Kayıtlar

IRAK etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

EVET yada HAYIR

Resim
Herkesin fikrine saygılı olmalıyız. EVET yada HAYIR. Önemli olan sonradan pişman olmamak ve çocuklarımızın yüzüne bakabilmek. İnsan olarak mutlu bir yaşam sürmek istiyorsan hayır demesini bilecek ve öğreneceksin ki insanlar seni artık üzmesinler ve kandıramasınlar. Keşke canlı yayında hangi kanal olursa olsun hukukçu ve parti sorumlusu açık oturum yapsalar, başkanlık sistemi ve anayasa hakkında birbirlerine sorular sorsalar ve cevaplasalar halk olarak anlasak hiç kimse açıklamıyor bizlere çünkü. Türkiye'nin geleceği ile ilgili bir proje neden tartışılmıyor? İnsanlar neden bilgilendirilmiyor? Toplumu gerdikçe geriyorlar. Küçüklüğünde düşünce yetisi elinden alınmış insanların ileri yaşlarda olayları yorumlayabilmesi de beklenemez. Referandum sonrası hepimiz yine beraber yaşayacağız. Yine aynı sevinçleri, aynı kaygıları birlikte duyacağız. Irak devrilip parçalandığında başında Saddam vardı, Libya aynı şekilde parçalandığında başında Kaddafi vardı. Suriye'nin başında Esat r

Neden daha fazla para basmıyoruz?

Resim
Ekonomiye ilgi duyan herkesin hayatında en az bir kez kendisine yada çevresine sorduğu bir soru vardır; Madem ki borcumuz var, o halde neden daha fazla para basıp bu borçları ödemiyoruz?  Öncelikle para arzının enflasyona neden olması için para arzı artış oranının toplam çıktı artış oranından fazla olması gerekir. Eğer hızları aynı ise enflasyon olmaz, çıktı artış hızı fazla ise de deflasyona neden olur. Paranın miktar teorisine göre para arzı artışı fiyat sevyesini arttırır. Klasikler paranın dolaşım hızını sabit kabul etmişlerdir ama gerçek hayatta paranın dolaşım hızı sabit değildir. Yani para arzı artışının enflasyona neden olacağını söyleyebilmek için öncelikle para dolaşım hızının hesaplanması gerekir. Amerika ekonomik kriz geçirdiği 2008 yılında fazla para basmamıştır. 2008'den itibaren paralara bakarsak tasarruf ve kısa dönem vadeli mevduatların nakit paradan çok daha fazla arttığını görüyoruz. Neden? Çünkü bir ülkenin borcu olmasından çok kime borcu old

Toplama Kampı Gibi Ülkeyiz!

Resim
Üsteğmen şaşkınlık içinde, "Bu koca topları buraya nasıl çıkardınız?" diye sordu. Bilge görünüşlü bir ihtiyar, gülümseyerek, "Değişik bir milletiz.." dedi, "..işler düzgünse ertesi günü bile düşünmeyiz, birbirimizi yeriz. İşler karıştıkça ağır ağır uyanmaya başlarız. İyice karışınca da, kenetlenip olmayacak işleri başarırız. Bunları da buraya böyle çıkardık. Çıkarmadık uçurduk. (Şu Çılgın Türkler, Turgut Özakman) Musul'dan yüzbinlerce göç bekleniyormuş. Suriye’de olduğu gibi, biz giremedik ama onlar topraklarımıza girdi. Nepal, Afganistan, Suriye, iran, Irak hepsi bizde. Ne kadar genişmişiz aldıkça alıyoruz dur diyen de yok. Hepimiz de Empati ile sempatiyi karıştırıyoruz, arada fark var. Empati kuranlar karşısındakini anlarlar ve yardımcı olabilirler. Ancak karşısındaki başına gelen bir durumu anlattığında ağlamaya başlıyorsan bu sempati kurmaktır. Ve bu şekilde yardımcı olmazsınız. Şu an gelen insanlar, sığınmacılar, ekmeksizlikten, susuzlukta

Toplama Kampı Gibi Ülkeyiz!

