Kayıtlar

okul etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Matematik Öğrenemeyen İnsanlar

Resim
Maksimum kaliteye minimum sürede ulaşmaya çalışıyoruz. Bunu yaparken de birimlerden birine ya ödül puanı yada ceza puanı ekliyoruz. Okullarımızda verilen eğitim kazanım odaklı ve sürecin değerlendirilmesi maalesef ki çoğunlukla çoktan seçmeli sınavlarla yapılıyor. Bundan dolayı hem sayısal, hem sözel derslerde sürece, sebep / sonuç ilişkisine öğrenci de, öğretmen de çok önem vermez, veli ise hiç önem vermez. Bir okulda olabildiğince çok kaliteli eğitim vermeyi hedefliyorsun ama veremiyorsun, çünkü yeterli zamanın yok. Peki neden yok? Çünkü zaman paradır. Eğitim sürecinde eğitimi bitirmelisin ki kişiler para üretebilsinler o parada dönüp dolaşıp tekrar sana geri gelebilsin. Bu yüzden eğitim sürecinde öğrencileri sıkar insani gereksinimlerini göz ardı ederler, bunları yapanları tembel ve işe yaramaz olarak nitelendirirler. Sonuçta okuyanlar da okumayanlar da ideal köle olurlar. Denklem ortada, matematik ortada kendimizi kandırmaya gerek yok. Yetişen gençleri nereye atayacak, ön

Ve Beyin Yavaşça Uzaklaşır!

Resim
"Evrende en büyük ziyan sorgulama yeteneğini yitirmiş bir beyindir." der Albert Einstein. Çağımızın bunalımlarından biri de kuşkusuz düşünmeme eylemine sığınmak olmuş onun bunun fikirleriyle hareket etmek dedikodu ve başkalarının beyni ile düşünmekten kalan vakitte de facebook, instagram, Twitter, televizyon ve gerekli gereksiz abudik gubidik internet kanallarına takılmak olmuş. Benliğinin farkına varamayan, olay ve olguların ise  sadece görünen tarafıyla meşgul olan ve toplumunu tanıyamayan bir nesil yetişiyor. Aynı padişahlar dönemi gibi bir çoğunun anaları da yabancı kökenli. Gel bunlara milliyetçiliği öğret. Beyin tatil de artık umut az ki az. Ve gelinen nokta sapkın davranış gösteren insan sayısındaki fazlalık, iletişim problemi nedeniyle yitirilen canlar, doğaya ve topluma verilen yıkımlar. Okullarımız topluma iyi bir insan yetiştirmek için var aslında. Ama dersler yıllardan beri aynı performansta. Ve sonuç ortada. Bu durumda okullarımız topluma faydalı vatandaş ye

Öğrenmeye yönelik eğitim

Resim
Milli Eğitimdeki temel sorunumuz: Sistemi değiştirmeden önce öğrenme ortamlarını sisteme uygun hale getirmemek (4+4+4), öğretmeni evrak yükü altına sokup verimini düşürmek ve söz de öğrenci merkezli eğitim sistemi denen bir yapı da öğretmenin elini, ayağını bağlamak vs. En acısı da sistem diye sunulan yapının eğitim camiasının ortak görüşü alınmadan bir anda ortaya çıkması ve bu yıl da bunu uygulayalım bakalım tarzı temelsiz görüşler. Siyaset eğitimin içine bu denli girdiği sürece liyakat kavramı göz ardı edildiği sürece, ne kadar sistem getirilirse getirilsin boş. Okullarımızın aklı hür, vicdanı hür, kafası çalışan, aydın gençler yetiştirmesi gerekiyor. Eğer 18 yaşındaki bir genç ülkeyi yönetecekleri seçebiliyorsa, kendisini doğrudan ilgilendiren sorunlar da da hak ve söz sahibidir. Yeni nesil kendi geleceğine kendisi yön vermek istiyor. Üniversite sınavları iyice zorlaştı, imam hatiplilerin önün açılıp mevki sahibi yapılıyorlar. Aydın, çağdaş gençlerin geleceğini çöpe atıyorlar

