Kayıtlar

Nisan, 2016 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Nusaybin'de bir çocuğun günlüğüne yazdıkları :(

Resim
Nusaybin'de bir çocuğun günlüğüne yazdıkları :( Mardin'in Nusaybin ilçesinde güvenlik güçlerinin bir evdeki kontrolleri sırasında evde yaşayan çocuğun günlüğü bulundu. İlkokul öğrencisi olduğu tahmin edilen çocuk günlüğüne “Bugün saban erkenden uyandım elimi yüzümü yıkadım hazırlanıp okula gittim. Okul çok güzel geçti yazılıya girdim sınav kolay geçti. okulda eğlendim Eve geldim yemek yedim sonra ödevlerimi yaptım. Dışarıya çıktım sonra eve geldim. tv izledim. Akşam oldu tv izledim. YDG-H bizim evin önünde hendek yaptı biz de onlara yardım ettik sonra bitince eve geldik uyuduk” yazdığı görüldü. Bir çocuk bunu yapıyorsa ona bunu yaptıran aileleri ise BARIŞ kelimesi anlamını kaybetmiş demektir. Terör belasının ızdıraplarını çocuklar daha acı çekiyor. Okula gidemiyorlar, yaralanıyorlar, yetim kalıyorlar, ölüyorlar. Bu çocuk resmen bilmeden her şeyi itiraf  etmiş burada. Şehit polis ve askerlerimiz, onların perişan olan aileleri. Ben bir vatandaş olarak bunlara yapılacak e

Sen benim hayatım değil! Sen benim sonsuzluğumsun!

Resim
Aldığım nefesin sebebi.  Sonsuzluk gibi seni sevmek. Sürüklenirsin mutluluğa, umuda, hayallere ve aşka. Sensin bu bedenim de kalbim. Sensin bu bedenim de ellerim. Sensin bu bedenim de gözlerim. Ben senim sevdiğim. Benliğime karışmış ruhun ve bedenin. Attığım her adımda seni isterim.   Baktığım her yerde seni görürüm. Dolmuş, taşmış kalbim seninle, senin sevginle. Ah bir bilsen nasıl seviyorum. Nazar değdirir gözlerin sevgime. Bir bilsen nasıl seviyorum. İmrenir herkes sevgime. Bir bilsen nasıl seviyorum. Ben anlatamıyorum sen yaşa istiyorum. Bazen fedakarlık ister aşk. Ben sen oldum. Bu denli sevmek delilik biliyorum. Eğer sığsaydı sevgim kalbime, bedenime, hayallerime. Taşırmazdım dünyaya. Gözlerime bakan herkes seni görsün istiyorum. Bir tek sen baktığın da beni gör, hisset. Bu yalanlarla dolu hayat içinde. Benim gerçeğim sensin. Biliyor musun, kendinle grur duymalısın. Bu kadar seviliyorsan sen mükemmel bir insansın. Sen benim nasibim, sen benim kaderim, sen benim değerlims

Hayat böyle bir şey onu da öyle anladık.

Resim
Ergenlik zor geçer, genç olanda.  Orta yaşta depresyon.  Yaşlı da yaşlılık sendromu, biraz daha olunca da bunamak. Her yaş sıkıntı anladık. Hayat böyle bir şey onu da öyle anladık. Hayat anlamak demek, onuda anladık. Çözüm? H er  şeyi  oluruna  bırak :) Umudunuzu yitirmeyin mucizeler her gün oluyor. Her gün dünya yeniden kurulur ve biz yerimizi yeniden alırız. Hayata tutunmak istiyorsan azmederek, sabrederek, pes etmeyi değil, mücadele etmeyi seçeceksin. Beklemek, hayatın dışında akan bir başka zaman.  Beklemek sessizliğin dile gelmiş hali. Belki de sadece sabır.  Sessizliğin içerisinde  söylenmemiş binlerce gizem saklı.  Sessizce anlaşılmayı bekledik, anlatmaya çalıştık içimizdekileri.  Sessizlik en büyük sesimiz oldu duyura bildiklerimize. Gerçek şu ki, biz emanetleri göklere, yere ve dağlara sunduk. Onlar bunu yüklenmekten kaçındılar ve ondan korkuya katıldılar.   Ne kadar kaçarsan kaç kaçtığın şeyin içinde bulursun kendisini.  Tıpkı b

Kerbela sevgi ve üzüntünün birbirine karıştığı topraklar.!

