Kayıtlar

MEYVE etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Çevre Yasası

Resim
Günlük yaşamda belki hiçbir şey değişmeyecek, uyulursa doğa kirlenmeyecek ama fabrikaların zehirli atıklarını nehirlere, arazilere, denize dökmelerine göz yumulduğunu ve bunun için hiçbir yaptırımda bulunulmadığını da gözardı etmemek gerekiyor. Uygulanması zor olacak ve birçok konuda olduğu gibi yasalarda kalacaktır. Ülkedeki insanları bilinçlendirmedikçe bu yapılan değişimin etkisi olacağını düşünmüyorum. Çoğumuz yaşadığımız çevreyi temiz ve düzenli tutmamız gerekirken bunu yapmıyoruz. Parklardaki görüntüler çekirdek pislikleri, yollardaki sigara izmaritleri, pet şişeler, sakızın çiğnendikten sonra yere atılıp başka birisinin ayakkabısına yapışması veya diğer canlılara zarar vermesi, ormanlarda, okyanuslarda ve denizlerdeki durumlarla bu tarz örnekler çoğaltılabilir. Diğer ülkelerde de benzer durumlar mevcut ama bunu en aza indirgeyebiliyorlar, en azından insanları bu konularda eğitimle yada katı kurallarla ve iyi bir denetim mekanizması ile düzenin oluşmasını sağlayabiliyorlar.

Ekonomimiz

Resim
Dünyada yatay seyreden her şey bizde artış gösterir. Petrol fiyatları, internet, sebze, meyve, ulaşım vs. insanlar en çok neyi kullanırsa ona zam yapılır. Enflasyon belirlenirken de liste hiç kullanmadığımız şeylere göre belirlenir.  IMF'ye olan borç ödendi der bilmeyenler. Merkez Bankası altınlarımızın İngiltere'ye borçlarımıza karşılık rehin verildiği doğru mu? 'Rehin değil savaş çıkarsa güvende olsun diye verdik' der merkez bankası. Sonradan hiçbir şey öğretilmiyor, huy zamanla karaktere dönüşüyor. Tüm insani kurumlar ve demokratik yapıların içi boşaltılıp, tabeladan ibaret kurumlar platform olarak var olmanın dışında başka ne işe yarıyor. Her şey içiçe ve ortalık bulanık, belki bilerek belki de bilmeyerek.  Sistem bizleri hiç acımadan köleleştirdi. İhtiyacımız olmayan nesneleri ihtiyacımız varmış gibi sunup bizi sisteme köle yaptılar. Bizler modern köleler, sistem denilen çarkta kapitalizm. Küresel sermaye diyerek bir şeyi yapmaya, satmaya, almaya

Şüphe tek gerçektir!

Resim
Sorular beraberinde ön yargılar getirir o yüzden biz insanlar tatmin olmayız. Bu fikre sahibim, şu görüşü doğru buluyorum demeden önce düşünün ve etrafınızı inceleyin. Hiçbirimiz doğruluğun temsilcisi değiliz ve fikirlerimiz mutlak doğru olmak zorunda değil. Hiçbir fikri sahiplenme, her fikir yanıltıcıdır. Fikirlerinde bu denli çok yanılan bir varlık için her fikirden şüphe duymak doğal bir davranış olmalıdır. Günümüze gelinceye kadar çeşitli kavramlara ve olgulara dair yüzlerce fikir, görüş ortaya konuldu. Kişiler bu görüşleri ortaya koyarken doğruluklarına inanıyor ve güveniyorlardı. Bir takım bilimsel veriler, felsefi kuramlar, teoriler, bulgular ve argümanlar ile desteklenince ve temellendirilince görüşler daha da bir doğru gözüküyordu. Ama hiçbiri tam doğruluk kazanmadı ve kazanmayacak. Fikirler bilgiyle inşa edilir. Bilginin de türleri vardır; dinsel bilgi, sezgisel bilgi, bilimsel bilgi gibi. Bilimsel bilgi yanlışlanabilir bilgidir. Yanlışlanamayan bilgiler üzerine kurul

AFERİN

Resim
Padişahın biri vezirleriyle köyleri dolaşırken bir ihtiyarın fidan diktiğini görür, yanına giderek sorar: Behey amca iki büklüm olmuşsun, bu diktiğin fidanın meyvesinden yiyebilecek misin? İhtiyar parmağıyla bahçedeki diğer yetişkin ağaçları göstererek, "kudretli padişahım, şu gördüğünüz ağaçların meyvesini çok yedim ama onları ben dikmedim." Bu söz üzerine Padişah ihtiyara "Aferin" demek zorunda kalır. O dönem de padişah kime aferin derse bir kese altın vermek zorundaymış. Vezir padişahın işareti üzerine çıkarır ihtiyara bir kese altın uzatır. Altın kesesini alan ihtiyar sevinçli bir edayla, "Gördünüz mü Padişahım benim fidan şimdiden meyve verdi" der ve ikinci kez padişahtan "Aferin" ve bir kese altın daha alır. Bir şey yaratamayanların yaptıkları oradan buradan kopyadır. Yaratanları kıskanır, şiddete başvurur, yakar yıkar, imha ederler. Allahtan akıl hep üretir, hep yeni şeyler bulur ve yoluna devam eder. En azından bazılarımız da mevcut

EYY TURİZİMCİLER

Resim
Yirmibeş yıldır turizimden ekmeğini kazanan, evini geçindiren birisi olarak bu yaşananlar kocaman bir kayıp. Bana, meslektaşlarıma ve ülkemize. Turizmin bitiş sebebi ve sorumluları bellidir görebilene. İşid'li teroristlerin karargahı olmuş olan Türkiye'ye kimse turist beklemesin. Siz turist olsanız İngiliz, Fransız, Alman, İsrail, Rus turist olsanız Türkiye'yi tercih eder misiniz? İspanya kaptı turistimizi deniliyor ya. Orada yaşamış birisi olarak söylüyorum. İspanya turizm konusunda en az 100/150 yıl ileride. Emin olun ki, oraya giden turistlerin seneye tercihleri yine orası olacaktır. Gelecek yıllarda da kaybeden yine biz olacağız. Kendi ellerimizle verdik biz turisti. Bu sene Rus turist beklemek hayalcilik. Çünkü rezervasyonlar (son dakika az sayılılar dışında) Şubat ve Mart aylarında yapılıyor. Sebze de ihraç edemeyiz. Çünkü şu anda biz de sebze yok. Yetişen az miktardaki sebze, meyve de iç pazara zor yetiyor. Seralar (zaman olarak) bitti, yayla da üretilenler hal