Yoksa her şey bir hiç mi?
Anlatılanlara göre bir gün Mevlana, Şems-i Tebrizi’yi evine davet eder. Şems, Celalettin Rumi’nin evine gider ve ev sahibinin ikramını gördükten sonra ona sorar: – Benim için şarap hazırladın mı? Mevlana hayret içerisinde sorar: – Meğer sen şarap içiyorsun, öyle mi? Şems cevap verir: – Evet. Mevlana: – Bunu bilmiyordum. – Mademki öğrendin bana şarap ikram et. – Bu gece vakti şarabı nereden bulabilirim? – Hizmetçilerinden birine söyle gidip alsın. – Bu iş yüzünden Tanrı’nın karşısında şeref ve haysiyetim beş paralık olur. – O zaman, git kendin al. – Bu şehirde beni herkes tanır. Ecnebi mahallesine gidip nasıl şarap alabilirim ki? – Eğer bana saygın varsa benim rahatım için bunu yapmalısın. Çünkü ben geceleri şarapsız ne yemek yiyebilir, ne konuşabilir, ne de uyuyabilirim. Mevlana, Şems’e olan saygısından ötürü cübbesini omzuna atar, koltuğunun altına büyük bir şişe saklar ve ecnebi mahallesine doğru yola düşer. Oraya varıncaya kadar kimse onun ecnebi mahallesine gitt