Resim
Aşure'nin anlamının, develerin güdülmesiyle ilgili IŞR kelimesinden türetildiği söylenir. On anlamındaki AŞR ise, Kur'an'ın rahat okunup, ezberlenebilmesi için onluk bölümlere ayrılması anlamında kullanılır. Okunan biten her onluk sayfa sonuna, başlayan her onluk sayfa başına AYIN harfi konur. Hz. Muhammed'in sevgisine dair Cenab-ı Hak, mallarınız ve çocuklarınız sizin için birer imtihan vesilesidir derken ne kadar doğru söylemiş. Torunları görünce dayanamadım konuşmasını kesip kucaklaşmasının nedenini açıklıyor. Kerbela olayından sonra İslam edebiyatında başlı başına bir tür oluşur. Ve özellikle taziye törenlerinde okunmak üzere Şii şair, edipleri tarafından MAKTEL veya MAKTEL-İ HÜSEYİN denilen mersiye ve okuma parçaları kaleme alınır. Ayrıca Safevilerde, Hüseyin Vaiz-i Kaşifi'nin en önemli eser sayılan Ravzatü’ş-Şühedası Kerbela şehidlerini anmak için düzenlenen ve RAVZA denilen meclislerde yüzyıllarca okunmuş. KERBELA TOPRAĞI şehidlerin vücutlarını ba

Sağlıkta Şiddete Karşı 24 Saat Gözaltı!

Resim
Sağlıkta Şiddete Karşı Yeni Eylem Planı. Sağlık personeline şiddet gösteren, 24 saat nezarethanede gözaltında tutulacak. Sağlık personeline fiziki olarak saldıranların 24 saat gözaltında tutulması ve ardından adliyeye sevk edilmesi konusunda düzenleme ile her türlü darp olayından sonra tüm saldırganların yasal olarak 48 saat gözetimde tutulması ardından savcı ya da hakim kararı ile serbest ya da tutuklu kalması sağlanacak. Ve hapis cezası geliyor. Bakanın açıklamaları bu yönde. 24 saat nezarethanede tutulmaları neyi çözecek? Caydırıcılık mı? Maalesef sorunu çözmez. Toplumun bakış açısı değişmediği sürece, isterse 48 saat tutulsunlar sonuç değişmez. Sağlık çalışanlarının vatandaşlarımız için çalışırken bir de kendi can güvenlikleri için endişelenerek, panik halinde çalışmaları zor olsa gerek. Şiddet olgusu nerede ve kime uygulanırsa uygulansın kesinlikle kabul edilemez. Uygulandığı ve görüldüğü her yerde önlemek ve gerekli yasal zemini oluşturmak gerekir. Şiddeti savunmuyo

ATATÜRKÇÜLÜK ve LAİKLİK

Resim
Türkiye Cumhuriyetinde, her yetişkin dinini seçmekte hür olduğu gibi, belirli bir dinin merasimi de serbesttir. Yani, ibadet hürriyeti vardır. Tabiatıyla ibadetler, güvenlik ve genel adaba aykırı olamaz; siyasi gösteri şeklinde de yapılamaz. Geçmişte çok görülmüş olan bu gibi durumlara artık Türkiye Cumhuriyeti asla katlanamaz. Bir de, Türkiye Cumhuriyeti dahilinde, tüm tekkeler ve zaviyeler ve türbeler kanunla kapatılmıştır. Tarikatlar kaldırılmıştır. Şeyhlik, dervişlik, çelebilik, halifelik, falcılık, büyücülük, türbedarlık vesaire yasaktır. Çünkü bunlar gericiliğin kaynakları ve cehaletin damgalarıdır. Türk milleti, böyle müesseselere ve onların mensuplarına katlanamazdı ve katlanmadı. Din bir vicdan meselesidir. Herkes vicdanının emrine uymakta serbesttir. Biz dine saygı gösteririz. Düşünüşe ve düşünceye karşı değiliz. Biz sade din işlerini, millet ve devlet işleriyle karıştırmamaya çalışıyor, kasıt ve fiile dayanan tutucu hareketlerden sakınıyoruz. Gericilere asla fı

Aleviler için Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi açıkladı!

