Kayıtlar

padişah etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Atatürk Olmakta Zor!

Resim
Nasıl bir deha, nasıl bir zeka, nasıl bir karakter, nasıl bir insan devamlı şaşırtmaya, hayranlık duymaya mecbur bırakıyor. Mustafa Kemal Atatürk'ü anlamak idrak meselesidir, kıt akıllara sığmaz. Devrimlerinin mahiyetini anlamak için ne ömür yeter, ne de içinde bulunduğumuz yaşantının rahatlığı anlamamızı sağlar. Atatürk bir aydınlanışın vücuda getirilmiş halidir, yeniden dirilişin yaratıcısıdır ve ebedi bir ışığın asla yitmeyecek olan kaynağıdır. Dünyada nereye giderseniz gidin Atatürk'ü modern Türkiye'nin kurucusu olarak tanırlar, yüz yılın lideri ve bizim karakterimizdir. Yabancıların bilim adamları, liderleri, beyni çalışan insanları büyük liderlere değer verip saygıda bulunurlar. Bizde daha iki kitap okumamış kişiler dünya lideri sıfatlarıyla dünya literatürlerine girmiş bir insanı kendince eleştirme hakkı bulur. 57 yıllık yaşama 11 savaş, 24 madalya, 7 nişan, 13 kitap, 1 ülke sığdır ve kendi ülkende eleştiril Atatürk olmakta zor. Osmanlı'da padişah, hane

AFERİN

Resim
Padişahın biri vezirleriyle köyleri dolaşırken bir ihtiyarın fidan diktiğini görür, yanına giderek sorar: Behey amca iki büklüm olmuşsun, bu diktiğin fidanın meyvesinden yiyebilecek misin? İhtiyar parmağıyla bahçedeki diğer yetişkin ağaçları göstererek, "kudretli padişahım, şu gördüğünüz ağaçların meyvesini çok yedim ama onları ben dikmedim." Bu söz üzerine Padişah ihtiyara "Aferin" demek zorunda kalır. O dönem de padişah kime aferin derse bir kese altın vermek zorundaymış. Vezir padişahın işareti üzerine çıkarır ihtiyara bir kese altın uzatır. Altın kesesini alan ihtiyar sevinçli bir edayla, "Gördünüz mü Padişahım benim fidan şimdiden meyve verdi" der ve ikinci kez padişahtan "Aferin" ve bir kese altın daha alır. Bir şey yaratamayanların yaptıkları oradan buradan kopyadır. Yaratanları kıskanır, şiddete başvurur, yakar yıkar, imha ederler. Allahtan akıl hep üretir, hep yeni şeyler bulur ve yoluna devam eder. En azından bazılarımız da mevcut

Efendiler, Yarın Cumhuriyeti İlan Edeceğiz.

Resim
Efendiler, Yarın Cumhuriyeti İlan Edeceğiz. (28 Ekim 1923) MUSTAFA KEMAL ATATÜRK Uygar, özgür ve medeni bir şekilde yaşansın, halk söz sahibi olsun, kadın erkek eşitliği olsun diye Cumhuriyet kuruldu ama cahil kesimler bunun farkında olmayıp saltanatı geri istiyor. İki gözü olup görmeyen, görüp de işine gelmeyen, iki kulağı olup duymayan, duyup da aldırmayan, aklı olup sağlıklı düşünemeyenler; unutulmasın ki karanlık yoldan çıkış olmaz, mutlaka tökezlersiniz. Doğruya doğrulara karşı kendini kapatmış bir toplum da yalan tek geçerli ortak dildir maalesef ki. Bugün toplum böyle artık. İkiyüzlü, herhangi bir etnik değeri olmayan, sadece görüntüyü kurtarayım derdinde bir yığına dönüşüyoruz hızla. Bir kesim tarafından sürekli hakarete uğraması, ilkelerinin yıkılmaya çalışılması ve bu yıkıma öncülük edenlerin Atatürk'ün kurduğu Cumhuriyette Seçme ve Seçilme hakkı ile geldiğini düşünmek ve Ortadoğu ülkesi olmayı istemek gibi anlaşılamaz bir zihniyet oluşmuş durumda. Kocaman Osman