Ev sahibi kiracı, kiracı ev sahibi


Halkı birbirine karşı öfkelendirirsek, karınlarının açlığını unuturlar. (Charlie Chaplin) Tezatlar ülkesi oldu Türkiye. Kimin, neyi, ne için yaptığı belli değil. Ülke içinde bu ülkeye en büyük kötülüğü yapıp adeta bir küçük Suriye yarattılar. Ev sahibi kiracı, kiracı ev sahibi oldu ülke de. Sığınmacı olarak bizlerden fazla imkana sahipler. Bir de vatandaşlık mı verilecek? Bombacısı, tacizcisi, hırsızlık, yolsuzluk, tembellik, barbarlık her şey var. Sonra biz mağduruz, masumuz edebiyatı. Bize de ikinci sınıf insan muamelesi. 1300 Lira maaş (işi olana) çalış, didin yetmesin. Bizim evlatlarımız okuyabilmek için zor ve yıpratıcı sınavlardan geçsin, iş bulamasın bunlara devlet her türlü yardımı yapsın. BU ADALET Mİ? Herkes geçim derdine, can derdine düşmüş durum da. Devlet illa ki birilerine yardım yapmak istiyorsa emekli, yetim, şehit ailelerine dönüp bir baksın, işsiz insanlarımıza çareler üretsin. Kendi ülke vatandaşının derdine derman olsun önce, refah düzeyini artırsın, mutlu, huzurlu hale getirsin ülkeyi, sonra dış kapının mandalını içeri sokmaya çalışsın. 

Burası Türkiye Cumhuriyeti ve bizim Vatanımız. Misafirperverizdir ama evimizin tapusunu verecek değiliz. Misafirlik de bir yere kadardır, ev sahibinin uykusu gelince kalkıp kendi evine gider misafir tabii görgülüyse. Suriyeli misafirlerimiz bayram ziyaretine ülkelerine gidebiliyorsalar, gidebilecek kadar güvenli görüyorsalar demek ki evlerine de dönebilirler. Bu durum da dünyanın gözüne gözüne sokularak gösterilebilir tüm yayın organlarından, yazılı, görsel medyadan ve sınır kapılarını kapatarak içeri almamız halinde gelecek tepkileri yok edebilir/eder. Her gelen bu Vatana bela getiriyor. Kendi ülkesini savaşmadan bırakan bir ırk bize ne verebilir zarardan başka sayelerinde her yer de militanlar cirit atıyor. Geldikleri gibi gitsinler hepsi de. Ayrıca Suriyenin her yerinde savaş yok. Savaşın olmadığı bölgeler de yaşayabilirler diğerleri gibi. Ama olmaz tatildeler, HAYATLARI BEDAVA ÜZERİNE KURULU. Havadan maaş alıp, yan gelip yatıp, sıra sıra çocuk doğurup, vergi vermeden, bedava evde oturarak, bedava elektirik, su kullanarak tatil yapar gibi yaşarsalar tabii dönmezler ülkelerine, sonuçta normal insan gibi çalışarak hayatlarını sürdürecekler dönerseler, rahatı kim bırakmak ister? Yalnız dikkat onlar bu tatillerini halkın parası ile yapıyorlar yani onlar sefa sürerken, Türk halkı da cefa çekiyor her anlamda. Ülkemiz de Türk olmayan kimseyi istemiyoruz.

Dünyanın hiç bir ülkesi istemiyor. Almanlar yürüyüş yaparak isyan ettiler. Seçerek eğitimli diye aldıklarını bile istemiyorlar. Umdukları gibi çıkmadı ve sadece ülkelerine zarar veriyorlar çünkü. Başka ülkelerden vatandaşlık alabilmek için insanlar ne zorluklar çekiyor, bizim ülkemiz han gibi. Gel sende gel vatandaşım ol diyoruz resmen herkese. Önce vatandaşlık ve akabinde seçme ve seçilme hakkı. Ye, iç, yat, gez, eğlen, bedava maaş, vatandaşlık, hangi ülke verecek böyle rahatlığı? Verse verse Türkiye verir.

Nabız yokluyorlar. Türkiye hiç kimsenin bol keseden dağıtım yapacağı yer değil, olmamalı. Bunu yapmak Türkiye'yi parçalamakla eş değerdedir. Ama maleseff ki, Türkiye'nin artık en iyi yapabildiği şey yapılanları kaldırmak. Onlar Türk vatandaşı sayılırsa dört milyon oy cepte. Türkiye insanı neleri kaldırdı kabullendi bunu da kabullenir. Her şeyin başı eğitim. Türkiye bu konu da sınıfta kalmış bir ülkedir. Hayatta kalmanın, sömürülen bir toplum olmamanın yolu, eğitim ve sorgulamaktan ve anlamaktan geçer. O da biz de yok :(

HÜLYA ÇAKICI 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Süleyman Demirel'den bir fıkra ile günümüz :)

Ayağınızdaki 6 Güçlü Nokta

Hayat Kişiye Özeldir