Kayıtlar

para etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

İş Hayatı Öldürür Mü?

Resim
Sevmediğin bir işi yapıyorsan ve bulunduğun ortamda saçma sapan asalak tipler varsa evet iş hayatı öldürür. İş yaşamı değil de çapsız, empati yoksunu, yalakalıkla yükselmiş yöneticiler öldürüyor en çok. Çekilmiyor bazı insanların kahrı, bu sıkıntıların içinden geçmiş insanların bana yapılanlar başkasına yapılmasın demeleri gerekiyor. İş bulma stresi, iş buldun ya çıkarırlarsa stresi, mobbing derken stresten vücut çöküyor. Modern insanın kabusu zaten oku, sınav, iş ara, kpss vs. Çalışmak değil de bazen çalışamamak, iş bulamamak insanı öldürüyor. Para kazanmak için çalışıyorsan ölümüne çalışıyorsun demektir. Heyecanla, zevkle işe gidiyorsan o iş ömrünü uzatır. Ama ne yazık ki, çalışanların yüzde doksanı ilk gruptalar. İş hayatı insanlarda özel hayat bırakmadı. Zamanı bölmek lazım. Uyumaya, gezmeye, eğlenmeye, aileye de zaman ayırmak gerekiyor ama artık sadece çalışıp yoruluyoruz. İşimize sadece çalışmak ve para kazanmak olarak bakarsak yanlış olur. Şart olan üretimdir, hem

Poşeti Dış Güçler İcat Etti

Resim
Piyasadaki deterjan, sıvı sabun gibi temizlik ürünleri, bakliyatlar, hazır yiyecekler, yoğurt, peynir gibi süt ürünleri, tuvalet kağıdı, çocuk bezi gibi ürünler, içme suları vs. yani marketlerde satılan ürünlerin neredeyse yüzde doksanı plastik ambalaj içindeler. Tüm bu ürünlerin konulacağı bir plastik poşet mi çevreyi kirletecek? Para toplamaktan başka bir şey değil gibi bu uygulama. Plastik atıklar tabi ki çevre kirliliğine neden olurlar ama poşetlerin bu kirliliğe etkisi diğer plastik ambalaj ürünlerine göre yüzde bir bile değildir. Parayı veren düdüğü çalar hesabı parayı veren çevreyi kirletmiyor mu? Parasını verdiğimiz poşetler çevreyi kirletmiyor mu? Poşet kullanımını düşürdük ama İngiltere'nin çöpüne para veriyoruz. Otel yeri için orman yakılırken 25 kuruş eden poşetle çevrecilik yapıyoruz. Marketlerin plastik poşete alternatif olarak hurda kağıtlardan yapılan dayanıklı kağıt poşet gibi seçenek sunmaları gerekiyor. Plastik poşetleri parayla satsınlar, kağıt poşetleri

İşsizlik Maaşı Ödemesi

Resim
İşsizlik maaşı alabilmek için geriye dönük son üç yılda 600 gün prim ödemiş olmanız gerekiyor. Eskiden son 4 ay yani 120 gün tam olma şartı vardı. Şimdi ise 120 gün tam olma şartı kalktı. Değişen çokta bir şey yok aslında sadece laf kalabalığı. İşin özü; işten ayrıldığınız tarihten geriye dönük son 3 yılda 600 gününüz yoksa işsizlik parası alamazsınız. Her ay bütün işçilerden işsizlik fonu kesiliyor, işsiz kalınca ise en çok 10 ay para alıyor sonra hadi bak başının çaresine diyorlar. Senelerce ödediği fondaki parasını neden vermiyorlar? Devlet rutin dışına çıkarsa olağan, vatandaş çıkarsa suç ve ceza. Devlet parayı karşılıksız basarsa devalüasyon, vatandaş basarsa kalpazan. Liderler tehlikeli değildir asıl tehlike her şeye inanıp, sorgulamayan ve menfaatleri uğruna her türlü haksızlığa sessiz kalan kitlelerdir. Gerçeği bilip susanlar gerçeği bilmeyip söyleyenler kadar tehlikelidir. Bir dalga geldi ve çekildi. Üretim ekonomisine geçilmediği için, seçimden sonra bu dalganın y

