Kayıtlar

empati etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Nedir İnsanı İnsan Yapan?

Resim
İnsanı insan yapan şey muhakeme ve muhasebe yetisidir. Hayvan ve bitki statüsünden çıkmasına sebeptir. İnsanı insan yapan taşıdığı insani duygulardır. Vicdan, merhamet, ahlak, dürüstlük, sevmek, yaratılan her şeyi korumaktır. Güzel bakan göz, iyi duyan kulak, güzel konuşan dil, vicdanı olan bir kalp ve en önemlisi iyi insan olacağım hedefi ile gelişmeye çalışmasıdır. İnsanlık için en önemli iki unsur akıl ve vicdandır. Bu ikisi insanın bütünlüğünü oluşturur. Akıl insanı diğer canlılardan ayırırken, vicdan insanı insan görünümlülerden ayırır. Vicdanı olmayanın nasıl insanlıktan çıktığına her gün yüzlerce kez şahit oluyoruz. Keşke insan kalarak yaşamayı başarabilsek. İnsan ne yaparsa yapsın dış etkilerden kendisini kurtaramaz. Fikirsel farklılıkların sebebinin özünde var olan ise bizi çevreleyen, ahlak veya inanç gibi dış etken koşullarının yarattığı sonuçlardır. İnsanın hiçbir zaman tek bir tanımı yoktur zaten olması da beklenmez. Buna dualizm de diyebiliriz, ego da diyebiliri

Her Kaos Bir Karakter Doğurur

Resim
Yapıcı öfke adaleti sağlayıp sorunu çözebilirken, miskinlik ve yeterli derecede hırsla azmin olmayışı üretememeye yol açar. Sömüren ülkelerin kolonize ettikleri ülkelerin bağımlı kalabilmesi için oturtmuş olduğu bir sistemdir bu. Fikir üreteni kendi ülkesinde boğduran bir sistem. Saygı, sevgi ve empati olmazsa kaliteli bireyler güce sahip bireylerin ellerinde telef olurlar. Ev, araba maddi imkanların sağladığı kolaylıklardır. Bunları işinde başarılı olan her insan elde edebilir. Bir insanın belki güzel bir arabası olabilir, arabasının sağladığı konfor ve kolaylıklardan dolayı hoşnut olabilir ama araba denilen şey sonuçta bir teneke parçasıdır. İnsan gerçek mutluluğa ancak onu seven ve anlayan insanların varlığında ulaşabilir. Her şeyi tamam olan insan bile sonsuz mutluluğun anahtarını bulmuş değildir, sonsuz mutluluk yoktur. İnsanlar sosyal medya aracılığıyla öyle olduğunu göstermeye çalışır veya kendini kandırır. Hepimizin hayatında hem maddi, hem manevi, hem psikolojik inişl

Kişisel Ve Toplumsal Ego

Resim
Ego bir nevi canlıların hayatta kalma refleksidir. Dolayısıyla bilinçaltında fark edilmeden yapılan sonuçları bile vardır. Onun için zaten empati ve saygı derdindeyiz. İnsanı egodan erdem kurtarır bunu empati ve saygı yoluyla başararak kültürü, coğrafi durumları oluşturabilir, bunlar da irade dışında şekil alan şartlardır. Empati ve saygı toplumu oluşturan egoların barışını sağlayan kural ve adaletin birlikte yaşayarak şartları uygun hale getirmesidir. İnsanlık olarak her birimiz toplum organizmasının devamıyla hayatımızın çoğunu geçiriyoruz. Dolayısıyla her şey eskilerin bir veya sıfırlarının diziliminin değişmesidir. Bu yüzden felsefi önermeler toplum yada insan üzerinde direkt etkisi olmadan anlamlandırma çabası içinde araç olmaktan öteye gitmiyor, nedeni ise hayata etkisi olmayan bilginin gereksiz, fazlalık olarak kendini yok etmesinden ileri geliyor. Ego ister kişisel olsun, ister toplumsal yönlendirme ile yapılan hatalara kulp aramamak gerekiyor. Olayları önce kişisel,

Kişisel Gelişim Ve Ego

Resim
Kişiliğini geliştiren birey farkındalık kazanır. İçinde bulunduğu durumda her şeyin farkındadır dolayısıyla diğer insanların göremediğini görür bu yüzden bir çok insan tarafından egolu gözükse de aslında iyi bir mantığa ve öngörüye sahiptir. Kişilik gelişimi insanın kendisini bütün detayları ile tanımasıdır, karakterin oturmasıdır. Egoist kişiler kendini ispatlama çabasındadır kişiliği gelişen kişinin ise buna ihtiyacı yoktur. Beyin gelişmediği sürece kişi gelişse ne olur gelişmese ne olur. Kişisel gelişim kendi farkına varıştır. Ego cahil insanda daha çok olur. Başkalarını küçümsedikçe kendisinin yükseldiğini sanan kişi kişisel gelişimini tamamladıkça zaten yüksekte olduğunun, birilerinin üzerine basması gerekmediğinin farkına varır. Kişisel gelişim egonun en alt düzeye çekilmesi, kişinin kendini ve insanları tanımasıdır. Kişiliği olan insan negatif davranışları pozitife çevirir. Kişisel gelişim arttıkça ego azalır. Beyni, ruhu, kalbi terbiye eder, gelişim, farkındalık, empati

İnsanlar neden anlaşamaz?

