Kayıtlar

Şubat, 2017 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Doğum tarihlerine göre kişilerin özellikleri

Resim
1 Ocak – 10 Ocak: Huzursuzluk ve kavgadan hoşlanmayan. Sevdiklerine düşkün, sabırlı ve çalışkan Kimsenin bir şeyinde gözü olmayan, kendi çalışıp kazanmaktan yana olan. Başarılı olmayı isteyen ve rahat, güvende yaşamayı arzulayan. Gayet kibar ve nazik Doğru ve dürüst davranan. Başarısızlığa tahammülü olmayan, sevgiye önem veren. Takdir edilmekten hoşlanan, yeniliklere açık, bulunduğu alanda parlamak isteyen Kimi zaman coşkulu bazen karamsar olabilen. Fakat asla pes etmeyen, direnen. 11 Ocak – 19 Ocak: Son derece mantıklı, becerikli, akıllı, sözünde duran Eğitim hayatına önem veren. Öğrendiklerini kolay kolay unutmayan. Aklını ve yaratıcı hünerlerini kolaylıkla hayata geçirebilen Neyin gerekli neyin gereksiz olduğunu iyi ayırt edebilen mantıklı. Gerektiğinde sert konuşabilen. Aynı anda birden fazla konuda bilgi sahibi olabilen Gözlem gücü yüksek, iş hayatında başarıya mutlaka ulaşabilen. 20 Ocak – 29 Ocak: Açık sözlü, yenilikçi, toplum bilinci yüksek, arkadaşlık ilişkileri güçlü

Ekonomi, maaş, para...

Resim
Toplum yaşamında ağırlığını üzerimizde en çok duyduğumuz kurumdur devlet. Her yönden kuşatmıştır bizi her şeyiyle etkiler, karışmadığımız ve en az tanıdığımız da odur. Devletin ne olduğunu bilemeyiz çoğunlukla. Dünya ekonomisinin genel durumu ise; biri çıkıp devlet hazinesinin değer karşılığını gösterin dese ve buna devletleri mecbur kılsa dünya ekonomisi birden çöker. Üretimin ekonomik değerin yegane kaynağı olduğu gerçekliğinden kopup borsa oyunlarıyla, kredi sistemiyle değer üretenlerin ekonomileri ellerinde patlayacak bir gün. Maaş devlet ananın gözünde her daim çocuk kalırmış, analar evlatlarının büyüdüğünü görmek istemezler. Maaş bildim bileli hep cüce kaldı gelişim bozukluğundan dolayı veya bilinmeyen bir hastalığı var, doktora götürsek belki tedavisi vardır. Aslında büyümek istiyor ama izin vermiyorlar ve durmadan tepesine vuruyorlar. Nasıl büyüsün genleri ile oynanmış büyümez, eksen tohum tutmaz, beddua almış hiç büyüme küçük kal diye. İki cm büyüyene kadar arkadaşları o

SEYRET, SUS ve DİNLE!

Resim
Bir gün bir dağ, güneşle birlikte güne uyandı. Rüzgarın esintisiyle ağaçlarının dallarını sallaya sallaya esneyerek gerindi. Güneş pırıl pırıl ufukta tam karşısından doğuyor, onunla arasında masmavi bir deniz çarşaf gibi günü karşılıyordu. Dedi ki, "Ben ne güzel bir yerdeyim, önüm masmavi bir deniz ve her gün güneş bana gülümseyerek gün başlıyor." Gökyüzünde küme küme bulutlar pamuk yığınlarını andırıyordu. Martılar çoktan uyanmış gökyüzünde dans ediyorlardı. O sırada dağ bir de baktı ki, eteklerinde bir minicik fare denize doğru yürüyor. "İiiiiiiiihhhhhh, bu da ne? Bu küçük fare benim manzaramı neden bozuyor şimdi." Onun oradan bir an önce gitmesini istedi ve şöyle bir titredi. Tepeden aşağıya doğru bir kaç taş, hızla yuvarlanmaya başladı. Fare, sesi duyunca hemen bir yüksek kayanın üstüne sıçradı ve oraya yerleşti. Düşen taşlar da ona hiç bir zarar vermedi. Farecik de başladı denizin güzelliğini seyretmeye. Ara ara atlayan zıplayan balıklar denizin

Bilmem anlatabildim mi?