Eğitimciye de Eğitim Gerekiyor

Resim
Ülkemizin en büyük sorunu eğitimi yönetenler ve yönlendirenlerin eğitimci olmaması. Bırakın eğitimi eğitimcilere. Milli Eğitim Bakanlığına bakın bakalım Bakanlığın başına geçenlerden kaçı eğitimci? Geldiğimiz nokta eğitim sistemini işletmeye çalışan işletmecilerin eseri. Yine sevgisiz büyüyen acımasız bir çok eğitimci de hınçlarını çocuklardan çıkartıyorlar. Bizim eğitim sisteminden arta kalan tek şey genelde okul arkadaşlıkları :( Onlar hayat okulundan mezun diye bir söz vardır. Hayat uygulamalı bir okuldur gerçekten. Okul programlarının yaşamsal olacak biçimde hazırlanması ve uygulanması gerek yaparak, yaşayarak öğrenmek. Elleriyle keşfeden, kendileri için önemli olan problemleri çözmeye çalışan, sorumluluk ve risk alan ve bu yolda yaratıcılıklarını ortaya koyan insanlar yetiştirmek, gelişmiş ülkelerin eğitim sistemlerinin öncelikleri arasında yer almakta. El becerilerine dayalı öğrenmeyi ve tamirciliği sınıflara daha fazla sokan ilerici eğitim programları ve bu hedefe yöneli

Okumuş Cehalet, Okuyamamış Bilge

Resim
Bir Tavşan önüne bir daktilo almış, tak tuk tak tuk bir şeyler yazıyor. Oradan geçen bir Tilki: - Hey Tavşan, ne yazıyorsun? - Doktora tezimi yazıyorum. - Ha öyle mi, çok güzel, ne hakkında? - Tavşanların Tilkileri nasıl yedikleri hakkında. - Yok canım, olur mu öyle şey, hiç Tavşanlar Tilki yerler mi? - Olur canım, gel istersen, sana ispat edeyim. Beraberce Tavşanın yuvasına girerler. Biraz sonra Tavşan tek başına çıkar ve yine daktilosunun başına geçer, tak tuk bir şeyler yazmaya devam eder. Daha sonra oradan geçen bir Kurt, Tavşanı görür. - Hey Tavşan, ne yazıyorsun? - Doktora tezimi. - Ne hakkında? - Tavşanların Kurtları yemesi hakkında. - Yayınlamayı düşünmüyorsun herhalde, buna kim inanır? - Gel istersen göstereyim. Yine beraberce yuvaya girerler. Tavşan biraz sonra tek başına dışarı çıkar. Tavşanın yuvasını merak mı ettiniz? Manzara şudur: Bir köşede Tilkinin kemikleri. Bir köşede Kurdun kemikleri. Diğer köşede ise TAVŞANIN DOKTORA DANIŞMANI ASLAN, kürdanla dişlerini temizl

Doğru, her zaman azınlıktadır.

Resim
Almanya’da bir lise müdürü, her eğitim öğretim yılı başında öğretmenlerine şu mektubu gönderirmiş. “Bir toplama kampından sağ kurtulanlardan biriyim. Gözlerim hiçbir insanın görmemesi gereken şeyleri gördü. İyi eğitilmiş ve yetiştirilmiş mühendislerin inşa ettiği gaz odaları, iyi yetiştirilmiş doktorların zehirlediği çocuklar, işini iyi bilen hemşirelerin vurduğu iğnelerle ölen bebekler, lise ve üniversite mezunlarının vurup yaktığı insanlar. Eğitimden bu nedenle kuşku duyuyorum. Sizlerden isteğim şudur.Öğrencilerinizin insan olması için çaba harcayın.Çabalarınız bilgili canavarlar ve becerikli psikopatlar üretmesin. Okuma yazma, matematik, çocuklarınızın daha fazla insan olmasına yardımcı olursa ancak o zaman önem taşır.” Yaşımın ve yaşadıklarımın bana öğrettiklerine her zaman minnet duydum. Zamanla elde edilen bilgi birikimlerini Tecrübe/deneyim olarak adlandırabiliriz. Eğer tecrübelerimizi gelecek kuşaklara  aktarabilirsek hem kalıcılığını, hem de yararını sağlamış oluruz.

İkinci el insan olmak.!

Resim
Çoğumuz ikinci el insan haline geldik. Okuyoruz, üniversiteye gidiyoruz, bilgi sahibi oluyoruz.  Bu bilgiler başka insanların, düşündüklerinden ve söylediklerinden oluşuyor.  Topladığımız bilgileri, başkalarının bilgileriyle karşılaştırıyoruz. Orijinal  hiç bir şey yok.  Yalnızca tekrar ediyoruz, yine tekrar ediyoruz, yine tekrar ediyoruz.  Biri bize farklı bir şey sorduğunda cevap veremiyoruz.  Herkesi aynı kefeye koyamasak da, yüzdenin çok üstü bu durum da.  Yaşamaya başladıktan sonra ölüm anına kadar öğrenen canlılarız.  Bu bizi öğrenci yapar. Devamlı öğrenip alaka kurup fayda üretimi için beyin devamlı çalışıyor.  Beynimizin yarattığı bütün bu kargaşa değil mi zaten bizi insan yapan?  Hiçbir hayvanın beyni böyle şeyler yapabiliyor mu?  Tabii burada yine mutlu ve iyi bir insan olmayı başarmak beynimizi,  beynimiz aracılığıyla ne kadar yönetebilmemize bağlı. Olumlu yönünü beslersek sakin, mutlu, iyi bir insan.  Olumsuz yönünü beslersek mutsuz, aksi, çekilmez ve  kötü bir insan

EĞİTİLEMEMİŞ BİR BEYİNDEN TECAVÜZ!