Uşakların Varlığı Efendileri Var Eder

Resim
Medeniyet egonun gelişimi değil, düşünce ve eğitimin gelişmesi demektir. Liderlerin elindeki kilit, motivasyon aracıdır. Cahil toplumlarda liderler toplumların algılarını değiştirirler. Para ve güç kapitalizmin temel felsefesidir. Para için savaşılır, para için doğa katledilir, para için insanlar ezilir ve öldürülür, para için fuhuş yapılır, para için şerefsizlik, namussuzluk yapılır, para için insani değerler ayaklar altına alınır. Kapitalizm insanları demokrasi yalanıyla kandırır, siz kendinizi özgür zannedersiniz. Eskinin ilkel köleliğiyle bugünün köleliği arasındaki tek fark günümüz köleliğinin ücretli olmasıdır. Eskiden efendi kölesinin bütün ihtiyacını karşılar kölesi de gece gündüz efendisine çalışırmış, şimdilerde ise efendisi ancak karnını doyurabileceği kadar kölesine para veriyor. Politik, siyasi, ekonomik, ahlaksal çöküşler devrimlere gebedir. Aslan kendi avladığı avını sırtlanlar gelince bırakıp gider, genellikle avlanmayan sırtlanlar da başkalarının avının üzerine

İnsanlar neden zalim?

Resim
Mutluluğu insanlardan beklersek sonuç hüsran olur. Hayat acımasız hepimiz dar bir boğazdan geçiyoruz. Mücadeleyi bırakmayıp her şeyden önce kendimiz için yaşayamalıyız, akrabayı, çevreyi, kimseyi mutlu etmek zorunda değiliz. Herkesin hanları, hamamları, fabrikaları yok, asgari ücretle mutlu olmaya çalışan milyonlarca insan var. Ayaklarımızın üzerine sağlam basmalıyız yoksa sonuç kaçınılmaz. İçindeyken bazı şeyleri göremiyoruz zamanımızın dışına çıkıp kendimizi izlemeye vaktimiz olmuyor. Buna rağmen bize sadece kendimiz doğruymuş gibi geliyor ve bu arada zamanda çok hızlı akıp gidiyor. Geriye dönüp baktığımda anlıyorum ki, eski günler çok güzelmiş mutlu ve berabermiş insanlar, şimdi paran varsa yanındalar insanların işine geldiğin kadarsın. Özlediklerimiz, sevdiklerimiz yok artık, gelecekle birlikte hayallerimizi, insanlığımızı, duygularımızı, gülüşlerimizi, huzurumuzu, saygımızı, nefsimizi kaybediyoruz. Paranın her şey olduğu bir dünyada yaşıyoruz. İnsanların çoğunun hedefi y

Her Kaos Bir Karakter Doğurur

Resim
Yapıcı öfke adaleti sağlayıp sorunu çözebilirken, miskinlik ve yeterli derecede hırsla azmin olmayışı üretememeye yol açar. Sömüren ülkelerin kolonize ettikleri ülkelerin bağımlı kalabilmesi için oturtmuş olduğu bir sistemdir bu. Fikir üreteni kendi ülkesinde boğduran bir sistem. Saygı, sevgi ve empati olmazsa kaliteli bireyler güce sahip bireylerin ellerinde telef olurlar. Ev, araba maddi imkanların sağladığı kolaylıklardır. Bunları işinde başarılı olan her insan elde edebilir. Bir insanın belki güzel bir arabası olabilir, arabasının sağladığı konfor ve kolaylıklardan dolayı hoşnut olabilir ama araba denilen şey sonuçta bir teneke parçasıdır. İnsan gerçek mutluluğa ancak onu seven ve anlayan insanların varlığında ulaşabilir. Her şeyi tamam olan insan bile sonsuz mutluluğun anahtarını bulmuş değildir, sonsuz mutluluk yoktur. İnsanlar sosyal medya aracılığıyla öyle olduğunu göstermeye çalışır veya kendini kandırır. Hepimizin hayatında hem maddi, hem manevi, hem psikolojik inişl

