Kayıtlar

düşünmek etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Hayata Uyum Sağlamak Bile Değişimle Başlar...

Resim
Değişmeyen tek şey değişimin kendisidir. Hiçbir şey durağan değildir önemli olan değişimin hızına ayak uydurabilmektir. Hayata uyum sağlamak bile değişimle başlar. İnsan bunu yaş aldıkça daha iyi fark ediyor. Zamanında öğretilmiş dar kalıpların ne kadar yanlış olduğunu tecrübelerle anlıyor ve değişimin zorunlu olduğunu görüyoruz. Yenilikleri kabullenmemek zihinsel bir ölümdür, aynı fikri savunan kişi durağan, hareketsiz, ölü olarak yerinde kalır. Yenilenmek için değişim şarttır, bu değişim sancılı olsa bile peşinden gelen canlılığı armağan eder. Düşünceleri sabit insanlar şimdiyi ve geleceği bir türlü anlayamamış, sürekli etrafıyla çatışma halindedir ve çoğu cümleleri bizim zamanımızda diye başlar. Oysa o zaman bitmiştir, gelişime götürecek olan şey ise şu anı, geleceği anlamak ve ona göre yeni fikirler geliştirmekten geçer. Düşünmek varoluşun hafifliği olunca doğruyu, güzeli herkes için geçerliliğince görene, duyana, bilene, bilmek isteyene değişim mümkünken inadına kendi

Hayat bencil insanların lüksüdür!

Resim
Düşünselliğin ve soruşturmanın toplumsal hale bürünmesinin önünde bir çok engel var. Büyük patronlar, siyasiler, politikacılar, din adamları, liderler vs. Bu engeller sorgulamanın ve derin düşünmenin topluma yayılmasına izin vermezler. Çünkü pragmatik düşünceleri, hükümdarlıkları tehlike altına girer. Azınlık gruplar ise patronlar için tehlike değildir, düşünemeyen toplumun algılarını yöneterek bir takım tanımlamalar ve sınıflandırmalar ile bu azınlık grupları hedef haline getirerek onlar üzerinde kötü bir bakış açısı yaratırlar. Böylelikle çoğunluk daima düşünceden yoksun ve vasat kalır, azınlık ise bir şey yapamaz. Bu koşullar içinde yapacak bir şey kalmaz insanların eli kolu bağlanır, zamanlarının çoğunu telefon, televizyon ve boş şeylerle geçirmeye başlarlar. Böylece toplum kitap okumak, düşünmek, araştırmak ve sorgulamak yerine kolaylığa kaçar. Bir kitabın okunması, araştırılması veya üzerinde düşünülmesi hem beyin jimnastiği olur hemde kişinin düşünme yetisini geliştirir

İyi İnsan Kötü İnsan

Resim
Kötü düşünen, kötü davranan birinin iyi olmak gibi bir lüksü yoktur. İster ettiğini bulma, ister karma, ister başka bir şey densin durum budur. İyilik yapanın her iyiliği karşılık bulur mu? Hayır, o yüzden kendinizi korumayı bileceksiniz ki, kötülükte kötüler de her zaman var olacaktır. İyi insan olmak kötü şeyler yaşamanıza engel olmaz. Koşullar neyse insan ona göre şekil alıyor. Kötü şeyler yaşadıktan sonra bile iyilik yapabilenlere iyi insan diyorlar. Zihniyeti temiz olanlar için ise bu fark yaratmıyor onlar hep aynı temiz insanlar çünkü. Önce kendi içimizde iyilik ve kötülük olduğunu öğreniriz, sonra bunun herkeste var olduğunu. Ama iyi ve kötü olmanın bizim tercihimiz olduğunu hep unuturuz. Her insanda nefis ve vicdan olduğuna göre önemli olan bunu vicdanıyla kontrol edebilmektir. Düşünmek ayrı, eyleme geçmek ayrı yaradılış olarak iyi ve kötüye yatkınız, seçim yapar ve irade gösteririz. Zihniyetlerimiz menfaatçi olduğu için iyilikte de karşılık bekliyoruz. İyi yada kötü

Buğday tarlasına ekmek anlatılmaz...

Resim
Hiç bir zaman sevgiye yön verebileceğinizi düşünmeyin, sevgi eğer sizi o değer de bulmuşsa kendi yönünü zaten kendisi çizecektir. Önceliğin kalbinin attığı şey olacak hayatında. Ve biraz düşünmek gerek, emeğime fedakarlığıma değecek mi diye? Evet diyorsak mutluluk kaçınılmazdır. Aşk biz birbirimizi sevdiğimiz müddetçe hep beraber olduğumuz duygu. Seni görmesem ne olur gördüklerim yetiyorsa.  Sevginin gücünü hafife alanlar kaybolurlar karanlık çukurlar da.  Sana değer veren kişinin peşinden git. Karanlıklarını aydınlatan ışık olsun.  Gülüşünün olduğu yere bahar gelir. Dışarıdaki mevsim kimin umurunda. Seni fark eden sevecektir. Buğday tarlasına zaten ekmek anlatılmaz. Bazen hiçbir şey denmez ama yine de bilirsin seni sevdiğini. Onsuz ben yarım güçteyim, gelsin diğer yarı gücüm olsun.  Ne ben onsuz tam olayım, ne de o bensiz.  Hep diğer yarım ve ben onun diğer yarısı olsun. Olmayalım tek başımıza, ayrı gayrı. Yetmeyelim kendimize, bir olalım y

İkinci el insan olmak.!

Resim
Çoğumuz ikinci el insan haline geldik. Okuyoruz, üniversiteye gidiyoruz, bilgi sahibi oluyoruz.  Bu bilgiler başka insanların, düşündüklerinden ve söylediklerinden oluşuyor.  Topladığımız bilgileri, başkalarının bilgileriyle karşılaştırıyoruz. Orijinal  hiç bir şey yok.  Yalnızca tekrar ediyoruz, yine tekrar ediyoruz, yine tekrar ediyoruz.  Biri bize farklı bir şey sorduğunda cevap veremiyoruz.  Herkesi aynı kefeye koyamasak da, yüzdenin çok üstü bu durum da.  Yaşamaya başladıktan sonra ölüm anına kadar öğrenen canlılarız.  Bu bizi öğrenci yapar. Devamlı öğrenip alaka kurup fayda üretimi için beyin devamlı çalışıyor.  Beynimizin yarattığı bütün bu kargaşa değil mi zaten bizi insan yapan?  Hiçbir hayvanın beyni böyle şeyler yapabiliyor mu?  Tabii burada yine mutlu ve iyi bir insan olmayı başarmak beynimizi,  beynimiz aracılığıyla ne kadar yönetebilmemize bağlı. Olumlu yönünü beslersek sakin, mutlu, iyi bir insan.  Olumsuz yönünü beslersek mutsuz, aksi, çekilmez ve  kötü bir insan