Resim
İslam hoşgörü dinidir diyenler. Alevi vatandaşlarımızın haklarını elde etmesi için Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kararı mı gerekliydi? Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde (AİHM) bugün saat 11.30- 11.45 arasında büyük dairede görülen duruşmada, Türkiye'de yaşayan Alevilerin tüm hakların yerine getirilmesi; Cemevlerine yasal statü tanınması gerektiği yönünde karar bildirdi. AİHM Türkiye Cumhuriyeti'nin 9.,14. maddelerin açık ihlalini tespit etti. 3 Haziran 2015 tarihinde AİHM'deki ilk duruşmaya Türkiye Cem Vakfı Başkanı Prof. Dr. İzzettin Doğan katılmıştı. Bugünkü karar duruşmasına Vakfın ikinci başkanı Ali Asgar Serin, Avukat Namık Sofuoğlu katıldılar. Alevilerin en doğal hakkı olan bu kararı Avrupa Birliği gibi fitne/fesat organına bırakılması ülkemiz adına utanılacak bir durum. Heybeli adaya hırıstiyan okulu açarlar, Van gölün de Tamara kilisesi açarlar vs. Ama Alevilere Cem evi yasaklarlar. Çünkü onlar Türkmen. Sufiliğin Alevi, Bektaşi ve Yeseviliğin kö

Tehlike Sanıldığından Daha Büyük.!

Resim
Suriye'ye sürgün edilen Ermeniler tekrar ülkemize sokuldu. Zamanında Suriye’ye kaçan veya sürgün edilen Ermenilerin torunları. Tehlike sanıldığından da büyük. Bir değil, birden fazla bir çok tehlikenin planlanıp, uygulamada olduğunun anlaşılamamış olmasıdır. İçlerinde canlı bombadan tutunda, Ermeni, Yahudi terörist vs. kadar var. Onlar bilmiyor mu sanki. Olan görev yapan insanlarımıza oluyor. Bu gelenlerin çok değil üç beş sene sonra çoğu terörist olup polisimize  askerimize saldıracaklar maalesef. Bir zamanlar İsrail'e Güney Sınırlarımızın mayınlı arazilerini temizlettirmişlerdi. İşte hep bunlar içindi. Danışıklı döğüş. Sadece bir kaç yılda 160 bin Suriyeli bebek dünyaya geldi. Durmadan doğuruyorlar. Suriye'nin yüzde 80'i Süryanidir. Müslüman değil, İnternet ve kitaplar vs. var araştırın. İsrail'in planı adım adım uygulanıyor. Büyük ortadoğu projesinin gereğini yerine getiriyorlar. Biz kardeşiz deniliyor. Bakalım bu işin sonu ne olacak. 900 km Suriye hududu f

Her şey nabız yoklama ile başlar.!

Resim
TC Devletinin Anayasasının ilk 3 maddesi değiştirilemez, değiştirilmesi dahi teklif edilemez. Laiklik kavramı bu 3 maddenin içindedir. Her şey nabız yoklama ile başlar. Sanırım Meclis Başkanı SuudiArabistanın kralından etkilenmiş. Laik olmayan din merkezli anayasa istiyor yani dinsel bir anayasa. Sonuç; Molla idarecileri, hoşçakal Cumhuriyet. Dinin siyasetle bir gösterilmesi doğru mu? İbadet yeri ayrı, siyaset yeri ayrıdır. Biz laiklik demekle dinsiz mi oluyoruz. Bir bakalım mı laiklik ülkemizi nasıl koruyor! Laik olmayan tüm ORTADOĞU bize sığındı ve devam ediyorlar gelmeye. Bu kadar kötü de neden öncesinde Arabistan'a, İran'a vs. gidip şeriatın içinde  yaşamıyorlar da Türkiye'ye geliyorlar. Bir silkeleninde ne kadar güzel bir ülke de yaşadığımızın farkına varın. Ya da gidin. Biz laik bir toplum olarak yaşamaya devam edelim. Düşmanları dışarı da değil içeride aramak gerekir. İnsanlar artık siyaset de yapamaz hale geldi. Önce ekonomik krizle insanların belleri

Kötü günlerimiz de kim tanır bizi?