Resim
KAYSERİ’de pazartesi günü matematik öğretmeni Bayram Ö.’nün cinsel istismarına uğrayan 18 yaşındaki Cansel K., 2 gün sonra hayatına son verdi. Melikgazi’de lisede okuyan 12’nci sınıf öğrencisi Cansel, öğretmeni Bayram Ö.’nün cinsel istismarına uğrayınca durumu önce arkadaşlarıyla ardından öğretmenleriyle paylaştı. İddiaya göre okul yönetimi olayın üzerini kapatmak istedi. Şikayetlerinden sonuç alamayan Cansel, çarşamba günü evinde babasının tabancasıyla kendisini başından vurdu. Ağır yaralanan Cansel, hastaneye kaldırıldı ancak kurtarılamadı. Cansel Kırşehir’de toprağa verildi. Cansel’in ailesi olayla ilgili şöyle konuştu: “Okul yönetimine şikayet etmiş fakat olayın üstü kapatılmak istenmiş. Olaydan bütün arkadaşlarının haberi var. Matematik öğretmeni Kayseri Kapalı Cezaevi’nde. Mahkemede suçunu itiraf etmiş. Öğretmen, okul yönetimi ve hatta Milli Eğitim Bakanlığı hakkında tazminat davası açacağız. Sorumluların ceza alması için elimizden gelen ne varsa yapacağız.” Alıntı

12 yaşında ANKARA saldırısında ŞEHİT olan bir BABA'nın biricik kızı. ŞEHİT KIZI... Kendi kaleminden duyguları...

Resim
Yazı tamamen Şehidimizin Kızına aittir. Ekleme, düzeltme ve çıkartma yapılmamıştır.  İsmim Eda, 12 yaşındayım, 6. sınıfa gidiyorum. Aslında ismimin de yaşımında hiçbir önemi yok. Öğretmenlerim zeki bir öğrenci olduğunu söylüyor. Çok ders çalışıyorum çünkü hayallerim ve idaeallerim var. Avukat olucam, hakim savcı da belki. Hakkı yenen tüm insanlar için mücadele etmek istiyorum. Çünkü hak yemeye tahammül edemiyorum. Eryamanda 8 katlı bir sitenin 6. katında ailemle yaşıyorum. Ankarayı seviyorum ama Eryamanı daha çok seviyorum. Sakin ve huzurlu bir yer.  Her sabah evden çıkıp 250m ilerde okuluma gidiyorum. Servis kullanmak istemiyorum. Bu kadarcık yolu yürümek sağlık açısında iyi diyorum.  Bu gün günlerden Çarşamba yine sabah kaltım biraz da zor oluyor kalkmak. Kalktığımda annem babam kahvaltı sofrasındalardı. Ben kahvaltımı yapıp çıkana kadar babam çoktan kahvaltısını bitirmiş yanağımı öpmüş ve işe gitmişti.  Ders okul yemek derken birde baktım akşam olmuş eve gelmişim. Saat

Yeni Türkiye bu mudur??? Ülkenin geldiği hale bak! Yazık!

Resim
Şırnak’ın İdil İlçesi’nde sokağa çıkma yasağı. ŞIRNAK Valiliği, İdil ilçe merkezi ve Dirsekli Köyü'nde bugün saat 23.00’ten başlayarak ikinci bir emre kadar sokağa çıkma yasağı ilan edildiğini açıkladı. İlçeden ayrılmaya başlayan vatandaşlar yollarda uzun araç kuyrukları oluşturdu. Şırnak Valiliği’nden yapılan yazılı açıklamada, "16.02.2016 Salı günü saat 23.00’ten itibaren, İlimiz İdil İlçe merkezinde ve Dirsekli Köyü’nde, bölücü terör örgütü mensuplarının yakalanması, patlayıcılarla tuzaklanmış çukurların ve barikatların bertaraf edilmesi, halkımızın can ve mal güvenliğinin sağlanması için 5442 sayılı İl İdaresi Kanunu’nun 11/C maddesi gereğince, ikinci bir emre kadar sokağa çıkma yasağı ilan edilmiştir" denildi. Valilik tarafından İdil İlçesi için beklenen sokağa çıkma yasağı ile ilgili karar açıklanırken, bugün sabah saatlerindin İdil ile Mardin’in Midyat İlçesi karayolunda askeri araçların geçişi sırasında PKK’lı teröristler önceden yola döşedikleri el yapımı pa