Kayıtlar

Yunanistan etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Bacasız Sanayi (!)

Resim
Bir zamanlar turizm için 'Bacasız Sanayi' derlerdi. Nedeni bir sanayi sektörü gibi para kazandırması ama baca emisyonu gibi olumsuz çevre etkilerinin olmamasıydı. Ama zamanla turizmin tanımı değişti ve değişen tanımla beraber alanı da genişledi. Özellikle doksanlı yılların başında başlatılan yatak sayısı atağı ve icat edilen 'Her şey Dahil' konsepti Avrupa ve Dünya ölçeğinde turistin yani misafirin gelir ve gider seviyesi ile beklentilerini değiştirdi. Avrupa ve Kuzey Afrika destinasyonları Türk Turizm Sektörü ile rekabet edebilmek için ya benzer konseptleri uygulamaya koydular yada fiyat indirimi uygulamaya başladılar. Otel ve kruvaziyer yatırımları iki binli yıllardan itibaren Avrupa çapında katlamalı olarak arttı. Borçlanarak yapılan bu yatırımlar arasındaki rekabet fiyat kırımlarını da beraberinde getirdi. Sonuç artan finansman ve girdi maliyetleri nedeniyle boş kalmaması gereken tesisler oldu. Ancak bu tesislerin kendi altyapı sorunları ortaya çıktı. Kar el

Fevkalade cahillik...

Resim
Başarının kriterleri bellidir; içinde emek vardır, alınteri vardır, fedakarlık vardır, öz güven vardır, var olmak vardır, dürüstlük vardır, hedef vardır, amaç vardır, dik duruş vardır, mücadele vardır ve en önemlisi karakter vardır. Bir gün Allah bir kişiye ne istersen vereceğim ama istediğin şeyden sana bir tane, komşuna iki tane vereceğim ona göre iste demiş. Adam düşünmüş ev istesem komşumun iki evi olacak, araba istesem benim bir arabam olacak, komşumun iki arabası olacak ve Allahım sen benim bir gözümü kör et, böylece komşumun da iki gözü kör olur. İşte bazı kişilerin hasetlik, çekememezlik ve cahillik seviyesi bu düzeyde... Çıkarcı gücün egemen olduğu toplumlar da adalet saklambaç oynar. Hitler Alman halkının tüm desteğini almıştı, düşmanları ise Alman Yahudileri idi. Çünkü Alman Yahudileri çok zengindiler, Alman halkı da çok fakir. Bizim düşmanımız ise Cumhuriyet, çünkü özgürlük vadediyor. Özgürlük olmazsa insanlar köle olacak ve üç maymunu oynayacaklar. Her iki durumda

Demir ve Bronz

Resim
Demir Bronz Çağında bilinen ve kolayca ulaşılabilen bir metaldi. Bronz Çağının sonunda ticaret yolları çökünce bronz bulmak zorlaşmış, bu da zaten etrafta bolca bulunan demirin kullanımına yol açmıştı. Bu dönemde (MÖ 1800) demir bronzdan daha ucuz ve yaygın kullanılan bir metal değil. Ordular için demir kullanımı Bronz Çağından sonra başlıyor. Rodos Heykeli yapılırken o kadar çok bronz kullanılmış ki rezervler açısından ciddi bir krize yol açmış. Demir de, bronz da Bronz Çağında biliniyor ve kullanılıyordu, ama genel de bronz tercih ediliyordu demirin daha sağlam oluşuna rağmen. Bunun nedeni, demirin yapısının henüz yeterince bilinmemesi, bronzun daha doğrusu onu oluşturan bakır ve kalayın çıkartılmasının daha kolay olması ve bronzun yakılacak bir ateşte rahatça eritilebilmesi. Buna karşılık demiri eritmek için özel fırın gerekiyor. O yüzden Demir Çağı çok daha sonra başlamıştır. Bronz Çağının bitişinden sonra bölge de bulunmayan kalayın ithali neredeyse durma noktasına gelmiş ve

