Kayıtlar

Herkesin kendi doğrusu var!

Resim
Tartışmalarda savunmaya geçip karşımızdakini suçlamak kolaydır. Herkesin kendi doğrusu var. Çünkü genel gerçekliği insan göreceli olarak algılar ve değerlendirir. Çatışma anında veya sonrasında samimi bir şekilde duyguları anlatmak bazen işe yarar. Hissettirdikleri ve etkisi, doğru söylemenin gücü ile birleşebilir. Kızmaya devam etmek tartışan tarafların hepsine zarar verir ve zihnin tartışmanın ötesinde olan düşünceler üretmesine neden olur. Etkisini paylaş, uzlaşı yolu için sorumluluk al ama yürümeyen bir konu ise sınırlarını belirle, kızmadan, sessizce yol al uzaklaş. Sorunlarımızı anlaşılır ve kendimizi ifade edebilir şekilde ele alıp karşı tarafa hassas bir tutumla dile getirdiğimizde halde her hangi bir çözüm yolu bulamıyorsak yada karşı tarafın çözüm bulmak gibi bir derdi yoksa, bunu istemiyorsa nasıl bir yaklaşım tarzını benimseyebilir, eğriyi doğruyu anlatabiliriz? Anlatamayız. Herkesin bir açığı var ve çevremiz bu yaklaşımları sergileyenlerle çevrili, ben bu durumlar

Romanımızı Yazabilmek İçin Bir Kaleme İhtiyacımız Var!

Resim
Aslında her acı çeken ruh, bir öncekinin intikamını sonradan gelen insana fatura ediyor. Ya geçmişle uğraşıyoruz yada geleceğin telaşındayız. Anı yaşayabilmek lazım ki, dengele dengeleyebilirsen. Hayat anın kıymetini bilenler için güzel, hayat elindekilerle mutlu olmayı bilenler için güzel, hayat ne istediğini bilenler için güzel. Şunu biliyorum ki, hayattan fazla beklentisi olmayan ve küçük şeylerle mutlu olan insanları ezip geçmeye hazır bir sürü beklentisi yüksek insan var. Bu insanlar size beklentilerinizi yükseltmeniz gerektiğini sizi sömüre sömüre öğretiyor. Ve anlıyorsunuz ki, beklentin yoksa hayattan seni yer, yutarlar. Zamanı geri getiremeyiz belki ama istediklerimizi yaşayabiliriz yeter ki kafaya koyalım. Yaşananlar gerçektir bunu kimsede silemez. Yaşamak için başlamak yeniden denize yelken açmak gibidir. Ya yol alır gidersin yada boğulursun. Bunu yakalamanın yolu da tercihlerimiz. Hayatı olduğu gibi kabullenmek hayata sarılmak ile mümkün. Her şeye rağmen yaşamasını, s

Sorun yok, sadece bekle...

Resim
Yaşam üzerine fazla geldiği zaman onu zorlama, biraz duraksa, neler olup bittiğine anlam verme. Mutlaka yanlış bir şey oldu ve düşüncelerin ile dileklerin aynı orantıda değildi ve varlığın ile buluşamadı. Sorun yok, sadece bekle. Güneş doğacaktır, çimler yeşerecektir, çiçekler açacaktır, rüzgar esecektir ve yağmur yağacaktır, zorlamaya gerek yoktur, olması gereken kendiliğinden olur! İzlemeye devam et, şahitlik güzeldir, hem olayın dışındasındır hem de içinde, o bir dengedir, o anlamlıdır, şahit ol, tanık ol, olan ile bütünleş, güzellik olanların içinden filizlenecektir; zorlamaya gerek yoktur, olması gereken kendiliğinden olur...! (Albert Einstein) Bir Fıkra Okulun birisine gelen müfettiş, sınıfın seviyesini kontrol edeceğim diyerek öğretmeni dışarı çıkartır. Az sonra müfettiş çığlık çığlığa koridora çıkar. Öğretmen “Hayırdır?“ deyince, “Ne hayrı, ne hayrı hiçbir şey bilmiyor bunlar. Zigetvar Savaşını kim yaptı dedim, biz yapmadık diyorlar.” deyince ve öğr

Limitsiz Olmamayı Öğrenin!