Modern İnsanın Problemi

Resim
Modern insanın en büyük problemi yaşama amacını kaybetmiş olmasıdır. Bir çok kez kendisini ben ne yapıyorum diye sorgularken bulur ve sürekli bir koşuşturma, sürekli bir yaşam mücadelesi neye yetişmeye çalışıyorum olayım ne der kendi kendine. Günümüzde her şeyin hızlı ve tüketime yönelik olması, fazla toplumsallığın bireyselliği yok etmesi, çağımızın yükselen değerleri bireyciliği öne çıkararak bireyi yok etmiştir. Dolayısıyla bireylerden oluşan bir toplum yok, kalabalıklar var. Yalnız kalabalıklar. Kendi topluluklarını yaratıp kendilerini X marka ürünü tüketenler diye tanımlıyor ve bunlara göre dostluk ve düşmanlıklar icat ediyorlar. Artık hayat felsefesi tüketmek için tükenmek oldu. Gelişen teknoloji insanın bireysel özgürlüklerini yok ediyor, sürekli çevrim içi olma çabası çevrim içi olmazsak veya çevrim içi olup ta cevap vermediğinde lince uğrama durumları vs. gibi yani bireysel özgürlüklerimizi yalnız kalmamak ve toplumsallık için yok ettik. Şikayetler, tespitler aynı ama

İş Hayatına Yeni Başlayanlar

Resim
İşe yeni başlayanlar hayırlı olsun. Çabalamadan daha iyisi olmaz, daha iyisi sermaye, büyük çaba ve mücadele gerektirir, hazır değilseniz işinizi sevmeye bakın. Patron hiçbir zaman memnun olmayacak, hep daha iyisini isteyecek onlar için bir üretim makinesisin. Eğer senden memnun olursa burnun kalkar diye hep bir eh duyacaksın. Arada övecek seni sende iltifat alma şevkiyle daha çok uğraşacak ve hep sömüreleceksin. İşsizlik, daha iyi bir iş bulurum diyerek her işi kabul etmemek, mezuniyetten sonra beşbin lira aylık maaş hayali kurup sonra boşta kalmamak için asgari ücrete tamam diyerek bir işe girmek ve sonra bir bakmışsınız hayat bu şekilde akıp gidiyor. İşe başlarken konuşulanlar başka yaşadıkların ve yaşayacakların bambaşkadır. Önce bir sevindirik olursun, sonra gerçeklerle yüzleşirsin, daha sonra kabuğuna çekilirsin. İşinizi seviyorsanız ne olursa olsun keyif alırsınız ama sevmediğiniz bir işi yapıyorsanız hayal kırıklığınız daha da artar. Bir kaç kişi kalır iş hayatında do

Günümüz İnsanın Problemi

Resim
Kendi yarattığımız köle düzenin tam anlamıyla esiri olduk, ne verirlerse onu alıyoruz düşünen kimse kalmamış gibi. Hep sorunları konuşuyoruz çözüm yok bu da her halde hastalık acıdan beslenme, hepimiz acı bağımlısıyız ama bunu kabullenemiyoruz. Hiçbir şeyden tam keyif alamamanın verdiği eksiklik hissi var hepimizde. Sorun çözme konusunda yetersizlik, saçma sapan kaybedecek çok şey olması, asıl kaybetmememiz gerekenleri kaybetmek için uğraşmak günümüz insanının ortak noktası olmuş durumda. Belki yıllarca birikmiş yorgunluklar, hazımsızlıklar var, belki yıllar önce yaşayanlar gibi daha basit bir hayat uygun hepimize. Nerede değilsek orada iyi olacakmışız hissi, çok bilmişlik ve bildiklerinle bir şey yapamamak durumları var üzerimizde. Yokluk görmeyenler kolay kolay mutlu da olmazlar. Aç gözlülük, doyumsuzluk, kıskançlık, elindekilerin kıymetini bilememek, sanki herkes mutlu bir biz mutsuzuz. Oysa ki hiçbir şey göründüğü gibi değil. Kıymetini bilmemiz gerekenler para ile satın alı

