Kayıtlar

araba etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Her Kaos Bir Karakter Doğurur

Resim
Yapıcı öfke adaleti sağlayıp sorunu çözebilirken, miskinlik ve yeterli derecede hırsla azmin olmayışı üretememeye yol açar. Sömüren ülkelerin kolonize ettikleri ülkelerin bağımlı kalabilmesi için oturtmuş olduğu bir sistemdir bu. Fikir üreteni kendi ülkesinde boğduran bir sistem. Saygı, sevgi ve empati olmazsa kaliteli bireyler güce sahip bireylerin ellerinde telef olurlar. Ev, araba maddi imkanların sağladığı kolaylıklardır. Bunları işinde başarılı olan her insan elde edebilir. Bir insanın belki güzel bir arabası olabilir, arabasının sağladığı konfor ve kolaylıklardan dolayı hoşnut olabilir ama araba denilen şey sonuçta bir teneke parçasıdır. İnsan gerçek mutluluğa ancak onu seven ve anlayan insanların varlığında ulaşabilir. Her şeyi tamam olan insan bile sonsuz mutluluğun anahtarını bulmuş değildir, sonsuz mutluluk yoktur. İnsanlar sosyal medya aracılığıyla öyle olduğunu göstermeye çalışır veya kendini kandırır. Hepimizin hayatında hem maddi, hem manevi, hem psikolojik inişl

Adil olan tek şey ölüm...

Resim
Ağzı olanın konuştuğu bu dünyada beyni olanında düşünmesi gerekmez mi? Kendine güvenip ağzı laf yapanlara, laf yaptığı içinde kendini adam sayanlara kısa bir hatırlatma; lafla adam olunmuyor. Karakterine göre değil de giyimine, arabasına, parasına göre rağbet görüyor yenilerde insanlar. Cahilliklerini de yalanlarla besliyorlar. Ama karakter ve şeref parayla satılmaz, satın alınmaz kişinin genlerinde olacak. Görünüş kalpten bakıldığında berraklaşır, dışarı bakanlar düş kurar, içe bakanlar uyanış yaşar. Ve bazı insanlar bulut gibilerdir, kaybolduklarında hava birden güzelleşiverir. Sonradan görme insanlar maymuna benzerler. Yükseldiklerini görürsünüz, yükseklere çıkmaktaki becerilerini takdir edersiniz ama doruğa ulaştıkları zaman ancak utanç verecek yerleri görülür. İnsanlara "aslan gibisin" denilirse kasılır, "hayvan gibisin" denilirse üzülürler, "kendin ol" denilirse işte buna asla yanaşmazlar. Egoları o kadar tavanlardaki fare gibi kuyrukları hep d

GÜÇLÜ KADIN OLMAK...

Resim
Güçlü kadın sevilmez… Güçlü kadın çekilmez… Onun tek suçu, güçlü olmaktır… Her attığı adımda sağlam yere basar. Faturalarını ve ev kirasını kendi öder, arabasını kendi kazandığı parasıyla alır. Zor durumda kaldıysa telefona sarılıp yardım istemek yerine, önce oturup “ne yapabilirim?” diye düşünür. Kendine olan öz güveniyle birlikte içindeki heves ve istek ona başarıyı getirir, hiç pes etmez, hep inanır, kaybetse de üzülmez, çünkü güçlüdür... Güçlü kadınlar sevilmez... Onları terk etmek kolaydır... Çocuğu olsa bile o güçlü bir kadındır ve başının çaresine bakabileceği için pek de umursamaz. Güçsüz (zayıf) kadın; çevresindeki insanlara bağlıdır. Hep yardıma ve sevgiye muhtaçtır. Ona araba, mücevher alındığında hoşuna gider... En ufak bir sorunda telefona sarılıp yardım ister... Güçsüz kadınlar terk edilemez... Çünkü o yalnız yaşamaya alışık değildir... Kendi ayakları üzerinde duramaz, muhtaçtır... Güçlü kadınlar, çekilmez... Çünkü çakma kadınlar; rakip görür, komplekse girer,

KARANLIĞIN ŞAFAĞI AYDINLIKTIR

Resim
Siyaseti nerede yapacağımızı unuttuk, değerlerimizi unuttuk, empati yapmayı unuttuk. Aklına geleni söyleyen ve yapan, kararlarında stratejik derinlik bulunmayan siyasetçiler yüzünden ülkemiz zarar görüyor ve alkışlayan halk da bu yanlışa ortak oluyor. Ülkenin yarısı düşünme yetisi olmayan ve bir kişinin ağzından çıkan sözlere göre davranış sergiliyor. Millet artık şaşırdı ve uyanmak istemiyor. Ülke öyle güllük gülüstanlık ki çağ atlayan bir ülke de yaşıyorlar ama farkında bile değiller, iş alanın da, ekonomi de, sağlıkta, eğitim de çok yol aldık. Üniversitelerimizin sayısını arttırdık. Mezunları çaycı, şoför, temizlik elemanı olarak iş buldular. Daha ne istiyorlar boş gezenler de var. Artık uçağımızı, tankımızı, uydumuzu, arabamızı, köprümüzü, otoyollarımızı, fabrikalarımızı, barajlarımızı, nükleer santrallerimizi kendimiz yapıyoruz. İMF'ye borç bile verebilecek bir ülke durumundayız. Avrupa birliği de, Araplar da yanımızda. Şimdi ramazan da geldi tam uykudayız. Bir ay boyunca

