Kayıtlar

işçi etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Ekonominin Temeli Üretimdir

Resim
Ekonominin temeli üretimdir. Üretmeyip sadece tüketenler er veya geç batarlar. Üretim önce fikirle başlar sonra proje üretimi ve adım atma ile devam eder. Gerçekçi, uygulanabilir ve sonuç alınan adımlar haline getirilir. Kendimiz proje üretemiyorsak bile en azından üretim sürecine katkı yaparak, varolan projelere destek vererek ilerlemelerine yardımcı olabiliriz. Üretim yaparsanız tasarrufa gerek kalmaz. Çünkü tasarruf bir noktadan sonra ülkeyi ekonomik krizden kurtaramaz. Sadece vergi toplayarak devlet yönetilmez. Gerçek anlamda devlet eliyle üretim yapmak otomotiv, uçak, bilgisayar, telefon gibi milli marka değerleri yaratmak gerekir. Üret, kendine yet, araştır, geliştir ve ihraç et. Üretim artışını iç piyasa taleplerini maksimize ettiğimiz zaman alım ve refah düzeyi de yükselir. Bir sonraki seviye olan artan arz seviyesine karşı talep seviye dengesi düşüşe geçince de artan üretim için ihracat yöntemiyle uzun vadede ekonomisi düzelmiş bir ülke olunur. Kayıt dışı ekonomini

Para demek mutluluk demek ()

Resim
Şükür diye bir silahımız var. Çok şükür çalışacak bir işimiz var, çok şükür yorulduk ama para kazandık diyebiliyoruz. Ama bir kolay gelsini, tebessümü çok görenler ve sayelerinde para kazandıkları insanlara tiksinircesine bakanlar için henüz bir söz geliştiremedik. İşçinin patronundan istediği şey (), sömürüsüne mantıksal ve duygusal bir boyut katması. Böylece bu sömürüyü çalışanlarının hayatına fark edemeyecekleri şekilde gömmesi. Yani bizi güleryüzlü, mantıklı gözükecek şekilde öyle bir sömür ki biz bunu fark etmeyelim, üstüne bir de buna şükür edelim. Zaten günümüzde sınırların belirsizleşmesinin bir numaralı nedeni, bu kabuk değiştirip insan hayatlarına hayatın kendisi gibi giren şeyler. İş insanlara hep iş gibi gözükmelidir ki, işte çalıştıklarının farkına varsınlar. Mutsuzum ama neden mutsuzum bilmiyorum sorusuna ancak kesin sınırları görerek cevap verilebilir. Eğer biz patron daima haklıdır dersek kendi değerimizi düşürürüz, işveren olarak bir yere kadar haklı olabilirle

İş göremezlik (Rapor) ödeneği alımı

Resim
Tüm sistemi vermemek üzere kur ama oldu da vermek zorunda kalırsan sistemi alamasınlar diye düzenle. Banka hesabına paranın yatırıldığından haberi olmayan işçi parasını nasıl çekecek? Parayı yatırınca bilgi de vermek gerekiyor bu durumda öyle değil mi? Para sigortalının hakkı ise banka hesabına yatırılır ve rahatsızlığı geçince çeker, sonuçta insanlar hasta olduğu için vs. rapor alıyor verilen bu kısa süre içerisinde gidip çekmeleri olası gibi görünmüyor. İşçinin iş göremezlik ödeneği (rapor) alımında parasını yetkili banka hesabından altı gün içerisinde çekmezse üç aya varan gecikmeler yaşanıyor. Her ayın 8 ile 14’ü arasında çekilmek üzere, iş göremezlik ödeneği işçi adına banka hesabına aktarılıyor. Ancak para banka hesabından bu tarihler arasında çekilmez ise hak edilen ödenek emanete alınarak Sosyal Güvenlik Kurumu hesabına geri gönderiliyor. Ücret geri gönderildiğinde ise SGK’ya tekrar başvuru yapılması gerekiyor. SGK’nın her bir şubesinin ayda ortalama sekiz bin iş göremezl

