Kayıtlar

İngiltere etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Dünyayı Şikayet Edenler Değil, Üretenler Değiştirecek...

Resim
Biz tembel bir toplumuz, tembelleştirildik. Hepimiz tüketici sınıfındayız. Elimizle yapabileceğimiz en basit işleri bile yapmayı değil, yaptırmayı tercih ediyoruz. Zamanında IMF size borç veririm ama pamuk ekmeyin, tütün ekmeyin, fındık, badem, mısır ekmeyin derken bu günler için söylemiş. O yüzden kimsenin eline bakmamalı ve her şeyden önce kendi kendimize yetebilmeliyiz. Üretmeden, çalışmadan hiçbir şey olmaz. Parayı çok kazanmak için yıllar önce badem ağaçlarını sökerek odun yaptılar, yerlerine nar dikip kontrolsüzce seralar yaptılar. Çoğu ne nar yetiştirmeyi bildi, ne de serada üretimi, sonra neden ben bir şey kazanamadım. Bireysel kazanmayı hırs yapınca sonuç hep başarısızlık oluyor. Bulduğumuz yerlere çam ağacı ekiyor şu kadar ağaç ektik diye övünüyoruz. Çam yerine ekin ceviz, badem vs. Almanya’da birçok yerde fındık, ceviz, kestane ağacı dikili. Toprağı, bahçesi olan neden badem, ceviz ve fındık ağacı dikmiyor. Her iklimde yetişebilir bu ağaçlar. Badem dağda bile yetiş

Kütüphanelerin Niçin Gözyaşı Dolu?

Resim
“America why are your libraries full of tears?” yani Amerika niçin kütüphanelerin gözyaşı dolu? (Ginsberg) Japonya'ya atom bombalarının atılmasının en önemli nedeni ABD'nin Japon adaları işgali sırasında verdiği ağır insan kayıplarını önlemek istemesidir. Okinawa seferberliği bunun bir örneğidir. Bombalar sayesinde Japonya, Tokyo başta olmak üzere önemli şehirlerin hedef alınmaması için kayıtsız şartsız teslim olmuştur. Coğrafi olarak bombanın atıldığı yer olan Nagazaki ve Hiroshima’yı çevreleyen dağları dikkate alarak patlama sonrası insan kaybı maksimum olacak şekilde inceden inceye hesaplanmıştır. Enola Gay isimli uçak bombayı sadece bir km ileriye atsa aradaki tepeler yüzünden blastin gücü azalım göstererek kayıpların üçte bir azalacağını hesaplıyorlar ve bilinçli olarak ölçüp, biçip karar veriyorlar. İlk bomba sabah çocuklarını okula hazırlayan annelerin evde olduğu saatte atılıyor. Adada o saatte hiç asker yok resmen sivil katliamı yapılıyor. Aynı şey ikinci dün

Şeytan Evreni terk edeli çok oldu...

Resim
Kocaman dünyayı kendimize dar ettik, beyinler konuşacağına, silahlar konuştu hep. Haçlı seferlerine gerek yok paraşütle silahları atsınlar orta doğu birbirini yok eder zaten. Savaşlar mızraklı, trampetli bayram değillerdir manzaraları kandır, ölümdür. Tarihin konusu kavimlerin ve insanların hayatıdır. İnsanlık tarihi ise aşağılık duygusu ve kibir çatışmalarından ibarettir. Bazıları dinimiz var diyerek vicdana, ahlaka, adalete ihtiyaçları yokmuş gibi davranıyorlar ve acıma duyguları da yok. Kötülük yapanlar hiçbir dine ve hatta insanlık vasfına bile sahip olamazlar, dinlerini, inançlarını temsil edemezler, sadece kukla olup, işi bittiğinde yok edilirler, bunlar birer araçtır ve kötülüğe çalışırlar. Örneğin, Afrika birlik olup sömürenlere baş kaldırsaydı bu kadar sömürülmezdi. Düşünün susuzluktan kıvranan Afrika kıtası yeraltı suları bakımından en zengin kıta. Doğru düşünce ve kararlar doğrultusunda daha iyi yaşamlar her zaman mümkündür. Özgürlüğüne kast edildiğinde cesaretli olm

Fevkalade cahillik...