Resim
Eğer umut varsa içinde, Eğer ruhunda müzik taşıyorsan, Eğer inanıyorsan, Eğer ''bir gün'' diyebiliyorsan, Nerede olursan ol. Her yer huzur... Başkalarını etkilemek ihtiyacından VAZGEÇİN. Daima haklı olma ihtiyacından VAZGEÇİN. Sizi sınırlayan inançlardan VAZGEÇİN. Kontrol etme ihtiyacından VAZGEÇİN. Başkalarını suçlamaktan VAZGEÇİN. Değişime direnmekten VAZGEÇİN. Kendinizi suçlamaktan VAZGEÇİN. Mazeretlerinizden VAZGEÇİN. Şikayet etmekten VAZGEÇİN. Korkularınızdan VAZGEÇİN. Bağımlılıktan VAZGEÇİN. Etiketlerden VAZGEÇİN. SEVMEKTEN ASLA VAZGEÇMEYİN.! Birilerinin umudu, birilerinin huzuru, birilerinin mutluluğu olmak lazım. Yoksa yaşamak nedir ki? Alıştım yokluğuna. Tedirginim aslında ya unutursam. Başkasını seversem. Sadece sevmek değil gayem. Yürek olmak yüreğine. Aşk olmak aşkına. Ve kalp olmak sol yanına. Rüzgar dokunuyor saçlarına, ben dokunamıyorum. Her şey sen kokuyor, ben koklayamıyorum. Güneş yüzüne doğuyor, ben göremiyor

Ellinci yaş

Resim
Her yaş önemlidir ama ellinci yaş en ayrıcalıklısı ve en mühimidir. Çünkü, ‘ömrün gölge çizgisi” gibidir. Sonrasında çok şey değişir... 1.İnsanların ne düşündüğünü artık umursamıyor, abuk sabuk şeylere kendini üzmüyorsun. 2. Hayatındaki insanları olduğu gibi kabul etmeyi öğreniyorsun. 3. Görüşmek istemediklerini eliyorsun. “Ama ayıp olur.” devrinin sonu 50 YARIM ASIR 4. Herkesin seni beğenmek, sevmek zorunda olmadığını biliyorsun. 5. Egoyu geri plana atmayı öğreniyorsun. Sana iyi gelecek davranış şekillerini uygulamaya çalışıyorsun. 6. Yapamadığın, yetişemediğin şeyler için suçluluk duymaktan vazgeçiyorsun. 7. Özgüvenin ve farkındalığın artıyor. 8. Ne istediğini biliyorsun. Her konuda… Boşa harcayacak zamanın yok. 9. Geçmişte yaptığın hatalardan ders çıkarıyorsun. Elinde 50 yıllık bir yaşam kılavuzu oluyor. 10. Hata yapsan da bu dünyanın sonu olmuyor. O hatanın bir gün, işine yarayacağını biliyorsun. 11. Akıntıya karşı değil, akıntıyla birlikte yüzmeyi öğreniyorsun. 12. “Hayır” d

İslam ve İslamcı (İslamist)

