Kayıtlar

VATANDAŞ etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Efendilik Kazandı

Resim
Halk ne istediğinin mesajını çok açık dile getirdi. Asık surat, çatık kaş yerine güler yüz, kin ve düşmanlık yerine sevgi ve barış, karanlık yerine aydınlık, kapı arkası ahbap çavuş ilişkileri yerine şeffaflık, netlik, korku yerine cesaret, gösteriş yerine sadelik, kabalık yerine incelik, zarafet. Sevgi ve saygının olduğu her yere bahar gelir. Üslup bile fark ediyor. Saygıyı, hoşgörüyü en önemlisi mütevaziliği özlemişiz siyasette. Kendini yenilemeyenler yerlerini yenilere bırakıyorlar sonra biz nerede hata yaptık diye sorgulamaya başlıyorlar. Anlayışlarda reform başlama zamanı geldi de geçiyor. Bir kesimin çıkarlarına çalışmak sadece o kesimi mutlu edebilir, toplumun genelinin huzur ve mutluluğu için genel çıkarlar ön planda olmalıdır. İyilikte yarış kazandı kazansın. Üslup da, dilde, duruşta ruhların doyduğu pozitif enerjinin çoğalarak arttığı günlere, kardeşçe beraberliklerin gücü yenilmezliklerin, dürüstlüğün, sevginin başarının gerçekliği herkese, hepimize olsun. Medeni

Ekonomimiz Büyüyormuş!

Resim
Ülkem insanı on numara oyuncudur, her şeyi de bilir. Sokaktaki vatandaşa sorun ekonomistten daha çok ekonomi bilir, siyasetçiden daha çok siyaset. Hadi okumamışlar cahil cesareti diye hoş görülebilir, ya okumuş her şeyi bilenler. İşte bu her şeyi bilircilerden bize bir şey bilmek kalmıyor. Ülke ekonomisi büyüyormuş gururlandım, göğsüm kabardı ama sana, bana büyümüyor ve cebimizdeki para hiç kabarmıyor. Yirmi milyonu işsiz olan bir ülke büyümez, eksi büyüme rakamları çıkar. Büyüyorsa nerede bu paralar bende yok, sende yok, kimde var peki? İhracat yapanlara yarayan, zengini katlayan bir büyüme sıradan insana, işçiye, memura, esnafa etkisi sıfır olan bir büyüme bu. Hem kör, hem sağırız birbirimizi ağırlarız. Yüzde ellilik () blok karşısında üç beş parçaya bölünmüş yüzde ellilik blok içinden birleşim sağlanamamış ama hariçten gazel okumakta uzmanız. Her ülkenin borcu var ama Türkiye'nin borcunun karşılığı yok çünkü üretim yok. Para hareketlerinin hızlanması kar demek değildir

Dünya mizansenimizi seyrediyor!

Resim
Daha eğlenceli başka bir ülke var mı? Arkana yaslan ve seyret, ülkede zaytunga gerek yok her gün zaytung. Vatandaşı olmasak eğlenceli olabilirdi ama vatandaşı olunca izlenen oluyoruz. Dünyanın soytarısı olduk iyice. Milyarlarca yıllık evren tarihinde denk geldiğimiz döneme bakın. Ben olup biten bunca absürtlüğe bir anlam vermeye çalıştıkça, hayat gayet rahat bir biçimde bana bu senin seçimindi dır dır etme diyor. Sorulara mantıklı cevap vermeyi seven bir ülke olsaydık zaten eğitimde son sıralarda olmazdık. İddialarında samimi bir çaba içinde olmazsan sınavı kaybedersin. Ve böyle devam ederse kayışlar iyice kopar. Toplumumuzdaki bizden olana ne yaparsa yapsın destek çıkma kültürü ne kadar daha devam edecek. Ait hissettiğimiz grubun yanlışlarını görmezden gelme hali, değerlerimizi tüketiyor. Karşısındakilerle beraber yeni ve öznel bir gerçeklik inşa ederek o gerçeklikte birlikte ikna olana demokrat denir. Türkiye'de ise hem ikna olamayan, hem de ikna edemeyenlere demokrat den

Kodlandığın gibi insan ol!