Ülkedeki Ekonomik Büyüme Tüketim Kaynaklı

Resim
Bütün hatalar düşünme organımızı kullanmamaktan kaynaklanıyor. Beynin çalışabilmesi için enerji gerekir, enerji de fiziğin konusudur, düşünce de beyinde oluşur. Ülkedeki büyüme tüketimden kaynaklı yüksek görünüyor yoksa hane halkı gelirinde her hangi bir artış yok. Halkın borçlanma oranı yükseliyor, geçim sıkıntısı hayatı zorlaştırıyor, büyüdükçe her şeyin fiyatı artıyor. Batı kıskanıyor, ABD şaşkın, İsrail biat ediyor, Çin ortaklaşa dükkan açalım diyor. Vergiler tavana vurmuş, benzin almış başını gidiyor millet ekonomi çok iyi diye coşuyor. Ekonomisi iyi olan ülkede vergiler artmaz, halkın refahı artar. Dolar dört lira sınırına dayanmış Türk lirası değer kaybetmiş. Ekonomisi iyi olan ülke dış ticaret açığı vermez yada var olan açığı büyütmez. İthal olmayan tek şey kalmadı, ne üretiyoruz ne de satabiliyoruz. Para icat oldu insanlar da kölesi. Sistem efendi, köle düzeninde yürüyor ve bu sayede kimse kafasını kaldırıp benim gerçeğim bu değil bilincini geliştiremiyor, çünkü yaşa

Eğitimi neden bırakıyoruz?

Resim
Eğitimi bırakma oranından çok eğitimi terk etme nedeni daha önemli. Ülkemiz önceleri hoşgörü, doğal güzellikler, turizm, tarım, hayvancılık ve Atatürk ile anılırken şimdilerde tecavüzler, zamlar, krizler, mülteciler ve dahası kötü işlerle anılıyor. Yinede umut ediyorum silkelenip kendimize geleceğiz. Cehalet mutluluktur neden kabullenmeyip bilgiye erişim ihtiyacı duyalım. İnsan elinde beyninde ne olursa olsun içten darbe almış ve yıkılmışsa gideceği yer belirsiz, amacı da hiç olur. Eriyene, son bulana dek ne yollar, ne yolculuklar biter. Türkiye'de okumak para etmiyor, okuyunca gidip iş bilmeyen birinin önünde ceket ilikliyoruz. Okuyanlar gidip tarlada, bahçede işçi olarak çalışıp şantiyeleri dolduruyor. Okuyanlar bürokrat olur, hukukçu olur çok biliyor diye görevinden el çektirilir. Okuyan öğrenciler ülkemizde bulunduğu yerin halkı tarafından, esnafı tarafından ezilir. Okuyan bayanlar evlendirilip anne olur. Ülkemizde okumanın değeri yapılan torpil kadardır. Gerçek adalet

İnsan ne için yaşar?