Resim
İslam ayrı, İslamcı (İslamist) ayrı. İslam; “As Selamün Aleykum” der; benden sana zarar gelmez demektir. İslamcı ise  “İslam'ı iktidar yapacaklarını söyleyip aslında kendilerini iktidara getirenler” demektir. Günümüzde ise bir çok kişi İslamı kan dökerek, savaşarak kazanmak gibi algılıyor. İslam kelimesinin terör ile aynı cümle içinde kullanılması bile rahatsız edici. Bunu dünyanın bir çok yerinde planlı olarak söylüyorlar. Bunun arkasındaki projeyi anlamıyorlar mı veya görmezden mi geliyorlar muamma. Konu İslam ve hepimizin terör ile dini bağdaşlaştırma algısını normalleştirme çabası. Daeş nedir, neden kurulmustur? Bunlara para ve silahı kim vermiştir? Bütün büyük güçler bunlarla savaştıklarını beyan etmelerine rağmen neden bitirilememektedir? Biz hala sen haklısın, ben haklıyım da takılı kalıp, laf ebeliği yapıyoruz. İnsanlar bölünüyor kim olursa olsun kardeş, arkadaş, dost, mezhep ve siyaset olmadan yıllarca birlikte yaşarken şu anda ki durum nedir? İnsanlar kutuplaştı ve

BÜYÜ

Resim
Büyük İskender İran seferine giderken dağlar arasında yeşilin ve suyun bol olduğu bir yerde durur. Komutanlarından Badlis'e buraya öyle bir kale yapacaksın ki, asla kimse alamayacak der. Ordularıyla devam eder. Badlis kaleyi inşa etmeye koyulur. İran seferi çok uzun zaman alır. Döndüğünde kalenin bittiğini ve kendisini karşılayacaklarını sanır. Fakat kaledekiler İskender'e kapıları açmazlar, hatta kafa tutarlar. Kale uzun zaman muhasara edilir fakat teslim almak mümkün olmaz. Tam toparlanıp gidecekken kapılar açılır. Badlis gelir imparatoruna ''İşte öyle bir kale inşa ettim ki, Büyük İskender olarak siz bile alamadınız' der. Bağışlanır, taltif edilir ve buraya 'Badlis' adı verilir. Zamanla isim Bitlis olarak kullanılmaya başlar. Evliya Çelebi seyahatnamesinde de aşağı yukarı bu şekildedir. Şimdiki hikayemiz ise daha farklı; Kalenin güneye bakan yüzünde yan yana duvara monte edilmiş dikdörtgen şeklinde iki taş yer almaktadır. Bu taşlardan biri maviye ça

ARGO KELİMELER VE ANLAMLARI

Resim
Aç, parasız:ABAZAN-KOKOZ-ZİL Adam, erkek:LAVUK Adı birden anımsanamayan önemsiz bir şeyi belirtmede kullanılan söz:ZAMAZİNGO Adi, fena, sevimsiz:MADARA Ağız:GAGA Ahiret:TAHTALIKÖY Ahlaksız kimse:KAYARTO Aklı ermeyen vatandaş:DENYO Aklına eseni yapan:ZIRZOP Aktarma, yükleme:KAMANÇO Alay etme, eğlenme:Tİ-MAYTAP-GIR Alay:SARAKA Aldatarak parasını çekmek:SAĞMAK Aldatma, hile:MADİK Aldırış etmemek, ciddiye almamak:KEŞLEMEK Alkış:FURİ Alman markı:ÇEYREK Altın lira:SARIKIZ-OSKİ Amerikan doları:TAM Anlayışsız, sersem:DÜMBELEK Anne, baba ya da her ikisi:MORUK Anne:KOCAKARI Aptal, budala, sersem:KEŞ-GEBEŞ-PİLAKİ-KAŞALOT-KAŞKAVAL-DALLAMA-KAŞKARİKO-DENYO-ŞABAN-KES Aralık yer:KUZULUK Arkadaşa seslenme şekli:MORUK Arkadaşım, canım, azizim:İMANIM Asker selamına benzer şekilde selam vermek:PATA Asteğmen:ASTEK Aşırmak, iç etmek, çalmak:KAPAROZLAMAK Aşk ilişkisi, sevişme:AGANİGİ Avanak:ENAYİ-KERİZ Ayakyolu:KENEF Aynı devreden asker:TERTİP Aynı döviz için, serbest piyasa değeriyle, resmi değer arasın