Kayıtlar

bilim etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Zıtlıkların Ötesinde

Resim
Yaşam zıtlıklarla dolu ve hep bir tamamlama söz konusu. Eksi artı, yeni eski, güzel çirkin, nefret sevgi, geçmiş gelecek vs. gibi. En zıt kutuplar bile birbirlerine en yakınken ayrım yapmak zor. Sonuçta her şey zıddıyla vardır, zıddıyla fark edilir, zıddıyla değer kazanır. Asimetrilik, zıtlık olmasaydı evrende olmazdı. Her şey haktır ve kainat güzelliklerin yansımasıdır. Yaşadığımız sürece olumlu ve olumsuzluklarla yaşamaya alışılmalı, aynı gülle dikeni gibi. Çünkü kainat insana olumlu veya olumsuzlukları beraber vermiş. Her akşamın bir sabahı var hem umutlu olanlar için, hem umutsuz olanlar için. Her karanlığın arkasında aydınlık var yeter ki inanalım. İyilik ve kötülük bizi insan yapan unsurlar. Belirleyici olan ise eylemin sonuçlarını öngörmekle ilgilidir. Zıt kavramlar arasında mutlaka bir bağlılık vardır. Sıcak ve soğuk gibi, ikiside sıcaklığı belirtirler ama birbirlerinin tam zıttıdırlar. Aynı şey sevgi ve nefrette de olabilir, zıt olsalarda aynı duygunun niceliğini belir

Kaynak Sınırlı İse Kavga Sınırsızdır

Resim
Paranın satın alamayacağı tevazuyu, diğer yaşamlara karşı hoşgörüyü, yaşam umudunun varlığını nereye koymalıyız. Hastalık haline gelmiş tüketim çılgınlığında mutluluk, huzur yakalanır zanneden, kendisine bilge diyen cahil insanlarız. Görüyoruz, duyuyoruz, anlıyoruz bazen yanlış yolda olduğumuzu ama eski alışkanlıklarımızdan vazgeçip daha yalın ve beklentisiz bir yaşamı önümüze koyamıyoruz. Korkağız, değişmekten yana baştan mağlubuz, mutsuzluklarımızla debelenmeye sürgünüz. Uygarlık, bilim, çağdaşlık adına insanlığı ve dünyayı bitirme, dünyaya hakim olma çabası ile önce Kızılderililer ve Afrikalılar sonra Müslümanlar. Dünyada kaos yaratmanın baş mimarları doyumsuz, acımasız adamlar. Güzel insan aramak ile insandaki güzelliği aramak arasında büyük fark vardır. Bazı insanlar hayatta kalmak için kindar duygulara ihtiyaç duyar ve her oluşumun doğasında olduğu gibi politik hareket ederler. Batı ekonomisi medeniyeti çökmez. Sömürür, savaş çıkarır ama yine de çökmez. Paraya, bankalar

Adalet rüzgar gibidir!

Resim
Ahlak kavramını din ile ilişkilendiren bir toplum her türlü ahlaksızlığa kılıf uydurur. Akıl, bilim, vicdan gibi kavramlarla bağı kopmuş basit kurnazlıklar üzerine hayatlar yaşar böyle toplum insanları. Adalet rüzgar gibidir küçükleri yıkar, ezer geçer, büyükleri ise deviremez itaat eder. Kendisinde olduğunu söylediği namus ve dürüstlükle övünen kişilerin belki de telaşla örtmeye çalıştığı günahları ve dolapları vardır. Avrupalı Türkler aslen cahil ve geri kalmış Türklerdir. Yaşadıkları yerlerdeki kurallara uyup Türkiye'ye girdikleri andan itibaren özlerine dönerler. Her türlü kural dışı davranış, trafik kurallarına uymama, sağa sola çöp atma vs. hemen uygulamaya geçerler. İnsanın mayasında varsa ne yapsa, nereye gitse, ne okusa da değişmiyor bir şey. Avrupa ülkelerinde kanunlar oldukça katı uygulanır, kim olursanız olun kaçarınız yoktur. Çünkü devletler insanını terbiye ediyor, etmeli de. İnsan haklarını savunan sözde Müslümanların para için yapamayacakları artistlik, üç

İnsanın boyu topuğundan ölçülür!

