Kayıtlar

................ bıraktım!

Resim
Öncelikle Allah'a Zamana İnsanları Geçmişi geçmişte Akışına Umut etmeyi Çaba göstermeyi Yarını düşünmeyi Boşa kürek çekmeyi Beni kullanan insanları Öfkelenmeyi Kızmayı Konuşmayı Gereksiz akrabaları Sürekli para isteyenleri Kendime yalan söylemeyi Duygularımı Güvenmeyi Çok iyi insan olmayı İnanmayı Değiştiremediğim şeyleri Değiştirebilme arzusunu Kötü niyetli herkesi İnsanlara güvenmeyi Başkaları için yaşamayı Başkalarını kendimden çok düşünmeyi Başkaları üzülmesin diye onların istedikleri gibi olmayı Üzülmeyi Umutsuzluğu Hayal kırıklığını Güvenmeyi Umut etmeyi Bir şeyler beklemeyi Konuşmayı Susmayı Ağlamayı Tartışmayı Birilerinden bir şeyler beklemeyi Sevmeyi Aşık olmayı Herkes için iyi şeyler istemeyi Gülmeyi Beklemeyi Değer vermeyi Aptallığı Ucuz insanlara fazla değer vermeyi Aldanmaları Olaylara üzülmeyi Hayatımdaki faydasız insanları Hayal etmeyi Alışkanlıklarımı Bırakmayı Hayata dair güzel umutları geride Dünyayı İnsanl

Reset Tuşuna İhtiyacımız Var...

Resim
Makamlar ve kavramları soyu tükenmeden koruma altına almamız gerekiyor, yoksa yok olan kavimler gibi tarih sayfalarına gömüleceğiz. Bir reset tuşuna ihtiyacımız var, çok fazla kirlilik ve karmaşa içindeyiz. Ülkede yalan söylemek, yakalanınca pişkinlik yapıp sırıtmak, işi komikliğe vurmak normal. Yalanı pratik zekayla, uyanıklıkla karıştırıp ortaya bir karışık yapmıyor muyuz? Almanya'da kaç Türk hem kaçak çalışıp, hem işsizlik maaşı alıyor ve üstüne de Alman vatandaşlığı. Sonra en ufak bir olayda Türk bayraklarıyla sokağa fırlamalar. Lotoya güvenmiyoruz çünkü sahtekarlık var, önemli ve insanın kaderini belirleyen her şey de sahtekarlıklar ortaya çıkıyor ama bizler şaşırmıyoruz. Adalet, sahte deliller, belgeler. Yalanlar Cumhuriyeti oldu artık burası. Bu durumlar her zaman vardı ama son yıllarda olduğu kadar alanen olmamıştı. Kafanızı kaldırıp Filistin'e bakın. Onlarda bizim gibilerdi bir zamanlar, belki bizim düşüncelerimizi taşıyorlardı. Şimdi ne durumdalar? Balka

Her İşini Kendin Yap

Resim
Hayat sadece anlarda, ya efendisi olursun ya kölesi, mum ışığı gibi özgürce, mutlu ve erdemli yaşamak, uzun ve zorlu bir yol katetmek Anka kuşu gibi. Ve Simurung'un kendimiz olduğunu anladığımızda her şey çözülecek. Bazen işler yolunda gitmeyebilir ama bizde aynı yolu yürümek zorunda değiliz. Karanlık bir insana hangi kanıtla giderseniz gidin aydınlanmayacaktır. İnsanların sizi nasıl tanımladıklarına aldırmayın. Onlar böler, parçalar, ayrıştırır, ayıplar, gruplara pay etmeye bayılırlar. Siz kendi kendiniz için ne ifade ediyorsanız ona bakın. Çünkü herkes kendindeki eksikliği fark edip tamamlamaya çalıştığında düzeliriz. Her işini kendi yapan insanlar önyargılı olmuyor, rahatsın eyvallahın yok kimseye, tedirgin değilsin hayata karşı ve en önemlisi de özgürsün. İnsanların gerçek yüzlerini gördüğüm için onlardan yardım isteyeceğime kendi kendine debelenmeyi daha az yorucu buluyorum. Hayat yaşadıkça öğretiyor ama öğrendiklerini uygulama konusuna gelince merhamet ortaya çıkıyor.

Ruhumuz Kuzu, Bedenimiz Kurt!