Lozan Barış Antlaşması

Resim
Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Lozan Barış Antlaşmasına ilişkin açıklamasında, "Bugüne kadar Lozan’ı bize zafer diye yutturmaya çalıştılar. Bunun neresi zafer" dedi. Erdoğan 68 gün önce Lozan Barış Antlaşması'na ilişkin yaptığı resmi açıklamada, "Bu anlaşma, yeni kurulan devletimizin tapusu niteliğindedir" demişti. Sürekli kandırılmaktan ibaret olanlar ne Lozan'ı ne de onun tarihsel önemini tam olarak anlayabilir. Ülkenin nufusu 12 milyonken düşmanlar yurdumuzdan Lozan antlaşmasıyla kovulmuş ve şimdiki nesile özgür bir ülke miras bırakılmıştır. Cumhuriyeti Ortadoğu bataklığına sokanlar o günün şartlarındaki antlaşmayı beğenmezler. Önce hazır kurulmuş devleti yönetin, Lozan’ı sonra konuşun. Koca İmparatorluk parçalanmış Anadolu elden gitmek üzereydi. Atatürk, Milli Mücadele ile Misakı Milli hudutlarına sahip çıkabildi. Lozan devletin sınırlarının çizildiği, yeni Türkiye Cumhuriyetinin temellerinin atıldığı bir antlaşmadır. Bunu herkesin

TURİZMİN GELDİĞİ NOKTA

Resim
Turizm sadece eğlence ve dinlenme üzerine inşaa edilirse gelişme ve ilerleme de olmaz ama kültür, sağlık, spor, huzur vs. üzerine inşaa edilirse mutlaka ilerleme olacaktır. Gerçekler ortada bu durum da zincirin her halkasını etkiliyor. Peki kim/kimler el atacak bu duruma? Turizimi biz kendi ellerimizle baltalıyoruz. Turistlere kazık üstüne kazık atılırsa sanki bir daha hiç gelmeyeceklermiş, yarınlar yokmuş gibi sonumuzun böyle olması da normal. Hem yerli, hem yabancı turistlerin karısını, kızını taciz edip, laf atıp, önüne geleni dolandıran, küfreden, tartaklayan, bağıran esnaf, bayan turistler buraya erkek için geliyor mantığıyla düşünüp çalışsın diye kalifiyesiz, ucuz elemanları restaurantlara, eğlence yerlerine, plajlara vs. doldurursan, dolmuş/otobüs bile yerliyi almayıp biraz ileri de durup yabancı turisti alıp geçiyorsa veya tam tersi oluyorsa yani canına, keyfine göre davranıyorsa olacağı budur. Ne oldu da İskandinavya ülkeleri Türkiye'ye gelmiyor artık. Yani turizmin

Yunanistan savaş istiyormuş!

Resim
Ne kadar zengin olursan ol. Yiyebileceğin kadar yersin. Denize testiyi daldırırsan alabileceği kadar su alır. Ekonomisi ve işsizlik oranı yüksek olan ülkeleri yönetenler, savaş diyerek kendi koltuklarını kurtarma derdine giriyor. Örneğin Rusya, Ukrayna, Türkiye, Suriye, Ermenistan, Yunanistan vs. Yunanistan ülkesindeki ekonomik krizi atlatmak için Türkiye'ye saldırma isteğinde ve bunun sonucunda TÜRK ASKERİ karşılık vererek Selanik'e TÜRK bayrağını dikecek. Aynen Kıbrıs'a girdiğimiz gibi. Bir daha da çıkaramayacaklar. Türkiye'de binlerce Yunan vatandaşı yaşıyor. Yunanlılar hangi savaşta, hangi zaman da bize iyi niyet beslediler? Ben öyle bir tarih hatırlamıyorum. Türkiye'nin içinde bulunduğu durumu fırsat bilip yararlanmaya çalışan, iştahı kabaranlar elbet bugünler de geçer / biter. Sinir sistemimiz bozuk. Bir avuç kadarsınız, geçmişiniz belli, battınız paranız yok. İç savaş asıl siz de. Sefillik içinde yaşıyorsunuz. Yunanistan'a yolunuz düşerse duruml