Resim
Koordinatlar belirlendi yükseltiler verildi. Kodlandığın gibi insan ol. İnsan olamayanı hiçbir fırın pişiremez çünkü, insan dediğin içindeki ateşle pişer. Hiçbir şey bilmeyen cahildir ama bilip de susan ahlaksızdır. Böyle insanlar nerede yaşıyorlardı da biz fark etmedik. Herhalde bir gece de ağaç kavuklarından çıkmadılar. Demek biz körmüşüz ama işin aslı uyuyormuşuz halen uyuduğumuz gibi. Gerçeği herkes kabul eder ama kimse kendisine konduramaz, ülkemizin insanlarının da günümüzdeki handikapı budur; bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmak ama bize gereken yürekli olmak ve doğruyu haykırmak dünyaya doğru. Gerçek benliğimizi kaybetme tehlikesi olan güvenli durumdayım yanılsaması her zaman tehlikelidir. Bilinmezden korkmak doğal bir savunma refleksidir. Beynin korteksinden değil, medulla spinalis kaynaklı yani beyinsiz bir reflekstir. Sürüngen beyin dedikleri ilk evrim aşamasında oluşmuş hala aktif olan yer sürekli etkindir ve bazılarında ara sıra limbik sistem seğir eder. Devir o k

Elçiye zeval olmamalıydı!

Resim
Putin'in Büyükelçi Andrey Karlov'a son bakışı. Gerçek bir acı var bakışlarında. Öz ağlamayınca göz ağlamaz derler. Nasıl içten üzüldüyse. Umarım acısıyla değil, devlet adamlığıyla hareket etmekten vazgeçmez. Bakışı önümüzdeki aylar, yıllar bu işte parmağı olanlar için fırtına habercisi gibi. Büyükelçiye gözleriyle bunu yapanlara cehennemi bu dünyada yaşatacağına söz veriyor. Bu acıyı unutmaz ve bu yarada kolayca kabuk bağlamaz. Gelenek, görenek, kültür, karakter her şeyimiz yozlaştı, bozuldu. Kalleşlik, namertlik bizim töremizde yok, savunmasız insanı öldürmek hele hiç yok. Oyun büyük oyuncu çok. Masum bir insanı sırtından vurdular. Katil denilen Yavuz Sultan Selim bile hediye diye dışkı dolu sandık getiren elçiyi, 'herkes yediğinden ikram eder' diyerek lokum dolu sandıkla geri yollamış. Elçi öldürmek ne dinimizle, ne geleneklerimizle, ne de insanlıkla bağdaşmaz. Ülkemizde bir yabancı vurulduğu için çok üzgünüz. Misafiri tabut ile göndermek bize yakışmadı. İnsan

Sırlar detaylar da gizlidir...

Resim
Cehalet veba mikrobu gibi sarmış akbabalar da hazırda bekliyor. Keşke insanlara yaşanan olayları algılayabilme, düşünüp karar verebilme dersi verebilsek. Kimse neden olaylar bu noktaya geldi diye bilmiyor, sorgulayamıyor. Hayata karşı beklentilerimiz öyle düştü ki, hayatta olduğumuz her gün kendimizi şanslı hissediyoruz. Tanrı'ya inanan insan olmak kolay, asıl mesele Tanrının inanacağı insan olmakta, insan olmak ve insan kalabilmekte. Cahillik böyle bir şey; her şeyi bildiğini sanan, her şeye maydanoz olan, aşağılık duygularını körelterek herkesten üstün olduklarını göstermeye çalışıp daha da aptal bir duruma düşen insanlar topluluğundan oluşuyor. Sonra niye geri kaldık acaba diye hayıflanıyoruz. Hala her şeyi yaradandan bekleyen bir zihniyetten ne beklenebilir ki. Herkes saygı, sevgi, barış içinde yaşasa, mala, mülke, paraya köle olmasa hayat daha kolay olurdu. Hz. Muhammedin güvenlik açısından iki hadisi var. Seyahate çıkacağınız zaman kimseye söylemeyin. Çarşıya, pazara, c

OHAL nedir? Nasıl uygulanır?

