Kayıtlar

ORDU etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Türkçe

Resim
Bizler doğru ve güzel Türkçe ile büyüdük, çevremizin şiveli konuşmasını bile almadık. Özel kanallarda yayınlanan diziler sokak ağzını yaygınlaştırdı, insanların algısındaki televizyon iyi olanı çıkarır düşüncesi ne yazık ki, insanları basit konuşmaya yönlendirdi. Dil de yozlaşma toplumsal yozlaşma ile birlikte dilini kaybetmektir. Dili kaybetmek kültürünü ve benliğini kaybetmektir. Şiirsel olan dilimizi tekrar hakkıyla kullanmak dileğim. Dil bozulunca insan ilişkilerindeki nezaket, zarafet, sevgi ve saygı da erozyona uğruyor. Bu durumun en büyük öncüsü siyasi iklim mi acaba? Yoksa toplum son yıllarda sanattan uzaklaştı bununda bir etkisi var mı? 'Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir' diyen Atatürk'ün bahsettiği damarlardan biri de dilde yozlaşma mıdır? Sanatta incelik, zarafet, güzellik gibi hoş duygular yok mu? Okullardaki felsefe, psikoloji gibi derslerin azaltılması da bu bozulmada etkili mi? TV'den insanlara hakaret edenleri alk

Kütüphanelerin Niçin Gözyaşı Dolu?

Resim
“America why are your libraries full of tears?” yani Amerika niçin kütüphanelerin gözyaşı dolu? (Ginsberg) Japonya'ya atom bombalarının atılmasının en önemli nedeni ABD'nin Japon adaları işgali sırasında verdiği ağır insan kayıplarını önlemek istemesidir. Okinawa seferberliği bunun bir örneğidir. Bombalar sayesinde Japonya, Tokyo başta olmak üzere önemli şehirlerin hedef alınmaması için kayıtsız şartsız teslim olmuştur. Coğrafi olarak bombanın atıldığı yer olan Nagazaki ve Hiroshima’yı çevreleyen dağları dikkate alarak patlama sonrası insan kaybı maksimum olacak şekilde inceden inceye hesaplanmıştır. Enola Gay isimli uçak bombayı sadece bir km ileriye atsa aradaki tepeler yüzünden blastin gücü azalım göstererek kayıpların üçte bir azalacağını hesaplıyorlar ve bilinçli olarak ölçüp, biçip karar veriyorlar. İlk bomba sabah çocuklarını okula hazırlayan annelerin evde olduğu saatte atılıyor. Adada o saatte hiç asker yok resmen sivil katliamı yapılıyor. Aynı şey ikinci dün

Bir Acıdır Ergenekon Aslında...

Resim
Titaniğe binenler de bu gemiyi hiçbir şey batıramaz demişlerdi. Firavun da ölümsüzlük diyordu. Bir sivrisinek öldürdü onu. Ölüm her zaman baş ucunda. NİSA SÜRESİ 112. AYET: Kim bir HATA veya BİR GÜNAH kazanır da bunu suçsuz birinin üzerine atarsa şüphesiz bir İFTİRA ve AÇIK bir VEBAL daha yüklenmiş olur. Acıdır Ergenekon aslında. Haksız ölümler,  özgür olmadan parmaklıklar arkasında geçen zamanlar, suçlanarak geçen yıllar. Yıkılan ve dağılan yuvalar. Kaybolan kocaman bir ömür. Maalesef tüm bu kaybedişlerin arkasından gelen, suçlamaları yapanların ve aslında cümle alemin bildiği suçsuzluklarının kanıtı. İşte bunlara bile sevinir olduk. Hiç değilse gün ışığına çıktı suçlu olmadıkları diye. Oysa ki onca olumsuzluk kumpaslar, arkadan iş çevirmeler, en önemli günlerimizi unutturmaya çalışan bir yönetim anlayışı, ötekileştirilme, yalnızlaştırılma ve yanlış bir dış politika. Ama bizim umudumuz var. Hala küçük şeyleri birleştirip büyütmek yarınlara umutla bakmak amacımız. Biliyoruz

Ne İslamı anladık! Ne de Atatürk'ü!

Resim
Klasik yurdum insanı. Ne İslamı anlamış, ne de Atatürk'ü. Bir resim de Atatürk'e dua eden bir bey var. Gazeteler bayağı bir yazdı, çizdi. Genel konusu adamı Budistlik ve putperestlikle suçlamaları. Önce geçtim ama sonra dayanamadım yazmak istedim... Hakikaten anlamakta güçlük çekiyorum uzun zamandır. Ne kadar çok kişi de varmış Atatürk düşmanlığı. Atatürk olmasaydı derken kast edilen Ülkeyi tek başına özgürlüğüne kavuşturmuş olması değil. Kim tek başına bir savaştan galip gelebilir/çıkabilir. İlla ki yanında fikir alışverişi yaptığı, danıştığı, fikir ve akıl kişileri/arkadaşları olacak. Ama bakıldığında her zaman başrol olan, yöneten, yönlendiren biri vardır. Bu da ATATÜRK'TÜR. Şöyle düşünün veya anlatayım ki, anlamayan kişiler daha iyi anlasınlar. İstanbul'u kim fethetti dendiğinde Osmanlı ordusu mu diyoruz yoksa Fatih Sultan Mehmet mi diyoruz? Malazgirt savaşının kahramanı kim dendiğin de Sultan Alparslan mı diyoruz yoksa Selçuklu ordusu mu diyoruz? Ba