Resim
İnsan dünyaya geldiği için istese de, istemese de yaşamla ölüm arasındaki zamanı tamamlamak zorundadır. Yaşamışken de mutlu olmak için yaşamaya çalışır, sonrasında ne için yaşadığını unutup para için yaşar. Bir insanın en büyük amacı kendini bilmektir. Herkesin bu amacın peşinde olduğunu sanmıyorum ama herkesin her şey için yaşayabileceğini biliyorum. İnsanların bir çoğu öncelikle kendi idealleri, hayalleri için yaşar. İyi bir iş, iyi bir kariyer ve iyi bir kazanç, iyi bir statü ve iyi bir eş. Hep iyi şeylere sahip olmak dürtüsüyle yaşar insanoğlu. Bir çok insanda yaşamak zorunda olduğu için yaşar, ölümden korktuğu için yaşar, amacı olduğu için yaşar, savaşmak için yaşar, devrim için yaşar, tarih yazmak için yaşar, sevmek için yaşar, aramak ve bulmak için yaşar, hayalleri için yaşar, hep güzel olacağına inandığı şeyler için yaşar. Ama bazısı onlara ya zorlu yollardan geçerek kavuşur yada kavuşamaz. Bazı insanlarda kötülere iyiliğin var olduğunu göstermek için yaşar, doğrunun

Ekonomimiz Büyüyormuş!

Resim
Ülkem insanı on numara oyuncudur, her şeyi de bilir. Sokaktaki vatandaşa sorun ekonomistten daha çok ekonomi bilir, siyasetçiden daha çok siyaset. Hadi okumamışlar cahil cesareti diye hoş görülebilir, ya okumuş her şeyi bilenler. İşte bu her şeyi bilircilerden bize bir şey bilmek kalmıyor. Ülke ekonomisi büyüyormuş gururlandım, göğsüm kabardı ama sana, bana büyümüyor ve cebimizdeki para hiç kabarmıyor. Yirmi milyonu işsiz olan bir ülke büyümez, eksi büyüme rakamları çıkar. Büyüyorsa nerede bu paralar bende yok, sende yok, kimde var peki? İhracat yapanlara yarayan, zengini katlayan bir büyüme sıradan insana, işçiye, memura, esnafa etkisi sıfır olan bir büyüme bu. Hem kör, hem sağırız birbirimizi ağırlarız. Yüzde ellilik () blok karşısında üç beş parçaya bölünmüş yüzde ellilik blok içinden birleşim sağlanamamış ama hariçten gazel okumakta uzmanız. Her ülkenin borcu var ama Türkiye'nin borcunun karşılığı yok çünkü üretim yok. Para hareketlerinin hızlanması kar demek değildir

Çin Nasıl Süper Güç Oldu?

Resim
Bir emperyalist gider bir diğeri gelir, devletler arası ilişkilerde romantizm olmaz. Ezilen bağırır çağırır, ağlar sızlar güçlenince ezen o olur. Olmazsa doğa boşluk kaldırmaz bir başkası onu alt eder. Tabi ezmenin ölçüsü ve yöntemi farklı olabilir bu da ayrıca tartışılır. ABD, Çin, Rusya süper güç grubundadır, Hindistan bu yönde önemli bir yol almış durumda (dünyada yaşayan dört kişiden birinin Hintli), Almanya askeri gücünü eklediği anda süper güç olabilecek kapasitededir ekonomik gücü ve eğitimli halkı bunu bir kaç yılda yapabilir. Araplarda petrol ve para var ama Araplar süper devlet değil de sömürge devlet olurlar. Süper güçten kast askeri, ekonomik, siyasi güç olarak dünyanın başat güçleri arasında olmaktır. Geriden gelenler kopya ürünlerle başlar, kısa zamanda da özgün ürünler üretirler. Alınan kalkınma planları, ucuz iş gücü ve kopyalayarak kendini geliştirme bunu sağlar. Bilgi iki şekilde elde edilir, çalışır icat eder, kendini geliştirir yada Çin gibi kopyalama bilgi