Resim
Yanlış insan doğruyu anlatabilir, doğruyu anlayabilir mi? Yansımaya yanılsama eşlik etmez mi? İnsanlar sınırlarını bilselerdi bu kadar insan mutsuz olmazdı. Kendi mutluluklarından başka hedefleri olmayanlar kötü ve diktatördür. Eğer adaletli olabiliyorsak zaten mutluyuzdur. Haksızlığa karşı çıkamayan insan kendisine de saygı duymaz. Kendisine saygısı olmayan insanda kendisiyle küs ve sorunlu bir insandır. Toplumda erdemli gibi görünüp, ahlak timsali kesilip, erdeme ve ahlaka sahip olmayan insan çok. İnsanlar kolay kolay değişmezler gerçek benlikleri içlerinde saklıdır. İnsanları anladıkça anlaşılmaz oluyoruz, bunun orta yolu uzak durmak herkes işine geldiği gibi devre uyum sağlıyor. Dünyaya uyum sağlama sürecinde hayatı anladık dediğiniz anda hayata karşı olan duygularınız, bakışlarınız, umutlarınız dumura uğruyor. Yaşarken öldüğünüzü anlıyor ve hayattan beklentinizin kalmadığını görüyorsunuz. Yaşıyor ve nefes alıyorsunuzdur sadece. Her şeyi biliyorum diyen kişiler kendiler

Kaynak Sınırlı İse Kavga Sınırsızdır

Resim
Paranın satın alamayacağı tevazuyu, diğer yaşamlara karşı hoşgörüyü, yaşam umudunun varlığını nereye koymalıyız. Hastalık haline gelmiş tüketim çılgınlığında mutluluk, huzur yakalanır zanneden, kendisine bilge diyen cahil insanlarız. Görüyoruz, duyuyoruz, anlıyoruz bazen yanlış yolda olduğumuzu ama eski alışkanlıklarımızdan vazgeçip daha yalın ve beklentisiz bir yaşamı önümüze koyamıyoruz. Korkağız, değişmekten yana baştan mağlubuz, mutsuzluklarımızla debelenmeye sürgünüz. Uygarlık, bilim, çağdaşlık adına insanlığı ve dünyayı bitirme, dünyaya hakim olma çabası ile önce Kızılderililer ve Afrikalılar sonra Müslümanlar. Dünyada kaos yaratmanın baş mimarları doyumsuz, acımasız adamlar. Güzel insan aramak ile insandaki güzelliği aramak arasında büyük fark vardır. Bazı insanlar hayatta kalmak için kindar duygulara ihtiyaç duyar ve her oluşumun doğasında olduğu gibi politik hareket ederler. Batı ekonomisi medeniyeti çökmez. Sömürür, savaş çıkarır ama yine de çökmez. Paraya, bankalar

............... Olmasın...

Resim
Dünyada savaş, adaletsizlik, cinayet, kadına şiddet, çocuk istismarı, hırsızlık, yolsuzluk olmasın... Hayvanlara eziyet, şiddet olmasın... Çocukların üzüldüğü, aç kaldığı, öldüğü bir yeryüzü olmasın... Savaşlar, Ağlayanlar, Yetimler, Aç kalanlar, Dövülen Kadınlar, Dışarıya atılan anne baba, çocuklar, Tecavüzler, Düşünce Suçluları, Adam kayırmalar, Torpiller, Adaletsizlikler, Zalimlikler olmasın... Kibir, açgözlülük, bencillik, aptallık vs. ve bunların sebep olduğu sonuçlar olmasın... Çıkarcı, art niyetli, merhametsiz insanlar olmasın... Şu partidensin, bu partidensin diyerek insanlar arasındaki anlaşmazlıklar olmasın... Yoksulluk, açlık olmasın... Güç, kudret olmasın... Haksızlık karşısında susan insanlar olmasın... Kimse kimsenin hayal kırıklığı olmasın... İnsanlar bu kadar acımasız olmasın... Sorgulayamayacak kadar körelmiş beyinler ve bu beyinlerin eğittiği nesiller olmasın... Kapitalizm ve emperyalizm olmasın... Cehalet ve aptal insanlar olmasın... İyi niyetleri

Aşk anlatıldığı kadar uzun, yaşandığı kadar kısa

Resim
Sen onu sevdiğin sürece mükemmel, sevgi bitince kusurlu birisidir. İnsanlar maşuk aramıyor bencil duygularına köle arıyor, köle buluyor ama aşkı bulamıyor ve insan akıllanıyor artık kimse köle olmuyor, insanları önemsemediğinizde hayat güzelleşiyor. Aşk anlatıldığı kadar uzun, yaşanıldığı kadar kısa. Aşk iksirinin içine serotonin hormonu, adrenalin ve birazda ağrı kesici katalım. Aşk biyokimyasal bir süreçten ibaret, hiçbir madde üstü ve mutlak olarak soyut olan bir anlamı yok. Eğer bir insan bir insanı özlüyorsa gerçekten seviyordur. Bir varmış, bir yokmuş gibi bir masal dünyasında yaşıyoruz. Sevgiye geç kalmak ancak erken ölümle olur, ölene kadar hep bir umut vardır. Küsmek, uzaklaşmak, ilişkiyi kesmek, ayrılmak, boşanmak bunları herkes yapar, zor olan ilişkileri insanca yürütmek. Ama eğer uyum içinde değilse dünyanın hiçbir kelimesi birlikte bir cümle tamamlamaya yetmez. Ne güzel bir seveninin olması, birlikte yaşlanması, küsken bile onu sevmesi. Sevmediğin şeyler seni sın