Benim Adım Lady

Resim
Benim Adım Lady; Ne zaman doğduğumu bilmiyorum. Günü saati bile belli değil. Annem farklı babam farklı ırklardan geliyor. Hatırladığım şey dünyaya gözlerimi açtıktan bir süre sonra  bir Alman bayanın beni himayesine aldığı. Annemden ve babamdan ayrıldıktan sonra bana en az onlar kadar şefkat gösterdi. Beni dünya da nasıl ayakta durmam konusunda eğitti. Onu çok üzdüğüm zamanlar oldu. Bilseydim hiç üzmezdim. Sahibim değildi benim hep öyle derdi bana. Ben senin hayattaki en iyi dostunum ve benim korumam altındasın derdi bakışlarıyla. Aynı dili konuşamasakta ben onun ne istediğini gözlerine bakınca anlardım.  Hayattaki en büyük dostumu daha 8 aylık iken hastalıktan dolayı kaybettim. Çok ağladım. Mezarını bana göstermediler. Uzak diyarlarda bir yerde olduğunu biliyorum. Yakın olsa mutlaka kokusunu alır giderdim. 15 gün boyunca orada burada hayatımı sürdürmek için çaba gösterdim. Zordu benim için çünkü koruyucu meleğim yoktu. Aç kaldım, susuz kaldım ama üzüntüm bunlardan daha çok acı ver

İngiltere'de tamirci olmak varmış. Boşuna okumuşuz.

Resim
Görmemişim düğünü olmuş. Ayrıca o gelinin hali nedir :) İngiltere’de düğünü için 240 bin sterlin (977 bin TL) değerinde bir Ferrari kiralayan 25 yaşındaki tamirci Osman Ali, aracı yanlışlıkla bir arkadaşının evinin duvarına çarpınca 25 bin sterlin (102 bin TL) ödemek zorunda kalmış. İngiltere'de tamirci olmak varmış. Araban yok. Normal, benim de yok. Peki niye bu kadar lüks bir araba kiralıyorsun? Hem de kullanmayı bile bilmiyorsun. Ferrari’yi kullanmak için özel ders alman gerek. Hareket ettirsen bile durduramazsın.100 km. hıza 3 saniye içinde çıkıyor. 570 beygirlik, 325 km hız yapan arabayı sırf gösteriş yapmak için. Nasıl durduracaksın? Bilmiyorsan. (Böyle insan çok. Ben çok eğleniyorum. Olmayan şeylerini varmış, yaşamış, okumuş, gitmiş, biliyormuş gibi anlatıyorlar ya. Salağız hepimiz. Bir bunlar akıllı. Benim yarısını çoktan tükettiğim ömrümün eğlencelik MALLARI bunlar. Hele Antalya ve İstanbul bunların yaşam merkezi. Her yerdeler. Bozmayın sallayın. Eğlenmenize bakın. Sa

Eskiden Bacasız Fabrika Turizmdi. Şimdi trafik cezaları.!

Resim
Üretmeyen bir toplum haline getir ülkeyi. Ondan sonra cezalardan tamamlaya çalış bütçeyi. Ders almayan, önemsemeyen, hayata dair bir öngörüsü, düşüncesi olmayan, yalanla, din ticareti ile beyni sulanmış bir toplum bulursun. Ve basarsın vergiyi. Talan edersin topraklarını, dağlarını, yaylalarını. Bundan kolay ne var! Belediye yollara park yapar, ücret tahsis eder. Neredeyse soluduğumuz havadan para alacaklar. Trafik kontrolleri trafiği düzenlemek için değil, boşalan devlet kasasını doldurmak için her yıl başı otomatik olarak arttırılıyor. Milletimiz de tık yok, itiraz yok. Kuzu kuzu ödüyoruz. Önleyici uygulama diye bir kavram vardı eskiden. Amacı ceza değil, olayın gerçekleşmesini önlemekti. Asayiş uygulamaları da böyleydi. Ancak günümüz de sonuca yönelik uygulama var. Ve sadece yakalanırsan ceza yersin mantığı. Suçu ve suçluları cesaretlendiren uygulama türü bu da. Devlet seçim vaatlerinden dolayı para bulmak zorunda. Burada da en önemli ekmek kapısı özel tüketim kapsamına aldığı a