İhbar ve kıdem tazminatı hakkediş

Resim
İşçinin çalıştığı süreye göre ihbar süresi veya ücreti vardır. 6 aydan az çalışan için 2 hafta. 6 ay 1,5 yıl arası çalışan için 4 hafta. 1,5 - 3 yıl arası arası çalışan için 6 hafta. 3 yıldan fazla çalışan için 8 hafta ihbar süresi veya ihbar ücreti ödenir. Ayrıca, işten çıkartılan işçinin ileri de "bana haber verilmeden çıkardılar, ihbar tazminatı da vermediler" dememesi için, bunun yazılı olması, gerekirse noter aracılığıyla ve çıkış nedeni de belirtilerek yapılması iyi olur. Sözlü yapılmışsa da, güvenilir şahitler gerekir ki işveren ileri de davalık olmasın. İşçiyi çıkartmadan önce ne kadar süre çalışmış hesaplanır ve 2/8 hafta (çalışma zamanına göre) önceden işçiye haber verilir. Eğer işçiye başka iş araması için süre verilirse işveren ihbar tazminatı ödemek zorunda kalmaz. Eğer ihbar tazminatı ödenecekse bir hesaplama örneği. Asgari ücretle çalışan işçi ise; 1.647 / 30 = 54,90 TL günlük tutar. 54,90 X 56 = 3.074,40 TL ihbar tazminatı matrahı 3.074,40 X %15 =

YENİ KIDEM TAZMİNATI

Resim
Kıdem tazminatında Avusturya modeli uygulaması ön görülüyor. Yani 15 yıl çalışanın kıdem tazminatı 11 ay azalacak. Avusturya’da 5 yıllık sigortası olan tazminat alabilirken, Türkiye’de planlanan ise 15 yıldan önce verilmemesi. Türkiye’de halen 15 yıl çalışan 15 aylık kıdem tazminatına hak kazanırken, Avusturya modelinde bu süre 4 ay. 25 yıl çalışan ise Türkiye’deki mevcut sisteme göre 25 ay yerine 9 aylık kıdem tazminatıyla yetinmek zorunda kalacak. Türkiye'de bir defa tazminat alan çalışan 5 yıl tazminat alamayacak. Hali hazırda mevcut sistemde 1 yıl çalışan işçiler işten çıkarıldıkları veya haklı nedenlerle kendileri iş akdini feshettikleri takdirde kıdem tazminatı alabiliyorlar. Kadınlar evlendikleri tarihten itibaren 1 yıl içinde işten ayrıldıklarında, erkekler de askere giderken kıdem tazminatını alma hakkına sahipler. Avusturya’nın kendi sosyo ekonomik koşullarına göre hazırlanmış modeli Türkiye’de uygulanabilirliği ne kadar doğru olabilir? Model alınan ülkedeki asgari

İŞTE YENİ MAAŞLAR

Resim
Ocak’ta yüzde 6 zam alan memurlar, Temmuz’da da yüzde 5 artış görecek. 6 aylık enflasyon yüzde 6’nın üzerinde çıkarsa fark da var. İşte maaş hesapları; Temmuz ayı birçok kesimle birlikte memurlar için de zam ayı oluyor. Yapılan toplu sözleşme gereğince memurlar ve memur emeklileri Ocak ile birlikte Temmuz'da da zam alıyor. Buna göre Ocak ayında yüzde 6 zam ve yüzde 0.90 enflasyon farkı alan memurlar ve memur emeklileri Temmuz'da da yüzde 5 artış alacak. Maaşlarına yansıyacak bu artış dışında enflasyon farkı ihtimali de var. Buna göre 4 Temmuz'da açıklanacak enflasyon rakamlarıyla birlikte son 6 aylık enflasyon yüzde 6 ve yukarısında çıkarsa memurlara ve memur emeklilerine aradaki fark da ödenecek. Memur-Sen'in verilerine göre; en düşük memur maaşı (bekar) Aralık 2015 itibariyle bin 906 lira idi. Ocak ayında yüzde 6 + yüzde 0.90 artışın yansıtılmasıyla en düşük memur maaşı 2 bin 38 lira 54 kuruşa çıktı. Temmuz'daki yüzde 5'lik toplu sözleşme zammıyla da bu

SOMA! Çizmeyi çıkarayım mı, sedye kirlenmesin

Resim
Türkiye'de insan hayatı dışında her şey pahalı. Vicdanın ve merhametin kalmadığı ve işlenen her suçun başkalarına atıldığı günümüz de kime inanacağız. Ben unutmadım, biz unutmadık ama Soma halkı çoktan unuttu. Eğer unutmasaydı oylarını yükseltemezlerdi. Soma ve Ermenek bunlar acının sembolü olan madenler. Buralar da yüzlerce can gitti. Somalı madenci yakını dayak yedi, gaz yedi, tazyikli su sıkıldı. Bunlar olurken seçim zamanı geldi oylar sayıldı ve her iki yerde de parti açık ara önde çıktı. Bir tek şikayet olmadı. Bir tek tepki yok. İnsanın kendine ettiğini kimse kimseye etmezmiş. Nasıl olsa herkes hayatından memnun. Herkes mutlu, herkes rahat. Olan hep masum insanlara oluyor ve olacak. Birinin söylediği gibi maden de çalışanlar ölmeye mahkum. Belediye başkanının Passata mı bineceğim ben diye ağladığı, Şehitlerimizin artık TV'de gösterilmediği, gündemi ahlaksızlıklarla dolu olan ama her şey yolunda gösterilen ve halkın suçlu olduğu bir ülkedeyiz. Hiç birimizin sinek

