Kayıtlar

yıllar etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Sonsuz Hayal Kırıklığı

Resim
İnsanlar bir şey yapmadan önce yapacağı işin önemine göre beklenti içine girer bu doğaldır. Beklentisi karşılanmadığı zaman hayal kırıklığı yaşar bu da normaldir. İnsanların eline belirli bir senaryo verip yaşamasını ve yaşatmasını bekleyemeyiz, makine gibi dar bir kalıba sıkıştırıp yaşatamazsınız. Büyük çaptaki hayal kırıklıkları hayatımızla ilgili yaşadıklarımızdır. Bunlara bir çözüm genelde yoktur çünkü hayatlarımızın bin bir çeşit hali vardır. Bunu doğuştan zenginlerde de, işleri sonradan açılanlarda da görürüz ve yine hiçbir işi rast gitmeyenlere de tanık oluruz. Hayat mücadelesinde herkese aynı oranda mal, mülk düşmez. Her insanın maddi durumu iyi olmaz, fakirler de olacak, zenginler de olacak, açlıktan ölenler de olacak, yalnızlar da olacak, mutlu aile kurabilenler, acı çekenler de olacak, ömrü boyunca acı nedir bilmeyenler de olacak. Yani hayat bize mutlaka verir diye bir şey yok. Hayatla ilgili kesin olan tek şey bir gün biteceğidir. İnsanlar kendilerini başkalarıyla

Romanımızı Yazabilmek İçin Bir Kaleme İhtiyacımız Var!

Resim
Aslında her acı çeken ruh, bir öncekinin intikamını sonradan gelen insana fatura ediyor. Ya geçmişle uğraşıyoruz yada geleceğin telaşındayız. Anı yaşayabilmek lazım ki, dengele dengeleyebilirsen. Hayat anın kıymetini bilenler için güzel, hayat elindekilerle mutlu olmayı bilenler için güzel, hayat ne istediğini bilenler için güzel. Şunu biliyorum ki, hayattan fazla beklentisi olmayan ve küçük şeylerle mutlu olan insanları ezip geçmeye hazır bir sürü beklentisi yüksek insan var. Bu insanlar size beklentilerinizi yükseltmeniz gerektiğini sizi sömüre sömüre öğretiyor. Ve anlıyorsunuz ki, beklentin yoksa hayattan seni yer, yutarlar. Zamanı geri getiremeyiz belki ama istediklerimizi yaşayabiliriz yeter ki kafaya koyalım. Yaşananlar gerçektir bunu kimsede silemez. Yaşamak için başlamak yeniden denize yelken açmak gibidir. Ya yol alır gidersin yada boğulursun. Bunu yakalamanın yolu da tercihlerimiz. Hayatı olduğu gibi kabullenmek hayata sarılmak ile mümkün. Her şeye rağmen yaşamasını, s

Geçmişle, Geçmemişi Birbirine Karıştırma!

Resim
Her şeyin ilki bir başkadır. İlk sevda, ilk öfke, ilk espri, ilk konuşma, ilk koşma, ilk kavuşma, ilk kovulma. Bana bu duyguları yaşatanlara teşekkür ediyorum. Bana o sözleri söylemeseydi öfkelenmeyecek ve öfkenin nasıl bir duygu olduğunu bilmeyecektim, beni vurmasa acının nasıl bir his olduğunu anlamayacak ve kimseye acı çektirmeyeceğime söz vermeyecektim, beni üzmesenler üzülmenin kötülüğünü göremeyecek ve kimseyi üzmemek kararı alamayacaktım... Hayat bize illa ki bir şeyler öğretiyor. Zaman zaman ölümden beter hallerimiz oluyor, hatta köz olup küle döndüğümüz. Önemli olan o küllerden yeniden doğabilmek. Aklımız geçmişte kalırsa geleceği düşünemeyiz. Bırakalım geçmiş geçmişte kalsın. Geçmişten ders al ama geçmişle yaşama. İstedikten sonra yapılamayacak hiç birşey yoktur. Bazen geçmişle geçmemişi birbirine karıştırıyoruz. Halbuki, geçen iz bırakır, geçemeyen yara. Bir "hayırlısı" ile üzerini örttüğüm "keşke"lerim var. Bir de "inşallah" ile saklamaya

Hızlı bir nehir gibi akıp geçer ömür!

Resim
Her şeyin sonu olduğu gibi Dünya'nın da bir sonu vardır değil mi? Dünya yaşlanıyor ve bir düzenden düzensizliğe doğru gidiyor. İnsanlık kendi elleri ile sonunu hazırlıyor ve bunun farkında olmamıza rağmen engel olamıyoruz. Ve buna kader diyoruz. Buna dünyanın düzeni diyoruz. Ama bazılarımız kaderimize teslim olmuyoruz. Kaybedeceğimizi bile bile mücadelemize devam ediyoruz. Elimizden geldiği kadar insanlık için, çevre için, dünya için mücadele ediyoruz. Doğduğumuz yer, ülke, din vs. olması gereken hayat prosedürleri. Gerisini iyi ya da kötü tamamlamaksa kişinin kendi seçimleridir ve tamamen kendine aittir. Arzu ettiğin hayatı düşlerken yaşadığın hayatı elinden kaçırıyorsun. Umudu seçersen istediğin her şeyin yarısı zaten senin olmuş demektir. Zamanı geri almak imkansızdır ve düşünüldüğünden çok daha hızlı akıp gider. An bu andır. Anı yaşa. Dünü ez geç. Yarını düşünme. Elde iken kaçırma fırsatı. Gençlikte bulursun tadı lezzeti. Geçince ah vah deme gönül. Ne çok fırsatın, hay

Aşk ve Arkadaşlık yolda karşılaşmışlar!

Resim
Aşk ve arkadaşlık bir gün yolda karsılaşırlar. Aşk kendinden emin bir şekilde sorar. Ben senden daha candan ve daha yakınım. Sen niye varsın ki bu dünyada? Arkadaşlık cevap verir. Sen gittikten sonra arkanda bıraktığın gözyaşlarını silmek için... Sevdayı derinden yaşayan adamlar da var. Bir ömrü bir sevdasına harcayan, ağlatmaya kıyamayan, saçının telini kıskanan, öyle  süsüne, boyuna, posuna değil! Yüreğine sevdalı adamlar.  Zor günün dostu, hayat ortağı, yolunda yoldaşı, göz yaşına içi yanan adamlar da var. Verdiği sözü tutan. Sevdiğine namus gözüyle bakan, kadınım deyip, arkasında dağ gibi  duran. Tam tersi olan adamlar da var. Yapamadıklarına sonradan pişman olan adamlar bunlar. Pişmanlık bütün bir ömür boyu saplantı haline gelebilir insan da. Yanlış olanı seçtiği için değil (çünkü bundan ötürü pişmanlık duyabilir insan) doğru olanı seçebileceğini kendisine kanıtlaması olanaksız olduğu için. Her acı her sızı geçte olsa bir gün geçer elbet.