Resim
Yıllar geçiyor, sevinip mutlu oluyorsun çevrendeki dostlarını görünce. Bir gün ayağın takılıyor. Sendeliyorsun. Düşmek üzereyken bir bakıyorsun ki yanın da bir, iki gerçek dosttan başka kimse yok. Ve sendelediğin için Allah'a şükrediyorsun. Zor durum da kaldığın zaman anne, baba bile yardımcı olmuyor. İnadına daha da zora sokuyorlar. Yakın bildiğin akrabalar, dostlar, arkadaşlar da sırtına vurmaya çalışıyor. Insanlar seni yediği sürece yanında oluyorlar. Canımızın değil malımızın dostu gibi. Bunu belli de ediyorlar. Yüzleri de kızarmıyor. Bencillik hep. Bana hep bana bana, bana hep bana bana. Genellikle yakınlarımızdan kötülük, el dediğimiz insanlardan da destek gördük. Düşman hep yakındadır. Uzakta aramayın. Düşmanını tanırsın uzak durursun. Ama dost görünüp kuyunu kazanlardan ALLAH korusun. Benim tek isteğim hakkımız da kim ne düşünüyorsa, Allah da kendilerine aynısını versin. Ne eksik, ne fazla. İyi olana da, kötü olana da aynısı. Allah kimseyi kimseye muhtaç etmesin.

Önlem! Kilisliler Saklanın. Ama nereye?

Resim
Kime sordunuz da yanlışlıkla oldu dedi? Mermi evin çatısından içeri giriyor ve evdekileri öldürüyor. Eve saklanın, sokağa çıkmayın diyorlar. Savaş durumlarında canavar düdükleri çalar. Evler boşaltılır, millet sığınaklara gönderilir, gerekirse kent boşaltılır, olağanüstü önlemler alınır. Bizim hükumet o kadar rahat ki daha yeni masaya yatıracaklar. Avrupa da, Amerika da bırakın bomba atılmasını, böyle bir savaş durumunu duysalar, birisi savaş çıktı dese dükkanlar yağmalanır, hisse senetleri satılır, borsa çöker, bankalardan paralar çekilir. Bankalar iflas eder, sigorta şirketleri batar, millet şehri bırak, ülkeyi terk eder kaçar. Kırk yılda bir terör saldırısı olduğu anda şehir ablukaya alınıp anında teröristler etkisiz hale getirilip yakalanıyor. Olağanüstü önlemler alınıyor, 40 gün yas ilan ediliyor, terörü protesto yürüyüşleri, toplantıları yapılıyor. Bizim hükumet terörist avlamak için şehir yıkıyor, savaş durumunda önlem için daha düşünüp masaya yatıracak. Millet hükumet önl

Sen benim hayatım değil! Sen benim sonsuzluğumsun! - (Yazar:Hülya ÇAKICI)

Sen benim hayatım değil! Sen benim sonsuzluğumsun! - (Yazar:Hülya ÇAKICI)

Bir Acıdır Ergenekon Aslında...