Resim
Zeki olmanın en kötü tarafı kısıtlı bir çevreyle bir şeyleri paylaşmaya çalışmaktır. Kişi kendisinde yok, yaşadığı toplumda var olmalıdır. Büyüdükçe küçülmeli, elle tutulmalı, gözle görülmeli, sırda sır olmalıdır ve unutulmamalıdır ki, ne kadar yüksekte olunursa olunsun insanın boyu topuğundan ölçülür. Başkalarını bilen zeki, kendini bilen aydınlanmıştır. Her şeyin mahvedilmesini sükutla izliyoruz. Nasıl bir toplum olduk, ne çabuk kabulleniyoruz her şeyi. Bunca şeye ses çıkarmayan, tepkisiz kalanların, her şey yok olduktan, değerlerimiz, güzelliklerimiz yok edildikten sonra, bitirildikten sonra tepki göstermesini nasıl bekleriz. Artık toplum kör, sağır, ruhsuz, sevgisiz ve tüm güzelliklere düşman; bilime, sanata, eğlenceye, doğaya, hayvanlara en kötüsü de insanlara düşman. Ne kadar çok ezersen ve aldatırsan alışıyorlar. Aldatmadığın, ezmediğin vakitte şaşırıp aptallaşıyor ve inanamıyorlar, bir çok insan tekmeye alışmış durumda, iyi davranan kişi kötü anlaşılıyor. Yozlaşma yetişil

Sınırlamaları aşmak!

Resim
Her bilişsel yanılgının bir sebebi var. Öncelikle beynimize zaman ve enerji kazandırmak. Işık yansıması ile beyin şekilleniyor ve duyularımızla algı yaratıyor. Bilinmezliğe olan açlık ve her şeye hazırlıklı olma iç güdüsü. Kör insanlara şizofreni teşhisi konmaz. Çünkü şizofreni beyinde fazla DMT salgılanması sonucu oluşan bir hastalıktır. Dmt'de epifiz bezi tarafından salgılanır ama epifiz bezi sadece dmt salgılamaz. Melatonin dediğimiz belki de vücudumuz için en önemli salgıda bu organdan salgılanır. Melatoninin daha fazla salgılandığı zamanlar, gece üç ve beş arasıdır yani etrafın karanlık olması gerekir, telefonun ışığı bile melatonin salgılanmasını düşürür. Doğal olarak kör insanlar hiçbir zaman ışık alamadığı için melatonin salgılanması onların vücudunda hiç durmaz ve sürekli olarak kanser gibi, şizofreni gibi salgı bozukluklarının tetiklediği hastalıklarla savaşır ve bu hastalıklara yakanlanma olasılıkları yok denecek kadar azdır. Aristo her şeyin değiştiği bir alemde

Bana Felsefe Yapma!

Resim
Doğduğunuz anda başka bir bebekle yer değiştirmiş olsaydınız nasıl bir hayatınız olurdu? ABD'de, Fransa'da, İngiltere'de veya Hindistan'da doğmuş olsaydınız şimdiki hayatınıza göre neler daha farklı olurdu? Değerleriniz, inançlarınız, tutumlarınız neler olurdu? Veya aynı toplumda daha zengin yada daha yoksul bir ailenin çocuğu olarak doğduğunuz bölgeden daha gelişmiş yada daha az gelişmiş bir bölgede veya farklı cinsiyette doğsaydınız hayatınız şimdi yaşadığınız gibi mi olurdu? Aynı eğitimi görebilir, aynı işe girebilir miydiniz? Aynı davranış ve tutumlara mı sahip olurdunuz? Kısaca aynı insan mı olurdunuz? Bunu düşünmek bireysel olduğunu düşündüğünüz bir çok şeyin büyük ölçüde toplumsal faktörler tarafından belirlendiğini anlamamıza yardımcı olacaktır. Felsefe, bilim, sanat üçlüsü bir toplumda birlikte değer görür. Bilimi öğrenilmeden ezberlenen formüllerden, sanatı sahte, zorlama, şiddet, öfke, entrika içeren dizilerden ibaret gören bir toplumun gençleri felsefe

