Kayıtlar

kin etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

İletişimsiz Koca Bir Kalabalık...

Resim
Her türlü ilişkinin emek istediğini, sorunları çözmek için zaman ayırmak gerektiğini düşünen kaç kişi kalmıştır. Empati, iyi niyet ve dürüstlük ikili ilişkilerin temelidir. İletişimsiz koca bir kalabalık. Her tarafta ben daha haklıyım cümlesi, önceleri mırıltıyken şimdi çığlıklar seklinde ve üstelikte konular incir çekirdeğini doldurmayacak türden. Altında gereksiz bir üstünlük çabası yatıyor. Hangisine nasıl anlatmalı aile olmanın, arkadaş olmanın, insan olmanın bu olmadığını ve kendimizi nasıl arındırmalı bu itici kalıptan. Ne konuşmak, ne uzaklaşmak, ne yok saymak çözüm oluyor. Dahası gittikçe daha yaralayıcı hale getirilmeye çalışılıyor. Kimseye köle olmadan, kimseye boyun eğmeden yada kimsenin üstüne basmadan yürümenin birçok yolu olduğunu hangimiz anlayabiliyoruz. İlişkilerde özellikle ikili ilişkilerde partnerlerden birinin tutum ve davranışları satranç oyunu gibiyse bu ilişkinin yürümesi zordur, karşı tarafı çok yorar. Karşı taraf sürekli hamlelere karşı strateji ve

Karakterli Olmak

Resim
Azim etmeden, emek harcamadan, risk göze almadan başarıya ulaşamazsın. Zorluklar ve engeller bizleri hayata hazırlar sorunlarla baş edebilmeyi öğretir. Her merdiven bir engel, her engel bir sabır ve başarıdır. Dünyaya nasıl geleceğimizin garantisi yok, neyle sınanacağımızı da bilemeyiz ama kendi karakterimizi belirleyebiliriz. Vicdan ve hoşgörü sahibi olmak ise iyi bir karakter gerektirir. İçinde yaşadığımız döneme bakmadan hiç kimsenin, hiçbir şeyin, hiçbir eşyanın, hiçbir canlının etkisi altında kalmadan, ne olursa olsun insani vasıfları yerine getirebilmektir karakterli olmak. İnsanların konuşmalarındaki rahatlık, kin, haset, nankörlük, gereksiz özgüven, kendini bilmezlik karşısında şok olarak ve sadece onları dinleyerek değerlendirme yapamaz hale geldik. Çirkinleşiyor insanlar, alıştıkları gibi davranmayınca, dürüst olunca hazımsızlık yaşıyor, saygıyı ihlal ediyorlar. Siz de susmayı yeğliyorsunuz, büyüsün istemiyorsunuz ve kendinize kızıyorsunuz. İnsanın sahtesi de pı

Mert insan net, kıvırcık insan kıvırtandır!

Resim
Kimine göre şah paradır, kimine göre şöhret, kimine göre de konum. Bence üçü de piyondur. Fikir beyan etmekle, mücadele etmek birbirinden farklı şeylerdir. Mert insanlar her zaman nettir. Kıvırcık insanlar bulundukları topluma göre hareket ederek sırıtmamaya çalışırlar. Korkaklar ise doğruyu söyleyemez şakşakçılığı seçerler, bunlar bir araya gelince ahlak bekçisi olup, bütün iğrençliklerini gizlerler. Bir gün Hz. Ali'nin taraftarlarının yoğun olduğu Küfe'den bir Arap devesiyle Şam'a gelmiş. Şam sokaklarında dolaşırken biri ona yanaşmış: - Ver o dişi deveyi bana! demiş. Tartışma büyümüş. Küfe'den gelen adam, "Bu deve benimdir, üstelik dişi değil, erkektir" diye itiraz etmişse de anlaşamamışlar. Konu Muaviye'ye yansımış. Halk meydanda toplanmış. Muaviye, Küfe'den gelenle Şam'da deveye sahip çıkan yerliyi dinledikten sonra kararını açıklamış: - Bu dişi deve Şamlınındır! Sonra toplananlara dönmüş ve sormuş: - Ey cemaat, bu dişi deve kim

Niyetinden vurulsun herkes...

