Kayıtlar

Büyük Taarruz ve Zafer Türklerin

Resim
Osmanlı'da Araplara Kavmi Necip denir. Kavmi Necip asil ırk demektir. Arapları baş üstünde tutar Osmanlı. O zaman Türklük ve Türküm demek utançtır. Osmanlıyım denilmesi istenir. Herkes Arabım, Kürdüm vs. derken Türk Türküm diyemez. Türklere Tanzimatçılar milli bir ad aramayın diyerek ümmetçilik yaparlar. Milli bir ad ararsan Osmanlı çöker derler. Böyle böyle asırlarca Türklük sindirilmiştir. Bir kaç asır boyunca Türklerden başka herkes kendi kavmini bilmiş ve yüceltmiş ama devletin gerçek sahibi Türklerin bunu yapması engellenmiş, karşı çıkılmıştır. Şu an ki durumumuza ne çok benziyor. Sonuçta annesi Türk olmayan Padişahlardan ne beklenebilir ki? Daha savaş başlamadan istihbarat savaşını kazanıyor büyük dahi. Tüm telgraf hattını Mustafa Kemal Paşa kestiriyor. Büyük taarruz öncesi Ankara'da çay partisi vereceği haberini yayıp o esnada orduları bir araya topluyor Yunan kuvvetlerine fark ettirmeden. -Ordu yok -Kurulur -Para yok -Bulunur -Düşman çok -Yenilir İyi bir da

Ve Tanrı seyirci...

Resim
Şu dünya da insan o kadar değersiz ve aciz ki. Bitkileri ve hayvanları çıkar insan ırkı yaşayamaz. Ama insanı çıkar sistemden sistem kendini yeniler ve yaşam devam eder. Doğaya ayak uyduramayan biz insanlar anı yaşamadığımızdan hep bir gelecek endişesi taşırız ve geçmişi unutmadığımız ve geleceği de merak ettiğimiz için sürekli bir ikilem içinde gelip gideriz. Genel de de anın dışında olduğumuz için yaşamın farkında olmayız. İnsanlar dışındaki diğer canlılar ise doğal ve an da yaşarlar. Bundan dolayı da coşku ve mutluluk doludurlar. Cehennem; insan yüreğinde sevginin bittiği yerdir, bir çocuğun gözlerindeki korkudur. İnsan insana cenneti de cehennemi de yaşatıyor ama arada olan çocuklara oluyor. Cehennem bir mazlumun kalbini acıtıp, boynunu büküp, gözünden yaş akıtılan yerdir, acının, çaresizliğin yaşandığı gündür. O kadar kötüyüz ki bir çocuğun yüzündeki tebessümü bile çok görüyoruz. Zehir ettik bu dünyayı küçücük yüreklere. Dünyanın da, insanların da dengesi değişti hep çıkarl

REFLEKSOLOJİ

Resim
REFLEKSOLOJİ İLE VÜCUT RİTMİNİZİN DÜZENE GİRDİĞİNİ BİLİYOR MUYDUNUZ? İnsan vücudu beyinden başlayıp el ve ayakuçlarına kadar uzanan sinirlerle çevrilidir. Bu sinirler omurilik, kalp, ciğerler, kaslar yani tüm organların, uzuvların devasa bir iletişim düzeneğini sağlamaktadır. Organizmada meydana gelen bir rahatsızlık söz konusu olduğunda bu devasa sistem harekete geçerek uyarımlar göndererek acil durum harekâtını başlatır beyinde ve beyin direktif merkezi olarak organizmanın olağan ritmini kazanması için savunma sistemini harekete geçirir. Fakat gücünün yetmediği yerde ihtiyaç emrini doğurarak bizlere kendini koru komutasını verir gerek tıbbi gerek bitkisel olarak savunma sistemimize destek sağlarız. Peki, hiç düşündük mü Neden beyin işini yerine getiremiyor var olan sorunun asıl çözümü ondayken neden bize ihtiyaç duyuyor. O deva sistem neyi yanlış yapıyor ya da yanlış varsa asıl sebep ne? Tüm sorun beynin hasar görmüş bölgelerinin tedavi komutlarını algılayamamasında aslında. Tü

Helal olsun sana genç. Gün birlik günüdür!