Resim
Başarının kriterleri bellidir; içinde emek vardır, alınteri vardır, fedakarlık vardır, öz güven vardır, var olmak vardır, dürüstlük vardır, hedef vardır, amaç vardır, dik duruş vardır, mücadele vardır ve en önemlisi karakter vardır. Bir gün Allah bir kişiye ne istersen vereceğim ama istediğin şeyden sana bir tane, komşuna iki tane vereceğim ona göre iste demiş. Adam düşünmüş ev istesem komşumun iki evi olacak, araba istesem benim bir arabam olacak, komşumun iki arabası olacak ve Allahım sen benim bir gözümü kör et, böylece komşumun da iki gözü kör olur. İşte bazı kişilerin hasetlik, çekememezlik ve cahillik seviyesi bu düzeyde... Çıkarcı gücün egemen olduğu toplumlar da adalet saklambaç oynar. Hitler Alman halkının tüm desteğini almıştı, düşmanları ise Alman Yahudileri idi. Çünkü Alman Yahudileri çok zengindiler, Alman halkı da çok fakir. Bizim düşmanımız ise Cumhuriyet, çünkü özgürlük vadediyor. Özgürlük olmazsa insanlar köle olacak ve üç maymunu oynayacaklar. Her iki durumda

Bana Felsefe Yapma!

Resim
Doğduğunuz anda başka bir bebekle yer değiştirmiş olsaydınız nasıl bir hayatınız olurdu? ABD'de, Fransa'da, İngiltere'de veya Hindistan'da doğmuş olsaydınız şimdiki hayatınıza göre neler daha farklı olurdu? Değerleriniz, inançlarınız, tutumlarınız neler olurdu? Veya aynı toplumda daha zengin yada daha yoksul bir ailenin çocuğu olarak doğduğunuz bölgeden daha gelişmiş yada daha az gelişmiş bir bölgede veya farklı cinsiyette doğsaydınız hayatınız şimdi yaşadığınız gibi mi olurdu? Aynı eğitimi görebilir, aynı işe girebilir miydiniz? Aynı davranış ve tutumlara mı sahip olurdunuz? Kısaca aynı insan mı olurdunuz? Bunu düşünmek bireysel olduğunu düşündüğünüz bir çok şeyin büyük ölçüde toplumsal faktörler tarafından belirlendiğini anlamamıza yardımcı olacaktır. Felsefe, bilim, sanat üçlüsü bir toplumda birlikte değer görür. Bilimi öğrenilmeden ezberlenen formüllerden, sanatı sahte, zorlama, şiddet, öfke, entrika içeren dizilerden ibaret gören bir toplumun gençleri felsefe

Yurt dışı Türkleri...

Resim
Türkiyeyi çok seviyorlar ve Türk halkının refah içinde olmasını istiyorlar Avrupa'da yaşayan Türkler (). O zaman tüm mal varlıklarını buraya getirsinler. Almanya'da, Hollanda'da vs. kalmasınlar. Türkiye'ye izine gelirler 'abow ne pahalı ülke ya nasıl geçiniyorlar burada, bin euro bozdurdum az önce düşürdüm sandım ataş pahası bura gavurun gözünü seviyim anam' derler. Yıllardır Avrupa'da ama yaşadığı ülkenin dilini bile tam bilmez, kendi gettolarında yaşarlar, parasını yediği adama gavur der, kafir der, kurtlar vadisini izler milliyetçi duygusu kabarır, muhteşem yüzyılı izler ben Osmanlı torunuyum der, der de der ama Türkiye de yaşamaya yanaşmazlar. Yurt dışında yaşayan Türkleri inceleyelim; Avrupa'daki Türk vatandaşları Avrupalının yapmadıkları pis işleri yaptılar. Eğitimleri düşüktü, dolayısıyla Avrupalı onlara biraz tepeden baktı. Çoğunluk oranın kültürüyle bütünleşemediler, içine kapandılar ve kendi gettolarına, camilerine, kahvehanelerine çekild

İnanma, ikna ol!