Resim
Acı hissetmek hiçbir şey hissetmemekten daha iyidir, diyor bir hasta ve devam ediyor; bunu daha önce bilseydim asla tedavi dedikleri cinayete izin vermezdim duyguları tamamen öldürüyor. Eğer görme, duyma, koku alma gerçeklik ise bunların hepsi beynimize iletilen elektrik sinyallerinin yorumlanmasıdır. Her gün yeni bir güne, yeni umutla başlayabilen insan gerçeklik olgusunu kabullenmiş sistemin bir parçası olmayı seçmiş insandır. Her yerdedirler, çalışırken görürsünüz, alışveriş yaparken, eğlenirken, dedikodu yaparken, plan yaparken. Sosyalleşmiş sisteme entegre olmuş olarak hayatlarını göremedikleri, görmek istemedikleri gerçeklerden kendilerini soyutlayarak yaşayan insanlardır bunlar. Bu sisteme öylesine bağlıdırlar ki onu korumak için savaşırlar. Hiçbirimiz isteyerek bu hayata gelmedik. Annemizi, babamızı, kardeşimizi bizler seçmedik, nerede doğduğumuz, hangi inanca sahip olduğumuz isteğimiz dışında gelişti. Bir varoluşun içinde istemediğimiz bir hayatı yaşamak zorunda bırakı

Yavaşça Matrix'e Doğru Gidiyoruz!

Resim
Kendi sonunu hazırlayan canlı türüne insan denir. Çevre felaketine dur demeyen zihniyet kötü yönde uygulanacak teknolojiyi hayata geçiren zihniyetsizlikle aynıdır. Bıçak kemiğe dayanmadan harekete geçmeyen bir canlı olan insandan başka hiçbir canlı bıçağın kemiğe dayandığınıda anlayamaz. Yapay zeka konulu bilim kurgu filmlerinde de vurgulandığı gibi nükleer silahlar dahil askeri tüm silah sistemleri, bir yapay zekaya teslim edilirse ve üstün zekaya sahip o yapay zeka çevrimiçi ağa erişim sağlarsa, önce en son flash disk veya SD karta kadar kendini kopyalayıp varlığını güvence altına alacak, sonrasında ilk yok etmek isteyeceği şey insan ırkı olacaktır. Tehlikeli bir canlı olan insan yaşadığı gezegen dahil kendi türünü yok edebilme potansiyeline sahip bir varlıktır. Yapay zekalar devreye girerseler sıkıyönetim de uygulayabilirler, yaşadığımız gezegeni ve kendi türümüz dahil gezegenimiz üzerindeki tüm canlı türlerini bizden korumanın yolu bu olabilir ve belki de son çare yine insa

Dine İnanmak Akılcı Olmayı Reddetmez!

Resim
Düşünüp beynini yormayan, kendi adına karar vermeyen, veremeyen insanlar tekamül etmez, tesadüf eder sadece. Kendini bilmeyen nasıl ilerleyebilir ki? Atatürk, 'Türk insanı zekidir' derken öylesine demedi. Türkiye'nin gelişememesinin nedeni insanların zekası değil, bir çok etkenin ülkemizin gelişmesini istememesi ve dolaylı olarak engellemesidir. Uygur Türklerinin lideri; 'Çin bizi işgal ederken biz Allah'ın ismini 99'luk mu, yoksa 33'lük tespihle mi analım diye tartışıyorduk.' Bu da bize şunu gösteriyor, toplumlar her şeye ve her etkene gerektiği kadar önem vermelidir. Cumhuriyetin ilk yıllarında ülkemiz uzaya çıkacak olan ilk ülkeler arasında tahmin edilirken Nato'ya girişimiz, yönlendirmesi ve bilimsel eğitim kurumlarının dinsel eğitime dönüştürülmesi sonucunda dünyadan geri kaldık. İslamcıların dış destek ile örgütlenip laik cumhuriyetin temelini yıkması ise içinde yaşadığımız yıllarda şahit olduğumuz bir tarih. İnsanlar köleliğe, itaate

Kim dürüst?

Resim
Dürüstlük insanlığın gereği olmalıydı ama günümüzde hızla tükendiği için çok değerli hale gelip ilave bir özellikmiş gibi ele alınarak hediye sıfatına ulaştı. Halbuki dürüstlük bir meziyet veya ayrıcalık değil, insanın genel özelliklerinden biri olmalıydı. Dürüst insanlar için en kötü şey itibarlarının kaybolmasıdır. Bir inançsızlık başladığı zaman öyle gider buna ortam sağlamamak gerekir. İçeride ışık varsa dışarıdaki karanlıktan korkulmaz. Ve yıldızlar çok parlak gözükmese de varlığı ile yolumuzu aydınlatır. Hiçbir yararı olmayacağını bildiğiniz halde insan kalmanın önemli olduğunu düşünürseniz işte oradan onları yenersiniz. Ama günümüzde dürüst insanların değeri yok, dürüstlük sadece kaybettiriyor. Ne kadar dürüst olursanız olun karşınızdaki kendisinden başkasını düşünmüyorsa dürüstlüğünde anlamı kalmıyor. Ameller niyetlere göredir, konuşulan değil bizim ne niyetle yaptığımızdır önemli olan. Birilerinin yaptığı yanlış sizin yaptığınız yanlışı haklı çıkarmaz. Ne onların yap