Resim
Akışına bırak düşerken etrafı seyret, çakılana kadar kimsenin yaşayamayacağı bir heyecan yaşayacaksın. Ne iten umurunda olacak ne de tutmayan. Gülümse, ne iten mutlu kalsın ne de tutmayan. Hayat final bilgisine ulaşmak içindir. Son anladığın değer her zaman sahip çıkabileceğin değerdir. İnsanı insan yapan sevgi, saygı, dostluk ve en önemlisi onurlu yaşamaktır. Kimse böcek olmayı istemez kişiliğini satana kadar. Dinleme yeteneğindeki noksanlık, sabit fikirlilik, fanatizm, sıfır empati, haklı çıkma telaşıyla tartışma zemininin unutulması. Kalıp yargılarımız ve bakış açımız karşılıklı beklentilerin netleştirilememesi, sorunu çözmeye çalışmak yerine kavgayı daha çok kızıştırmak. İnsanlar dinlemiyorlar birbirlerini, eleştiri kabul etmiyorlar. Kimseden bir şey beklemezsen sorun, sıkıntı olmaz ama insanız değer verdiğimiz kişilerden gelen beklenmedik hareketler bizleri üzüyor. Farklı görüşlere, fikirlere, beyinlere ve bizim gibi olmayanlara tahammülümüz yok. Anlaşmaya niyetli değiliz,

Deli miyiz neyiz ama yürekliyiz!

Resim
Zihne değil egoya değer vermiş insanların üstünlük kurduğu günümüzde, zeki ve akıllı olmak aslında en büyük deliliktir. Bu işler emek işi hadi demekle olmaz :) Delilik aklı özgür bırakmaktır, dokunulmazlıktır. Kontrollü delilik zekanın göstergesidir. Deliler de akıl kalıntıları hep vardır ama aptal hep aptaldır onlarda akıl aramayın. Algı ve sezgisi farklı olanlar genel olarak dışlanırlar, sıradışı insanlar çevreleriyle fazla ilgili değillerdir bundan dolayı da onlara adlar verilir. Ama ben mi sıradanım yoksa beni sıradanlaştıranlar mı sıradan tartışılır. Yine de bu düşünceleri bir tebessüm oluşturuyorsa delinin yüzünde, bir zarar gelmez böyle bir düşünceden de bize. Bazı insanlar kötülüğü ve art niyeti akıl olarak görürler çünkü. Aslında kelimeler her şeyi anlatmaya yeter ama insan beyninin anlatmaya izin verip vermemesi önemlidir, kendisini kontrol edebilmesi. Kimse kendinden daha akıllı birisini karşısında görmek istemez ve bunun içinde deli diyerek dışlar. Düşünceleri kend

Düşünmeden düşün!

Resim
İnsanın doğasında kendisi gibi olmayan ve düşünmeyenlerden nefret etme dürtüsü bulunur. Bunun için erdem sahibi olabilmek önemlidir. Tüm canlıların yaşamlarını sürdürebilmek için bile olsa bir aklı var. Çoğunluk olan benciller ve çok bilmişler dengeleri bozuyor. Bizim toplumumuz da sivrileni pek sevmezler. Çünkü aileden, atadan susturulmayı öğrendik, 'nerede yetiştiysen oranın kurallarına uy sorgulamak senin neyine' mantığı ile. Türk toplumu gelenekçi bir yapıya sahiptir, ahlaki ölçütleri ise genelde aile yapısı ile alakalıdır. Fakat her toplum birbirlerinin çıkarı için ortak hareket eder. Bu yüzden siyaset denen şey vardır ve siyasi çatışmalar toplumun farklı kesimleri için vadedilen olanaklara bağlıdır. Ötekileştirme ise toplumun kendi düşüncelerine ters düşmese dahi kişinin ahlaki ölçütleri, gelir düzeyi, etnik kimliği ile ilgilidir, insanlar her zaman kendilerinden farklı olana ön yargı ile yaklaşır. Bizler atalarımızdan şunu öğrendik; Çini fethet ama yerleşme, ilmi

İnsan olmak eğitimle başlar...