Resim
Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Bakanlar Kurulu toplantısından sonra MGK (Milli Güvenlik Kurulu) kararları ile 3 ay OHAL ilan edildiğini açıkladı. Olağanüstü hal ilanının amacı ülkemizde demokrasiye, hukuk devletine, vatandaşlarımızın hak ve özgürlüklerine yönelik bu tehdidi ortadan kaldırmak için gereken adımları en etkin ve hızlı şekilde atabilmektir. OHAL NEDİR? Cumhurbaşkanının başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu kararıyla ilan edilen bu kanunun amacı; Tabii afet, tehlikeli salgın hastalıklar veya ağır ekonomik bunalım, Anayasa ile kurulan hür demokrasi düzenini veya temel hak ve hürriyetleri ortadan kaldırmaya yönelik yaygın şiddet hareketlerine ait ciddi belirtilerin ortaya çıkması veya şiddet olayları sebebiyle kamu düzeninin ciddi şekilde bozulması durumlarında olağanüstü hal ilan edilmesi ve usulleriyle olağanüstü hallerde uygulanacak hükümleri belirlemektir. Vatandaşlar için getirilecek para, mal ve çalışma yükümlülükleri ile olağanüstü hallerin her türü

Suriyeliden Türk olur mu?

Resim
Kim ne derse desin halkın kararına saygı duyulmuyor ülke de. Haberler de Sayın Başbakana Suriyelilerin vatandaşlığı ile ilgili bir soru soruldu. Verdiği cevap: Zaten uzun zamandır çalışmaları varmış bu konuyla ilgili. Suriyeliler vatandaşımız olup olmama kararını kendileri vereceklermiş. Biz kimiz ki? Biz bu vatan için çok canlar verenleriz, hala da veriyoruz. Kaçmadık, pes etmedik. Ülkesini terk eden, kaçan insanlara neden vatandaşlık verilsin. Ülkeye geldiler her gün şehit haberleri alır olduk ve şehitler vermeye devam ediyoruz. Ama onlar ülkemiz de yaşamakla yetinmeyip canlı bomba yapmaya, hırsızlık, yolsuzluk, arsızlık, taciz, tecavüz vs. yapmaya bakıyorlar. Suriyelileri vatandaşlığımıza almak için elimiz de ne gibi bir sebep var? Hiç bir sebep yok? Düşman olana vatandaşlık veriyoruz. Hem Türkiye'de yaşıyor, hem de Türkiye'yi ve Türkü beğenmiyorlar. Yarın öbür gün askerlik yapacaklar, orada direk terör örgütü tarafına geçer bize karşı çarpışırlar. Bizim içimizde bizi

Eskiden Bacasız Fabrika Turizmdi. Şimdi trafik cezaları.!

Resim
Üretmeyen bir toplum haline getir ülkeyi. Ondan sonra cezalardan tamamlaya çalış bütçeyi. Ders almayan, önemsemeyen, hayata dair bir öngörüsü, düşüncesi olmayan, yalanla, din ticareti ile beyni sulanmış bir toplum bulursun. Ve basarsın vergiyi. Talan edersin topraklarını, dağlarını, yaylalarını. Bundan kolay ne var! Belediye yollara park yapar, ücret tahsis eder. Neredeyse soluduğumuz havadan para alacaklar. Trafik kontrolleri trafiği düzenlemek için değil, boşalan devlet kasasını doldurmak için her yıl başı otomatik olarak arttırılıyor. Milletimiz de tık yok, itiraz yok. Kuzu kuzu ödüyoruz. Önleyici uygulama diye bir kavram vardı eskiden. Amacı ceza değil, olayın gerçekleşmesini önlemekti. Asayiş uygulamaları da böyleydi. Ancak günümüz de sonuca yönelik uygulama var. Ve sadece yakalanırsan ceza yersin mantığı. Suçu ve suçluları cesaretlendiren uygulama türü bu da. Devlet seçim vaatlerinden dolayı para bulmak zorunda. Burada da en önemli ekmek kapısı özel tüketim kapsamına aldığı a

Emperyalizm politikası böl ve yönet!

Resim
İsrail vatandaşlarını Ülkemizden geri çağırıyor. ABD, İsrail vatandaşlarını çektiyse büyük bir tehlike var demektir. Bütün yabacı ülkeler vatandaşlarını ülkemizden çekiyor. Bilmediğimiz büyük bir felaket mi yaşayacağız? Bizleri nasıl bir bela bekliyor? Irak, Libya, Mısır, Suriye'ye oynanan oyunların aynısı Türkiye'ye oynanıyor. Düşmanı ülkemize davet edenler, ülkeyi bu hale getirenler, böyle bir savaş çıkarsa ne yapacaklar? Ülke de nasıl bir senaryo yaşanacak? İsrail'de böyle olayların olmaması düşündürücü. Veya istihbarat servisleri çok iyi çalışıyor. Emperyalizmin ana politikası böl ve yönettir. Amerika/İsrail bu coğrafyadaki savaşların örgütleyicisi ve suçluları değil mi? Kendi vatandaşları zarar görmesin diye, kendi örgütledikleri terör saldırılarının dışında olsun istiyorlar. CIA uzmanı Henri Barkey, 'Ya bombalar İstiklal de patlarsa' demişti. Aylar önce? Kürdistan ve Yeni Anayasa için sarfetmişti bu sözleri! Ortadoğu'yu İran, Rusya, İngiltere,

Umut fakirin ekmeği işte.