Resim
Toplam İslam nüfusuna mensup olanların bir çoğu bilinçli olarak inandıkları için değil, kültürlerinin bir devamı olduğu için içindeler. Bu nüfusların aynı coğrafyalar da yaşayıp, aynı adetlere sahip oluşları bu kültür aktarımının devamıdır. Yani bu nüfusun köylü ve cahil kesim olmasının nedeni İslam dinine mensup olmaları değil, eğitimlerinden dolayıdır. Ölümler, açlık, kıtlık, yoksulluk neden hep Müslüman ülkeler de? İnsanların sayısıyla dinin büyüklüğü değil, yığınların büyüklüğü ölçülür. Zihniyet gelişip büyümedikten sonra, geri kaldıktan sonra ne olacak ki? Din ancak insanları mezara götürebilir. Cehaletin doğurganlık üzerindeki en belirgin özelliği, yaşam standartları yükseldikçe doğurganlık azalır. Bunun ilk göstergesi de kadının bilinçlenmesidir. Mültecilere bakın, ülkelerinde savaş var, bir çoğu çadırda yaşıyorlar ama şehirlerine, ülkelerine bombalar yağarken durmadan çiftleşiyorlar. Doğacak bebeğinin geleceğini düşünmeyen bu zihniyet ülkesini, insanları, dünyayı ne kadar

Turbo kapitalizm!

Resim
Bergman’a sormuşlar: "Gidişat kötü dünya nasıl kurtulacak?" "Utanç" demiş, "Dünyayı bir tek utanç kurtarabilir." Sus konuşma dünya çok geç. Aslında ölen bizleriz, insanlığımız, hislerimiz, çürüyen ruhlarımız. Derdimi dinledi, derdime imrendi. Derdini dinledim, derdimden iğrendim. Öyle bir hal... Elimizden dua etmekten başka bir şey gelmiyor. İnsanlığımız çoktan gitmiş, sağır, vurdum duymaz, üç maymunu oynuyoruz her gün. Kağıt üzerinde dünyada barışı sağlamak için BM'ler kuruldu. Realiteye bakalım ve madalyonun diğer yüzünü çevirelim. Dünyanın en çok silah satan devletleri BM'lerin daimi beş devleti. Dünyada iki sektör var ki, bu sektörler insanlar üzerinden kazanırlar ve insan kanı emen vampirlerdir, kan buldukça yaşarlar. Bulamazlarsa fabrikalarına kilit vurmak zorunda kalırlar. O nedenle dünyanın en tehlikeli iki sektöründen biri SİLAH sektörü, diğeri de İLAÇ sektörüdür. 90'larda Afrika'da bir milyona yakın insan katledildi. 20 s

Ezilmişliğin sitemini kim tercih eder?

Resim
Akıl hastanelerindeki hastalar kendi aralarında bir düzen kuruyorlar ve deli olduklarını bilmiyorlar. Umarım biz de öyle değilizdir. Kapitalist düzenin baş ülkeleri insanlığa zulümden ve karanlık bir hayattan başka şey sunmadılar. Dünya da ne kadar kötü, korkunç olay yaşanıyorsa ülkemizde dahil, biliyoruz ki (dünya insanları) altından Amerika, İsrail, İngiltere, Almanya çıkıyor. Ülkeler de önce iç savaş çıkartıp sonra barış elçileri gönderiyorlar. Ezilmişliğin sitemini kim tercih eder, bir huzur adasında yaşamak varken hastalar adasında yaşamaya.  Kurum ve kuruluşların içerisinde mutlaka farklı düşünceler ve maksadını aşan zihniyet sahipleri olabilir, siyaset içerisinde kirli ilişkiler yumağı olacaktır ama eminim herkes üzerine düşeni yapacaktır. Kurum ve kuruluşlar başta devlet mekanizması bağırsaklarını temizlerken ummadığımız isimleri görebiliriz. Bundan sonraki dönemler de devlet kademesi ve kuruluşlar da arınmış, temizlenmiş ve şeffaf olacaktır. Ama umarım gerçek suçlula

Ezilmişliğin sistemini kim tercih eder?

Resim
Akıl hastanelerindeki hastalar kendi aralarında bir düzen kuruyorlar ve deli olduklarını bilmiyorlar. Umarım biz de öyle değilizdir. Kapitalist düzenin baş ülkeleri insanlığa zulümden ve karanlık bir hayattan başka şey sunmadılar. Dünya da ne kadar kötü, korkunç olay yaşanıyorsa ülkemizde dahil, biliyoruz ki (dünya insanları) altından Amerika, İsrail, İngiltere, Almanya çıkıyor. Ülkeler de önce iç savaş çıkartıp sonra barış elçileri gönderiyorlar. Ezilmişliğin sistemini kim tercih eder, bir huzur adasında yaşamak varken hastalar adasında yaşamaya. Kurum ve kuruluşların içerisinde mutlaka farklı düşünceler ve maksadını aşan zihniyet sahipleri olabilir, siyaset içerisinde kirli ilişkiler yumağı olacaktır ama eminim herkes üzerine düşeni yapacaktır. Kurum ve kuruluşlar başta devlet mekanizması bağırsaklarını temizlerken ummadığımız isimleri görebiliriz. Bundan sonraki dönemler de devlet kademesi ve kuruluşlar da arınmış, temizlenmiş ve şeffaf olacaktır. Ama umarım gerçek suçluların