Oynayan Halk Tehlikeli Olur

Resim
İnsanlar dünün yanlışlarını, günün kazançlarını, yarının planlamasını düşünmeliler. Üreten insan ve tüketen insanların farkı nedir bilmeliler. Timur halkına sık sık zam yapar sonra halk ne yapıyor diye hocayı sokağa yollarmış. İlk başlarda cevaplar iyi gitmiş Timur'da zamlara devam etmiş. Hocaya git bak bakalım neler oluyor diyor, hoca gidiyor geliyor arkasından yeni zamlar geliyor. Günlerden bir gün hoca koşa koşa, nefes nefese geri geliyor. Timur; hayrola hoca ne oldu? diye sorunca hoca; halk oynuyor diyor. Timur hemen zamları durdurtuyor nedeni sorulunca cevabı; 'oynayan halk tehlikeli olur' oluyor. Çaresizlik insan beyninin kötü komutlar vermesi, bunun verebileceği zararlardan korunma güdüsü ve refleksidir. Şükür duygusu beyni daha iyi noktalara, teselliye, olumlu düşüncelere yönlendirme, yeni umutlar için zaman kazanmaya çalıştırma için söylenen korunma refleksinin ifadesidir. Bir ülke sanayi ile büyür, ihracatla büyür, vergiyle, zamla nasıl büyür düşündürür.

Kaynak Sınırlı İse Kavga Sınırsızdır

Resim
Paranın satın alamayacağı tevazuyu, diğer yaşamlara karşı hoşgörüyü, yaşam umudunun varlığını nereye koymalıyız. Hastalık haline gelmiş tüketim çılgınlığında mutluluk, huzur yakalanır zanneden, kendisine bilge diyen cahil insanlarız. Görüyoruz, duyuyoruz, anlıyoruz bazen yanlış yolda olduğumuzu ama eski alışkanlıklarımızdan vazgeçip daha yalın ve beklentisiz bir yaşamı önümüze koyamıyoruz. Korkağız, değişmekten yana baştan mağlubuz, mutsuzluklarımızla debelenmeye sürgünüz. Uygarlık, bilim, çağdaşlık adına insanlığı ve dünyayı bitirme, dünyaya hakim olma çabası ile önce Kızılderililer ve Afrikalılar sonra Müslümanlar. Dünyada kaos yaratmanın baş mimarları doyumsuz, acımasız adamlar. Güzel insan aramak ile insandaki güzelliği aramak arasında büyük fark vardır. Bazı insanlar hayatta kalmak için kindar duygulara ihtiyaç duyar ve her oluşumun doğasında olduğu gibi politik hareket ederler. Batı ekonomisi medeniyeti çökmez. Sömürür, savaş çıkarır ama yine de çökmez. Paraya, bankalar

................ bıraktım!

Resim
Öncelikle Allah'a Zamana İnsanları Geçmişi geçmişte Akışına Umut etmeyi Çaba göstermeyi Yarını düşünmeyi Boşa kürek çekmeyi Beni kullanan insanları Öfkelenmeyi Kızmayı Konuşmayı Gereksiz akrabaları Sürekli para isteyenleri Kendime yalan söylemeyi Duygularımı Güvenmeyi Çok iyi insan olmayı İnanmayı Değiştiremediğim şeyleri Değiştirebilme arzusunu Kötü niyetli herkesi İnsanlara güvenmeyi Başkaları için yaşamayı Başkalarını kendimden çok düşünmeyi Başkaları üzülmesin diye onların istedikleri gibi olmayı Üzülmeyi Umutsuzluğu Hayal kırıklığını Güvenmeyi Umut etmeyi Bir şeyler beklemeyi Konuşmayı Susmayı Ağlamayı Tartışmayı Birilerinden bir şeyler beklemeyi Sevmeyi Aşık olmayı Herkes için iyi şeyler istemeyi Gülmeyi Beklemeyi Değer vermeyi Aptallığı Ucuz insanlara fazla değer vermeyi Aldanmaları Olaylara üzülmeyi Hayatımdaki faydasız insanları Hayal etmeyi Alışkanlıklarımı Bırakmayı Hayata dair güzel umutları geride Dünyayı İnsanl

Her şey karşılıklı...