UFACIK BİR ÜLKE DÜNYAYI SALLIYOR

Resim
İsrail'in NATO üyeliğinin önündeki engeli kaldırdık. Şimdi her hangi bir Müslüman devlet, İsrail ile çatışmaya girerse NATO müdahale edecek. İsrailliler, çocuk yaşlarından itibaren silahlarla haşır neşir olup, ömür boyunca kadın, erkek askerlik yapan bir millet. Bizim savaşçı ruhumuz elimizden alındı. Her şeyi ekonomiyle elde etmedi İsrail, bilek gücüyle de savaşlardan galip çıktı. Askerlik nedir, savaşmak nedir bilmeyen Araplardan toprak aldı. Bir ülkenin ve milletin dünya ile rekabet edebilmesi için öncelikle eğitime önem vermesi gerekiyor. Din ile insanlar sadece ruh temizliği ve düzgün yaşam eğitimi vs. alabilir. Teknik eğitim ise ekonomi ve akademik eğitimle ancak baş edilebilir. Yani şunu demek istiyorum; Çalıştır kafanı, beynini, ilmini, gücünü senin de tankın, silahın, füzen vs. olsun. Dua ile kanser ilacını bulamazsın. Dua senin için kansere karşı ruhunu güçlendirmen için gerekli, huzurun için gerekli. Hristiyan dünyası Müslümanlardan bilim, kültür, siyaset ve sos

Bilgi kanıta, inanç korkuya dayalıdır!

Resim
Bilimi ve bilgiyi çocuklara sadece teorik olarak anlatılırsa kısıtlı öğrenilmiş olur. Bir çok şey pratik yaparak veya deneylerle daha rahat anlayarak öğrenilebilir. Heveslendirerek okumaya teşvik edecek öğretmenlere ihtiyacımız var. Bilgi araştırma, inceleme, tartışma, deneyler ve gözlem sonucu oluşur. İnanç ise farklıdır, buyruk niteliğinde, ayrıca kutsaldır. Onun için tartışamazsın, farklı yorumlayamazsın. Yani etkisi ve gücü biraz da bilinmezliğinde saklıdır. Bilmek bizi bir yere taşır ama bildiklerimiz bir müddet sonra bize yük olur. Tek bir şey biliriz o da hiçbir şey bilmediğimizi noktasına ulaşınca yada bildiklerimizi sandıklarımızın aslında öyle olmadıklarının farkına varınca hayret sonucu aşk ile bilmemek okyanusunda haz içinde şenden şene var olmanın huzurunu yaşarız. İnançlarımızın yıkılacağından korkup zaman zaman bilgiden kaçtığımız da olur. Aslında bilgi ile inanç asla çarpışmaz. Birbirinin alternatifi de değildirler. Bir şeyi bilmek için önce inanmak gerekir. İna