Resim
Turizm Bakanı: 1 milyon Ukraynalı bekleniyor.Kültür ve Turizm Bakanı Mahir Ünal, Türkiye’nin bu sene Ukrayna'dan bir milyon turist beklediğini söyledi. Bakan Ünal Ukrayna temasları çerçevesinde başkent Kiev’de 22. Ukrayna Uluslararası Turizm ve Seyahat Fuarı’nda (UITT 2016) Türkiye standını ziyaret etti. Burada konuşan Ünal, Ukrayna ile Türkiye arasında son dönemde gelişen ilişkilerin turizmde, sosyal ve kültürel alanlarda zirveye ulaştığını belirterek “Ukrayna, bizim için sadece bir komşu ülke değil, yüksek düzeyli stratejik işbirliği yaptığımız bir ülkedir.” dedi. 2016'nın Ukrayna ile ilişkilerde farklı ve yoğun bir yıl olacağını vurgulayan Ünal, iki ülke arasında havayolu taşımacılığının oldukça gelişmiş durumda olduğuna işaret etti. Bugün itibariyle THY’nin Ukrayna’da 7. nokta olarak İvano-Frankivsk şehrine uçuş başlattığını kaydeden Ünal, “Bu 7. noktanın bizim için özel bir önemi var. Bu sene Osmanlı askerinin Galiçya’ya gelişinin 100. yılını anacağız. Ünal, 2015't

Görebilene! Dünya en iyi okuldur!

Resim
Şırnak'ta PKK, evini terk edenlere ateş açtı: 1 yaralı Şırnak’ta bugün saat 23.00’den itibaren sokağa çıkma yasağı öncesinde evini terk etmeye çalışanlara PKK’lılar izin vermedi.PKK’lılar Gazipaşa Mahallesi’ndeki Ömer Kabak Meydanı’nda ellerinde silahlarla yol keserek, ilden ayrılmak isteyen vatandaşları araçları ile birlikte durdurdu. 3 vatandaşın aracına el koyup yakan PKK’lılar, oluşturulan barikatı aracı ile aşıp kaçan 43 yaşındaki Cafer Demir’in aracına uzun namlulu silahlarla ateş açtı. Açılan ateşte Cafer Demir, sırtına isabet eden kurşunla yaralandı. Yaralı halde aracına Şırnak Devlet Hastanesi’ne kadar süren Demir, burada tedavi altına alınırken, hayati tehlikesinin bulunmadığı belirtildi.PKK’lıların ayrılmak isteyen 9 vatandaşın aracına el koyduğu belirtildi. Aracına el konulan M.K., "Arkadaşımdan emanet aldığım araçla çocuklarımı evden alacaktım. Örgüt mensubu araca el koydu ve gözümün önünde ateşe verdi. Ne yapacağımı bilemiyorum" dedi. Alıntı AB: PKK

Çocuğunu Kaybetmek Ne Demektir? Hangi Acıyla kıyaslanabilir?

Resim
Bir hiç uğruna!  Çocuğunu Kaybetmek Ne Demektir? Hangi Acıyla kıyaslanabilir? Tarifi yok, ilacı yok! Söylenecek söz de yok! Bu ülke bu acıları hak etmiyor. Gencecik çocuklarımız yitiriliyor! Kimbilir ne hayalleri/beklentileri vardı hepsinin de? Benim de çocuklarım var. Her türlü iyi veya kötü fark etmez direk aklıma ikisi geliyor. Yüreğim sıkılıyor. Allah yapanların da, bunlara fırsat verenlerin de cezasını versin. Hayatta yapmadığım şeylerden birisi de beddua okumaktır. Bu dünya da cezalandırıldıklarını göremesek de, söz de affetsekte ALLAH'IM cezalarını affetme kendi ellerinle ver. Bu sözü söylediğim kişiler var bunca yaşanmışlıkta. Beddua okumadan ve asla ağzımı bozmadan. O seviyeye hiç düşmedim şimdiye kadar, umarım şimdiden sonra da düşmem. İnanın hiç yanıltmadı Allah'ım beni. Burada da söylüyorum. Yine yanıltmayacak. Eminim bundan! Bir evlat çok zor büyütülüyor, hayatın gidiyor. Bire bir tek başına savaşan ve iki çocuğunu da büyütmüş bir anneyim. Gerçekten b

Yer: Antalya. Bir sosyal deney. Konu: Gelin 11, damat 35 yaşında!