Resim
Dik duranlar hayatı yeterince tanımış, görmüş, geçirmiş ve dik durmak zorunda kalmıştır. Büyüdükçe, olgunlaştıkça, yükseldikçe insanlara saygıdan eğilirler ezik oldukları için değil. Ve bilirler ki kendi ellerinden başka tutunacak el yok nereden ve nasıl bakarsa bakılsınlar. İnsanın annesi bile onu karşılıksız sevmezken bunu bir yabancıdan nasıl bekleriz. İdeal aşk beklentisi buysa hayal kırıklıkları kaçınılmaz ama yine de başka türlüsü kabul edilemez geliyor. Aslında kimse karşısındakini maskesiz görmek istemez, bu çirkinliğe kimse katlanamaz, gerçeğine tahammül edemez. Bir çok insan var ailesine rest çekip ayrı evde yaşayan, birbirlerini yıllardır görmeyen, üç karış toprak, üç kuruş para için birbirini silmiş ebeveyn, evlat ve kardeşler. Tüm iyi şeyleri sadece bir olay silip harcıyor, onlarca yaşanmışlıkları sonlandırabiliyorsun ve buna getirilebilecek bir açıklama yok. Hepimiz bir gün öleceğiz ama hiç ölmeyecekmiş gibi kalp kırmaya, zarar vermeye devam ediyoruz. İnsanlar

Irksal insan çöplüğü...

Resim
Her imparatorluğun temelini biraz da olsa katliamlar oluşturuyor. Hepimiz aynı Allah'ın çocuklarıyız. Tüm dünya bunu bilse de dini silah olarak kullanmaktan vazgeçmiyor. Emek sömürüsü insanın etini yemek onu parçalamaktır. Bireyleri yeteri kadar milliyetçi ve din ahlakıyla saldırganlaştırır ve bu kavramlarla uyutursanız tapınacak hale getirirsiniz kolayca. İnsan evrenin kanseri, yarası ve sızısıdır. Kapitalizmi yok etmek öyle güç ki, insan egoizmiyle beslenen bir canavarı asla yok edemeyiz. Amerika ırksal olarak insan çöplüğüdür. Bu nedenle ırklar ve onların oluşturduğu devletleri tehdit olarak görürler. Amerika gerçek sahiplerinin yaşadığı bir ülke olsaydı (Kızılderililer) dünyanın en saygın ülkesi olurdu. İngilizler, Fransızlar, İspanyollar vs. bilge ve soylu bir uygarlığı vahşice yok ettiler. ABD'nin uygulama sistemi; önce böleceği ülkeye özgürlük ve para gönderir sonra bir şekilde özgürlüğünü geri ister. Ama özgürlük para gibi elle tutulur bir şey değildir, o yüzd

Görünmeyeni görebilmek!

Resim
Düşünmeyen ama parayı çok seven insanları yönlendirmek kolaydır. Böyle insanların paraları azaldıkça akılları da azalır. Akıllı kişiden değil cahilden korkulur. Arı bal yapar ama zarar verirseniz iğnesini batırmaktan çekinmez. Her şeyi düşünebilirsin sınır yok ama düşündüğünü herhangi bir şekilde eyleme geçirme noktasında sınır var. Günümüzde düşünceyi eyleme dönüştürme şansı verilmiyor, bari düşünce özgürlüğünde sınırsız olalım. Kimseye söylemek zorunda değiliz, birileri bizi onaylar onaylamaz önemli değil, böyle bir hesap yapmadan iç dünyamızda özgür ve kuralsızca düşünebilmeliyiz. Para için susanlar, aşk için susanlar, çocukluk hayalleri için susanlar, dini kullanarak susturulanlar. İnsanları susmak zorunda bırakan etkenlerle doğrular saklanmış olur. Hepimizi susturacak bir yöntem mutlaka vardır. Kimi parayla, kimi şekerle, kimi sevgiyle, kimi dinle kandırılıp, susturulmuştur. İnsanların ten renkleri ayrı, kan renkleri aynıdır. Toplumlarda bu sorunlar hep var, zorla dayatıla