Bir ülkenin geleceği yabancılara bırakılmaz

Resim
İstanbul Hükumeti'nin Kuva-yi Milliye'ye karşı kurduğu Kuva-yi İnzibatiye (Hilafet Ordusu) İngiltere devleti, Hilafet Ordusu'nun erlerine 30, teğmenlerine 60 ve alay komutanlarına 150 lira maaş bağladı. Lojistik ihtiyaçlarını silah, araç ve gereçlerini temin etti. (Alıntı - Tarih) Kuva-yi İnzibatiye, Kuva-yi Milliye'yi (Ulusal Güçler) durdurmak için İngiliz lojistiği, silahları ve parasıyla kurulan ordudur. Kuva-yi Milliye tarafından bozguna uğratıldı ve dağıldı. İngilterenin Politikası kimi nasıl kullanmak işine gelirse öyledir ve bu yüzden de dünya da en fazla sömürgesi olan ülkedir ve yine bu yüzden İngiltere Krallığına güneşin batmadığı ülke derler. Osmanlı Devleti dünyaya hükmetmiş. Ama ne yazık ki 16. yy'dan sonra tamamen gerilemeye başlamış. 16. yy yani 1500'lü yıllar, yarısını Kanuni Sultan Süleyman idare etmiştir. Kanuni batışı başlatan hükümdardır. Medreseler de pozitif eğitim onun döneminde darbe alır, Ebussud gibi bir yobaz onun döneminde kontr

Amatörler Profesyonel iş yapamaz

Resim
Fatih Terim'in milli takımdaki başarısını bir kefeye, aldığı maaş ve primleri de bir kefeye koyalım, geçmişteki Milli Takım hocalarımıza haksızlık olmuyor mu? Ama imPARAtor hala HESAP SORMA peşinde. İngiliz Antrenör gibi dönüş uçağından iner inmez istifasını verip gitmesi gerekirken üstelik. Başarı karşılığında para beklentisi yok para zaten cepte, uğraşmak yerine uğraşıyormuş gibi şov yapması yetiyor İmPARAtora. Profesyonellikte prim başarıya bağlı ve başarıyla doğru orantılı olur. Başka ülkelerdeki onurlu oyuncular ve onurlu antrenörler, başarısız oldukları zaman istifa ederlerken bizimkiler hala para peşindeler. Milli takımlar düzeyinde bizim kadar prim alan başka ülke yok. Şampiyon olsak bile bu kadar prim fazla. Avrupa da çeyrek final oynamadan, dünya kupasın da gruptan çıkmadan geçilen aşamalar da prim verilmemesi gerekiyor fikrimce. Başarı yok, mücadele yok herkese prim dağıttılar. Dağıtılan ve onların hak etmediği paralar halkın cebinden çıkıyor. Rahat rahat tatil yapıp

VARDIR BİR BİLDİĞİ

Resim
İngilteredeki afişte yazan, Türkiye (nüfus 76 milyon) Avrupa birliğine katılıyor. Ayrılmayı oylayın. Türkiye'yi bu konuma düşürenler utanmalı. Ülkemizin mevcut siyasal, sosyal, ekonomik, kültürel yapısı ile beğenilmediğinin ve istenilmediğinin kanıtı ve gözler önüne serilmiş hali. Kötü olan haklı olmaları belki. Ülkemizin nereden nereye geldiğinin kanıtı. Buna bakıp üzülüyoruz evet Avrupa Birliği gereksiz bir külfet ve girilmemesi taraftarıyım. Ama üzücü olan burada okuduklarım. Micro ve macro ekonomiyi anlamadan, insanı insan olarak görmeden ayrım yaparken insanların oy vermeleri. Avrupa Birliği bitti. Birleşik Krallık AB'den ayrılan tek ülke olmayacak. Bundan sonra AB çok süratli bir şekilde küçülme sürecine girecek. Yeni referendumlar bir domino etkisi ile birbiri ardına gelecek ki başladı bile. İngiltere ve Galler AYRILALIM, İskoçya ve Kuzey İrlanda KALALIM. İngilizler tarih boyu stratejik hamlelerle monarşiyi ayakta tutmuştur. Yeni bir strateji benimsendi gibi yeni

