HÜLYACA YORUMLAR

İnsan yetiştirmeyi hedef olarak koymadığımız için insanların işlediği suçları önlemeyi ve vereceğimiz ceza yöntemlerini düşünüyoruz. Esas sorun şu bu topraklarda artık iyi insan yetiştiremiyoruz... Resmen sapığın, sübyancının, tacizcinin, tecavüzcünün önünü açan, suç işlemeye teşvik eden, kadını hiçe sayan, sonrasında toparlanamayacak milli yaralar açıp tüm milleti 'bizim millet neden böyle oldu' ya sürükleyecek bir tasarı kabulü. Oylama yapmadan önce empati yapmak gerekir, birisi sizin çocuğunuza bir tokat dahi vursa şüphesiz o kişiyi parçalamak istersiniz hiç kimsenin canı mağdurun ve ailesinin canı kadar yanamaz. Tecavüze uğrayan insanın acısı ölene kadar sürer. Ne psikolojisi kalır, ne yaşama isteği. Tecavüzcüye verilecek herhangi bir ceza onun düşünce şeklini değiştirmeyecek, o hep erkekliğine güvenecek, erkeğim diyecek, tecavüzcüye verilecek ceza "lütfen beni öldürün' dedirtecek cinsten olmalıdır. Ama bizim meclisimiz de tecavüzcüsüyle evlendirilsin diye

Ne zaman halkın, işçinin, çalışanın yanında bir karar verdi ki meclis? Tüm dünya da devlet yöneticileri çalışanlarını korur biz de tam tersi olur. Yaşasın Türk insan hakları. Kiralık işçi dönemi yani kullan at dönemi başladı. Çalışanın hakkını yemek hangi inançla bağdaşır. Komşun açken tok yatan bizden değildir diyen inancın sahiplerinden nasıl bu kadar aç gözlü olduk. Zengin daha zengin fakir daha fakir hale geldi. Düşüncelerimiz kısırlaştı, hep banacı oldu. İşverene, işçi kiralama yetkisi veren yasa yürürlüğe girdi. İşveren ve işçi arasında geçici iş ilişkisi kurulmasını öngören kanun ile ilgili DİSK Başkanı Kani Beko, kıdem tazminatını fiili olarak yok edecek olan bu yeni çalışma düzeninin ihbar tazminatını da ortadan kaldıracağını söyleyerek, “1-9 arası işçi çalıştıran iş yerlerinde 5 işçiye kadar, 10'un üzerinde işçi çalıştıran iş yerlerinde yüzde 25 oranında kiralık işçi çalıştırılabilecektir. Böylece kayıtlı istihdamın neredeyse yarısı bu kölelik büroları aracılığı ile

TC Devletinin Anayasasının ilk 3 maddesi değiştirilemez, değiştirilmesi dahi teklif edilemez. Laiklik kavramı bu 3 maddenin içindedir. Her şey nabız yoklama ile başlar. Sanırım Meclis Başkanı SuudiArabistanın kralından etkilenmiş. Laik olmayan din merkezli anayasa istiyor yani dinsel bir anayasa. Sonuç; Molla idarecileri, hoşçakal Cumhuriyet. Dinin siyasetle bir gösterilmesi doğru mu? İbadet yeri ayrı, siyaset yeri ayrıdır. Biz laiklik demekle dinsiz mi oluyoruz. Bir bakalım mı laiklik ülkemizi nasıl koruyor! Laik olmayan tüm ORTADOĞU bize sığındı ve devam ediyorlar gelmeye. Bu kadar kötü de neden öncesinde Arabistan'a, İran'a vs. gidip şeriatın içinde  yaşamıyorlar da Türkiye'ye geliyorlar. Bir silkeleninde ne kadar güzel bir ülke de yaşadığımızın farkına varın. Ya da gidin. Biz laik bir toplum olarak yaşamaya devam edelim. Düşmanları dışarı da değil içeride aramak gerekir. İnsanlar artık siyaset de yapamaz hale geldi. Önce ekonomik krizle insanların belleri