Resim
Üsteğmen şaşkınlık içinde, "Bu koca topları buraya nasıl çıkardınız?" diye sordu. Bilge görünüşlü bir ihtiyar, gülümseyerek, "Değişik bir milletiz.." dedi, "..işler düzgünse ertesi günü bile düşünmeyiz, birbirimizi yeriz. İşler karıştıkça ağır ağır uyanmaya başlarız. İyice karışınca da, kenetlenip olmayacak işleri başarırız. Bunları da buraya böyle çıkardık. Çıkarmadık uçurduk. (Şu Çılgın Türkler, Turgut Özakman) Musul'dan yüzbinlerce göç bekleniyormuş. Suriye’de olduğu gibi, biz giremedik ama onlar topraklarımıza girdi. Nepal, Afganistan, Suriye, iran, Irak hepsi bizde. Ne kadar genişmişiz aldıkça alıyoruz dur diyen de yok. Hepimiz de Empati ile sempatiyi karıştırıyoruz, arada fark var. Empati kuranlar karşısındakini anlarlar ve yardımcı olabilirler. Ancak karşısındaki başına gelen bir durumu anlattığında ağlamaya başlıyorsan bu sempati kurmaktır. Ve bu şekilde yardımcı olmazsınız. Şu an gelen insanlar, sığınmacılar, ekmeksizlikten, susuzlukta

Bataklıktan bir ses; Irak

Resim
Sadece neden Türkiye'ye? Irak halkına zararı olmadığı içindir. Subaylarımızı gönderip askeri eğitim verdiğimiz içindir. Hiç bir iyilik kötülüksüz kalmaz onun içindir. Kuzey Irak yönetimi Türkiye ile oynuyor ve Irak yönetimini yönlendiriyor. Oyunu göremiyor muyuz? Amerika en sonunda bizi savaşa mı sokacak? Türkiyeyi bataklığın ortasına çekmeye çalışıyorlar. Amaçları ortalığı alevlendirmek ve çatıştırmak gaza gelmemeliyiz. Irak hükumeti o kadar çok toprak bütünlüğünü düşünüyordu da İŞİD, PKK, Barzani, Musul ve Kerkük'ü talan ederken aklı neredeydi? Pkk Irak topraklarında yuvalanıp, Türkiye'ye saldırıp gencecik askerlerimizi, masum vatandaşlarımızı ölürürken aklı neredeydi? Şimdi mi aklına gelmiş Irak'ın toprak bütünlüğü. Emperyalist devletler Irak'ı ne hale soktu ama hala onlardan medet umuyorlar ve ağızlarından kan damlayan Emperyalistlerle kanka dansı yapmaya çalışıyorlar. Dünya alem Irağı halletti şimdi de Türkiye'nin beslediği Irak Türkiye'ye kar

NEREM DOĞRU Kİ!

Resim
Ne ekerseniz onu biçersiniz. Savaş ekerseniz savaş biçersiniz, barış ekersiniz barış biçersiniz ve sonunda savaşa dur demek için çırpınmazsanız savaş gelip kapınıza dayanmış olur. Terör eylemi nasıl bu kadar rahat yapılabiliyor? Yönetenlerin öncelikli görevi can ve mal güvenliğini sağlamaktır. Ülkeyi kabus evine çevirenlere göz yumulamaz. İstihbarat bağışıklık sistemi gibidir. Çöktüğü ve çalışmadığı zaman beden hasta adama dönüşür. Terör ile mücadele askere bırakılmadığı sürece daha çok polis ölür. Polisin işi terör ile mücadele etmek değildir. Terörü kullanan, onu himaye eden ve destek verenler hiçbir zaman amaçlarına ulaşamayacaklardır. Türkiye'nin toprak bütünlüğünü, birlik ve beraberliğini bozmak adına yapılan hain saldırılar asla amacına ulaşamayacaktır. En değerli varlıklarını bu ülke için feda eden ailelerimizin acısını yürekten paylaşıyor, şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Yedisi şehit polis onbir vatandaş. Kadın ile uğraşırken anneler evlatsız kalıyor.

Yeni Türkiye derken! Yeni Ortadoğu olduk!