O dağlar, Ormanlar, Ağaçlar Bizim. Türkiye Cumhuriyeti Milletinin. Ne bir Valinin, ne bir Şirketin, ne bir Hükumetin. Sadece Milletin...

Resim
Vay be. Her şey de milletimize soralım diyenler. Millet bir projeyi istemiyor diye halka savaş açıyor. Ülkenin sınırlarını, yollarını böyle korusaydınız gencecik fidanlarımız toprağa düşmeyecekti. Teröriste yapamadığınızı hakkını arayan halka yapıyorsunuz. Devletin düştüğü hale bak. YAZIK. Bir yandaş için tüm şehri hapsettiler. Parti dediğin böyle olmalı. Yandaşına sahip çıkmalı :( Halkla uğraşılmaz, halk milyonlardır. Deniz gibi bir kabardı mı........ Cide, Sur, Şırnak da yapmadıkları OHALİ ARTVİN'de yapıyorlar? Milletin a... koyacağız diyen iş adamı yalan söylememiş. Arkasına Devlet gücünü almış orada yaşayan halka zulüm ediyor. TARİHE ADLARINIZI ARTIK ALTIN HARFLERLE YAZDIRIRSINIZ.  Artvin'le fazla oynamayın. Onlar kekolara benzemezler. Artvin insanı düşünür ve köşe taşı döner dolaşır yerine oturur. Efendidir. Sonuna kadar sabreder. Sabırlıdır. Ama bir öfkelendi mi gazabından korkun. Çünkü birbirilerine çok bağlıdır. Laz, Gürcü, Türk vs. hep birlikte birlik, b

Haklı Halk toprağını düşmana karşı değil... Devleti temsil edenlere karşı koruyor!

Resim
Artvin Cerattepe'de gerginlik artıyor: İlk müdahale yapıldı. Artvin'de, Kafkasör Yaylası Cerattepe bölgesinde maden çıkarılması için Cengiz İnşaat yetkililerinin, asker ve polis eşliğinde zırhlı araçlarla bölgeye gelişi Artvin halkını sokağa döktü. CHP Artvin milletvekili Uğur Bayraktutan ve Sinop Milletvekili Barış Karadeniz, saat 11.20 sıralarında yolu kapatan vatandaşlardan polis barikatından uzaklaşmalarını ve geri çekilmelerini istedi. Sosyal medya hesaplarında yer alan görüntülere göre, göstericilerin bulunduğu noktalarda yoğun gaz bulutu oluştuğu görüldü. ARBEDE ÇIKTI İki milletvekili daha sonra çevik kuvvetin önündeki duvarın üzerine oturarak beklemeye başladı. Polis ekipleri, saat 11.25’te yolun trafiğe açılmaması halinde müdahale edeceklerini duyurdu. 5 dakika bekledikten sonra da saat 11.30’da gruba doğru yürüyüşe geçti. Polis, kendilerini durdurmak isteyen CHP milletvekillerini de kenara iterek yürüyüşüne devam etti ve yolu kapatan yaklaşık 300 kişilik grubun

Nereye doğru gidiyoruz bakalım? Havanda su dövme hesabı...

Resim
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan önemli açıklamalar. Türkiye Genç İş Adamları Konfederasyonu (TÜGİK) Genel Kurulu'na katılan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriyeli mültecilerin durumu ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Erdoğan, "Biz bir yere kadar sabır sabır sabır ondan sonra da gereği neyse bunu yaparız. Herhalde otobüsler, uçaklar boşuna durmuyor. Gereği neyse bundan sonra o yapılacak" dedi. İşte Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları: YENİ ŞAFAK VE YENİ AKİT'E SALDIRI Bu sabah İstanbul'da iki gazetemizin Yeni Şafak ve Yeni Akit'in binalarına molotofkokteyli ve silahlı saldırıda bulunuldu. Hamdolsun can kaybı yok. Gazetelerimizin binalarında sadece maddi hasar meydana geldi. Saldırıları şiddetle kınıyor, her iki gazetemizin sahiplerine, yöneticilerine, çalışanlarına geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Geçmişte bir başka gazetemizin binasının girişindeki camları, silahlı saldırıyla molotofla falan değil arbede sırasında kırıldığı için dünyayı ayağa kal