Resim
ABD de yapılan "Çocuk Gelin, Yaşlı adam." Sosyal deneyinin aynısı Antalya'da yapıldı. Bu 8 mart için uyarlanmış ve kadının önemi hakkında halkın tepkisi ölçülmek istenmiş. Aynı test Amerika'da yapılıyor. 11 yaşındaki bir kız, 65 yaşındaki bir erkekle evlendiriliyor. Halka açık alan da düğün yapılıyor ve kamerayla tepkiler kaydediliyor. Tiyatrocular tarafından halkın tepkisini ölçmek için yapılan bir sosyal deney. Ama gerçekte de yaşananlar var. Ne yazık ki! Gerçek olması Antalya'da şaşırtıcı değil aslında. Çünkü Antalya'da evlilik yaşı çok düşüktür. 30-35 yaşındaki kadınların torunları var. Başlığa bakınca bir an gerçek sandım. Yazının devamını okuyunca içim rahatladı. Kızlarını küçücük yaşta evlendiren anne-babaları anlayamıyorum? Nasıl kıyarlar bu yavrucaklara. Onları kendilerine eş yapan yaratıklara zaten söyleyecek kelime bulmakta zorlanıyorum. 11 yaşındaki çocuğu kendine gelin yapacak kadar kirli. Fakat gerdekten sonra gusül abdesti alacak ka

CUMHURBAŞKANI MAKAMINI YARGILAYABİLECEK tek makam ANAYASA MAHKEMESİDİR.

Resim
Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Karara uymuyorum, saygı da duymuyorum'. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Fildişi Sahili'ne yapacağı resmi ziyaret öncesi Atatürk Havalimanı'nda gazetecilerin sorularını yanıtladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Anayasa Mahkemesi'nin tutuklu gazeteciler Can Dündar ve Erdem Gül için verdiği tahliye kararını değerlendirerek, "Ben Anayasa Mahkemesi'nin vermiş olduğu karara sadece sessiz kalırım o kadar ama onu kabul etmek durumunda değilim. Bunu çok açık net söyleyeyim ve verdiği karara da uymuyorum, saygı da duymuyorum" dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, resmi ziyaret gerçekleştireceği Fildişi Sahili'ne hareketinden önce Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi'nde gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Bir gazetecinin Anayasa Mahkemesinin Can Dündar ve Erdem Gül'ün tahliyesine ilişkin verdiği kararla ilgili görüşlerini sorması üzerine Erdoğan, bu konula ilgili şu ana kadar herhangi bir açıklamada bulunmadığını, konu

Haklı Halk toprağını düşmana karşı değil... Devleti temsil edenlere karşı koruyor!

Resim
Artvin Cerattepe'de gerginlik artıyor: İlk müdahale yapıldı. Artvin'de, Kafkasör Yaylası Cerattepe bölgesinde maden çıkarılması için Cengiz İnşaat yetkililerinin, asker ve polis eşliğinde zırhlı araçlarla bölgeye gelişi Artvin halkını sokağa döktü. CHP Artvin milletvekili Uğur Bayraktutan ve Sinop Milletvekili Barış Karadeniz, saat 11.20 sıralarında yolu kapatan vatandaşlardan polis barikatından uzaklaşmalarını ve geri çekilmelerini istedi. Sosyal medya hesaplarında yer alan görüntülere göre, göstericilerin bulunduğu noktalarda yoğun gaz bulutu oluştuğu görüldü. ARBEDE ÇIKTI İki milletvekili daha sonra çevik kuvvetin önündeki duvarın üzerine oturarak beklemeye başladı. Polis ekipleri, saat 11.25’te yolun trafiğe açılmaması halinde müdahale edeceklerini duyurdu. 5 dakika bekledikten sonra da saat 11.30’da gruba doğru yürüyüşe geçti. Polis, kendilerini durdurmak isteyen CHP milletvekillerini de kenara iterek yürüyüşüne devam etti ve yolu kapatan yaklaşık 300 kişilik grubun