Resim
Kendinden zeki birine tavsiye vermek iyi niyet gerektirdiği kadar aptallıkta gerektirir. At gözlüklerini çıkarmadan, empati yapmadan, kendi fikri olmayıp ağızdan dolma tüfek gibi hiç düşünmeden her duyduğunu aynen tekrarlayanlar unutmayın, sorgulamak beyin gerektirir. Ders çıkartmak yürek, hayata geçirmek azim, gerçekleştirmek deha gerektirir herkesin duyarlılığı kendi dehasıdır. Şarkılar söylüyordu insanlar acı, sevgi, mutluluk içeren. Söylerken bile kendi olmama çabasındaydı her dudak. Uydurmaydı her şey. Kendine bakmamak için her şeyi görüyordu insan. Kanal değiştirmek kadar kolaydı vicdanları susturmak. İnsana saygımı korumak için insanlardan uzak duruyorum, demiş Dostoyevski ne kadar doğru söylemiş. İnsanları anlamak için vazgeçmen gereken ilk şey benliğindir. Yaşamak isteyenlerle ölmek isteyenler anlaşamaz. Yaşamak isteyenler birbirlerini öldürür, ölmek isteyenler başkalarını yaşatır. İnsanlar inanmak istediklerine inanır. Bu türün en büyük zaafi bu sanırım. Ben sadece gerç

Kuran'ı Kerim'de İsrailoğulları

Resim
Yahudiler (siyonistler) kim bu insanlar? İşte Kuran'ı Kerim de İsrailoğulları; Kur’ân-ı Kerîm İsrailoğulları için şunları bildirmektedir; - Kendilerini diğer insanlardan üstün gördüklerini (Cum’a S. A: 6), - Peygamberleri öldürdüklerini (Âl-i İmran, S. A. 183), - İslama kin ve hırs beslediklerini (Nisa S.A. 46), - Müslümanlara karşı düzen kurduklarını (Âl-i İmran, S.A: 54), - Müslümanlar için en şiddetli düşman olduklarını (Maide S.A. 82), - Yeryüzünde bozgunculuk yaptıklarını (Maide S.A. 64), - Kendi soydaşlarını da öldürdüklerini ve yurtlarından sürdüklerini (Bakara S.A. 84-85), - Zâlim olduklarını (Bakara S.A. 59), - Sıkça ihanet ettiklerini (Maide S.A. 13), - En çok dünya hırsına sahip olduklarını (Bakara S.A. 96), - Diğer insanların mallarını haksızlıkla yediklerini ve onları faiz yoluyla sömürdüklerini (Nisa S.A. 161), - İnsanlara zulüm yaptıklarını ve onları Allah yolundan alıkoyduklarını (Nisa S.A. 160).

Bir ileri iki geri

Resim
Hayatta kalma iç güdüsü bazen tahmin edilebilenden daha baskın olabiliyor. Herkes kendi paçasını kurtarmaya çalışıyor. İnsanların Bukalemundan farkı kalmadı artık. Bir menfaat uğruna ne çok tavizler veriliyor. Bilmiyor ki ne canlar toprağa düştü ama onların taviz vermek akıllarına bile gelmedi. Bazılarının gözünde vatan, millet, şehit, halk ne kadar değersizse, o bazıları da millet tarafından aynı değer de görülüyorlar. İşe girmekle, işe başlamak arasında çok fark vardır bu ülke de. En önemli mevkiiler de olun ve hakkınızda hiç bir olumlu yorum yapılmasın. İnsan ne için yaşar? Demokrasi, bir eğitim işidir. Eğitimsiz kitlelerle demokrasiye geçilirse oligarşi olur. Devam edilirse demagoglar türer. Demagoglardan da diktatörler çıkar. (Platon) Çok acı var dünya da. Ne yöne dönsek acı ve mutsuzluk. Zenginin gözü doyarsa, fakirin de karnı doyar. Veren el alan elden hayırlıdır derler. Ama öyle ki cüzdanımıza gidemez elimiz, hep titrer. Oysa Allah bize nimet verirken yoksulların payını