Resim
Titaniğe binenler de bu gemiyi hiçbir şey batıramaz demişlerdi. Firavun da ölümsüzlük diyordu. Bir sivrisinek öldürdü onu. Ölüm her zaman baş ucunda. NİSA SÜRESİ 112. AYET: Kim bir HATA veya BİR GÜNAH kazanır da bunu suçsuz birinin üzerine atarsa şüphesiz bir İFTİRA ve AÇIK bir VEBAL daha yüklenmiş olur. Acıdır Ergenekon aslında. Haksız ölümler,  özgür olmadan parmaklıklar arkasında geçen zamanlar, suçlanarak geçen yıllar. Yıkılan ve dağılan yuvalar. Kaybolan kocaman bir ömür. Maalesef tüm bu kaybedişlerin arkasından gelen, suçlamaları yapanların ve aslında cümle alemin bildiği suçsuzluklarının kanıtı. İşte bunlara bile sevinir olduk. Hiç değilse gün ışığına çıktı suçlu olmadıkları diye. Oysa ki onca olumsuzluk kumpaslar, arkadan iş çevirmeler, en önemli günlerimizi unutturmaya çalışan bir yönetim anlayışı, ötekileştirilme, yalnızlaştırılma ve yanlış bir dış politika. Ama bizim umudumuz var. Hala küçük şeyleri birleştirip büyütmek yarınlara umutla bakmak amacımız. Biliyoruz

Maaşlarımızdan Hem Resmi, Hem Özel Sigorta Primi Kesintisi Yapılacak!

Resim
Bireysel Emeklilikte yeni dönem başlıyor. Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Türkiye'de tasarruf oranlarını artırmak için Bireysel Emeklilik Sistemi'nde (BES) otomatik katılım uygulamasına dönük mevzuat çalışmalarını başlattıklarını BES'in, vatandaşların emeklilik dönemindeki refahının artırılması hedefindeki en önemli araçlardan biri olduğu, aynı zamanda, bireysel emeklilik sisteminin önemli bir tasarruf aracı olarak da öne çıktığını söyledi. BES bireylerin gelir elde ettikleri dönemdeki hayat standartlarını emeklilik dönemlerinde de koruyabilmeleri için sosyal güvenlik sistemlerince sunulan emeklilik gelirine ek bir gelir sağlamak amacında olan taslağı Meclis'e sunacakları söyledi. Öncelikle bu millet tasarruf yapacak kadar para kazanmıyor. Verilen ücret zamları, yapılan zamların çok çok altında kalıyor. Ayrıca kişilerin şahsi düşünceleri alınmadan maaşlarından bu kesintinin yapılması ne kadar doğru? Bireysel emekliliği zorunlu hale getirip

Çocuk Bayramı ve Özgürlüğümüzün Miladı... - (Yazar:Hülya ÇAKICI)

Çocuk Bayramı ve Özgürlüğümüzün Miladı... - (Yazar:Hülya ÇAKICI)

Süleyman Demirel'den bir fıkra ile günümüz :)

Resim
Rahmetlinin çok güzel fıkraları vardır. Bu fıkrayı okumanızı kesinlikle tavsiye ederim. Demirel'e ülkenin durumu hakkında ne düşündüğü sorulmuş. Demirel de soruyu yönelten kişiye - Bak sana bunu bir fıkrayla anlatayım da pazar neşesi olsun. Osmanlı döneminde yolsuzlukları ile ünlü Karakuşi adında bir kadı varmış. Bir gün Karakuşi Kadı, bir fırının önünden geçerken burnuna güzel bir koku gelmiş. Vitrin de güveç içinde nar gibi kızarmış sahibini bekleyen nefis bir ördek duruyormuş. Karakuşi Kadı fırıncıya: - Ben bunu aldım demiş. Kadıya itiraz edilir mi? Fırıncı hemen ördeği paket yapıp vermiş. Az sonra ördeğin asil sahibi gelmiş: - Hani bizim ördek? Fırıncı boynunu büküp: - Uçtu, deyince iş kavgaya dönüşmüş. Kavga sırasında fırıncı, araya giren bir gayrimüslim müşterinin gözünü çıkarmış ve korkup kaçmaya başlamış. Gayrimüslim de peşinde kovalıyor. Bir duvardan atlarken, bilmeden duvarın öteki tarafındaki hamile bir kadının üstüne düşmüş ve kadın çocuğunu düşürmüş. Kadının ko

Köy Enstitüleri en büyük eğitim reformudur.!