Resim
Böcekler olmasaydı 50 yıl içinde yaşam sona ererdi. İnsan olmasaydı yaşam ve dünya kendini yenilerdi. Yaşıtlarından farklı gelişim gösteren çocuklar dışlanmaya çalışılıyor her fırsatta ve bu velilerle sınırlı değil maalesef. Halbuki bu çocuklar diğer çocuklara o kadar güzel değerler katıyor ki. Çocuklar dışlamıyor, yetişkinler yapıyor bu dışlamayı. Empati, farklılığa saygı, anlayış gibi değerleri önce yetişkinlere kazandırmaya çalışıyor çocuklar. İnsan olmak eğitimden başlar. Yardım severliğimizi, insanlığımızı, güvenilirliğimizi yani iyi olan her şeyimizi kaybettik. Bir kasvet ve bir karanlık var. Doğuştan sağlıklı olabilir çocuklarımız ancak Allah göstermesin ateşli bir hastalık, trafik kazası herhangi bir şeyden dolayı da daha sonra engelli olabilirler. Gerçekten garip bir millet olduk. Tamam çocuğum sağlıklı diye mutlu olabilirim ama hayat bu insanın başına her şey gelebilir.  Herkes haysiyette ve onurda eşittir. Aynı dışlanma bir yetişkine yapılmış olsa ne hisseder.

Fırıldak olmuş bu insanlar!

Resim
Ah be dünya sen dönüyorsun onu anladık ama bazı insanlar senden daha hızlı dönüyor ve bunu ortada hiçbir yörünge yokken başarabiliyorlar. Bazı insanlarla uğraşamazsınız dolama olmuşlardır, nereye döndükleri belli değildir salıverin gitsinler. Bir şeylerin eksikliğini yaşayanların gözü kara oluyor. İstedikleri her neyse ulaşmak için şereflerini, namuslarını düşünmeyip insan olduklarını unutuyorlar. Herkes değer peşinde alkış peşinde, oysa insanın alması gereken en önemli alkış kendi iç alkışıdır. Hiçbir zaman bir başkasına tüm benliğimizle güvenmemek gerekiyor, çünkü kimse kimseye tüm benliğiyle görünmez. İnsan hatalarla dolu, duygularına çok çabuk esir olandır. Alışmışız! herkesin bizim gibi olmasını, bizim gibi hissetmesini, bizim gibi davranmasını istiyoruz. Ama herkes farklı herkesin ailesi, yetiştiği yer, kapasitesi, kişiliği farklı, böyle olduğu için hiç kimsenin birbirini ötelemeye, dışlamaya hakkı yok. Farklılıklar hayatımıza anlam katar, empati yeteneğimizi geliştirir, bizi

TEK TÜRKİYE

Resim
İnsanları anlamak çok kolay aslında. Tevazu, anlayış, yargılamadan değerlendirme, kişiselleştirmeme. Demokrasiyi halkımız belki entelektüel kelimelerle tarif edemeyebilir. Ama yaptığı şeyin memnuniyeti ile vatanının nöbetini tutuyor. Çünkü Suriye'nin başına gelenlerin kendi başına gelmesini istemiyor veya Cumhuriyet öncesi günlerin gelmesini istemiyor. Bunu anlamak neden zor? Bu topraklara ait bir halk ve belki eğitimsel olarak sözlü değil ama ülkesini kendince tüm dünyaya karşı korumak için demokrasi nöbeti tutuyor ve buna inanıyor. Bu durum biz de dalga konusu olurken, dünyadaki yankısı (olaylar yatıştıktan sonra) Türk Milleti asırlar geçse de aynı Türk Milleti şeklinde bir yankıdır. Biraz dış Basın okunursa ki herkesin elinde telefon, telefonunda da İnternet ve programlarda da Translate yani Türkçe Çeviri mevcut. Dünyanın bu duruşu geri adım atarak seyrettiğini, Türk milletinin asırlardır olduğu gibi yeni yüzyılda da toprağına sahip çıktığını yazıp çizdiklerini görecekt

Dünya bile ikiyüzlü; biri yeryüzü, biri gökyüzü

Resim
Ormanın birinde Aslanlar toplanmış. Yahu hesapta kralız açlıktan öleceğiz birader. Maymuna saldırsak, ağaca kaçıyor. Fillere saldırsak fazla büyük. Ceylanlar hızlı, yetişemiyoruz. Kuşa dalsak, uçuyor. Eee balık yakalayacak halimiz de yok. N'aapsak? Bir tanesi, en iyisi, öküzlere saldıralım. İri yarı görünüyorlar ama ne pençeleri var, ne dişleri diş tam dişimize göre. Olur mu? Olur. Hücum! Ama evdeki hesap çarşıya uymamış. Öküz öyle yabana atılacak hayvan değilmiş meğer. Organize oluyorlar topluca savunma yapıyorlar, püskürtüyorlarmış. Aslanlar aç bilaç. N'aapsak, n'aapsak? Tilkiye danışalım demişler. Tilki kolay demiş. Beni öküzlerin yaşadığı zengin otlakların prensi yapın işinizi halledeyim. Kabul etmişler. Tilki elinde beyaz bayrakla öküzlere gitmiş. Saygıdeğer öküzler demiş. Aslında aslanlar uysaldır, sizi de çok seviyorlar. Ama şu aranızdaki sarı öküz var ya, sarı öküz, işte sorun o. Görünce tahrik oluyorlar, canları çekiyor, verin şu sarı öküzü kurtulun k

