga geçen, görmezden gelen, her türlü terör ve örgütler ve bu duruma göbek atıp mutlu olanlar hepinizi Allah görüyor. Biz de geri dönüşümünüzü görür kendinizi yok edişinize şahit oluruz umarım. Biz TÜRKLER ENTERESAN bir MİLLETİZ. Biz vatanımızı, toprağımızı canımız uğruna korur, savaştan kaçmayız. Kimse

Yunanistan savaş istiyormuş!

Resim
Ne kadar zengin olursan ol. Yiyebileceğin kadar yersin. Denize testiyi daldırırsan alabileceği kadar su alır. Ekonomisi ve işsizlik oranı yüksek olan ülkeleri yönetenler, savaş diyerek kendi koltuklarını kurtarma derdine giriyor. Örneğin Rusya, Ukrayna, Türkiye, Suriye, Ermenistan, Yunanistan vs. Yunanistan ülkesindeki ekonomik krizi atlatmak için Türkiye'ye saldırma isteğinde ve bunun sonucunda TÜRK ASKERİ karşılık vererek Selanik'e TÜRK bayrağını dikecek. Aynen Kıbrıs'a girdiğimiz gibi. Bir daha da çıkaramayacaklar. Türkiye'de binlerce Yunan vatandaşı yaşıyor. Yunanlılar hangi savaşta, hangi zaman da bize iyi niyet beslediler? Ben öyle bir tarih hatırlamıyorum. Türkiye'nin içinde bulunduğu durumu fırsat bilip yararlanmaya çalışan, iştahı kabaranlar elbet bugünler de geçer / biter. Sinir sistemimiz bozuk. Bir avuç kadarsınız, geçmişiniz belli, battınız paranız yok. İç savaş asıl siz de. Sefillik içinde yaşıyorsunuz. Yunanistan'a yolunuz düşerse duruml

Hollandalılar BELGESEL çekmiş. Ama Türkiye GÖRMEMİŞ!

Resim
Hendekler kazılırken Hollandalılar BELGESEL çekmiş. Ama Türkiye GÖRMEMİŞ! NOS adlı Hollanda kanalının 2015 yılında Cizre'de belgesel çekerek PKK propandası yaptığı ve kazılan hendekleri haberleştirdiği ortaya çıktı. Neredeydi istihbaratçılar, her şey göz önünde yapılıyor. Belgeseli baştan sona izledim. Burada görmeyenler Hollanda televizyonun da verilirken de mi görmedi? Sorulacak ve cevaplanacak çok şey var ama gerek yok. Bilen de, gören de, her şeyin farkında olan da yine Türkiye. Bu olayları, kameraya alan Hollanda TV'si görüyor. Ülkemin televizyonları, medyası görmüyor öyle mi? Yazıklar olsun bu milleti aptal yerine koyanlara. Hakikaten pes doğrusu. Kimler için şehit oluyor bu askerlerimiz. Adamlar birlikte tuzakları kurmuşlar. 500 + evladımız yok oldu/şehit oldu. Niçin? Çocuklarımıza yazık değil mi, genç yaşta toprağa veriyoruz. Onların ailesine yazık değil mi? Bunların o teröristlerden farkı ne? Şimdi Eyyyy diye seslenme sırası biz de. Hendekler kazılırken

Türkiye çelmeyi kendi kendine attı :(

Resim
Yunanistan bir günde 3 yıllık vize çıkardı! Gözünü Türkiye dışındaki ülkelere çeviren Rus turistleri kapmak için Yunanistan ve Bulgaristan vize kartını devreye soktu. Yunanistan Ruslara 1 günde 3 yıllık vize çıkarırken, Bulgaristan vize ücretini düşürdü. Milliyet Gazetesi'nin haberine göre bu yıl Türkiye’de tatil yapamayacak olan Rus turistleri kapmak için yarış var. Türkiye'nin Rus savaş uçağını düşürmesinden sonra Rusya Türkiye'ye ekonomik ambargo kararları almıştı. Bu karar en fazla turizm sektörünü etkilemişti. Geçen yıl Türkiye’ye gelen 3.5 milyona yakın Rus turist, başta Yunanistan ve Bulgaristan olmak üzere bölge ülkelerini harekete geçirdi. ‘TÜRKİYE, MISIR KAPALI’ Rus Turizm Ajansı Başkanı Oleg Safonov, Moskova merkezli RSN radyosuna yaptığı açıklamada, Yunanistan’ın Ruslara 1 - 2 günde vize çıkarabilmek için özel düzenlemeler yaptığını, Bulgaristan’ın ise vize fiyatlarını ucuzlatma teklifinde bulunduğunu söyledi.Buna göre Yunanistan, 2013’te 1.5 milyon Rus t

Önce VATAN! Sonra BEN değil, BİZ varız!

Resim
Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan, 22'nci muhtarlar toplantısında konuştu; Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 22. Muhtarlar Toplantısı'nda konuştu. Erdoğan konuşmasında, "Tayyip Erdoğan gitsin demek, 'Bizim tüm siyasetimizi, tüm çalışmalarımızı, üzerine bina ettiğimiz milletimizin, bayrağımızın, vatanımızın, devletimizin tek olması anlayışı yıkılsın' demektir" dedi. İşte Erdoğan’ın konuşmasından satır başları: "TERÖRİST DEMEYECEĞİZ DE NE DİYECEĞİZ" Kızılay'da bomba patlatarak rastgele insanların ölümüne yol açan terör örgütünün demokrasiyle en küçük bir ilişkisi olabilir mi? Buna rağmen terör örgütü yöneticisiyle aynı dili kullanmaktan, aynı yaklaşımı sergilemekten çekinmeyenlere 'terörist' demeyeceğiz de ne diyeceğiz?(Ankara'daki terör saldırısı) Hala bunların savunmasını yapan medya organları var. Ülkemizdeki birtakım kifayetsiz muhterisler, Kızılay'daki elim hadiseyi kendi çıkarları için kullanmayı düşünecek kadar zavallıdır,

HÜLYACA YORUMLAR: Oyları aldınız, neden hala çocuklarımız ölmeye dev...

HÜLYACA YORUMLAR: Oyları aldınız, neden hala çocuklarımız ölmeye dev... : Yazıklar olsun teröre, yazık yiten canlara... Oy verin terör bitsin, çocuklarımız ölmesin dediniz, oyları aldınız. O halde, neden hala  çoc...