Resim
Köy Enstitüleri en büyük eğitim reformudur.! Türkiye'de hiçbir başarı cezasız kalmıyor. Köy Enstitüleri'nin kapatılması en yakın örneği. En büyük eğitim reformudur. Asıl kapatılma sebepleri. O zamanlar Devlette ve Ülke çapında önemli yerler edinen kişilerin, Enstitülerden, Enstitüdeki eğitimden ve oradan yetişenlerden KORKMASIDIR. Bu önemli eğitim hareketi, şehrin kompradorları ve doğunun toprak ağaları tarafından önce engellendi/sonra kapattırıldı. Köy enstitüleri kapanmasaydı, Türkiye orta doğunun en güçlü ülkesi olacaktı. Bundan korkan ABD ülkemizdeki işbirlikçilerine kapattırdı. Emperyalizme geçit vermeyen Çanakkale ve diz çöktürülen Kurtuluş Savaşı Zaferimiz korku nedenleridir. Dış egemen Emperyalist ülkeler ve içerdeki basiretsiz kişilerin ortak çabalarıyla kapatılmıştır. Seksen öncesinde bütün köyler de okul vardı. Turgut Özal tarafından kaldırıldı. Çünkü yurdumuzun saygın insanlarının aydınlığa açılan  kurumlarıydı. Şehre göçü önlemenin tek projesidir. Rantiyecile

Çocuk Bayramı ve Özgürlüğümüzün Miladı...

Resim
Genelkurmay Başkanlığı, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı sebebiyle çocuklara özel klip hazırlamış ve çok güzel olmuş. Gel de bunu izlerken ağlama. Ellerinize emeklerinize sağlık. Çocukları ve sizleri canı gönülden kutluyorum.  Dünya lideri Atatürk'ün çocuklara armağan ettiği, Dünya'da kutlanan tek çocuk bayramı olan 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımız kutlu olsun. Ne Mutlu TÜRK'üm DİYENE...  Bayramımıza gölge düşürmek aslında tehlikeli bir oyundur. İleride farkına varacaklar. 23 Nisan her kare de layıkıyla kutlanmalı, bütün kutlamalar desteklenmeli.  Her Türk asker doğar! Sözünün  doğruluğu burada size verilen görevlerinizi yerine getirme ciddiyet ve sorumluluk bilincinizden ve taşıdığınız üniformalardan gurur duymanızdan belli. Öncelikle TSK'yı kutluyorum. TSK Türkiye Cumhuriyetinin kurucularının ve koruyucularının en önündedir. Atatürk devrimlerinin yılmaz bekçileridir. Atatürkçülüğün ve Cumhuriyetçiliğin en sağlam kalesi yine TSK'd

Türk Milleti Bayramına Ve Çocuklarına Sahip Çık...

Resim
Eskiden 23 Nisan gelirken bile heyecanlanan bir nesil vardı. Ben çocukken günler öncesinden 23 Nisana hazırlanır ve bütün sokakları gezerdik. Önde bandocular, arkada yürüyüş grubu, yanda öğretmenler. Sokaklarda insanlar alkışlarlardı. Elimiz de bayraklar, siyah önlüklerimiz, dantel yakalıklarımız, takım elbiseli öğretmenlerimiz (şimdi ise kot pantolon, tişört) vardı. Bütün Bayramları büyük bir coşkuyla kutlardık. Biz şanslı çocuklardık. Bütün bu güzellikleri yaşadık. Peki ya şimdi? Şimdiki çocuklar ne gördü :( Resmi bayramlarımız yerle bir edildi. O yıllar da her şey saf ve temizdi. Şimdi dindar ve kindar bir nesil oluşacak diye korkarım ki korkarım.  Atatürk 23 Nisan 1920'de işgal altında, top sesleri arasında TBMM'ni açmaktan korkmadı. Milli bayramlar yasaklanıyorsa o ülke açıkça işgal altındadır. Milyonlarca Türk yok sayılıyor demektir. Kimliğimiz de yok edildi, edilecek. Ulusal değerlerini yitirmiş bir ülke olmak üzereyiz. Ama halk en büyük güçtür. Hileleri de, haramla