İletişimsiz Koca Bir Kalabalık...
Her türlü ilişkinin emek istediğini, sorunları çözmek için zaman ayırmak gerektiğini düşünen kaç kişi kalmıştır. Empati, iyi niyet ve dürüstlük ikili ilişkilerin temelidir.
İletişimsiz koca bir kalabalık. Her tarafta ben daha haklıyım cümlesi, önceleri mırıltıyken şimdi çığlıklar seklinde ve üstelikte konular incir çekirdeğini doldurmayacak türden. Altında gereksiz bir üstünlük çabası yatıyor. Hangisine nasıl anlatmalı aile olmanın, arkadaş olmanın, insan olmanın bu olmadığını ve kendimizi nasıl arındırmalı bu itici kalıptan. Ne konuşmak, ne uzaklaşmak, ne yok saymak çözüm oluyor. Dahası gittikçe daha yaralayıcı hale getirilmeye çalışılıyor. Kimseye köle olmadan, kimseye boyun eğmeden yada kimsenin üstüne basmadan yürümenin birçok yolu olduğunu hangimiz anlayabiliyoruz.
İlişkilerde özellikle ikili ilişkilerde partnerlerden birinin tutum ve davranışları satranç oyunu gibiyse bu ilişkinin yürümesi zordur, karşı tarafı çok yorar. Karşı taraf sürekli hamlelere karşı strateji ve savunma geliştirmekten ne anını, ne de geleceğini görür.
Sağlıklı, etkin iletişim kuramıyoruz. Ahlak ve insani erdemleri merkeze konumlandırmayıp, kendimizi sorgulayarak bir insanın olabileceği azami tarafsızlık ölçütlerinde dıştan değerlendirmediğimiz sürece çözüme ulaşmamız çok zor. Ne yazık ki gelenek ve göreneklerimizdeki hatalar ile günümüz eğitim sistemine indirilen darbeler arayışlarımızı zorlaştırmakta ve doğruyu bulmamızı neredeyse imkansızlaştırmakta.
İlişkilerimizde samimiyet sözcüğünü sıkça kullanırken, bunu hitaplara indirgeyerek gerçek duygu, düşünce ve fikirlerimize çeşitli nedenlerle sansür uyguluyoruz. Kadın, erkek ilişkilerinde karşı tarafın hoşuna gidecek tutum ve davranışlara bürünerek gerçek kişiliğimizi saf dışı bırakıyoruz.
Her şey aslına döner ki, birlikte yaşama adım atar atmaz farklılıklar ortaya çıkıp, sorunlar yaşanmaya başlıyor. Beni böyle kabul et gibi sözler ile işin içinden çıkmaya çalışıyoruz. Halbuki beni koruyarak biz olabilmek önemli olan. İkili veya katıldığımız hangi grup olursa olsun birlikte olmanın taraflara getirdiği belirli sorumluluklar var. Bunların farkında olmak, fikir ayrılıklarında ve olası çatışmalarda çözüm geliştirmeyi hedeflemek önemli. Öfke, kavga, kin vs. ilkel tutum ve davranışların zayıflıklarımızdan kaynaklandığını karşı tarafın bu doğrultuda algılayacağını anlasak yani üst beynimizi sıkça devreye sokabilsek iletişim hatalarını da en azda tutmamız mümkün olacaktır.
Değişmezin değişmezliğini kabul ettiğimiz zaman çarelerin tükenmezliğiyle kendimizi ve etrafımızdakileri yormadan kendimiz olabilmenin mutluluğu bizi doğruyla buluşturur. Mutlu olmak kendi tercihimiz, beklentilerimiz bulduklarımız olmasa da olanlarla yetinmeyi bilmek hayata, hayattakilere teşekkür edebilmenin şükür etmek olduğunu bilmek bizleri anlaşılmamaktan anlamaya, anlaşılmaya taşıyacaktır.
HÜLYA ÇAKICI
Yorumlar
Yorum Gönder