KARA EL AK EKMEK GETİRİR

Resim
Bir günü bile bu insanlara çok görüyorlar. Emek, ekmek olma yolunda alın teriyle yoğruluyorsa, emekçinin emeği, ölümle değil ödülle ödeniyorsa, meydanlara dolan işçiler kimseyi gocundurmuyorsa işte o zaman bayramdır 1 Mayıs. Yılda bir gün kutlanan ve sadece o gün anılan ama hiç bir zaman hakları alınamayan işçiler için 1 mayısın pek önemi kalmadı sanıyorum. Çünkü ne taksime çıkabiliyorlar, ne haklarını alabiliyorlar. Sendikacılar patronların elinde oyuncak durumundalar. Emekçi çok emeğin karşılığını veren yok. Emekçi alnının teriyle çalışıyor, maaşının yarısı vergiye gidiyor. Haksızlığa, ezilmeye aldırılmazsa çok uyumlu işçi, yanlışlar dile getirildiğinde asabi, uyumsuz işçi. Hakkını arayana kapı, kapı olmazsa da yıldırma politikası. Hak etmeyenler, yalakalık yapanlar hep göz önünde ve bir numara. Ama umutluyuz. Kişisel çıkar peşinde koşanlar temizlenecek bir gün mutlaka. Emek olmazsa, işçi olmazsa patron da olmaz. Bir işçi gider, bir işçi gelir düşüncesinde olanlar! Gün gelir

Özlük Dosyası Olmayan Her İşçi İçin 1.560 Lira Para Cezası Var...

Resim
Özlük Dosyası Olmayan Her İşçi İçin 1.560 Lira Para Cezası Var... İşçi özlük dosyası hakkındaki düzenlemeler 4857 sayılı iş kanununun  75. ve 104 .maddeleriyle çalışma hayatımıza girmiştir.İşverenler tarafından işçi özlük dosyasında bulunması gereken belge ve formları doldurup ve saklanması zorunludur. 4857 SAYILI KANUNA GÖRE İŞÇİ ÖZLÜK DOSYASI. Madde 75 – İşveren çalıştırdığı her işçi için bir özlük dosyası düzenler. İşveren bu dosyada, işçinin kimlik bilgilerinin yanında, bu Kanun ve diğer kanunlar uyarınca düzenlemek zorunda olduğu her türlü belge ve kayıtları saklamak ve bunları istendiği zaman yetkili memur ve mercilere göstermek zorundadır. İşveren, işçi hakkında edindiği bilgileri dürüstlük kuralları ve hukuka uygun olarak kullanmak ve gizli kalmasında işçinin haklı çıkarı bulunan bilgileri açıklamamakla yükümlüdür. İşverenler 4857 sayılı iş kanununa aykırı davranması halinde cezai yaptırım için yine 4857 sayılı iş kanununun 104 maddesinde belirtilen para cezaları

Çileli Memleketim! İSTANBUL'DA bir günde üç saldırı...

Resim
1. Saldırı; İstanbul'da Bayrampaşa Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü'ne bombalı saldırı. Bayrampaşa'da bulunan Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü'ne silahlı ve el bombalı saldırıda bulunuldu. Polislerin karşılık vermesi üzerine kaçan ve birinin yaralı olduğu belirtilen iki kadın terörist bir apartmana saklandı. Teröristlere saklandıkları apartmanda operasyon düzenlendi. Hava destekli yürütülen operasyonda iki terörist ölü olarak ele geçirildi. Teröristlerin DHKP/C üyesi Çiğdem Yakşi ile Berna Yılmaz olduğu ortaya çıktı. Bayrampaşa'da bulunan Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü'ne silahlı ve el bombalı saldırıda bulunuldu. Saldırının ardından kaçan saldırganların saklandığı apartmana yönelik operasyonda 2 kadın saldırganın etkisiz hale getirildi. Bayrampaşa'da Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü'ne silahlı ve bombalı saldırı düzenledikten sonra girdikleri binada öldürülen iki teröristin, terör örgütü DHKP/C üyesi Çiğdem Yakşi ile Berna Yılmaz olduğu belirlendi. 2. Saldırı; İs