Resim
Bu millet kendisine bir adım gelene koşar. Gün Chp'li, AKP'li, Mhp'li olma günü değil, Vatana, Millete sahip çıkma günüdür. Klip çok güzel olmuş, bunun altında bir art niyet olmadığını, birlik ve beraberlik adına birleştirici olduğunu düşünüyorum. Siyasi görüş olarak ayrılsak bile vatan, millet, bayrak adına birlik içinde olan milletimiz de sen ben yok, TÜRKİYE var. Suriye'yi, ölen çocukları görüp bundan sonra da sorunları, ön yargıları kaldırarak ve anlayarak çözmeliyiz yoksa bizde parçalanır, bölünür ve ölürüz. Başka Türkiye yok. El ele verip birlik olma zamanı. Ortalığa karıştırıp, birlik ve bütünlüğümüzü bozmaya kalkan her kim olursa olsun hep birlikte karşı çıkma zamanı. Bu gemi batarsa hepimiz batarız. Birbirimizi eleştirsekte ülkemiz söz konusu olunca dünyayı tanımayan Yüce bir Milletiz biz. Bir karış toprağını bile vermeyiz. Her karış toprağında şehitlerimizin kanı var, hakkı var. Türk, Kürt, dindar, Alevi, Sünni, inançlı, inançsız, okumuş, okumamış, o par

TARLADAN SAHNEYE

Resim
Tarladan kazandığı para ve içindeki sanat aşkı ile Mersin'de bir tiyatro kuran hem de yazıp yöneten Ümmiye Koçak "Yün Bebek" Filmini çekerek New York'ta "En iyi Avrasyalı Kadın Sanatçı" ödülünü aldı. (ALINTI) Toplumun biçimlendirdiği ben ve genetik aktarımları alt etmek ve yeniden doğmak bu hayatın en büyük savaşıdır ve çok zordur. İnsan bazen geri de gidebilir, sağa sola da sapabilir. Yükselebilir de ancak kesin kerametin yüksekler de olduğunu kimse söyleyemez, bilemez. Kişi evrimsel sürecini devrimle alt edebilirse sürekli yükselir, yoksa geri veya sabit bir pozisiyonda kalır. Hayat kendisini alt edenindir! Hayat hep kendini alt edendir! Bu iki cümle birbirinden çok farklı ve ben birinciyi tercih ediyorum. Kişi savrulabilir bu kişinin yarım olduğundan mı, yoksa kişilik dinamiklerinin gücünden mi bu bayan çok güzel örneklemiş bunu. Bizim güzel kadınlarımıza yeter ki fırsat tanınsın, engellenmesinler yapamayacakları hiç bir şey yoktur. Anadolu kadını

CANKURTARAN OLMAK

Resim
Araştırmalara göre boğulma esnasında ciğerler suyla dolar. Yanma ve yırtılma hissedilir. 10 saniye sonra bilinç kapanır ve acı biter. En doğrusu boğulan kişinin bilincini yitirmesini beklemektir. O arada yuttuğu su, biz kişiyi karaya çıkarırken geri çıkacaktır. İlk yardım eğitimin de, bir babanın boğulan evladını kurtarmak isterken, çocuğun babayı korkudan sürekli batırarak onun da boğulmasına neden olduğunu öğrenmiştim. İyi bir yüzücü değilsek ve tam olarak ne yapılması gerektiğini bilmiyorsak! Müdahaleyi yanına çok yaklaşmadan, tutunmasını sağlayacak bir şeyler atarak gerçekleştirmeliyiz. Yüzme bilmeyen veya az bilenler de suda fazla açılmamalı. Yüzme bilmiyor kanoya, deniz bisikletine biniyorlar vs. Fikrimce, eğitim ve tecrübelerim doğrultusun da yapılması gerekenler; Birincisi iyi bir yüzücü olmanız gerekiyor. Boğulan kişiyi gördüğünüz zaman, bir metre yakınına kadar yüzüp, boğulmasını bekleyeceksiniz! Boğulmadan kastım ölmesi değil tabii ki! Suya batışını yani boğul

Cahili cahille sına Allahım!

Resim
Cahiller daha mutlu işte, küçümsememek gerekiyor. Biz biliyoruz da ne oluyor, lanetleniyoruz adeta. Cahiller, bilgisizliği oranında cesur ve taciz kardır ve kısa yoldan sonuca ulaşırlar. Akıllı ve eğitimli ise, bilgisi arttıkça daha dikkatli ve daha sistemlidir. Türkiye bu günlere bunlar sayesinde gelmedi mi? Ne kadar cehalet o kadar mutluluk. Cahilin bilgisi olmayınca kendi cahilliğinin farkında bile değillerdir ve her zaman bilmeyenler bilenlerden daha çok ses çıkartırlar. Bir atasözümüz vardır: Boş başak başını dik tutar, dolu olansa eğiktir. Mütevazi olma ezerler ve seni aptal yerine koyarlar derler. Bu sözü hayatım boyunca çok yaşadım. Ama bu karakter asla değişmez. Altının değerini sarraf bilir. Sıkıntı yok. Allah her şeyi görüyor. Cahil insanlardan çekinirim. Çünkü konuşması, davranışları bilinçsiz ve kontrolsüzdür. Onların doğruları farklıdır. Şaka yapmaya bile gelmez, yanlış anlam çıkarırlar, hakarete bile maruz kalırsınız. Örneğin bir fıkrada gizli olan ince düşünc