Öğrenmeye yönelik eğitim

Resim
Milli Eğitimdeki temel sorunumuz: Sistemi değiştirmeden önce öğrenme ortamlarını sisteme uygun hale getirmemek (4+4+4), öğretmeni evrak yükü altına sokup verimini düşürmek ve söz de öğrenci merkezli eğitim sistemi denen bir yapı da öğretmenin elini, ayağını bağlamak vs. En acısı da sistem diye sunulan yapının eğitim camiasının ortak görüşü alınmadan bir anda ortaya çıkması ve bu yıl da bunu uygulayalım bakalım tarzı temelsiz görüşler. Siyaset eğitimin içine bu denli girdiği sürece liyakat kavramı göz ardı edildiği sürece, ne kadar sistem getirilirse getirilsin boş. Okullarımızın aklı hür, vicdanı hür, kafası çalışan, aydın gençler yetiştirmesi gerekiyor. Eğer 18 yaşındaki bir genç ülkeyi yönetecekleri seçebiliyorsa, kendisini doğrudan ilgilendiren sorunlar da da hak ve söz sahibidir. Yeni nesil kendi geleceğine kendisi yön vermek istiyor. Üniversite sınavları iyice zorlaştı, imam hatiplilerin önün açılıp mevki sahibi yapılıyorlar. Aydın, çağdaş gençlerin geleceğini çöpe atıyorlar

Eğitim Adı Altında Eğitimsizlik

Resim
Eğitim sistemine 3+3+3+4 geliyor. Cumhuriyetin eğitim modelinden hızla uzaklaşarak, çocukların okula gitme yaşının 4’e kadar çekilmesi planlanıyor. Osmanlı eğitim sistemine geri dönüşün yaşanacağı, sübyan mektepleri sisteminin geri getirilmek isteniyor. 14 yıl da 6 Milli Eğitim Bakanı ile birlikte eğitim sistemi de değiştiriliyor. Son olarak geçen ay değişen milli eğitim bakanıyla birlikle, eğitim sisteminin de değiştirileceği söyleniyor. 4+4+4 eğitim sistemi yerine 3+3+3+4 eğitim sisteminin getirileceği iddia ediliyor. Yeni sisteme göre; ilk bölüm 0+1+2, ardından 3 yıl ilkokul, 3 yıl ortaokul ve 4 yıl lise öğrenimi olacak. Sürekli değişen ve her gelen yeni bakan bir önceki sisteminin tersini uyguluyor. Eğitim sistemi çağdaş ülkeler de mecbur olmadıkça değişmez. Bilimsel, laik, demokratik, kamusal vs. hiçbir nedeni yok bu değişikliğin. Zihniyet bozuk olunca eğitim de bozuk olur. Özel okulların önünü açtılar parası olan okur hesabı. Parası olan taktir, teşekkür ve diploma alır. Ne

Gece sessizliğim benim.

Resim
Bir gece kapını çalarsa yalnızlık, açma bırak dışarıda kalsın.  Hayatı öyle mutlu yaşa ki, kapıdaki yalnızlık yalnızlığından utansın. Unutulduğunu sansa da bile insan. Her önemli günde akla ilk yürekten sevilenler gelir. Gece sessizliğim benim. Ay doğar, gözlerin aklıma düşünce. Rüzgarlar aralar penceremi. Perdelerim uçuşur, göklere savrulur. Bir türkü dolanır, kalbimin kenarında. Sonra güneş doğar penceremden içeriye. Tekrar gece gelir. Ve nihayet yaşam biter, ölüm gelir.  Yarasaya gel, kartala git dersen. Ruhu efkar basar, stres hoş geldim der. Aşkı başka bir dudaktan duyarsan. Kalbe nefes gelir, hoş gelir. Bana ilaçları sordular.. ANLAT DEDİLER... Sorun bakalım dedim. Gelecek için? Sabır dedim. Düşmanlık için? Barış dedim. Nefret için? Sevgi dedim. Cahillik için? İlim ve bilim dedim. Başarısızlık için? Korkmamak dedim. Fakirlik için? Çalışmak ve aklını kullanmak dedim. Kötülük için? İyilik dedim. Zayıflık için? İnanç ded

HÜLYACA YORUMLAR: Undefined flying object = Tanımsız uçan nesne

HÜLYACA YORUMLAR: Undefined flying object = Tanımsız uçan nesne : CIA, yıllardır gizlediği UFO belgelerini açıkladı...   ABD Merkezi İstihbarat Dairesi, UFO ve uzaylılarla ilgili gizliliği kaldırıl...