Resim
Tüm ülke baştan aşağı bunalım da... Alman ve Amerikan elçiliği uyarmıştı! Peki bu elçilikler bu haberi nerden alıyor? Nasıl biliyorlar? Almanlar 1882 km! ABD 10300 km! İstanbul hafta sonuna dikkat diyor. ABD ve Almanya güvenlik önlemleri alıp kurumlarını kapatıyor. Bizim yöneticilerimiz ne yapıyor? Korkudan mı patlattı yoksa, bombacıya güvenemeyen 2. kişi uzaktan kumandayla mı patlattı? Yeni konumuz? Adam canlı bomba! Ölecek ve ölmeye gidiyor! korkusu morkusu ne demek oluyor. Neyin kafasını yaşıyoruz. Maksimum koruma altına alınmış hassas bir bölgeye CANLI BOMBA girebilmiş mi? Girmiş! Sen önce kendi istihbarat ve emniyet zafiyetini sorgula! Erken veya geç patlamış ne fark eder! Patlamış işte. Ayrıca dikkat çekici olan, hep patlamalardan sonra bilgi akışı başlıyor? Saldırıyı işid, pkk, pyd, deaş vs. yapınca ne değişiyor ki? Hepsi Terör değil mi? Anlamış değilim ben bunu hala. Terör saldırıları sonrası Türkiye'deki aşamalar. Yayın yasağı, terörü kınama, facebook, twitte

Büyük Ortadoğu Projesi!

Resim
Suriyeli Kürtler federal sistemi onayladı! Suriye'nin kuzeyinde Suriyeli Kürtlerin kontrolündeki üç bölge; Ankara, Şam ve Washington'ın aksi yöndeki uyarılarına rağmen "federal sistemin" kurulmasını onayladı. Federal sistemin kurulması için Suriye'nin kuzeyindeki Rimelan kasabasında dün bir konferans toplanmıştı. Konferansta bugün yapılan oylamada, Türkiye sınırı boyunca yer alan Cezire, Kobani ve Afrin bölgelerinin "federal sistem" altında birleştirilmesine onay verildi. Savaşın başlamasından bir yıl sonra Suriye ordusunun çekilmesinin ardından, Rojava adı verilen Suriye’nin kuzeyi, Kürtlerin yönetiminde fiili özerk bir bölge oldu. Demokratik Birlik Partisi (PYD), 2014’te Rojava’daki üç kantonda, Afrin, Kobani ve Cezire’de ‘Demokratik Özerk Yönetim’ ilan etti. Suriyeli Kürtler, Irak sınırından Fırat Nehri’ne kadar 400 km’lik bir alanı kontrol ediyor. Oylamanın ardından Reuters’a konuşan üst düzey bir Türk yetkili, Suriye'de belli bir kesimin

MÜLTECİ KOZUNUN BİZİM ELİMİZDE OLDUĞUNU BİLİYORLAR...

Resim
Türkiye tarafından PKK’ya yönelik tavrı nedeniyle sıkça eleştirilen Avrupa Birliği’nden bu konuda net bir açıklama geldi. AB Dışişleri ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini, bu konudaki pozisyonlarının son derece açık olduğunu belirterek, PKK’yı terör örgütü olarak gördüklerini söyledi. Avrupa Parlamentosu Dışişleri Komisyonu’nda (AFET) konuşan Mogherini, “AB’nin pozisyonu son derece açık. Bunu Ankara’da da dile getirdim. AB mümkün olan her yolla her terör eylemini kınıyor ve PKK’yı bir terör örgütü olarak görüyor. Diğer yandan terör eylemlerini kınama konusunda birleşmiş olduğumuz kadar Türkiye’deki Kürt sorununu çözme yolunun bir barış sürecinden geçtiğine inanıyoruz” dedi. Çözüm sürecini birkaç yıl önce mevcut hükümetin başlattığını hatırlatan Mogherini, “Yolun bu olduğuna inanmayı sürdürüyoruz ve bunu hem Türk yetkililere hem de Kürtlere söyledik” diye konuştu. Kürt sorununun bölgesel boyutuna da değinen Mogherini, “AB, ister Türkiye’de olsun ister

Ne kadar acı değil mi??? Dünya istihbaratı biliyor, onların bildiğini Halkımız da biliyor. Ancak bizim MİT'imiz bilmiyor!! Vay ki ne vay...