Okumuş Cehalet, Okuyamamış Bilge

Resim
Bir Tavşan önüne bir daktilo almış, tak tuk tak tuk bir şeyler yazıyor. Oradan geçen bir Tilki: - Hey Tavşan, ne yazıyorsun? - Doktora tezimi yazıyorum. - Ha öyle mi, çok güzel, ne hakkında? - Tavşanların Tilkileri nasıl yedikleri hakkında. - Yok canım, olur mu öyle şey, hiç Tavşanlar Tilki yerler mi? - Olur canım, gel istersen, sana ispat edeyim. Beraberce Tavşanın yuvasına girerler. Biraz sonra Tavşan tek başına çıkar ve yine daktilosunun başına geçer, tak tuk bir şeyler yazmaya devam eder. Daha sonra oradan geçen bir Kurt, Tavşanı görür. - Hey Tavşan, ne yazıyorsun? - Doktora tezimi. - Ne hakkında? - Tavşanların Kurtları yemesi hakkında. - Yayınlamayı düşünmüyorsun herhalde, buna kim inanır? - Gel istersen göstereyim. Yine beraberce yuvaya girerler. Tavşan biraz sonra tek başına dışarı çıkar. Tavşanın yuvasını merak mı ettiniz? Manzara şudur: Bir köşede Tilkinin kemikleri. Bir köşede Kurdun kemikleri. Diğer köşede ise TAVŞANIN DOKTORA DANIŞMANI ASLAN, kürdanla dişlerini temizl

PİSAGOR'UN ADALET KUPASI

Resim
PİSAGOR KUPASI (Adalet kupası) Ünlü matematikçi Pythagoros (pisagor)'un yaklaşık 2500 yıl önce icat ettiği ters çan biçimindeki bu kupa, ilginç bir özelliğe sahiptir. Kupanın altı delik olmasına rağmen içindeki sıvı asla dökülmez. Ne zaman ki kupaya doldurulan sıvı, kupanın sınır çizgisini aşarsa o zaman içindekiler son damlasına kadar akıp gider. Kupaya adalet kupası ismini veren filozof, belki de bu kupa ile şunu söylemek ister; "İnsan bazen yaşamın sundukları ile yetinmeyi bilmeli, zira daha fazlasını arzularken elindekiler de kayıp gidebilir." Toplumsal olarak insanlık çöktü. Bir de ekonomik olarak çökerse ne olur meçhul. Bütün kötülükleri insan yaptığına göre epeyce tecrübeye sahip.! Bugün haberlerde bir intihar vakası gördüm. Sokaktaki kameralardan birinden alınmış görüntüler. Adamın biri yerdeki yuvarlak ağır kanalizasyon kapağını açıp içine atlayarak intihar etti. Belediye ekipleri suyu boşalttılar, ama ulaşamadılar. En son yolu kazdılar ve cesede ulaş

Yeni Türkiye bu mudur??? Ülkenin geldiği hale bak! Yazık!

Resim
Şırnak’ın İdil İlçesi’nde sokağa çıkma yasağı. ŞIRNAK Valiliği, İdil ilçe merkezi ve Dirsekli Köyü'nde bugün saat 23.00’ten başlayarak ikinci bir emre kadar sokağa çıkma yasağı ilan edildiğini açıkladı. İlçeden ayrılmaya başlayan vatandaşlar yollarda uzun araç kuyrukları oluşturdu. Şırnak Valiliği’nden yapılan yazılı açıklamada, "16.02.2016 Salı günü saat 23.00’ten itibaren, İlimiz İdil İlçe merkezinde ve Dirsekli Köyü’nde, bölücü terör örgütü mensuplarının yakalanması, patlayıcılarla tuzaklanmış çukurların ve barikatların bertaraf edilmesi, halkımızın can ve mal güvenliğinin sağlanması için 5442 sayılı İl İdaresi Kanunu’nun 11/C maddesi gereğince, ikinci bir emre kadar sokağa çıkma yasağı ilan edilmiştir" denildi. Valilik tarafından İdil İlçesi için beklenen sokağa çıkma yasağı ile ilgili karar açıklanırken, bugün sabah saatlerindin İdil ile Mardin’in Midyat İlçesi karayolunda askeri araçların geçişi sırasında PKK’lı teröristler önceden yola döşedikleri el yapımı pa