AVRUPA BAHARI

Resim
Çıkmak için dayatma sebepleri enteresan. Türkleri serbest vizesiz dolaşımda istemedikleri için ayrılma kararı verdiler/vermişler. Tabii akabinde mültecileri. Çünkü bizim dünyaya yeni görünümümüz şu; TÜRKİYE=SURİYE. İnsanlar refah ve huzurlarını bozmak istemiyor. Aslında istemedikleri bizdeki mülteciler. Haklılar. Türk halkının kendisi de istemiyor zaten onları. Vatandaşta yapıyoruz, çalışma izni, okuma izni, üreme izni vsss. Vize Schengen ülkeleriyle olacak bir antlaşmaydı. İngiltere kalsa bile onunla bir alaksı yoktu. İngiltere = Britanya = Galler + İskoçya + Kuzey İrlanda'dan oluşan Birleşik Krallık'dır. İngiltere, Brexit referandumun da AB'DEN ÇIKALIM dedi. Dolar/TL, İngiltere'deki referandum da ayrılıkçıların önde gitmesi sonucu bir ayın en yüksek seviyesini gördü, sterlin/TL ise yıllar sonra ilk defa en düşük seviyeyi gördü. İngiltere AB'den çıkıyor ve bizim para (birimi) mız İngiltere'nin para birimiyle aynı oranda dolar karşısında değer kaybediyor.

14-05-1948/ İsrail Devleti kuruldu

Resim
İsrail Devleti kuruldu.14/05/1948 Tarih ve Dünya için dönüm günü. Zalimlerin doğum, insanlığın ölüm günü. Filistin ülkesini, topraklarını para karşılığı sattı. Filistin kendi kendisine yaktı. Yılanın başını ezmezsen gün gelir seni sokar. Aslında İşgalci terör Devleti İsrail kuruldu demek çok daha doğru olur. Aynı şeyi şimdi Türkiye Araplara yapıyor. Biz de satıyoruz topraklarımızı bütün firmalar yabancıların elinde ve İsraillin kurtuluş günü kutlamalarına katılıyoruz. Cumhuriyet dönemin de Suriye'ye ve başka yerlere sürdüğümüz Ermenileri tekrar içeri aldık / alıyoruz. Şu anda Türkiye'nin güneydoğusunu Yahudiler işgal etmiş durumda. Müslüman gibi görünerek yapıyorlar. Filistinlilerden topraklarını İsrail parasıyla şöyle satın alınmıştır. 1. Dünya Savaşı sonrası Filistin, İngiliz mandasına girer. İngiltere ise Filistin'e eskiden Osmanlı'ya vergi ödüyordunuz, şimdi de bize ödeyeceksiniz diyerek vergiler koyar. Bu vergiler o kadar ağırdır ki, Filistin'in bu ve

Pozitif iletişim. İşte hayatın şifresi.

Resim
İngiltere'deki Barrowford İlköğretim Okulu'nun müdürü Rachel Tomlinson'un her öğrencisine test sonuçlarıyla birlikte aşağıdaki mektubu da gönderiyormuş. Sevgili..... Ekte KS2 testlerinin sonuçlarını bulabilirsin. Bu zorlu hafta boyunca olağanüstü bir çaba gösterdiğin ve elinden gelenin en iyisini yapmaya çalıştığın için seninle gurur duyuyoruz. Ancak bu testlerin her zaman, her birinizi özel ve kendine özgü kılan şeylerin tümünü değerlendirebileceğinden endişe ediyoruz. Bu testleri hazırlayan ve sonuçlarını değerlendiren kişiler, hiçbirinizi, öğretmenlerinizin sizi tanıdığı gibi, benim sizi tanıdığımı sandığım gibi ve tabii ki ailelerinizin sizi tanıdığı gibi tanımıyor. Pek çoğunuzun iki dil birden konuştuğunu bilmiyorlar. Bir müzik aleti çalabildiğinizi, dans edebildiğinizi ya da resim yapabildiğinizi bilmiyorlar. Her zaman yanlarında olduğunuz için arkadaşlarınızın size güvendiklerini ya da gülüşünüzün en karanlık günü bile aydınlatabildiğini bilmiyorlar. Şarkıl