Resim
Bir gün bu memleketin yanağına öpücük, başucuna da bir not bırakıp gideceğim. Notta şunlar yazılı olacak. Öyle güzel uyuyordun ki, uyandırmaya kıyamadım. AZİZ NESİN Umarım bir gün o uyuyanlara Günaydın diyebiliriz. Ama bizim insanımız uyumayı sever. Uyanınca da zor kendine gelir. Gerçi uyansa ne olacak karşı muhalefet yapabilecek kapasite de birileri var mı? Gördük 7 Haziranda neler olduğunu. Eli ayağına dolandı boş konuşan muhalefetin. En güvenli olması gereken bölgede böyle bir saldırının olması çok düşündürücü ve üzücü. Nerede bu ülkenin istihbaratı? Başkentin göbeğinde askeri araçlara saldırılıyor. Ülkedeki MİT ne işe yarıyor/ne iş yapıyor? Elimizde canlı bomba listesi var. Eylem yapmadan tutuklamayız diyen Hükümet Şimdi tutuklayabilirsiniz. Kan görülmezse olmaz. Askere, polise, sivil vatandaşa, kurşun sık. PKK'ya tazyikli su ya da biber gazı sık işte sonuç. Teröristleri toplandıkları yerden sağ çıkarmasaydık bir daha böyle eylemler yapamazlardı/yaptıramazlard

ÖNCE ESAD VE RUSYA'YA ÇAĞRI YAPIN... RUSYA'YA BOMBARDIMANI DURDURMASINI SÖYLEYİN

Resim
BM'den Türkiye'ye önemli çağrı Birleşmiş Milletler, Suriye’nin Halep kenti yakınlarında Rus ve Esad güçlerinin artan bombardımanın etkisiyle sınıra dayanan mülteciler için Türkiye’ye çağrıda bulundu. Birleşmiş Milletler (BM), hali hazırda yaklaşık 2.5 milyon Suriyeli göçmene ev sahipliği yapan Türkiye'ye çağrıda bulundu. BM Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR), Türkiye'den, uluslararası yükümlülükler kapsamında sınırı açmasını istedi. UNHCR sözcüsü William Spindler, Türkiye'nin hali hazırda Suriyeli mültecilere yardım etmekte olduğunu ifade ederek, "Türkiye zor durumdakiler ve yaralıların ülkeye girmesine izin verdi. Ancak sınırı geçmesine izin verilmeyen çok sayıda insan var. Türkiye'ye, daha önce de yaptıkları gibi, tehlikeden kaçan, uluslararası korumaya muhtaç Suriyeli sivillere sınırlarını açması çağrısında bulunuyoruz" dedi. Spindler, "Türkiye'nin büyük bir yük sırtlandığını biliyoruz. Uluslararası topluma Türkiye'nin yükünü ha

İşin çok zor çok Türkiye

Resim
Suriyeli sığınmacılar nüfusa orantılı bir şekilde dağıtılmalı' Namık Kemal Üniversitesi (NKÜ) İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı ve Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ensar Nişancı, Türkiye'nin sığınmacı sorununa yeni bir vizyonla bakılması gerektiğini söyledi. Prof. Nişancı, nüfusun şehirlere orantılı bir şekilde dağıtılmasının artık bir zorunluluk olduğunu belirterek, Kilis, Gaziantep, Şanlıurfa ve İstanbul'daki yoğunluğa karşın, kuzey illerinde sığınmacı nüfusunun yok denecek kadar az olduğunu söyledi. Türkiye'de yaşayan 2,5 milyona yakın sığınmacı için hem ülkenin iç mekanizmalarını hem de göç edenlerin kültürlerini ve sorunlarını birlikte düşünecek büyük bir akla ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Nişancı, "Söz gelimi, Türkiye'ye gelen göçmenler içerisinde eğitim çağında olan çocuklar var. Eğitim alamıyorlar. İş beklentisinde olan insanlar var. Bu insanlara bir şekilde iş temininin yapılması gerekiyor. Bu insanları artık ne kadar kon